✦KAFIR MUSRIK TAGUT FIRAVUN DECCAL MASON VATAN HAINI SELANIKLI - TopicsExpress



          

✦KAFIR MUSRIK TAGUT FIRAVUN DECCAL MASON VATAN HAINI SELANIKLI PUT BETON KAMAL BIR NUMARALI ALLAH DUSMANIDIR PEYGAMBERLER DUSMANIDIR MUSLUMANLAR DUSMANIDIR KUR-AN DUSMANIDRI SEBATEYIST ALEVI BIR ATEISTIR BU IMANSIZA MUSLUMAN DIYEN KAFIRDIR BU DINSIZE RAHMET OKUYAN KAFIRDIR BU ATESITI TEKFIR ETMEYENLER KAFIRDIR DINDEN CIKMISTIR ASTIGIM TUM LINKLERE GIRIN GORUN BU ALLAH DUSMANINI YAKINDA INSAALLAH BIR BIR BU TAGUTUN FIRAVYNYN HEYKELLERI YUKULACAKTIR YAKINDIR LAIK DMOKRAT KUFUR SIRK DUZENI TURKIYEDEKI TAGUTLARIN SONU MUNAFIK RECEV TAYYIB ERDOGAN MUSRIGININ SONU KOTU OLACAKTIR TOVBE ETMEZSE HEM DUNYASI HEM AHIRETI HELAK OLACAKTIR KOTU OLACAKTIR ✦SELANİKLİ DINSIZ IMANSIZ VATAN HAINI MASON PUT BETON KAMALIN İSLAMIN TEMELİNE KOYDUĞU 98 DİNAMİT ✦1 – Islam Hilafeti`ni kaldirdilar; ✦2- ,,Devletin dini, Dini Islam`dir`` ibaresini anayasadan cikardilar; ✦3- Seyhülsilamligi ve Ser`iyye Vekaletini lagvettiler; ✦4- Miras hukukunu degistirdiler; ✦5- Dini nikahi yasak ettiler; youtube/watch?v=YZBWLD4qmlM ✦6- Kocasi ölen veya bosanan kadinlara ait iddet diye bir sey tanimadilar; ✦7- Kadinlarin basörtüsüne karsi ciktilar; youtube/watch?v=kli1XfPpseM ✦8- Cok kadinla evlenmeyi yasakladilar; ✦9- Ser`i yemini degistirdiler; ✦10- Cocuklari sünnet etmeyi yasakladilar; youtube/watch?v=JSnfhROBNOI ✦11- Cuma ve Bayram hutbelerinin sünnet vechi üzere Arabi lisanla okunmasini yasak ettiler; ✦12- Islam Hukuku yerine, medeni kanunu getirdiler; ✦13- Askeri sancaktan, Kelime-i Tevhid`i kaldirdilar; ✦14- Askeriyeden, tabur imamlarini ve alay müftülerini kaldirdilar; ✦15- Hulefa-i Rasidin levhalarini camilerden indirdiler; ✦16- Din derslerini mekteplerden kaldirdilar; ✦17- Dini ve Islami kuruluslari yasakladilar ; ✦18- Kur`an harflerini yasak edip, latin harflerini getirdiler; ✦19- Camilerde Kur`an ögrenmeyi men ettiler (sonra serbest birakildi); ✦20- Ezani Türkcelestirdiler (sonra serbest biraktilar); youtube/watch?v=2uY96ktDxDw ✦21- Kur`an cüzlerinin satisini yasakladilar (sonra serbest birakildi); ✦22- Dini kitaplari Halk Partisi binalarina sokmadilar; ✦23- Camilerin disindaki, dini müesseseleri kapattilar (kismen serbest birakildi); ✦24- Medreseleri kapattilar (hala kapalidir); ✦25- Bir cok camii ve mescidleri camiilikten cikardilar; ✦26-27- Tekkeleri kapattilar; ✦28- Milletin basina zorla sapka giydirdiler ✦29- Ser-i talaki (bosanma)yi tanimadilar; ✦30- Millet kürsüsünde ,,Din zehirdir`` dediler; youtube/watch?v=d-VODB9gqV8 ✦31- ,,Din fikrini milletin kalbinden silmek icin otuz seneye daha ihtiyacimiz vardir!`` dediler; ✦32- ,,Din ve Arapca kitaplari toplayip imha edecegiz`` dediler; ✦33- Hacca gitmeyi yasakladilar (sonradan bu yasak kaldirildi); ✦34- Sarik ve cübbeyi yasakladilar(sonralari camilerde müsaade ettiler); youtube/watch?v=j5GGbvDrCf0 ✦35- Kabe levhalarini ve benzeri tasvirleri (resimleri) camiilerden indirdiler; ✦36- Müslüman kizlarin, gayri müslimlerle evlenmelerine müsaade ettiler; ✦37- Süt kardeslerin ve süt annelerin evlenmelerine müsaade ettiler; ✦38- Vakfiyye sartlarina riayet etmelidir; ✦39- Mason localarinin acilmasina müsaade ettiler; ✦40- Abidelerde ve tarihi eserlerde Kur`an ayetlerini sildiler; youtube/watch?v=vghz0DFsF84 ✦41- Tekbir seslerini horladilar; ✦42- Ezan seslerini horladilar; ✦43- Islam seriat`ini hor gören yazilarin, gazetelerde yazilmasina müsaade ettiler; youtube/watch?v=sZv275R_Ic4 ✦44- Günlük islerini ser`i kanunlara göre degil, dindiz kanunlara göre yürüttüler. ✦45- Peygamber`e, ,,O