BAŞBAKANIN ÖLEN DOKTORU BAŞBAKAN HASTA MI? DERİN DEVLETin - TopicsExpress



          

BAŞBAKANIN ÖLEN DOKTORU BAŞBAKAN HASTA MI? DERİN DEVLETin sözcüsü, DERİN GIRTLAĞI KİM ya da KİMLER? DERİN GIRTLAK NE YAZDI? BAŞBAKAN HASTALIĞI NEDENİYLE Mİ CUMHURBAŞKANI OLAMADI? ERGENEKONun 1 NUMARALI İSMİ, BAŞBAKAN ile görüşüp, CUMHURBAŞKANI OLMA dedi mi? BAŞBAKANın DOKTORUNUN RAPORUNDA NELER VAR? BAŞBAKANın DOKTORU ÖLDÜRÜLDÜ MÜ? DOĞU PERİNÇEKin AYDINLIKı bu konuda NE YAZDI? AYDINLIK DERGİSİ NEDEN DOKTORUN ÖLÜMÜNÜ BEKLEDİ? BU OLAY NEDEN ERGENEKON DOSYASInda YOK? Aldığımız istihbarata göre, düne kadar dilerde olan, batmış bin yıllık bir gemi gibi araştırılmayı, soruşturulmayı, ulaşılmayı bekleyen, müthiş ve de korkunç bir iddialar yumağı; artık SIR kabuğunu çatlatıp, savaş silahı olarak kullanılmak üzere yağlanıyor, geriliyor, kuruluyor! * ERdoğan ile AYdoğan arasındaki kavganın üçüncü raundunda; DOĞAN Grubunun saldırıya geçerken, bu kez Başbakanın doktoru olarak bilinen Fethiye Sümer Güllap dosyasını kullanacağı iddia ediliyor. * Ankaradaki Özel Güven Hastanesinde çalışırken iki hafta içinde GRİPTEN ölen, daha önce kronik ve belirli bir rahatsızlığı bulunmayan doktorun ölüm şekli ile Başbakan hakkındaki sağlık raporu “ teşhisi dosyanın omurgasını oluşturuyor! * Bütün bu duyduklarımız doğru ise, ERdoğan “ Aydoğan Savaşında artık belden aşağı vurma faslının da geçileceğini, savaşın tam anlamıyla göğüs göğse (ve de kanlı) cephe çarpışmasına dönüşeceğini söylemek kehanet sayılmamalı! *** Değerli okur; Şimdi, ÖLEN DOKTOR ve BAŞBAKAN HAKKINDAKİ RAPOR KONUSUNDA bildiklerimizi, doğruluk süzgecinden geçirdiğimiz duyduklarımızı, yaşanmış olayları, bu konudaki yazıları, yazanları, kaynakları hep birlikte harmanlayalım¦ Bakalım önümüze ne çıkacak; nelere, nerelere varacağız! *** S A H N E ¦.. 1 Tarih: 17 Ekim 2006 Yer: Başkent Ankara Ani bir rahatsızlık geçiren Başbakan Erdoğanın aracı Özel Güven Hastanesinin önüne çekilir. Zırhlı aracın kilitli kalan camları ve kapıları balyozla kırılarak açılır. Başbakana ilk müdahaleyi Nöroloji Uzmanı Doktor Fethiye Sümer Güllap yapar. Güllap; doğru teşhis koyarak rahatsızlığı belirler. Erdoğanda şeker ve sara hastalıklarının kaynağı olan astrositom tümörü vardır¦ Hemen ilaç tedavisine başlanır. Fakat durum açıklanmaz, açıklanamaz! *** S A H N E ¦.. 2 Tarih: Şubat “ Mart 2007 Yer: Ankara “ İstanbul Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin görev süresinin dolmasına iki ay kala DERİN DEVLET, zamanında kullandığı DERİN GIRTLAKLARdan birine talimat verir; Acele bir şeyler yap! * Lâkabı derin olmayıp da, deli olan Profesör Yalçın Küçük, alel acele CALIGULA / SARALI CUMHUR kitabını hazırlar. Kitabın amacı Recep Tayip Erdoğanın Cumhurbaşkanı seçilmesini önlemek için hasta olduğunu tescilidir. Bu nedenle Küçük, 340 sayfalık kitabına elinde (eskiden) hazır olup da konuyla hiç alâkası olmayan hikâyeleri de koyar. Resimlerle, fotokopilerle süsler, şişirir. Başbakanın sara hastası olduğunu, aynı Roma imparatorlarından Caligula gibi devleti