1 TRİLYON DOLARLIK ($) SELAMÜN ALEYKÜM Hep söylerim, aslında - TopicsExpress



          

1 TRİLYON DOLARLIK ($) SELAMÜN ALEYKÜM Hep söylerim, aslında çok ama çok değerli haberler bizde görülmez! Küçültülür, kaybedilir! Bunun için yetişmiş çok adam vardır burada! Görevleri ve yetkileri bellidir! Türk kazanmasın, bu topraklar gülmesin diye özel gayret içindedirler! İsim vermeyeceğimi biliyorsunuz! Her şey apaçık ortada! Sadece dikkat! Gizlenen ve hakkı verilmeyen sözlerden biri de maalesef yine İngiliz Başbakan David Camerona aitti! ETON COLLEGE mezunu Başbakan, kendi ülkesinde düzenlenen Dünya İslami Ekonomik Forumunda konuştu! Konuşma ilginçti! Ama asıl ilginç olan, Cameronun salonda bulunan 800 önemli misafirin meraklı bakışları arasında sözlerine Selamün Aleyküm diye başlamasıydı! Cameron piyasalarda dolaşan ve en az 1 trilyon dolar olduğu söylenen parayı alabilmek için İSLAMİ BONO işine girmeye karar vermişti! Selamın arkasında yatan neden buydu! Protestanlığın kalesi ve simgesi olan İngiltere, Araplarla buluşmaktan ve onların hoşuna gidecek jestlerden kaçınmıyordu! Neyse buraya tekrar geleceğiz! Gidenler bilir, Eton College ile KRALİÇEnin hafta sonlarını geçirdiği WINDSOR Şatosu birbirlerine yakındır! Özellikle ŞATOdan okul çok görkemli görünür! Kraliçenin gerçek ismi Elizabeth Alexandra Mary Windsordur! Kral V. George, ailesinin Alman bağını kesmek için bu ismi almıştır! Taa 1917de! Kraliçe de Buckingham ve Holyrood saraylarının dışında Windsoru kullanır! Ama her geleni Windsora sokmaz! Dünyanın eşsiz tablolarının ve antikalarının bulunduğu, NİŞANLARDAN gözünüzü alamayacağınız bu yere sadece PARASI olanlar girer! İlerlemiş yaşına rağmen Kraliçe son 5 yılda burada 4 özel davet verdi! Kimlere mi? Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife el Tani Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el Ahmed el Sabah Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid El Maktum Katar Başbakanı Şeyh Abdullaha... Hepsiyle yakından ilgilendi! Zaten hem Türklerle hem Araplarla 200 yıldır yakından ilgileniyorlardı! Kalelerini Londraya inşa eden Rothschildler, Kırım Savaşını finanse etmiş, daha sonra da Osmanlının BORÇ yönetimini ele almıştı! Bu İSRAİLin kurulmasına giden bir yoldu! Askerle giremedikleri yerlere PARA ile giriyorlardı! Bu aileler Windsorun desteğiyle İttihat ve Terakkiye sızdı! Daha doğrusu kurdu ve yönetti! 1900lerin başlarından itibaren Osmanlıda operasyon yapan İngiltere, Fransa, Amerika ve Almanyanın arkasında bu aile vardı! Amerika adına yürütülen Chester projesinin arkasındaki Kuhn-Loeb ve Vicker-Armstrong, İngiltere adına yürütülen Glasgow projesinin arkasındaki Rio Tinto vardı! Bir de Rohtschild ailesinin İstanbulda SADIK ADAMI Gülbenkyan iş başındaydı! SHELL İstanbulun başında görev yapıyor ama asıl Osmanlının Ortadoğudaki petrollerini avuçlamak için çalışıyordu! En başarılı olan da bu zattı! Haliyle onlar kazanınca Türkler kaybediyordu! Peki Windsor sadece petrole mi göz dikti? Elbette hayır! Lord Alfonse de Rothschildin, Pariste Siyonizm üzerine düzenlediği bir yemekli toplantıya katılan Lord Alfred Milnera, Kral Faysalla konuşması için, Arabistanlı Lawrence tercümanlık ediyordu. Milner, BALFOUR Deklarasyonunun babasıydı! Akıl onundu! Ayrıca İngilterenin dış politikasını belirleyen think-tank kuruluşu Chatham House/RIIA, Rothschildlerin kontrolünde Milner tarafından kuruldu. Irakta bir Kürt devleti kurulması da bu kuruluşun icadıydı! Dediğim gibi LONDRA bağlantılı basın bunları yazmazdı! Musevi bağlantılarının karşısına hiçbir gazete ve televizyon karşı durmazdı! Hal böyle olunca da GERÇEK bir türlü anlaşılmazdı! İngilizler sadece toprak üzerine hesap yapmazdı! Asıl hedef PARAydı! Zaten Musevi ailelerle görünmeyen işbirliğinin altında da bu yatıyordu! Aynı AKIL FAİZSİZ BANKACILIK sisteminin de mucidiydi! Körfeze inip liderleri ikna ederek PARALARIN Londraya akmasını da başarıyorlardı! Amerika her yere asker götürmesine rağmen tek kurşun atmadan İngilizler pastadan kocaman pay almayı biliyorlardı! Herkese de Biz Amerika ile birlikteyiz! yalanını söyleyerek! Zaten Amerikanın içinde ÖZ AMERİKA kadar güçlüydüler! Görünmeyen BİRLEŞİK KRALLIKın gerçek gücü oradaydı! Akrabalık ve ekonomik sistemin sorunsuz işlemesini sağlıyordu! İşte bizim MÜSLÜMAN diye sokmadığımız, hatta ismini beslediğimiz hayvanlara verdiğimiz insanlar Londrada bir TÜRKün giremediği ŞATOLARDA ağırlanıyordu! Laikliği korumak için trilyon dolarları kaybediyorduk! Tıpkı Kürtleri itip petrol ve gaza sırtımızı döndüğümüz gibi! Onların BAŞBAKANI ülkesi için her kılığa girerken kimse sorun etmiyordu! Ama Erdoğan memleket için uykusuz geceler geçirdiğinde Kraliçenin adamları tarafından saldırıya uğruyordu! Aradaki farkı da normal bir aklın görme ihtimali yoktu! Çünkü Londra ve Musevi ailelerden emir alan MEDYA olağanüstü bir karartma yapıyordu! Marmaray, Türklerin en güçlü olduğu zaman yapılan bir projedir! Türkler ne zaman güçlü olduysa BOĞAZa hükmetti! Marmaray da bunun göstergesi! Ankara artık Sadece Ortadoğuya değil Çine kadar ben gideceğim! diyor! Bu PARANIN İstanbula gelmesi demek! Bu da Cameronı 45 yaşından sonra Selamün Aleyküm demeye zorluyor! Biz kendimizi bulunca adamlar değişiyor! GÜÇ BU! Ergün Diler
Posted on: Sat, 02 Nov 2013 15:31:23 +0000

Recently Viewed Topics




© 2015