deve cobani idi`` diye tahkir edilmesine müsaade ettiler; ✦46- Kur`an`i Kerim`in, ,,Ortacagdan kalma hükümlerine bagli kalamayiz`` dedirttiler; ✦47- Din ehlini her firsatta kücümsediler, hatta daragaclarinda sariklarini boyunlarina doladilar; ✦48- Camiileri müze ve esya depolari haline getirdiler; ✦49- Kur`an okunmasini men ettiler; okuyanlari da alay ile karsiladilar; ✦50- Bes vakit namazda Kur`an okunmasini yasaklanmaya yeltendiler (sonrada müsaade edildi); youtube/watch?v=bnSUtbcFhzk ✦51- Bazi haramlari helal saydilar ve satisina müsaade ettiler (icki satisi ve domuz beslenmesi gibi); ✦52- ,,Dedelerimiz Oguz ve Cengiz, Hz. Hüseyin`in dedesine muadil (denk)`dir`` demeleriyle, Resulü Ekrem`i tahkir ettiler; ✦53- Bazi okullarda ögretmenler tarafindan dinin tahkir edilmesine müsaade ettiler; ✦54- Hacilarin, haccdan dönüslerinde Tekbir getirdiklerinden dolayi, onlari mahkemelere sevkettiler; ✦55- Bazi yerlerde ve camiilerde (Masaallah) yazilarini kaldirdilar; ✦56- Bazi neseli günlerinde icki masalari kurdular ve kadeh tokusturdular; ✦57- Bazi seyir ve sürurlarinda ve localarinda ,,Din ve Arap dilini kapattik`` iftihar ettiler; ✦58- Bülüg cagina gelmis erkek ve kiz cocuklarinin karisik okumalarini mecbur ettiler; ✦59- Büyük erkek ve kiz cocuklarin beraberce oyun ve top oynamalarina müsaade ettiler; ✦60- Bastan komünistlerin teskilatlanmalarina müsaade ettiler; ✦61- Baslangicta, komünistlerin vatandasdir diye fikirlerinin yayilmasina ve nesrine müsaade ettiler; ✦62- (Vaktiyle) komünist ögretmenlerle köy mekteplerini doldurdular; ✦63- Cuma günü tatilini pazara cevirdiler ✦64- Hicri tatili resmen miladi tatile cevirdiler; ✦65- Islam takvimini miladi takvime cevirdiler; ✦66- Dini devletten ayirmak suretiyle devleti dinin kontrolünden cikardilar; ✦67- Alenen ve iftiharla ,,Ben ickiyi böyle icerim`` dediler; ✦68- Katiller ve caniler icin seriat`in ceza maddelerini degistirdiler; ✦69- Ciplak kadinlari, ala meleinnas (gözler önünde) erkeklerin önünde oynattilar; ✦70- Kadinlara secim hakki tanidilar; youtube/watch?v=Djbv7JMIISA ✦71- Resmi dairelerde kadinlara memuriyet verdiler; ✦72- Ziyafetler tertip etmek suretiyle, Ramazana karsi hürmetsizlik yaptilar; ✦73- Dini bayramlara hürmet göstermediler; ✦74- 75 – 76 – Fonograf ve gramofonlarda Kur`an okumayi caiz görüp, onlari radyolara, camiilere ve minarelere koydular; ✦77 – Nikah, velime (dügün yemegi) ve diger Islami merasimler icin pazar günlerini tercih ettiler; ✦78 – Istibdatin lehine, hüsni idarenin aleyhinde oldular; ✦79 – Dislerini zaruretsiz altin ve gümüsle kaplatma ile süslemelerinde ecnebilere benzettiler; ✦80 – Denize girmede ve oyun yerlerinde avret yerlerini actilar; youtube/watch?v=r6Kst_SzXRs ✦81 – Güzellik yarismalarina kadin ve kizlari kattilar; ✦82 - Suret ve heykellerle evleri, makamlari, kabirleri ve meydanlari süslemekte ecnebilere benzediler; ✦83 – Hatta namaza bile bas acik durarak yabancilara benzediler; ✦84 - Hatta camiilerde bile kadin – erkek karisik bulunmasini caiz gördüler; ✦85 – Vicdan hürriyetini men ettiler; ✦86 – Dini mevzularda ictimai hürriyeti yasakladilar; ✦87 – Dini nesriyat mevzuunda, basin hürriyetini kaldirdilar; ✦88 – Hususen kürsü ve minberlerde din hürriyetini yasakladilar; ✦89 – Dini örf adetleri lagvettiler, hatta alaya aldilar; ✦90-91 – Gecmislerimizi ve din büyüklerimizi, mütemadiyen hor gördüler, hatta onlara sövdüler; ✦92 – Irz, namus ve mukaddesata karsi terbiyesizce davrandilar; youtube/watch?v=6s3f940TxTE ✦93 – Katil, cinayet ve tecavüzleri birbirlerini takip etti; ✦94 – Her gün, ser ve zarar