yönetemeyecek kadar rahatsız olduğunu iddia eder¦ * Yalçın Küçük, kitabının 222. sayfasında olaya inanılmaz bir pencere daha açar ve ; ¦Başkent Hastanesi, saranın vuruş noktasına çok daha yakındır. Demek ki Başkent veya Gülhaneden (Hastanesi) korkuyorlar der¦ * Yine aynı sayfada Başbakanın eşinin Dün gece zor geçti sözleri vardır. Küçük dün gece olayını da şöyle anlatır; Peki inanabilir miyiz; Eminanım Güle, Gül, Ertuğrul Özköke söylemiş, dün gece zor geçti, rahatsızlandı demiş. Özkök de bana haber veriyor. İnanacak olursak Eminanım bunları korumalara söylemiş, daha doğrusu uyarmış, inanmakta zorlanıyorum; çünkü, bu hipoglisemi(kan şekeri düşmesi) savını yine yalanlamaktadır¦. * Profesör Küçük, Başbakanın dün gece ne yaşandığını da fena halde merak ettiğini yazar, fakat yanıtını bulamaz! * Bu olay ve kitap sonrasında Başbakanın Cumhurbaşkanlığı hayalleri suya düşmektedir. Yalnız, aynı saatlerde Aydın Doğan Holdinge büyük vergi tahakkuku da ertelenmiştir! *** S A H N E ¦.. 3 Tarih: Mayıs 2007 Yer: Ankara (Başbakanlık) Erdoğanın Cumhurbaşkanlığı sevdasından vazgeçtiği bilinmesine bilinmektedir ama bazı çevrelerde hâlâ kuşku vardır. İşte bu aşamada DERİN DEVLET, yeni DERİN GIRTLAKLARINI ortaya koyar¦ Öyle ki, kimliksiz telefonlarda Başbakanın danışmanlarına ellerinde Güven Hastanesinden alınmış olan sağlık raporlarının bulunduğu iddia edilir. * Bu konudaki bir başka istihbarat da, Erdoğana ilk müdahaleyi yapan Nöroloji Uzmanı Doktor Fethiye Sümer Güllapın olur olmadık yerde çok konuştuğu hatta gevezelik boyutunda Başbakanın hasta olduğunu söylediği şeklindedir¦ Doktor Hanıma göre, Erdoğanda davranış bozuklukları vardır¦ Hasta öfkesini, sevincini, üzüntüsünü, çeşitli olaylar karşısındaki tepkilerini kontrol edememektedir¦ * S A H N E ¦.. 4 Tarih: Ağustos 2007 Yer: Ankara (TBMM) 22 Temmuz seçimlerinden zaferle çıkan AKP Cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gülü gösterir. Başbakanın rahatsızlığı sırasında, böyle giderse hep bakan olarak kalacağından korktuğu ve gülünün solduğu söylenen, fakat talihi bir anda değişen Abdullah Gül, 29 Ağustosta 339 oyla Türkiyenin 11. Cumhurbaşkanı olur¦ * S A H N E ¦.. 5 Tarih: 14 Mart 2008 Yer: Ankara “ Erzurum İlginç ölüm: Erdoğanın Doktoru Tıp Bayramında hayatını kaybetti¦ Bu konudaki haberi, KALEMLER ve KILIÇLAR adlı siteden aynen aktarıyorum: Başbakan Erdoğanın kurtarıldığı an, 18 Ekim 2006da Milliyette manşette yer almıştı. Güllap Erzurumda toprağa verildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın fenalaştığı gün zırhlı otomobilin camı balyozla kırılarak kurtarıldığında ilk müdahaleyi yapan nöroloji uzmanı Fethiye Sümer Güllap (42), gribal enfeksiyon sonucu hayatını kaybetti. Erzurumda toprağa Güllapın cenaze törenine, Başbakan Erdoğan veya AKP adına çelenk gönderilmemesi yakınlarını üzdü. Ankaradaki Özel Güven Hastanesinde çalışan doktor Güllap , 2 hafta önce ağır gribal enfeksiyon geçirdi. Çalıştığı hastanede tedavi altına alınan ve geçen perşembe durumu ağırlaşan, Güllap önceki gün öldü. Cenazesi memleketi