1 AĞUSTOS 2013 GÜNÜ ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI - TopicsExpress



          

1 AĞUSTOS 2013 GÜNÜ ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI ÖNÜNDE YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI. Değerli Basın Emekçileri; Ülkemiz büyüdü, Türkiye ekonomisi artık dünyanın 17. büyük ekonomisidir. Milli gelirimiz arttı, kişi mili gelirimiz 10 bin doları aştı, emekliler bizim baş tacımız onları çok seviyoruz, onların hakkı ödenmez, iktidara geldiğimizden beri emeklileri enflasyona ezdirmedik. Bütün bu sözleri, 11 yıldır iktidarda bulunan AKP sözcülerinin ağzından sıkça duyarsınız. Peki bu söylenenler gerçek mi? Elbette değil. 1980’lerden bu yana dünyada uygulamaya konan yeni liberal politikalar yaşlılığın güvencesi olan emekliliği ekonomiye yük olarak gördüğü için, emeklilere hizmet veren kamu alanları özelleştirildi. Dünyaya paralel olarak, ülkemizde de uygulanan bu politika sonucu AKP tarafından çıkarılan 5510 Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlı Sigortası Kanunu ile Kamu Sosyal güvenlik sistemi tarafından verilen sağlık hizmeti özelleştirildi, Kamu emeklilik sistemi ise adım adım çökertiliyor. Bunun sonucu toplumun emekçi diğer katmanları gibi, emekliler de güvencesiz kaldı. 1 Ekim 2008’de yürürlüğe giren 5510 Sayılı Kanunla, değiştirilen emekli maaşının bağlanması yöntemi değiştirilerek, prim güncelleme sistemine geçildi. Bu yöntemle, kişinin çalışma hayatı boyunca ödediği primler, güncellenirken yıllık enflasyon oranlarının tamamı, yıllık büyüme oranlarının ise sadece %25’i dikkate alınmaktadır. Yine emekli maaşları altı ayda bir TÜFE oranları kadar arttırılırken, büyümeden pay verilmemektedir. Ayrıca çalışma döneminde verilen sosyal haklar ve yan ödemeler emekliliğe yansımadığı için emekliler çalışma dönemlerindeki gelirlerinin çok altında maaş almaktadırlar. 5510 sayılı kanun ile emekli maaş bağlama oranları %30 düşürüldü. Buna karşın özel bireysel emeklilik sistemine girenlere %25 devlet katkısı veriliyor. Kamu Çalışanlarına verilen, Ek Ödemeler, Sosyal haklar ve Banka Promosyonları, aynı oranda maaş artışı verilen memur emeklileri ile dul ve yetimlerine verilmiyor. Kamu emeklilerinin, maaşlarının arttırılmasında, yılın Ocak ve Temmuz aylarında, Kamu Çalışanları Sendikaları ile Kamu İşveren Kurulu arasında yapılan, sözde toplu Sözleşme de belirlenmiş olan aylık ve taban aylık katsayıları esas alınmaktadır.” Bu düzenleme ile emekliler, Kamu Çalışanlarına verilen, sosyal haklardan, yan ödemelerden ve ek ödemelerden mahrum kalmakta ve maaşları sadece %3, %4 gibi rakamlarla arttırılmaktadır. Bir önceki altı aylık enflasyon oranının sözleşmede belirlenmiş olan oranları aşması halinde ise aradaki fark maaşlara ilave edilmektedir. Bu uygulama anayasanın 10. maddesinde ifade edilen “eşitlik” ilkesine aykırıdır. Değerli Basın Emekçileri, Mevcut İktidar ilk yıllarında, tartıştırdığı sözde Sosyal Güvenlik Reformunun, amacının norm ve standart birliğini sağlamak olarak açıklamıştı. Kanun 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girmesine ve aradan 5 yıl geçmiş olmasına rağmen, üç Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli olanlar arasında sağlık, maaş bağlama ve artış yöntemlerinde farklı uygulamalar devam ediyor. Örneğin; eski Emekli Sandığı emeklilerinin maaşları Kamu Çalışanları sendikaları ile yapılan Toplu Sözleşme de bulunan oranlar kadar arttırılırken, yine eski SSK ve Bağ Kur emeklilerinin ki, 5510 Sayılı kanunun 55. maddesinde yer aldığı