ADAMLAR BİR KORUMA KANUNU ÇIKARTTIRIP, HEM KENDİLERİNİ - TopicsExpress



          

ADAMLAR BİR KORUMA KANUNU ÇIKARTTIRIP, HEM KENDİLERİNİ GİZLEMİŞLER, HEM DE KENDİLERİNE ÇALIŞAN SİSTEMİ KALICI HALE GETİRMİŞLER! KİMDEN Mİ BAHSEDİYORUM? AMERİKA VE İNGİLTEREDEN! BİRİSİ ŞİMDİ DİCEYEK Kİ, KORUMA KANUNUNU MENDERES ÇIKARDI! EVET, BİR GECEDE 17 ATATÜRK BÜSTÜ KIRILINCA, BUNU BAHANE EDEREK ÇIKARDILAR AMA ESAS MAKSAT, ATATÜRKÜN ÖLÜMÜNDEN SONRA PARALARA RESMİNİ BASARAK DİKTATÖRLEŞMEYE BAŞLAYAN İNÖNÜNÜN ÖNÜNÜ KESMEKTİ. 1960 İHTİLALİNE KADAR GÜDÜK KALAN BU KANUNUN İÇİ İHTİLALDEN SONRA DOLDURULDU. YAPILAN BİR ARAŞTIRMAYA GÖRE YILLARA VURDUĞUMUZDA, HER YIL ORTALAMA 70 KİŞİ ATATÜRKÜ KORUMA KANUNU SEBEBİ İLE MAHKUM OLUYOR. BU SANAL ALEMDE ELİNİZE BALTAYI ALIP SAĞA SOLA SALLAMAYIN! SONRA KORUMA KANUNUNA ÇARPAR MAHKUM OLURSUNUZ! BARİ BURAYA KANUNU KOYALIM DA HERKES ÖĞRENSİN! ATATÜRK ALEYHiNE iŞLENEN SUÇLAR HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5816 Kabul Tarihi : 25/7/1951 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 31/7/1951 Sayı : 7872 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 32 Sayfa : 1842 Madde 1 – Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir. Yukarki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır. Madde 2 – Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır. Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır. Madde 3 – Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re’sen takibat yapılır. Madde 4 – Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 5 – Bu kanunu Adalet Bakanı yürütür. --------------------------------- CHP ve Londra Ergün Diler 20 Kasım 2013, Çarşamba Bazen Yazmamak daha iyi diye düşündüğüm oluyor! Kabul edilmiş yalanların üzerine gitmeyi birilerini inciteceğimi düşünerek erteliyorum! Azami dikkat gösterdiğim oluşumlardan biri de milyonlarca insanın peşinden gittiği CHP! Parti, isim ya da kurum belirtmekten özellikle kaçarım. Ama görüyorum ki bazıları kendi düştükleri durumdan çıkacak gibi değil! Dün İzmirdeydim! Gecekonduların arasına, çatıların aktığı evlerin tam ortasına, iğrenç kokan derenin ta dibine dev ATATÜRK MASKI yaparak Cumhuriyeti ve Mustafa Kemali yücelteceklerini sananlar var! Ne yazık ki bunlar CHPli! Daha önceden gördüğüm bir şeydi! Ama dün gözüme battı! İnsanları Atatürkle kandırmak ve onu basit yöntemlerle suistimal etmek kabul edilebilir bir şey değil! CHP sihrinin bu ülkede gerçekle buluşması şart! Ezberlere sığınanlar ne gerçek Mustafa Kemalin ne de arkasından gittikleri CHPnin farkındalar! Bakın CHP rahmetli İsmet İnönü ile birlikte LONDRAya bağlanan bir partidir! Amerikadaki izleri İngiltere üzerinden atılan adımlara aittir! Darbelerin içinde CHP hep vardı! Halkın reddine rağmen onlar DARBE ile CUNTA ile gelmeyi bildiler! Halktan koptular! Dönelim geriye... 1960 darbesine... Ordunun içinde bir grup subay darbe için harekete geçti. Ancak başta bulunacak bir ORGENERAL ortada yoktu! Cemal Gürsel İzmire yerleşerek uzak durmuş, Genelkurmay İkinci Başkanı Cevdet Sunay ise GİZLİ ÖRGÜTÜN teklifini geri çevirmişti! Bir gün teşkilat üyelerinden Orhan Kabibay, Türkeşe giderek Ben Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Başkanı Tümgeneral Cemal Madanoğlunu Koreden tanıyorum. Biraz yakınlığım var. Gidip konuşayım. Ne yapalım... orgeneral olmazsa tümgeneral olsun! dedi... Birlikte Madanoğlunun odasına gittiler. Türkeş emir subayının yanında bekledi. Kabibay içeri girdi. Ellerini cebine