Erzuruma getirilen Güllap için dün Gürcükapı Camisinde tören düzenlendi. Yakınları ve meslektaşlarının katıldığı törende gözyaşlarını tutamayan meslektaşı Aslı Yücetan, Sümeri Tıp Bayramında kaybettik. Kendisini Türk tıbbına adamıştı dedi. Özel Güven Hastanesi Başhekimi Dr. Tevfik Küçükbaş da, Kalbinde gribal enfeksiyona bağlı iltihaplanma meydana geldi ve kaybettik diye konuştu. Tabutu kırmızı ve beyaz karanfillerle süslenen Güllap, Asri Mezarlıkta toprağa verildi. / Haber DOĞAN HABER AJANSI * Fakat bu ölüm haberi bir ay sonra AYDINLIK dergisinde şu ekleme ile yayınlanacaktı: Güven Hastanesi Başhekimi Uzman Doktor Tevfik Ali Küçükbaş, Güllapın vefatı üzerine; Kendisinin daha önceden kronik ve belirli bir rahatsızlığı yoktu. Bu nedenle çok şaşırdık dedi¦. * Düşünebiliyor musunuz, sapasağlam bir doktor, Başbakanın kurtarıldığı hastanede görevli bir doktor, iki haftada hem de gripten vefat ediyor! S A H N E ¦.. 6 Tarih: 20 Nisan 2008 Yer: İstanbul (İstiklâl Caddesi / Aydınlık Dergisi) Bazı olaylardaki istihbaratını övgüyle, bazı olaylardaki kaynaklarını ise kuşkuyla karşıladığım Aydınlık Dergisi, yine de çivisi çıkmış basın dünyamızda önem verdiğim yayınların ilk sırasındadır. * 20 Nisan 2008 günü dağıtıma giren AYDINLIKın kapak konusu (yine) Başbakanın hastalığı idi¦ İlginçtir, bu kez ortada ne Cumhurbaşkanlığı seçimi, ne yerel, ne de genel seçim vardı¦ Peki AYDINLIK, neden; TAYYİPin beynindeki ASTROSİTOM TÜMÖRÜ başlığıyla çıkmıştı? Yanıt ortada; çanlar ERGENEKON için çalıyordu¦ * Şimdi, AYDINLIKın kapak haberini Ulusal Kanal / Ulusalkanal.trden okuyalım: * Aydınlık dergisi son sayısında (20 NİSAN 2008) Tayip Erdoğanın beyninde astrositom adı verilen kötü huylu bir tümör olduğunu yazdı. Erdoğanın tedavi gördüğü hastane kaynaklarından edinilen bilgiye göre, bulunduğu bölgedeki beyin dokusunun işlevlerine zarar veren tümör, davranış bozukluklarına yol açıyor, sağlıklı düşünme yetisini köreltiyor! Sara ve hipoglisemi hastalıkları da bu tümörden kaynaklanıyor¦ Aydınlık dergisi son sayısında Tayyip Erdoğanın milletten gizlenen hastalığını yazdı. Derginin kapak haberine göre, Erdoğanın bir buçuk yıl önce aniden hastalanarak kaldırıldığı hastanede yapılan işlemler, gerçeği ortaya çıkardı: Erdoğanın beyninde astrositom tümörü var. Erdoğanın hastalığı, bulunduğu konum nedeniyle büyük önem taşıyor. Zira kötü huylu bir tümör olan astrositom, büyümesine bağlı olarak bulunduğu bölgedeki beyin dokusunun işlevini bozuyor. Erdoğanın beynindeki tümör, beynin ön bölgesi olan prefrontal bölgede bulunuyor. Peki, prefrontal bölgenin işlevleri neler? Türkiyenin önde gelen nörologlarıyla görüşen Aydınlıkta yer alan bilgiler oldukça aydınlatıcı. Uzmanlar, insanları hayvanlardan ayıran en önemli farkın prefrontal bölge olduğunu belirtiyorlar. Çünkü bu bölge, duygu ve davranışların kontrol edildiği merkez. Tepkilerini kontrol edebilme, duyguları anlama ve ifade etme, öngörüde bulunma, ayrıntılı düşünme, sorunları çözme, hatalardan ders çıkarma, planlama, yargılama, sabırlı olma, dikkati