Adı Reyhan Topal. İki çocuk annesi. Kağıthane Asayiş - TopicsExpress



          

Adı Reyhan Topal. İki çocuk annesi. Kağıthane Asayiş Amirliği’nde Emekli polis Mehmet Çakır ile iki resmi polis tarafından personelin gözü önünde tecavüze uğradı. 1.5 yıl sonra aynı polis ile bir başka kişi tarafından kaçırılarak ikinci kez tecavüze uğradı. Cenin testi için başvurduğu savcı Osman Çakır, “Sen doğur, devlet bakar. Bu çocuklar devlete hayırlı olur” cevabını aldı. Reyhan Topal araba alım satım işi için eleman olarak aldığı emekli polis memuru tarafından önce şantaja uğradı, sonra hakkında dolandırıcılık suçlaması yapıldı. Çağrıldığı Kağıthane Asayiş Amirliği’nde masumiyetini ispatlamaya gittiği sırada, emekli polis Mehmet Çakır ve iki resmi polis tarafından 4. Katta, personelin gözü önünde tecavüze uğradı. O sırada bu olayı ispatlayamayan ve yaşadığı travmanın ardından ürken Topal, sonradan adalete başvursa da 1.5 yıldır suçlular hakkında dava dahi açılmadığı gibi tek bir şüphelinin ifadesine de başvurulmadı. Emekli polis Çakır ve kuaför Süleyman Küney tarafından ikinci kez tecavüze uğrayan Reyhan Topal, ikinci tecavüz sonrası hamile kaldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Osman Çakır’a başvurup çocuğu aldırmak istediğini ve cenin test yapılmasını istediğini belirten Topal, savcıdan “Sen doğur, devlet bakar. Bu çocuklar devlete hayırlı olur” cevabını aldı. Cuma günü (bugün) kürtaj olmaya hazırlanan ve eşinin boşanma davası açtığını öğrenen Reyhan Topal, yaşadıklarını ANF’ye anlattı. Tecavüzcüler tarafından ölümle tehdit edildiğini belirten Topal, “Başıma bir şey gelirse sorumlusu tüm toplum olacaktır” dedi. 30 yaşındaki Reyhan Topal bir sene öncesine kadar araba alım-satım işi yaparak geçimini sağlıyordu. İki çocuğuyla ilgilenip işini yapan ve normal bir hayat süren Topal, elemana ihtiyacı olduğu bir dönemde tanıştığı emekli polis Mehmet Çakır’ı işe aldı. ARABA ALIM SATIM İLE BAŞLAYAN HUSUMET Bir süre sonra emekli polis Çakır’ın kızını özel okula yazdırma, arabalardan bir tanesini bedava almak gibi özel istekleri başladı; peşi sıra da şantajlar geldi. “Hakkınızda daha önce açılmış dolandırıcılık davası var beni dolandırdı der şikayet ederim” diye şantaja başvuran Çakır, sonrasında anahtarların yedeklerini temin ederek Topal’ın arabasını çalar. Topal, olay sonrası Çakır’a hırsızlıktan 38. Sulh Ceza Mahkemesinde dava açar. Buna karşılık Çakır da, daha önce yaptığı şantajları hayata geçirir. Kağıthane’de Topal hakkında ‘dolandırıcılık’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulunur. Topal, suç duyurusuyla başlayan ve polis merkezinde tecavüzle sonuçlanan olayları şöyle anlatıyor: “Yer itibariyle hiç alakası olmadığı halde, sırf Kağıthane İlçe Emniyet Müdürü akrabası ve ahbabı olduğu için hakkımda dolandırıcılık suçlamasıyla Kağıthane Asayiş Büro Amirliğine suç duyurusunda bulundu. ASAYİŞİN DÖRDÜNCÜ KATINDA BASKI VE ALIKOYMA Bunun üzerine Kağıthane Asayiş Büro Amirliğine çağrıldım ve 30 Ağustos 2012 tarihinde elimde makbuzlarla karakola gittim. Asayiş Büro Amirliği önüne geldiğimde kapının önünde Mehmet Çakır’a rastladım. Çakır karakolun önünde, küfür edip, beni itip kakmaya başladı. Ben de kendimi savunmak istediğimde iki sivil polis beni yaka paça karakolun dördüncü katına çıkarttılar. Orda çalışanların çoğu sivil polisti. İki