BEBEĞİNİ BIRAKIP TATİLE GİDEN ANNE BİZİM - TopicsExpress



          

BEBEĞİNİ BIRAKIP TATİLE GİDEN ANNE BİZİM SİTEDEN! Kocaeli İli, Gölcük İlçesi Değirmendere semtinde bebeğini bırakıp dokuz gün tatile gittiği söylenen kadın bizim siteden. Bir apartman ötemizde! Hiçbir hayvan yavrusuna böyle bir şey yapmaz, onu açlığa susuzluğa ve soğuğa terk edip bırakıp gitmez, hiçbir canlı yavrusuna böyle bir şeyi reva görmez / göremez. Çocuk sahibi olmak için o kadar uğraşan insanlar bunun için çırpınan insanlar var… Bunların hepsini ben de biliyorum. İşin evlat acısı kısmını ve yavruya verilmesi gereken değeri, bebekleri, onların hamur gibi tenini ve mis gibi kokusunu ve daha birçok şeyi, bunların hepsini ben de biliyorum, bilmiyor değilim. Yazsam belki de ağlarsınız. Ben de diyebilirim herkesin dediğini, hem de çok yakınımda olduğundan diyebilirim. Lanet okuyabilirim, beddua edebilirim, sen ne biçim insansın diyebilirim. Haber sitelerine saçma sapan yorum ekleyenler gibi; sen şu zihniyetin insanısın, bu zihniyetin insanısın, Gezi Parkında, ODTÜ’de senin gibi insanlar var, dinle, imanla, vicdan alakan yok perdesinden gereksizce ve zalimce, insanlıktan ve Müslümanlıktan uzak bir şekilde aynı tenkitlerde ben de bulunabilirim. Ama gelin bir de farklı bir yönden bakalım. Bir mü’min bu olaya nasıl bakar? Adım Settar ise / Abdüssettar ise en başta benim buna bu yönden bakmam lazım değil mi? Hepimizin bir ailesi var. Hepimizin anası-babası var, kimimizin evladı var, akrabaları var, olmayanların evladı olacak inşaAllâh. Ya yakınlarımızdan birisi böyle bir hataya düşmüş olsaydı, ya bizim başımıza gelmiş olsaydı? Kadının babasının yerine bir koyun bakalım kendinizi? Haber sitelerine böyle pervasızca yorum ekleyen ve dinden imandan bahsedenlerin yarın bu olayın bir benzeri başlarına geldiğinde nereden taş bulurlar da bu başlarını hangi taşa vururlar? Düşünün bir halt işlenmiş, hamile kalan bir kadın. Ailesinden saklıyor, yalnız yaşıyor, başından da bir evlilik geçmiş, tamam bunun, bu gayr-ı meşru ilişkinin bir karşılığı olmalı hukuki olarak / şer’i olarak da bir karşılığı olmalı. Bu bebek de diğer bebekler gibi ve onun bir suçu yok, o da diğer bebekler gibi kokuyor. Bu kadın kimseye bir şey söyleyemiyor. Hastaneye gidiyor büyük bir utançla ve kayıtsız doğum yapmak istiyor olmuyor, baba yok ortada! Kayıtsız doğum yapıyor ve erken doğum sebebiyle bebek küvezde kalıyor. Sonra bebeği oradan alıyor ve ne yapacağını bilemiyor. Apartmanda da görüştüğü kimse yok. Belli ki kendisini sığıntı gibi hissediyor. Tek başına… Öğretmen… Okula gitmek zorunda, gidiyor-geliyor. Bir değil, iki değil… Sonra tatil geliyor ve ailesinin yanına gitmesi gerekiyor. Bebekten ailenin haberi yok. Belki bakım için birisiyle anlaşıyor ya da anlaşamıyor, erken dönerim diye gidiyor ama dönemiyor, geliyor ve bebek ölmüş. Acaba giderken ne düşünüyor, neler hissediyor, nasıl bir ruh hali var. Bu ne kadar ağır bir şey, bir düşünün bakalım! Şöyle bir zihninizden geçirin bakalım? O yorumları yapan, haber sitelerine ekleyen insanlar acaba neyden bahsediyorlar? İslâm’ın izzetinden şerefinden aldıkları maneviyatla mı yapıyorlar bu yorumları? Ben de mi gelen gazetecilere demeç vereyim kameraya sırıtayım? Tanımazdım, etmezdim, hiç görmedim, zaten kapı komşuları dahi tanımıyormuş, okulda da istenmiyormuş, herkes garipsiyormuş mu diyeyim? Sırıtarak bir tekme de ben mi vurayım? Bana da geldi bu gazeteciler… Olayı kesinlikle hafife almıyorum. İhmali de küçümsemiyorum. Bir de buradan bakalım diyorum! Bilseydik de o bebeğe birkaç gün biz baksaydık diyorum!
Posted on: Tue, 22 Oct 2013 22:37:48 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015