yapar, sui istimalde bulunurlar; ✦95 – Dindarlari hapis ettiler, kendilerine karsi cikanlarida tutukladilar; ✦96 – Birbirlerine karsi hep tefrik-i enasir ve hasini muamelat yoluna gittiler; youtube/watch?v=JBVd9s_tEIc ✦97 – ,,Türk milleti baldiri ciplak bir Arab`in vaz ettigi (koydugu) hükümlere bagli kalamaz`` diye Peygamberin tahkir edilmesine müsaade ettiler; ✦98 – Erkek ve kadinlari, hatta kizlari ve hatta mektep cocuklarini, hal ve hareketlerinde ve bütün kisa elbise ve giyinislerinde hiristiyan kadin ve kizlarina benzettiler; youtube/watch?v=y0yWfbEFgZQ ✦23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim ve benzeri günler ✦neyin bayramlarıdır? Bunlar müslümanlar için birer bayram günü değil, birer kara gündür. Zira: youtube/watch?v=GDu4weoJkMI ✦1- Devletin dini Islam’dır!“ maddesinin anayasadan kaldırılmasının; ✦2- Allah kanunlarını ve Kur’an hükümlerini kaldırmanın; ✦3- Şeriat’ı ve Şer’iyye Vekâleti’ni lağvetmenin; ✦4- Hilâfet’i kaldırıp, Ümmet-i Muhammed’i Halife’siz bırakmanın; ✦5- Mahkemelerden, ailelerden ve mekteplerden Kur’an’ı ve Kur’an hükümlerini kaldırmanın; ✦6- Cuma günkü tatili kaldırıp milyonlarca müslümanın Cuma’ya gitmesine engel olmanın; ✦7- Medrese ve tekkeleri kapatıp, Ümmet-i Muhammed’in ilim ve feyz almalarına mani olmanın; ✦ 8- Kur’an harflerini kaldırıp yerine latin harflerini getirmenin; ✦ 9- Mekteplerden din derslerini kaldırmanın; youtube/watch?v=KglrxwMxR1o ✦10- Islam takvimini kaldırıp, yerine Islamî olmayan miladî takvimi kabul etmenin; ✦ 11- Kılık-kıyafeti değiştirmenin; ✦12- Kadınların ve kızların namusundan ibaret olan başörtülerine el uzatmanın; ✦13- Kâfir şapkasını giymenin; youtube/watch?v=PVpCnEv-gtU ✦14- Halk evlerini açmanın, diskotek ve dans evlerine müsaade etmenin; ✦15- 19 Mayıs’larda gelinlik kızları soyup soğana çevirerek mayısa bulaştırmanın; ✦16- Meyhaneler açıp şarap içmeyi, fuhuş yuvalarında zina etmeyi, faiz alıp-vermeyi serbest saymanın ✦17- Allah’a mahsus olan hâkimiyyet hakkını, kanun koyma yetkisini millete tanıyıp,milleti putlaştırmanın; youtube/watch?v=vsh23CkVeR4 ✦18- Putlar önünde divan durup, saygı duruşu yapmanın; ✦ 19- Devleti dinden, dini devletten ayırıp, dini devletsiz, devleti de dinsiz bırakmanın; ✦20- Elhasıl küfrün ve kâfirleşmenin, putun ve putperestliğin temellerinin atıldığı günlerdir. youtube/watch?v=V3WBHp8YQG0 ✦Işte; Mustafa Kemal’in getirdiği inkilaplar, devrimler ve devirmeler bunlardır. Ve işte,kemalistlerin, övmekle bitiremedikleri devrimler bunlardır!.. youtube/watch?v=0NBBqqebEo0 ✦Binaenaleyh; herhangi bir müslüman bu günlere bayram gözüyle bakamaz ve bayram olarak kabul edemez!.. Çünkü, görüldüğü üzere, bu günler; müslümanın din ve imanına,Kur’an ve mukaddesatına, namus ve hürriyetine, haysiyet ve şerefine, tarih vekültürüne, örf ve adetine karşı işlenen ihanet ve hiyanetin, vurulan darbe ve yapılan tahribatın, müslümanların ağızlarına kilit vurmanın, karşı çıkanları darağaçlarında sallandırmanın veya zindanlara atıp korkunç işkencelere tabi tutmanın ve nihayet ehl-i iman’a kan kusturmanın temellerinin atıldığı, kararlarının alındığı günlerdir. youtube/watch?v=R8t9gZq4Bc8 ✦Kalbinde azıcık imanı olan bir müslüman, bu kara günleri nasıl bayram kabul edebilir?!.Oturup ağlaması ve kurtuluş çarelerini araması lazım gelirken, tertip edilen merasimlere, düzenlenen şenliklere nasıl katılabilir?!. youtube/watch?v=CB69MudRbRw ✦Bu, onun dininin de, imanının da, nikâhının da gitmesine sebep olmaz mı?!.