sürdürme gibi özellikler beynin prefrontal bölgesi tarafından kontrol ediliyor. Tümörün prefrontal bölgenin işlevini bozması, davranış bozukluklarına neden oluyor. Yani hasta öfkesini, sevincini, üzüntüsünü, çeşitli olaylar karşısındaki tepkilerini kontrol edemiyor. Hastalığın seyir sürecinde, tümör büyüklüğü de önem taşıyor. Erdoğanın beynindeki tümör 1,5-2 cm büyüklüğünde. Nörologların verdiği bilgiye göre, bu küçük bir tümör. Ancak uzmanlar her tümörün zamanla büyüdüğüne dikkat çekiyorlar. Tümörün cerrahi bir operasyonla çıkarılması zor, çünkü beynin ulaşılması güç bir bölgesinde bulunuyor. Aydınlıkın sorularını yanıtlayan bir uzman doktor şöyle diyor: Yine de bu tümör alınamaz diye bir şey yok. Ama habis bir ur olduğu için alınsa bile tekrarlama riski çok fazla. Erdoğan Epdantoin adlı bir ilaç kullanıyor. Ancak bu ilacın da yan etkileri var. İlaç sağlıklı düşünme yetisini kısmen bozabiliyor. Uzmanlara göre, bu tümörü taşıyan hastaların metafizik eğilimleri daha ileri düzeyde oluyor, dinsel düşünceye meyilli oluyorlar. Tayyip Erdoğan 17 Ekim 2006 tarihinde aniden rahatsızlanmış, makam arabasının kapıları acemilik sonucu kilitlenince aracın camı balyozla kırılarak dışarı çıkarılabilmişti. Türkiye, Başbakanın hastalığını işte bu olay üzerine öğrendi. Erdoğanın hastalığı kamuoyuna hipoglisemi olarak açıklanmıştı. 22 Ekim 2006 tarihli Aydınlık dergisi ise kapak haberinde Erdoğanın hipoglisemi hastası olmakla birlikte, 17 Ekim günü aslında sara nöbeti geçirdiğini duyurmuştu. Nörologların verdiği bilgiler Aydınlıkın bu haberini de doğruluyor. Uzmanların anlattıklarına göre tümör aynı zamanda hipoglisemiye de yol açabiliyor. Çünkü tümörün bulunduğu prefrontal bölge hipofiz bezine yakın. Hormon salgılarını düzenleyen ve kontrol eden hipofiz bezinin tümör nedeniyle zarar görmesi, insülin hormonunu etkileyip şeker hastalıklarını tetikleyebiliyor. Uzman doktorlar, saranın en sık rastlanan sebeplerinden birinin astrositom tümörü olduğunu söylüyorlar. Erdoğana ilk teşhisi koyan nörolog hayatını kaybetti2006 yılında nöbet geçirerek hastaneye kaldırılan Erdoğana ilk müdahaleyi yapan Doktor Fethiye Sümer Güllap geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Derginin, Hürriyet Gazetesine dayandırdığı haberde, Nöroloji anabilim dalı başkanı Güllapın, Erdoğanın hastalığına doğru teşhis koyarak hayatını kurtardığı belirtiliyor. 42 yaşında hayatını kaybeden Güllapın ölüm nedeni, yakalandığı grip virüsünün kalp kası iltihabına dönüşmesi olarak açıklandı. S A H N E ¦.. 7 Tarih: Eylül 2008 Yer: Yazarın adresi bilinmiyor¦ Gazeteciliğe 1973 yılında Ankarada başladım. Meslek yaşamımın 14 yılını bu kentte, yaklaşık bir yılını Kocaelide ve diğer bölümünü de (20 yıl) İstanbulda geçirdim¦ * 2004 yılında Türkiye çapında dağıtıma hazırlanan Ankaranın ANAYURT Gazetesinde genel yayın yönetmeni olarak severek, keyifli ve de başarılı bir 3 ay yaşadım¦ Bu 90 günde, yurtdışından yazan CEM YAREN adlı hiç tanımadığım bir yazarın, gazetecinin birbirinden görkemli yazılarına yer verdim