buçuk saat kamerası olmayan bir çalışma odasında bekletildim. Gözaltında olup olmadığımı sormama ve bir avukatı aramak istediğimi söylememe rağmen, elimden çantam ve telefonum alındı. Yanıma gelen sivil polisler bana Çakır hakkında açtığım hırsızlık davasını geri çekmem ve parayı vermem için baskı uyguladılar. BİRAZDAN YAŞAYACAKLARINI ÖMÜR BOYU UNUTMAYACAKSIN 2.5 saatin sonunda Mehmet Çakır yanıma gelerek, ‘Birazdan yaşayacaklarını ömür boyu unutmayacaksın. Aklın hayalin almayacak’ diyerek odadan çıktı. Aradan 5 dakika geçmedi ki yanında iki resmi polisle birlikte geri geldi. Soyunmamı istediler, kabul etmeyince ve bağırmaya başlayınca Çakır yüzüme gaz sıktı, o anda üzerime çullandılar. Önce Mehmet Çakır sonra diğer iki resmi polis tecavüz etti. Beni darp ederek arka dişimi kırdılar. En kötüsü ben ağlayıp imdat diye bağırırken odanın kapısı açıktı ve hemen hemen tüm personel yaşananlara şahit oldu. Bunların aralarında sivil kadın polisler olmasına rağmen hiçbir tepki göstermediler, izlemekle yetindiler. AMİR; “KAFAMIN TASINI ATTIRMA, TÜM EMNİYETİ ÜZERİNDEN GEÇİRTİRİM” Sonra tecavüzün izini bırakmamak için beni lavabonun yanına götürüp musluğa takılı yarım hortumla temizlediler. Birkaç saat sonra çantamı ve telefonumu verdiler. Avukat çağırdığımda bana, ‘Kime söylersen söyle sana kimse inanmaz ki, sen dolandırıcısın’ dediler. Daha sonra amir gelip gülerek polislere, ‘Bunu ne biçim hor kullanmışınız, başınızı belaya mı sokacaksınız oğlum’ diyerek resmen dalga geçti. Amire hepsini şikayet edeceğimi söyleyince, ‘Senin ne mal olduğun ortada, şimdi benim tepemin tasını attırma, bütün emniyeti üzerinden geçirtirim’ dedi.” Yaşananlardan sonra “tecavüzcüyü tecavüzcüye şikayet edemedim” diyerek polise şikayette bulunmadığını, gittiği Kağıthane Devlet Hastanesi’nde de ‘sağlam’ raporu verildiğini söyleyen Topal, oturduğu subay lojmanlarına döndükten sonra da eşi dahil kimseye bir şey anlatmadı. POLİSTEN, ‘ SEN DAHA GAYRETTEPE ‘Yİ GÖRMEDİN’ TEHDİDİ “Kimsenin kendisine inanmayacağı endişesiyle” susma kararı aldığını söyleyen Topal, tecavüz olayından 15 gün sonra bu kez Gayrettepe Dolandırıcılık bürosundan kendilerini Şahin ve Serdar diye tanıtan iki polisin kaldığı subay lojmanlarının kapısına kadar geldiklerini, daha sonra kendisini arayarak, “dur sen, Kağıthane‘de yaşadıkların ne ki, sen daha Gayrettepe’yi görmedin” şeklinde tehdit ettiklerini belirtti. SAVCI MERAL’DAN İTİRAF, ‘ONLAR ANTRENMANLI!’ Bu olay sonrasında Çağlayan adliyesine giderek kendisine tecavüz eden ve diğer polislere tehdit ettiren Mehmet Çakır hakkında suç duyurusunda bulunduğunu aktaran Topal, “Benimle Adem Meral isimli Cumhuriyet savcısı ilgilendi. Ona polislerin bana yaptığı tecavüzü anlattığımda, ‘Onlar bu konularda antrenmanlılar. Keşke olay sonrası gelebilseydin’ diyerek polisin iç yüzünü bildiğini ima etti” dedi. 1 YILDIR DAVA DAHİ AÇILMADI TEK BİR ŞÜPHELİNİN İFADESİ ALINMADI Mehmet Çakır’ın emekli olmasına rağmen dosyanın memur suçları kategorisine alındığını öğrenen Topal’ın ‘adalet’ beklentisi yerine gelmedi. Soruşturmanın 1 yıl önce açılmasına rağmen tek bir şüphelinin ifadesi alınmadığına dikkat çeken Topal, artık adalet sistemine hiçbir güvencesi kalmadığını söyledi. TAM İYİLEŞIYOR İKEN… Yaşadığı yoğun travma nedeniyle Çapa Tıp Fakültesinde 6 ayı aşkın bir süre psikolojik tedavi