Şayet katıldın ise, hemen Kelime-i Şehadet getir, tevbe ve istiğfar et ve bir daha katılmamaya karar ver ve bu yazıyı da başkalarına okut!.. youtube/watch?v=upZ2UMHXDsM youtube/watch?v=YZBWLD4qmlM ✦isim isim grup grup forum sitelerin kufurlerini sirklerini aciga vurup tevhide imana davet ediyoruz sayfalardaki yan taraftaki linkelere girin videolari seyredin ilminizi artirin hem yazilari hem videolari cok iyi dinleyin ve okuyun ilminizi imaninizi tevhid akidenizi saglamlastirmak istiyorsaniz linklere girin sakin kafayla hepsini dinleyin okuyun herkese diyoruz cogu sayfaya siteye foruma inanmayin yuzde 90 hepsi acik ve net kafirdir musriktir sizleride kendileri gibi kafir musrik yaparlar astigimiz videolara bakin tevhidi imani saglayin TEVHIDI SAYFALAR MUAYYEN TEKFIRI UMUM TEKFIRI SILSILE TEKFIRI ESAS ALIR BUNU YAPMAYNALARIDA TEKFIR EDER YENI SAYFALAR ACILACAKTIR SUAN ASTIGIMIZ TUM LINKLERE GIRIN SEYREDIN OKUYUN KALBINIZ NURLANSIN IMAN TEVHID GIRSIN GERCEK ISLAMI IGRENIN HAYAT TEVHIDDIR CIHADDIR SEHADETTIR youtube/watch?v=-6GGYYdp1kQ ✦Mustafa Kemâlın babası kimdir ? ✦Başlıkda okuduğunuz gibi, bu blogda Mustafa Kemâlın babası hakkında belkide çoğunuzunda şimdiye kadar hiç duymadığı gerçekleri sizlere duyuracağız. ✦Resmî tarihin yazdığı gibi gümrük memuru olan Ali Rıza Efendi, Mustafa Kemâlın babası değildir. Ali Rıza, Mustafa Kemâlın üvey babasıdır. Mustafa Kemâl 5 yaşında iken anası Zübeyde Ali Rıza namında ki şahısla evlenmiştir. Gelelim Mustafa Kemâlın gerçek babasına. ✦dunyaya ilk put beton mason veledi zina sebateyist allah c.c resul musluman kur-an sunnet dusmani kamal hakkinda kitab yazan kisi Adana müftüsü Cemâleddin kaplan 1988 senesinde Ümmet Gazetesinde bir Vesikâ (Osmanlı mahkeme kararı) neşretti. Bu osmanlı mahkeme kararına göre, mustafa kemâlın annesi olan zübeyde beraber yaşadığı kişi abduş ölünce, selânikte ki asliye hukuk mahkemesine başvurarak kendisinin onun karısı olduğunu ve oğlu mustafada ondan olduğunu iddiâ ederek miras davası açıyor. Ölenin (Abduşun) kardeşleri ise bu duruma itiraz ederek zübeydenin abduşun karısı olmadığını ve genelevden odalık aldığını ve odalık aldığında zübeydenin 2 yaşında çocuk sahibi olduğunu mahkemeye bildiriyorlar. Mahkemede geneleve soruyor ve gelen cevapda da zübeydenin 1 temmuz 1881de oğlu (mustafa kemal) ile beraber geneleve girdiği, 23 Nisan 1882de ölen kişi tarafından genelevden çıkarıldığı belirtiliyor. Böyle olunca mahkeme, zübeydenin davasının reddine karar veriyor ✦Aşağıda latin harfleri ile yazmış olduğumuz ve yukarıya’da asıl metnini koyduğumuz ✦Selânik asliye hukuk mahkemesi’nin kararı. ✦Selânik Asliye Hukuk Mahkemesi ✦İlâm karar numarası adet: 451 ✦Abduş’un ölümünden sonra Zübeyde Abduş’un karısı olduğunu ve oğlu’da Abduş’un oğlu olduğunu iddiâsı ile açmış olduğu miras davasında Abduş’un kardeşleri, mahkemeye vermiş oldukları iddiânamede Zübeyde’nin Abduş’un karısı olmadığını ve umumhâneden (genelevinden) odalık aldığını ve oğlu Mustafa iki yaşında kucağında olduğunu ve Abduş’un bilavelet (hiç çocuğu olmadan) öldüğünü iddiaları ile keyfiyetin umumhâneden sorulmasını talebleri üzerine umumhâneye yazılan tezkerenin cevabında Zübeyde’nin oğlu ile beraber 19 Haziran 1297’de (Miladi 1 Temmuz 1881) umumhânemize dühul edip Yenişehirli Abduş isminde bir kabadayı ile anlaşıp 11 Nisan 1298’de (Miladi 23 Nisan 1882) umumhânemizden huruc etmiştir (çıkmıştır). Bu yazıya istinaden Zübeyde’nin davasının reddine karar verilmiştir. ✦22 Kanunîevvel 1298 (✦Miladi 3 Ocak 1883) ✦20 kuruşluk pul – Hakim (Mühür) – A’za (Mühür), A’za (Mühür) ✦Evet yanlış okumadınız, MUSTAFA Kemal, Zübeyde ile Abduş adlı bir kabadayının (muhtemelen) evlilik dışı çocuğu. 