BAŞBAKANA AÇIK MEKTUP SAYIN BAŞBAKAN DERHAL İSTİFA - TopicsExpress



          

BAŞBAKANA AÇIK MEKTUP SAYIN BAŞBAKAN DERHAL İSTİFA EDİN Sayın Başbakan ben hiçbir siyasi partiye üye değilim. Sadece Türkiye Cumhuriyetinin yetiştirdiği bir ressamım. 35 ülkede ve çok sayıda dünya kentinde sergiler açtım. Farklı sanat dallarında da etkinliklere katıldım. Ülkemizin kültürel değerlerini yurt içi ve yurt dışında temsil ettim. Dünyada ilk defa karanlıkta görünen boyayı icat ederek patentini aldım. Çalışmalarıyla UNESCO ULUSLARARASI PSD tarafınca kabul edilmiş dünyada sayılı bir sanatçıyım. Daha önceki dönemlerde projelerimle ilgili yaptığımız görüşmelerde ve yazışmalarda ülkeme daha fazla faydalı olmak istediğimi belirtmiştim. Ancak üzülerek söylemem gerekir ki Sayın Başbakan faydalı olmak bir yana ben artık resim bile çizemiyorum. Çünkü bu ülkede özellikle sizin iktidar olduğunuz dönemler içinde bilimsel, kültürel ve sanatsal çalışmalarımın hep sekteye uğratılmak istendiğini gördüm. Örneğin okullarda yaptığım ve belki de gençlerimizi kötü alışkanlıklardan koruyacak - kurtaracak etkili çalışmam “Maddeden Uzak Sanata Yakın Gençler” Projesi sekteye uğratıldı. Benim oğlunuz gibi gemiciklerim, kızınız gibi babasına danışmanlık yaparak ayda 52.000 TL maaş alan bir durumum yok Sayın Başbakan. Sağlık ya da benzeri bir sosyal güvencem de yoktur. Hiçbir mal varlığım ya da maddi zenginliğim olmasa da aslında tam anlamıyla umutsuz değilim. Hatta bu anlamda ben zengin de sayılabilirim. Çünkü gerçek bir Vatansever sanatçıyım. Söylediklerini yaşamaktan uzak, sözüm ona “sanatçı” tabir edilen, en lüks şartlarda, gösterişli mekânlarda yaşayan ve halkımızdan kazandıklarını Amerikalarda harcayan birisi değilim mesela. Doğru bir insan olmak, doğru bir duruş sergilemiş olmak benim en büyük hazinemdir. 2 Temmuz 1993 te Sivas Madımak katliamından tesadüfen sağ kurtulanlardan bir sanatçıyım. Hani sanatçılarımızın – aydınlarımızın diri diri yakıldığı ve iktidarınız tarafınca zaman aşımına uğratılan, ülkemizin yüzkarası davası vardı ya işte ondan bahsediyorum Sayın Başbakan. Ben Hatay’ın Samandağ ilçesinde doğdum. Dolayısıyla Aleviyim ve Alevi olmaktan da son derece mutluyum. Ama ülkemizde yaşayan Arap, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni, Hıristiyan, Müslüman, tüm halkların kardeşliğine inanarak yaşıyorum. Din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet ayrımı yapmadan yaşadım. Sayın Başbakan hatırlar mısınız Ankara’da makamınızda, Hatay’da Büyük Antakya Otelinde yemekte ve Reyhanlı Cilvegözü sınır kapısı açılışında yüz yüze görüşmemizde ve yine o dönemler içinde özel kalem müdürünüz olan Hikmet Bulduk, Yunus Emre Karaosmanoğlu ve Yardımcısı Çağatay Bey ile çekim için evimize gelen Kanal 7 yetkilileri ile ilettiğiniz taleplerin ama özellikle “gel partimizde çalış her türlü desteği verelim” şeklindeki söyleminizin benim insani duygularımla, sanatçı kimliği ile, vatansever yönümle ve taşıdığım alevi kimliğimle bağdaşmadığını söylemiş ve nazikçe reddetmiştim. Sayın Başbakan ben emekten yana bir sanatçı olarak halklara yaşatılan