gören Reyhan Topal, biraz kendisini toparlayıp tekrar çalışmaya başlamışken, ikinci kez tecavüze uğrar. Taksim’de zaman zaman gittiğim bayan kuaföründe Süleyman Küney isimli çalışana saçlarımı yaptırıyordum. Bir müddet sonra beni telefonla taciz etmeye başladı. Meğer sonra öğrendim ki Mehmet Çakır’ı tanıyormuş, polis camiasıyla arası iyiymiş. Onu ailesine şikayet ettim. Ama bu da bir şey değiştirmedi” diyen Topal, 27 Temmuz 2013 akşamı çocuklarıyla gittiği Maltepe Sedef adasından dönüşte, sahilde arkadaşlarıyla buluşmayı beklerken Küney ve Çakır’ın bulunduğu bir araba ile kaçırılarak tecavüze uğrar. Topal yine şikayetçi olduğu takdirde ölümle tehdit edilir. SAVCI’DAN ŞOK EDEN CEVAP, “BU COCUKLARIN DEVLETE HAYIRLI OLUR” Tecavüz sonrası hamile kaldığını öğrenen Topal, kürtaj olmadan önce Çakır ile Küney hakkında suç duyurusunda bulunmak ve tecavüzü ispatlamak için cenin test yapılması talebiyle önce Levent Karakoluna, oradan da Çağlayan Adliyesinde başvurur. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Osman Çakır’ın Topal ‘a verdiği cevap ise bu kadar olmaz dedirtecek cinsten: “Kürtaj olacağımı duyunca, ‘Kürtaj yasak bilmiyor musunuz? Allahtan da mı korkmuyorsunuz, tabii ki doğuracaksınız bu çocuğu. Devlet bakar. Bu çocukların devlete hayırlı olur’ dedi. Müracaatımı almadığı için bu kez Nöbetçi savcı Atilla Ayvacı’nın başvurdum. Savcı Ayvacı şüpheliler hakkında Mevcutlu Getirme Kararı verdi vermesine ancak ne Çakır ne de Küney ifadeleri almak üzere şu ana kadar getirilmedi.” TECAVÜZCÜLER ELLERİNİ KOLLARINI SALLAYARAK DOLAŞIYOR Dosyanın İstanbul Cumhuriyet Savcısı Osman Çakır’dan alınması için beş kez başvurduğunu, ancak hiçbir işlem yapılmadığını söyleyen Topal, tecavüzcülerin ellerini kollarını sallayarak dolaşmalarına isyan ediyor. Tecavüz olaylarından sonra kabus görmediği bir gece olmadığını, çocuklarına bakamaz olduğunu, eşiyle arasının bozulduğunu vurgulayan Topal, “o kadar şikayette bulunamama rağmen 1 yıldır tek bir dava dahi açılmadı. Tehdit edildiğimi, can güvenliğim olmadığını beyan etmeme ve yargıya bu konuda başvurmama rağmen, herkes suskun” dedi. ARTIK HİÇ KİMSEYE İNSAN GÖZÜYLE BAKAMIYORUM 9 hafta 8 günlük hamile olan Reyhan Topal, Cuma günü (bugün) kürtaj olmaya hazırlanıyor. Topal, bir yıl öncesine kadar çok neşeli ve hayat dolu olduğunu, eşiyle sürekli mutlu planlar yaptıklarını vurgulayan Topal şöyle konuştu: “Artık benim bir planım dahi yok, bir konumum bile yok. Ben artık çocuklarıma annelik yapamıyorum. Çünkü bana insanlığımı, anneliğimi kaybettirdiler. Artık kimseye insan gözüyle bakamıyorum. Bir insan her gece rüyasında kabus görür mü? O kadar korkuyorum ki anlatamam. Ne olur bu gece kabus görmeyeyim diye Allaha yalvarıyorum. Doktorlara ne olur beni hep uyutun diyorum. Unutturacak bir şey yok mu diyorum. Çünkü olmuyor geri dönüş yok. Benim bir hayatım kalmadı. Lojmanda oturan komşularım çocuklarıma saldırıyor. Yedi yaşındaki oğlumun beynini yıkıyorlar. Eğer bana bir şey olursa bundan tüm toplum sorumlu olacak.” Gözyaşlarını içinde konuşurken, birden telefon çalıyor. Arayan Reyhan’ın eşi. Sanki suç ondaymış gibi birkaç zamandır ayrı yaşamayı tercih ediyor. Reyhan telefonu kapatıyor ve bana dönerek, “Eşim boşanma davası açıyor” diyor.
Posted on: Fri, 20 Sep 2013 08:14:26 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015