5816 Atatürk Koruma kanunu kalkınca daha fazlasını öğreneceğiz. ✦Bu vesika yayınlandıktan sonra Kemalistler ne yapacaklarını şaşırdılar ve basın (Hürriyet,Milliyet,) yolu ile bu vesikâ’yı cürütmeye çalıştılar. Şimdide kemalistlerin bu asılsız iddiâlarına cevap vereceğiz inşallah ve vesikânın doğru olduğunu ıspatlayacağız. ✦Kemalist kafir diyor ki; ✦O dönemde ki (1883) mahkeme kararların’da pul yok. ✦Cevap: ✦11 Şevval 1290 (2 Aralık 1873) tarihli Resmi damga Nizamnâmesi gereğince bütün resmî evraka vasfına göre pul yapıştırma mecburiyeti vardı. ✦Kaynak: Düstur,Tertip 1,Cilt 3:Düstur,Cild-i salis. Sayfa 302 ✦Kemalist kafir diyor ki; ✦Belgede bir de 20 kuruşluk pul vardır. O yıllarda buğdayın kilosu 0.66 kuruştu! (Vedat Eldem, Osmanlı İmparatorluğunun İktisadi Şartları, sf. 133) ✦Basit bir veraset ilamına 20 kuruşluk pul, pek sırıtan bir uydurmadır! ✦Cevap: ✦Osmanlı ’da 1 İngiliz sterlini 110 osmanlı kuruşu idi o dönemde. Ayrıca İstanbul ile selânik arasında da ekonomik farklılık gerceği vardır. Bu belgede ki 20 kuruşluk damga pulu Selânik ve yöresi için hukuksal bir prosedürdür. ✦Kaynak: OSMANLI BANKASININ KURULUŞU Kaya BAYRAKTAR Kocatepe Üniversitesi, Usak IIBF, Iktisat Bölümü C.Ü. Iktisadi ve Idari Bilimler Dergisi, Cilt 3, Sayi 2, 2002 Banka Kurma Girişimleri bölümü sayfa: 76 ✦Kemalist kafir diyor ki: ✦Osmanlıda aile, miras ve nesep davalarına her devirde Şeriye mahkemeleri bakmıştır. Tanzimatla başlayan hukuk reformları sürecinde, 1867 tarihli Divan-ı Ahkam-ı Adliye Nizamnamesi, bu konulara Şeriye mahkemelerinin bakacağını kesin olarak belirtmiştir. Asliye mahkemelerinin temelini oluşturan Nizamiye mahkemelerinin görev alanı ise ticaret, borçlar, gayrimenkul gibi davalardır. 1871de bu görev bölümüne ilişkin yasa çıkmıştır. ✦(Şeriye Sicilleri 1. Cild Sf. 77–79 Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı yayınları, İstanbul 1988) ✦Zübeyde Hanım bir miras davası açmış ve bu sebeple Mustafa Kemalin babası mahkemece araştırılmış olsaydı, bu işe Selanik Asliye Mahkemesi değil, Selanik Şeriye Mahkemesibakacak ve ilam (karar) verecekti diyor!! ✦Cevap: ✦Osmanlı’da Asliye mahkemeleri 1846 yılında kuruldu.1 27 Cemazeyilahir 1296/M. 18 haziran 1879 tarihli Mehâkim-i Nizâmiyenin Teşkilat Kanun-u muvakkatı2 ise, Nizamiye mahkemelerinde ciddi olarak hukuk ve ceza mahkemeleri ayrımını belirgin hale getirmiştir. Ayrıca Divan-i Ahkâmi Adliye kaldırılarak yerine bağımsız Mahkeme-i Temyiz kurulmuştur ve bu Kanun’a göre, nizamiye mahkemeleri iki çeşittir: biri ceza, diğer ise hukuk mahkemeleridir. Asliye mahkemeleri; hukuk, ceza, ticaret olmak üzere üç kısımdır. Ayrıca 1879’da, 1807 tarihli Fransız Hukuk Yargılama Kanunu’na dayanılarak, Usul-ü Muhakeme-i Hukukiye Kanun-u Muvakkat’ı3 çıkarılmıştır. Usul-ü Muhakeme-i Hukukiye Kanun-u Muvakkat’ı 4 Ekim 1927’ye kadar yürürlükte kalmıştır 4. Aynı yıl 1808 Fransız Ceza Kanunu (Usul-i Muhakemat-ı Cezaiye Kanunu)5 tercüme edilerek Ceza Muhakemeleri Kanunu da kabul edilmiştir. Usul-ı Muhakemat-ı Hukukiye kanunu ile Usul-i Muhakemat-i Cezaiye Kanunu sadece nizamiye mahkemelerinde uygulanmıştır. ✦Kaynaklar: ✦1: Necati CEMALOĞLU; OSMANLI DEVLETİ’NDE YAPILAN TANZİMAT REFORMLARININ EĞİTİM SİSTEMİNE ETKİLERİ, UYGULAMALARI VE SONUÇLARI (1839-1876) sayfa: 155-156 ✦2: Düstur,Tertip 1,Cilt 4:Düstur,Cüz-i Rabi’ ,İstanbul,1296 sayfa: 245. ✦3: Düstur,Tertip 1,Cilt 4:Düstur,Cüz-i Rabi’ ,İstanbul,1296 sayfa 261 ✦4: ANSAY Sabri Şakir, Hukuk Yargılama Usulleri, Ankara, 1950, sayfa. 