şekilde bir önceki altı ayda gerçekleşen TÜFE artışı kadar arttırılmaktadır. Gerek emeklilere, gerekse çalışanlara verilen maaş artışlarının TÜFE artış oranlarına endekslenmesi, TÜFE’yi hayatımızın bir parçası haline getirmiştir. Çünkü alım gücümüzün devamı, gelirimizdeki artışın enflasyon karşısında korunmasına bağlıdır. Eğer ücretimize yapılan artış genel fiyat artışlarının üzerindeyse bu alım gücümüz artıyor demektir. Enflasyon verileri bu nedenle son derece önemli. Enflasyon, aynı zamanda ekonomik büyüme oranlarından pek çok makro göstergeye kadar belirleyici bir role sahiptir. Enflasyonun olduğundan düşük gösterilmesi ücretlerimizin erimesine ve yoksullaşmamıza yol açmasının yanı sıra büyüme oranlarının olduğundan yüksek gösterilmesine yol açmaktadır. Ne kadar düştü dense de, enflasyon sepetinin her yıl değişiyor olması, sepette bulunan, birçok, ürünün günlük hayatta tüketilmeyen ürün olması ve sepetteki ürünlerin enflasyon tespitindeki maddi ağırlıkları, Hükümetin, manipülasyona dayalı ekonomik hedeflere ulaşmak için yaptığı müdahale, özellikle son yıllarda Türkiye’de enflasyonun gerçek rakamlarla açıklanmasını engellemektedir. Örneğin, toplumun dar ve sabit gelirli emekçi kesimleri için tüketilmesi zorunlu olmayan otomobil fiyatlarındaki artış veya düşüş enflasyonu, tüketilmesi zorunlu olan ekmekten iki kat fazla etkilemektedir. Farklı gelir gruplarının enflasyonu, tüketim önceliklerine göre değişmektedir. Çünkü insanların gündelik hayatlarını sürdürebilmeleri için temel ihtiyaçlarını karşılamaları bir zorunluluktur. Dolayısıyla insanların önceliği, barınma, beslenme, ısınma, giyinme, eğitim, sağlık, gibi ihtiyaçlar önceliklidir. Bu öncelikli ihtiyaçlara ulaşmak için yeterli gelire sahip olup olmamak yaşam kalitesinin kıstasıdır. Buradan şu sonuç çıkmaktadır, insanların gelir düzeyi ve alım gücü artıkça ya da azaldıkça tüketim alışkanlıkları ve davranış kalıpları ona uygun bir şekilde değişmektedir. O zaman enflasyonun gelir gruplarına göre faklılık göstermesi kaçınılmazdır. Değerli Basın Emekçileri; Bilindiği üzere, Kamu Çalışanlarının, 2014 ve 2015 yılı mali ve sosyal haklarının belirleneceği, sözde Toplu Sözleşme görüşmeleri bu gün başlıyor. 6289 Sayılı Kanun gereği, en çok üyeye sahip, 3 konfederasyondan (MEMUR-SEN, KAMU-SEN, KESK) birer temsilci ile her hizmet kolunda en çok üyeye sahip sendikadan birer temsilciden oluşan Kamu Çalışanları Sendikaları heyeti ile Kamu İşveren Kurulu arasında yapılacak görüşmeler sonunda yapılacak olan Toplu sözleşmenin, sadece maaş artış oranlarının verilmesi yukarıda belirttiğim gibi anayasaya aykırıdır. Kuşkusuz buna emeklilerin masada temsil edilmemesi yol açmaktadır. Dolayısıyla, sendika olarak 18 yıldır, emekliler adına taraf alınmak için verdiğimiz mücadelenin haklılığını bir kez daha kanıtlamaktadır. Bu gün emekliler adına, Toplu sözleşme masasında oturmak için, Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, diğer illerde ise Bölge çalışma Müdürlükleri veya İl Çalışma Müdürlükleri önünde, eş zamanlı olarak, basın açıklaması ve oturma eylemi yapıyoruz. Ağustos ayı boyunca sürecek olan görüşmelerin, programına uygun olarak, görüşmelerin devam ettiği Ağustos ayı boyunca, emekliler adına taraf olduğumuzun kabulü için eylemlerimizi sürdüreceğiz. Yapılacak olan bu eylemlere ilişkin program daha sonra kamuoyuna duyurulacaktır. Basına ve kamuoyuna duyurulur. EMEKLİ-SEN…………………………………ŞUBE BAŞKANI.
Posted on: Wed, 31 Jul 2013 19:41:08 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015