haksızlıkları sanatımla teşhir etmek ve alternatif bir yaşamı savunmak görevimdir. Dolayısıyla talebinizi kabul etmek halkıma ihanet anlamına gelirdi ki edemezdim. Ayrıca bazı “sanatçılar” size yakın durabilir ancak ben o kişilerden birisi değilim. Ayrıca ölümüm pahasına da olsa halkıma ve ülkeme ihanet etmeyeceğimi bilmenizi önemle bildirmiştim. Gerçek bir sanatçının görevi haksızlıklara baş kaldırmak ve halkı uyandırmaktır. Tarihte çok sayıda örneği vardır. Pir Sultan Abdallar, Socratesler, Nazım Hikmetler… Okursanız anlayabilirsiniz. Sayın Başbakan insanları anlamak yerine yıllardan beri elinizdeki sahte ve yandaş medya yalakalarını kullanarak insanlarımızı uyuttunuz. Okuyacak gazete, seyredecek televizyon kanalı bırakmamak için her türden faşist yöntemleri uyguladınız. Mesela sanatçıların eserlerine ucube diyerek dilimlemediniz mi? İnsanlarımızın özeline inerek kaç çocuk yapacaklarına, nasıl doğuracaklarına karar vermediniz mi? Artık öğle bir noktaya geldiniz ki neredeyse sevişmenin en uygun pozisyonunu tayin edecektiniz. Ama sanırım zaman yetmedi. Sayın Başbakan yaptığınız icraatlar içinde doğru olana her zaman onay vereceğimi de ifade etmiş oluyum. Önyargılı ya da sizin tabirinizle çapulcu değilim. Mesela alkol zararlıydı ve ben hayatımda alkol almayan bir insan olarak siz içkiye belli kısıtlamalar- yasaklar getirdiğinizde benim içki içme merakım oluştu. Nedenini bilmiyorum ama deneme şansım olmadan mahkeme içki yasağınıza durdurma kararı verdi de kurtuldum. Siz ve yanınızdakiler Alevilere her türden hakareti yaptınız mı? Mesela Cem evlerine cümbüş evi denildi mi? Denildi. Tarım ve hayvancılığı bitirdiniz. Esnafa, çiftçiye “ananı da al git” dediniz. Sizin gibi düşünmeyen herkese hakaret ettiniz. “Ya taraf olursunuz ya da bertaraf” diyerek açıkça tehdit ettiniz. Çünkü dünya halklarına kan kusturan ABD, İsrail ve yandaşları olan emperyalist-siyonist işbirlikçiler, kolluk güçleri ve 2 paket makarnaya muhtaç bıraktığınız düşünmeyen, sorgulamayan zavallı insanlar çoktu ve yanınızdaydı. 4+4+4 ü önümüze sürdünüz. Düşünmeyen, sorgulamayan, her şeye biat eden dört dörtlük dindar bir nesil oluşturmak istediniz. Adım adım gericilik ve yobazlık uçurumuna götürdünüz güzel ülkemizi. Mezhep çatışmaları yaratmak istediniz. Amerikan askerleri ve üstlerle, bombalarla, ajanlarla doldurdunuz ülkemizi. Komşulardan dost bırakmadınız. Cilvegözü ve Reyhanlı katliamlarında insanlarımız öldü. Ülkemizi, kafa kesen el kaide teröristlerini bizim ödediklerimizle beslediniz. Dünyanın farklı ülkelerinden ithal ettiğiniz bu silahlı teröristler geçmişte Yavuz Sultan Selimin yaptığı gibi biz Alevileri kesmek için mi beslemeye devam ediyorsunuz? İnsanlarımız ölmeye devam ederken Siz neden Amerika’ya, Afrika’ya gittiniz? Ülkemizin yer altı ve yer üstü kaynaklarını neden sattınız? Satmadığınız tesis kalmadı. Dış borç 300 milyar doları geçti. İç borcu bilmiyorum (Ne borcuysa artık) BOP eş başkanısınız ya CİA, MOSSAD menşeli Ergenekon vb. senaryolarla gazetecileri, üniversite hocalarını, askeri komutanlarımızı Silivri’ye tıktınız. Genelkurmay Başkanımız hapiste ve terörist muamelesi görürken, siz PKK Teröristleriyle masaya oturdunuz. Cumhuriyetin tüm kazanımlarını talan edip yıkmaya devam ettiniz. Ulusal bayramlarımıza kısıtlama ve yasak getirdiniz. Ama aklı başında halkımız dinlemedi. 