atan Kabibay, Madanoğluna Paşam önemli bir meseleyi sizinle konuşmaya geldim. Kabul ederseniz iki kelimeyle cevap verin. Etmezseniz Hayır deyin! Yalnız söyleyeceğim mesele çok gizlidir. Kabul etseniz de etmeseniz de gizliliği korumak zorundasınız! İfşa ederseniz karşı tedbir alınmıştır! dedi... Bunun üzerine yerinden fırlayan Madanoğlu Nedir ulan senin söyleyeceğin! diye haykırdı... Kabibay Paşam biz bu iktidarı devireceğiz. Gizli teşkilatımız var. Sizin de bize katılmanızı istiyoruz. Kabul ederseniz EVET, etmezseniz HAYIR deyin! dedi... Kendinden geçen Madanoğlu Ulan biliyorsun ben de ta..k var, akıl yok! diye cevapladı! Kabibay da cevabı geciktirmedi: Bizde her ikisi de var! Madanoğluna 24 saat veren Kabibay çıkıp gitti! Ertesi gün Madanoğlu Ulan erkeklik öldü mü, ben de varım! dedi... Her darbede olduğu gibi ayrışma kaçınılmazdı! 27 Mayıstan sonra Madanoğlu ekibiyle TÜRKEŞ ekibi çarpıştı! Türkeş Hindistana kadar sürüldü! Amerikan Büyükelçisi Fletcher Warrenın evinden dışarı çıkamadığı ortamda birileri hem DARBE yapıp hem de kendi arkadaşlarını yedi! Türkiye bu sorulara hiç kafa yormadı! Madanoğlu nasıl CHPnin arkasındaydı! Daha sonra TRTde demir yumruk olan Kabibay nasıl CHP ile yollarını hiç ayırmıyordu! O dönemin Amerikan büyükelçiliği yazışmalarında SOLun CHP içinde yuvalandığı ve darbelere bunların destek verdiği yazıyordu! Aslında Amerika ile İngiltere Türkiyeyi kontrol etmek için çalışıyor ve çatışıyordu! Ama hep İngiltere tarafı gülüyordu! Amerikanın öne çıktığı durumlarda bile arkadaki MUSEVİ BARONLAR Kraliçenin yüzünü ağartıyordu! Ve bu Hat, CHPde neredeydi hiç kimse sormuyordu! Belki pek çok CHPli bilmeden Kraliçeye çalıştığını fark edemiyordu! 27 Mayıs sabahı İstanbuldan toplanan ünlü profesörler askeri uçakla Ankaraya gelip yeni ANAYASA için kolları sıvıyordu! Yeni ANAYASAyı yazacak kurulun içinde Sıddık Sami Onar, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Hüseyin Nail Kubalı, İsmet Giritli, Tarık Zafer Tunaya, İlhan Arsel ve Bahri Savcı gibi isimler vardı! Bu isimlerin ne çocukları ne torunları hayatta hiç zorlanmadı! Hep bir yerlerde oldular! Londra hiç görünmediği halde her olayın arkasında vardı! İçerideki KURGU bunun anlaşılmaması için hazırlanmıştı! SİSTEME kimse ihanet edemezdi! Ordu özel bir ekip tarafından kontrol edildi! CHP ile ilişkisi de hiç soğuk olmadı! Günahını almak istemem ama Kemal Kılıçdaroğlunun Özel Paşaya soğuk davranmasının altında da bu tarihi gerçek yatar! Laiklik en büyük kalkanlarıydı! Özgürlük arttıkça şeriatın gelmediği görüldü! Kürtlere sarıldıkça, kapılar aralandıkça Türklüğün ölmediği ortaya çıktı! Bizdeki kurumların fabrika ayarları dışarıdan yapıldığı için gün gelip DEVREDIŞI kalabiliyor! CHP ve MHPde durum bu! Siyasi miyopluk böyle bir şey! Ne dünyayı ne bölgeyi okuyabildiler! Yanlış üstüne yanlış yaptılar! İngilizlerin sonradan yarattığı Mustafa Kemal algısına inanmamızı sağladılar! Gerçek Mustafa Kemali unutturdular. Başarılı oldular da! Ayrıştırdılar! Çünkü gizli formül BÖL ve YÖNETti! Yakında Mustafa Kemal de ellerinden gidecek! Bakalım İnönünun başlattığı oyun nasıl bitecek! NOT: Kabibay her cuntanın arkasında olmayı başarabilen ender isimlerdendi! Gücü nereden alıyordu! Acaba bir tarihçi çıkıp ORDUNUN içine sızan İngilizleri ne zaman yazacak! Bu yalan ne zaman son bulacak! takvim.tr/Yazarlar/ergundiler/2013/11/20/chp-ve-londra
Posted on: Wed, 20 Nov 2013 12:17:52 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015