10 ✦5: Düstur,Tertip 1,Cilt 4:Düstur,Cüz-i Rabi’ ,İstanbul,1296 sayfa 136 ✦Kemalist kafir diyor ki: ✦SÖZDE belge nin içeriği ve şekli de ilam denilen belgelere aykırıdır. Abdülhamid döneminde hukukun laikleştirilmesi reformlarından biri olarak çıkarılan 1879 tarihli Senedat-ı Şeriyenin Suret-i Tanzimi adlı Talimatta ilamların nasıl yazılacağı belirtilmiştir: ✦İlamda davalı ve davacının ana baba adları, şöhret, meslek ve ikametleri, delillerin niteliği mutlaka yazılır. Zabıt katibinin ve hakimin imza ve mührü şarttır. Sicil kaydı numarası bulunur. ✦(Bkz. Prof. Ahmet Akgündüz, İslam ve Osmanlı Hukuku, sf. 777 - 782) ✦Cevap ✦Söz konusu olan Senedat-ı Şeriyenin Suret-i Tanzimi Şer’iye mahkemeleri için çıkmıştır. Asliye mahkemelerinin temelini oluşturan Nizamiye mahkemelerini bu Talimat bağlamaz. ✦Kemalist kafir diyor ki: ✦1845 askeri okullar kararı na göre nesli belli çocukların kayıtları alınması zorunluydu. Selânik mahkemesinin kararı nı devletin bilmemesi gibi bir saçmalık olabilir mi? ✦Cevap: ✦Islâhat Fermânı (Hatt-ı Hümâyûn) Bâb-ı Âli tarafından ilân edilen Islâhat Fermânı , Kırım Savaşı nın ateşkesinden 18 gün sonra, 18 Şubat 1856 da ilân edilmiştir. Bu fermânın amacı, millet sistemini kaldırarak bütün din topluluklarının eşit vatandaşlık hakları sağlayarak müslüman ve gayrimüslim Osmanlı tebâası arasında tam bir eşitlik sağlamaktır. Böylece Millet-î Rûm haricinde ✦gayrimüslimlere de devlet kademelerine memur olma yolu açılmıştır. Din değiştirme hakkı kabul edilmiş, İslâm dan çıkmanın ölüm cezasıyla cezalandırılması usulüne son verilmiştir. Gayrimüslimlere askeri okullara gitme hakkı tanınmıştır. Ayrıca uygulanan vergilerde (bkz. cizye) de bir eşitlik sağlanmıştır. Bu anlamda 15. madde ile eşit haklar beraberinde eşit yükümlülükler getirir düşüncesi getirilmiştir. Böylece gayrimüslimlerin de askerlik yapma yükümlülüğü doğmuş, askerlik yapmak istemeyenlere de askerlik vergisi olan ( bedel-i askerî ) olanağı sunulmuştur. Bu yeni uygulama sayesinde müslüman tebâa da para karşılığında ( bedel-i nakdî ) askerlik görevinden muaf olma şansını yakalamıştır. Mustafa Kemal’ın durumu o günlerde elbette biliniyordu, ancak Selânik gibi icinden geldiği toplumun batılılaşma ve İttihat ve Terakki sempatizani cevreler olması , onun ‘’saygın’’ bir asker olduğunu Türk toplumuna kabul ettirmeyi geciktirmemiştir. Zaten hukuken’de bir mani yoktu, zira Islâhat Fermânı sayesinde her Osmanlı vatandaş orduya girebiliyordu. Bilakis Mustafa Kemal harp okuluna kayıt olup askerlik vazifesini yapma meçburiyetinde idi. ✦Kemalist kafir diyor ki: ✦Kağıdın rengi bozulmamış, yazılar hasar görmemiş, 110 yıllık belgede bu olanaklı değildir. ✦Cevap: ✦Türkiyede öteden beri yazılı ve yazısız kağıda hürmet fevkalade idi. Bilhassa kul hakkı geçmesi tehlikesi sebebiyle devlet evrakının muhafazasına daha çok ehemmiyet verilirdi. En büyük Türk devletlerinden biri olan Osmanlılar da aynı ananenin devamı olarak devlet evrakını en müstesna yerlerde muhafaza etmişlerdir. Osmanlı Devletinde modern manada milli arşivcilik konusunda ilk ciddi teşebbüs, devrin maliye nazırı Safveti Paşa nın 1845te Enderundaki tarihî vesika ve defterleri bir tertip içine almaya çalışması ile görülür. Tam manasıyla modern arşivcilik ise, 1846da Hazine-i Evrak Nezaretinin kurulmasıyla başlar ve bugünkü Başbakanlık Arşivi nin çekirdeğini teşkil eder. Aynı sene Bab-ı Ali nin iç kısmında yüksekçe, rutubetsiz bir yer seçilerek ve özel olarak imal edilen tuğla ile mükemmel bir bina yapıldı. Nezaretin başına Hazine -i Evrak Nazırı olarak sadaret mektupçusu Esseyyid Hasan Muhsin Efendi tayin olundu. Türkiyede modern arşivciliğin mimarı bu zattır denilebilir. ✦Kemalist kafir diyor ki: ✦EVLİ BİR KADIN BABALIK DAVASI AÇABİLİR Mİ? ✦Cevap: ✦Kemalistlerin iddiâ ettiği gibi Zübeyde 1871’de Ali Rıza ile evlenmedi. 