75 yıldır susan bir lideri dinlemeye, Ulu önderimizi anmaya ve yaşatmaya devam etti. Komşularımızla kurduğunuz ilişkilere gelince… Komutanların yarısından fazlası içeride olunca atayacak komutan aramaya başladınız. Ne adına? Komşumuz ve hiçbir sorunumuz olmayan Suriye ile halklarımızı savaştırmak istediniz. Türkiye’nin birçok ilinde halk isyandayken siz giderayak kolluk güçlerinize “3-5 çapulcunun başkaldırısını” bitirin diye emir verip Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Mustafa Sarı ile mahallemin evladı 22 yaşında ve hayatının baharında Abdullah Cömert kardeşimin öldürülmesine sebep oldunuz. Her şeye rağmen halk isyandaydı daha fazla şehit, daha fazla yaralı, daha fazla gözaltılar artsa da bastıramadınız. Susturamadınız. Devreye partinizin üyeleri girdi. “Yol ver gidelim Taksimi ezelim” diye slogan atanlar, diş bileyenler pusuda beklerken bile siz halkı susturamadınız. Susturamazsınız. Sayın Başbakan dünyanın anladığını şimdi sizin de anlamanız gerekir: Gezi parkındaki ağaçlar için verilen bu reaksiyon yalnızca 15 adet ağaç için değildi. Beklemiyordunuz değil mi? Nasıl olsa “halk koyundur” dinamit atsan gıkı çıkmazdı değil mi? Yanıldınız Sayın Başbakan. Yanıldınız! Sorunun gerçekten bir gezi parkıyla sınırlı olmadığını anlamanız adına tekrar edeyim. Birilerinin de size bu gerçeği anlatması gerekiyordu. Öncelikle halkın taleplerini dinlemek yerine etrafınızdaki ABD ve yerli ajanların, vatan hainlerinin, simsarların, dalkavukların söylemleriyle hareket etmenizi istemezdim. Siz ve etrafınızdakiler, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşına sağladığı demokratik haklarla var olmuşken, kalkıp ABD ve İsrail’in çıkarlarına hizmet ettiniz. Tüm bu kötülüklere ve ihanetlere rağmen siz çok büyük bir işi de başardınız Sayın Başbakan… Ancak filmlerde bir araya gelecek insanları birleştirdiniz. Sağcısı, solcusu, muhafazakârı, Atatürkçüsü, devrimcisi, Komünisti, Sosyal Demokratı, Ateisti, Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı, Galatasaraylısı, Antakyalısı, İstanbullusu, Eskişehirlisi, Diyarbakırlısı, kadını, erkeği kısacası ülkemin tüm güzel insanlarını hiçbir kaygı ve beklentiye girmeden birleşebileceklerini gösterdiniz. Nasıl vatansever olunacağını öğrettiniz. Sayın Başbakan Amerika, İsrail, partiniz AKEPE ve diğer işbirlikçi vatan hainleri sizi padişah ilan edebilir. Amaaaa 2. bir Kurtuluş Savaşı vermeye başlayan halk ne sizin diktatörlüğünüze, ne de vatanımıza daha fazla zarar vermenize -satmanıza izin vermez. Ne polisiniz, ne panzeriniz, ne tomalarınız, ne gaz bombalarınız, ne coplarınız sökmez. Vatan mevzubahis olunca bu kitlelerin bir araya gelmesinden ve özellikle öfkesinden korkun. Korkun Sayın Başbakan ve yol yakınken istifa edin. Ressam Ali Taş ressamalitas
Posted on: Tue, 11 Jun 2013 08:48:59 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015