sayfalarda. Yazar da, gazete de o dönemde iyi tuttu¦ * Ben ayrıldıktan kısa bir süre sonra Cem Yarenin gazete yönetimiyle anlaşamadığını ve ayrıldığını öğrendim¦ Yurtdışından yazan Yaren, kendine gazete bulamayınca bir blogspot oluşturmuş, oradan veriyor istihbaratlarını, orada paylaşıyor duyduklarını, duygularını¦ (cemyaren.blogspot) * 14 Eylül 2008 Pazar, akşam saatlerinde, YAREN bir mesaj göndermiş¦ Bazı inanılmazlıklar, KOMPLO teorileri de taşıyan yazısında, bilinmeyenler de, bilinenler de, Yalçın Küçük ile aynı terazinin kefesine düşmek de var. Fakat bütünüyle bakıldığında muhteşem bir iş çıkarmış¦ * İşte Cem Yarenin yazısından müthiş bir bölüm: BİR CEP TELEFONU KONUŞMASI - Sayın Başbakanlık Müsteşarı ile görüşmek istiyorum. - Kim diyelim? - Güven Hastanesinden, Başbakanımızın sağlığı ile ilgili¦. - ¦ - Buyurun ben Başbakanlık Müsteşarı¦ - Sayın Müsteşarım, Güven Hastanesi çalkalanıyor; Başbakanımız epilepsi aynı zamanda da hipoglisemiymiş¦ Başbakanlık değil, kapıcılık bile yapamazmış diye¦ - Ne !? - Nereden çıkmış bu, YALANNNNNNN ! - Hayır efendim, Dr. Fethiye anlatıyordu etrafındakilere¦ - Dr. kim!? - Dr. Fethiye¦ - Siz kimsiniz? - Bir dost¦. - ¦ SONRASI¦ EĞER AYDIN DOĞAN İLE RTE EL ALTINDAN UZLAŞMADILARSA YAKINDA BU DOSYA SÜRMANŞETTEN AÇILIR¦ Ama bu dosya Aydın DOĞANa nasıl ulaştı? Başbakanlık Müsteşarını arayan var ya¦ İşte onun sayesinde¦ Peki, Dr. Fethiye GRİPTEN nasıl öldü (!) Otopsi yapıldı mı? Otopsi raporu nasıl tutuldu? Aydın DOĞAN, üç vakte kadar açıklamazsa, ben burada yazarım dostlarım¦ Benim elime nasıl mı geçti? Birincisi; Yaşanan hiç bir şey gizli kalmaz... İkincisi; satan, satar... Üçüncüsü; Türkiyenin bir yerüstü vardır bir de yeraltı... Dördüncüsü; Gerçek DERİN DEVLETe kimse ulaşamaz, özellikle de kurmalı savcılar... Beşincisi; Devletin sırlarını nasıl satanlar, işportaya düşürenler varsa; bu sırları gerçek emanetçilere teslim edenler de vardır... Altıncısı; YARSAV Başkanının yıllar öncesine ait bir sağlık raporu nasıl ortaya çıkarıldı ise bu dosya da bana öyle ulaştı... Yedincisi; Yeraltında o kadar çok ve müthiş dosya var ki... Bir örnek mi? *** İlginç değil mi; mutlaka verdiğim adresten devamını da okuyun! Sözün özü: Değerli okur; 35 yılımızı verdiğimiz gazetecilik yaşamımızda hiç davacı olmadık, hep davalı olduk! Ve de inanın yalap “ şalap suçlar yapıştırdılar bize, onlardan cezalar aldık! * Bu satırların yazarının 3 yılı kesinleşip tecil edilmiş, 2 yıl 4 ayı da mahkemece verilip, temyize gönderilmiş toplam 5 yıl 4 ay hapis cezası var¦ Ben konuşamadıktan, ben yazamadıktan, ben adam gibi gazetecilik yapamadıktan sonra; ha içeride olmuşum, ha dışarıda¦ NE YAZAR! Selam, sevgi ve saygılarımla¦ Alev ÇUKURKAVAKLI kaynak: toplumsalbilinc.org/forum/index.php?topic=3992.0
Posted on: Sat, 09 Nov 2013 20:24:44 +0000

Trending Topics



1345455">12 years ago i was attending parkville rehabilitation hospital
#FreeMalachiYork #FreeDrYork #FreeMalachiZYork
NCA Chairman Dr. Abdullah Abdullah Meets with British Senior

Recently Viewed Topics




© 2015