1885 yılında yani Mustafa Kemal 5 yaşında iken Ali Rıza ile evlenmiştir Zübeyde. Ayrıca Mustafa Kemâl 1881de değil, 1880 senesinde doğmuştur. ✦Kemalist kafir diyor ki: ✦OSMANLIDA GENELEV VAR MIYDI? ✦Osmanlı da fuhuş yasaktır. İslam hukukuna göre zina kabul edilir ve ağır cezası vardır. Fuhuşu önlemek için padişahlar sık sık ferman çıkarırlar. Esir ticaretinin kaldırıldığı 1858 yılına kadar, çok yoksullar dışında erkekler bir fuhuş ortamına ihtiyaç duymazlar. Dört kadınla evlenebilmekte ve ayrıca esir pazarından yataklık kadın alınabilmektedir. Esir ticaretinin kaldırılmasından sonra, büyük kentlerde, fuhuş üzerindeki baskıda bir gevşeme olur. Gizli randevuevleri ortaya çıkar. Devlet değil, kent yöneticileri görmezlikten gelir, rüşvet karşılığında çalışmalarına göz yumulur. Rüşvetle göz yumulur ama, onun da koşulu vardır: Sermaye olarak Müslüman kadın çalıştırılmayacaktır. Ve bunun denetimi yapılır. Müslüman sermaye çalıştıran yere göz yumma biter ve yakalanan kadına çok ağır ceza verilir. İstanbul da bu şekilde yakalanan bir Müslüman kadının, ceza olarak, cinsel organının kesilmesi olayı ünlüdür. ✦Sonuç : Osmanlı da devletten izinli, ruhsatlı, meşru genelev yoktur diyor kemalist. ✦Cevap: ✦Osmanlı yıkıldı’da boşuna mı yıkıldı?. Osmanlı Devleti islamiyetten taviz verdiğinden dolayı yıkılmıştır. 1858 yılında Osmanlı’da maalesef eşcinsellik suç olmaktan çıkmıştır. Gelelim genelev meselesine. ✦Bakınız bu hususta Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Yil: 2010/2, Sayi:12 nüshasında ‘’TANZİMAT SONRASI FUHUŞ HADİSESİNE YAKLAŞIMDA YAŞANAN DEĞİŞİM’’ başlığı altında Engin Kirli ne yazıyor: ✦Osmanli Devlet’inde fuhşun ve umumhanelerin yayılması başta frengi olmak üzere zührevi hastalıkların da salgın şeklinde görülmesine yol açtı. Hükümet kendi kontrolündeki umumhanelerde fahişelerin hastalıklarını teşhis edip tedavi olana kadar işten el çektiriyordu. Ancak, devletin kontrolü altında olmayan umumhaneler de tüm engellemelere rağmen bir yolunu bulup kaçak yollardan faaliyetlerini sürdürüyorlardı . Hükümet kaçak umumhaneler işletildiğini biliyordu. Fındıklı Pişgahı n’da Rusya Sefaret Vapurları’nın tayfaları arası nda frengi hastalığının yayılması olayı nda hükümet, kaçak olarak faaliyet gösteren umumhanelere gitmeleri sebebiyle tayfaların hastalanmış olabileceğini belirtiyordu. Hasta fahişelerin, çalışma iznini belirten vesikası ellerinden alını yor ve tadavi olana kadar memleketlerine gönderiliyordu. ✦Kaynak: Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Yil: 2010/2, Sayi:12 nüshasında ‘’TANZİMAT SONRASI FUHUŞ HADİSESİNE YAKLAŞIMDA YAŞANAN DEĞİŞİM’’ sh.48 ✦başka bir kaynak daha verelim: ✦Prof.Dr. Ali AKYILDIZ’ın editörlüğünde yayınlanan „Osmanlı Devleti’nde yenileşme hareketleri (1876-1918)“ bakınız ne yazıyor: ✦1853-56 Kırım Savaşı’ndan sonra Sosyal yapıdaki değişimin yansımalarıdan biri de fuhşun yaygınlaşmasıydı. Esas itibarıyla fuhuş her dönemde her toplumda mevcuttu. Savaş yıllarında artan fakirlik, işsizlik ve özellikle 93 Harbi sonrasındaki yoğun göçlerin yarattığı kozmopolit şehir hayatı, fuhşun beslendiği kaynaklardı. İnsan ticaretinin ve iş vaadiyle kandırılan kadınların beslediği fuhuş sektörü gelişme imkânı buldu. İdareciler, mahallelerinde genelev (umumhane) veya randevu evi (koltuk) bulunan halkın şikâyeti karşısında buraları kapatma veya bu insanları tutuklama gibi sert önlemlere başvurmadılar; çünkü, yeri bilinen ve denetlenebilen bu tür mekânların kapatılmas halinde, fuhşun evlere ve sokaklara taşacağı ve kontrolden çıkarak kente yayılacağı fikrindeydiler. Bu nedenle şikâyet halinde, fuhuş yapılan yerlerin sertçe uyarılmasıyla yetinilirdi. Sosyal rehabilitasyon kapsamında hayat kadınlarını askeri dikimevlerinde istihdam edip namuslu bireyler olarak topluma kazandırmak gibi projeler başlatıldıysa da sonuçlandırılamadı. ✦Kaynak: T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3045 ✦AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1994 ✦OSMANLI DEVLETİ’NDE YENİLEŞME HAREKETLERİ (1876-1918) sayfa: 177 ✦Yazarlar: Prof.Dr. Zekeriya KURŞUN (Ünite 1), Prof.Dr. Ali AKYILDIZ (Ünite 2, 5), Yrd.Doç.Dr. Gültekin YILDIZ (Ünite 3), Prof.Dr. Cemil ÖZTÜRK (Ünite 4), Doç.Dr. Davut HUT (Ünite 6), Doç.Dr. Yüksel ÇELİK (Ünite 7, ✦Editör: Prof.Dr. Ali AKYILDIZ ✦Kemalist kafir diyor ki: ✦Osmanlı devletinde asliye hukuk mahkemesi diye bir kavram yoktur. ✦Cevap: ✦1879 yılında ilk defa Osmanlı’da yeni bir usul kanunu çıkıyor. Nizamiye Mahkemeleri’nin teşkiline dair bu kanun, ülkemizde o zamana kadar hiç bilinmeyen savcılık, noterlik gibi müesseselerin de ortaya çıkmasını sağlıyor. Sulh, asliye, ticaret mahkemesi kavramları da ilk defa bu yasayla ortaya çıkıyor. ✦Kemalist kafir diyor ki ✦Belge’de rumî takvim kullanılmış. O dönemde (1883) adliyelerde hicri takvim kullanılırmış. ✦Cevap: ✦Hicrî. 1255 (Miladi. 1839) dan sonra bütün resmî ve mâlî kayıtlar için artık mâlî (rumî takvim) yıl resmen kullanılmaya başlanmıştır. Ama yine de, tanzimattan sonra yurttaşa nüfus cüzdanı vermeye başlanması işinde bu cüzdanlara kimi nüfus memurları hicrî yılı, kimileri de rumî yılı yazarak bu işte karışıklığın sürmesine neden olmuşlardır. Bu karışıklık Osmanlı Imparatorluğunda ikinci meşrutiyet yönetiminin son yıllarına dek sürmüs, devlet işlerinde ve yazışmalarda hem hicrî kameri, hem mâlî (rumî) yıl birlikte kullanılmıştır. ✦Kaynak: Prof. Dr. Neşet ÇAĞATAY; Eski Çağlardan bu yana zaman ölçümü ve takvim sayfa 136 ✦Kemalist kafir iyor ki: ✦Selânik mahkeme kararın’da birçok imlâ hatası var, bunun tezahürü nedir ve bir mahkeme kurumu için olanaklı durum mudur? ✦Cevap: ✦Tanzimat Sonrası Osmanlı Devletindeki hukuksal ve sosyal evrim; devletin tüm kurumlarını altüst etmiş. Hukuksal evrimde; örneğin Osmanlıca (mahkeme) kararında ki yazım ve görüş üslubunun yapısı olsun veyahutta Hakimlerin ve âzâlarının eğitim yapısı olsun, Osmanlının o dönemde ki karmaşıklaşan heterojen yapısının prototipi özelliğinden kaynaklanmaktatır. ✦Bakınız Prof Dr. Ekrem Buğra Ekinci Osmanlı Mahkemeleri - Tanzimat ve Sonrası isimli eserinde bu hususta ne yazmakta... ✦Ne olursa olsun, hukuka âşinâlık bakımından şer’iyye mahkemesi hâkimleri ile en basit hukukî meseleleri anlamayan, hattâ >okuma-yazması< bile bulunmayan nizâmiye mahkemesi >âzâları< arasında mukayese bile mümkün değildi.(1) ✦Evet yanlış okumadınız. Asliye mahkemelerinin temelini oluşturan Nizamiye mahkemelerinde okuma-yazma bilmeyen âzâlar bulunuyordu. Elbette bu mahkemelerden çıkan ilâmlarda imlâ hatası olur ve olacaktı. Bu gayet normaldir o dönemin şartlarında. Peki nizamiye (asliye) mahkemelerinin âzâları nasıl teşekkül ediyordu ?. ✦Birde bunun cevabına bakalım: ✦Tanzimat devrinde nizâmiye mahkemeleri kurulmuş, faaliyette bulunan umumî mahkemeler ise şer’iyye mahkemeleri ismini alarak görev alanları daraltılmıştır. >Halk< tarafından seçilmis >üyelerden müteşekkil< bu >mahkemelerde
Posted on: Tue, 29 Oct 2013 12:57:14 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015