BM raporu bekleniyor ABD, İngiltere ve Fransa, Suriye’deki - TopicsExpress



          

BM raporu bekleniyor ABD, İngiltere ve Fransa, Suriye’deki hedefleri vurma seçeneğini uygulamak için Şam’da çalışmalarını sürdüren BM denetçilerinin açıklayacağı raporu beklemeye karar vermiş gözüküyor. İngiltere, Suriye’ye olası bir harekatı karar verebilmek için BM raporunu beklemeye karar verdi. BM denetçilerinin incelemeleri henüz sürdüğünden olası bir operasyonun ancak önümüzdeki hafta yapılabileceği belirtiliyor. Obama da “Kimyasal saldırının faili Esad” derken müdahale için henüz karar vermediğini açıkladı. İşçi Partisi kanıt istiyor İngiltere’de hükümet, muhalefetteki İşçi Partisi’nin BM kimyasal silah denetçilerinin raporunun beklenmesinde ısrarcı olmasından sonra, Suriye’ye askeri müdahale konusunda Parlamento’dan tezkere istemekten vazgeçti. Dün Avam Kamarası‘nda görüşülen önerge, bu konuda nihai kararı BM silah denetçilerinin raporundan sonraya bırakıyor. Kararın alınmasının altında muhalefetteki İşçi Partisi’nin hükümetten ikna edici kanıtlar istemesi yatıyor. ‘Destek vermeyiz’ resti İşçi Partisi’nin lideri Ed Miliband önceki gün akşam saatlerinde bir açıklama yaparak, eğer Esad rejiminin kimyasal saldırısından sorumlu olduğuna dair “ikna edici kanıtlar” sunulmazsa ve BM raporu beklenmezse yapılacak oylamada aleyhte oy kullanacaklarını açıkladı. Miliband ayrıca işgal edilmesinin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen hala binlerce insanın hayatını yitirdiği Irak’tan dersler çıkarılmasının önemli olduğunu da vurguladı. Cameron iknaya çalıştı Muhalefetin tepkileri karşısında Başbakan Cameron ikinci bir oylamaya gidilmesini kabul etmek zorunda kaldı. Ancak Başbakan, dün Parlamento’da yapılan Suriye özel oturumunda yaptığı konuşmada, muhalefeti ikna etmek için Irak ile Suriye konularının birbirinden çok farklı olduğunu ileri sürerek, “Irak’ta kanıt yoktu ama burada kimyasal silah kullanıldığına dair açık ve net kanıtlar var” savunmasını yaptı. ‘Saldırı BM olmadan da yasal’ Cameron, istihbarat servislerinin verdiği bilgiler ve katliama dair Youtube’a yüklenen görüntülerde, Esad rejiminin sorumluluğunu ortaya koyan ‘inandırıcı’ deliller olduğunu ileri sürdü. Ayrıca İngiliz Hükümeti, “Suriye’ye saldırı BM olmadan da meşru” görüşünü savunuyor. Hükümetin kendi hukuki değerlendirmesine göre, Rusya ve Çin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Suriye’ye saldırıyı veto etse de saldırı ‘insani müdahale’ temelinde meşru. Başbakanlık’tan yapılan yazılı açıklamada Eski Başsavcı Dominic Grieve’den alınan hukuki değerlendirmeye göre, gelecekte kimyasal silah saldırılarını caydırabilecek sınırlı bir müdahalenin uluslararası hukuka uygun olacağı savunuldu. İşçi Partisi ‘hayır’ dedi Konuşmaların ardından Parlamento’da prensipte askeri müdahaleyi öngören bir önerge oylandı. Muhalefetteki İşçi Partisi beklendiği gibi oylamada “hayır” oyu kullandı. İngiliz milletvekilleri, gelecek hafta ise hükümete Suriye’ye saldırma yetkisi veren bir önergeyi oylayacak. BM heyeti yarın dönüyor Ancak ne ABD ne de İngiltere, Esad rejiminin kimyasal silah saldırısından suçlu olduğuna dair hala kamuoyuna kanıt sunmadı. Delil bulmak için araştırma yapan BM denetçileri ise Suriye’den hafta sonunda dönüyor. Zira denetçilerin Esad rejimiyle yaptıkları anlaşmadan doğan 14 günlük görev süresi hafta sonu doluyor. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, denetleme heyetinin Cumartesi sabahı Suriye’den ayrılacağını açıkladı. Heyetin topladığı örneklerin laboratuvar sonuçlarının alınması için de birkaç gün daha beklemek gerekecek. Ancak sözkonusu rapor, sadece “kimyasal kullanıldı mı“ sorusunu yanıtlacak, “failin kim” olduğu ise yine belirsizliğini korumaya devam edecek. Zira incelemelerle bunun tespit edilmesi mümkün görünmüyor. Esad yönetimi muhalefeti, muhalefet ve başını ABD, İngiltere, Fransa ve Türkiye’nin çektiği bir grup ülke ise Şam yönetimini suçluyor. İngiltere haftaya karar verecek ABD ile müttefiklerinin büyük bir merakla beklediği BM raporunun ise en erken önümüzdeki hafta açıklanması bekleniyor. Bu nedenle İngiltere Parlamentosu’nda Suriye’ye askeri müdahaleyle ilgili nihai oylama büyük olasılıkla gelecek hafta içinde yapılacak. Obama hala kararsız ABD cephesi ise askeri olarak hazır olsa da karar verme sürecinde hala sonuca ulaşabilmiş değil. ABD Başkanı Barack Obama, Esad rejiminin kimyasal silah kullanarak uluslararası normları ihlal etmesinin sonuçları olması gerektiğini, ancak operasyon konusunda henüz karar vermediğini açıkladı. Obama, önceki gece bir televizyon kanalına verdiği mülakatta kimyasal silah saldırısından Esad rejimini sorumlu tuttu. Obama, “Hal böyleyken, bunun uluslararası sonuçları olması gerekmektedir” dedi. Obama eldeki kanıtların değerlendirilmekte olduğunu vurgularken, muhalefetin elinde kimyasal silah veya bunu kullanabilecek altyapı bulunduğunu düşünmediklerini söyledi. ‘Uyarı atışı yapılacak’ Obama, söyleşide olası bir harekata ilişkin ipuçları da verdi. ABD Başkanı, Suriye’deki iç savaşa “doğrudan” karışmak istemediklerini, bunun bölgede durumun düzelmesine yardımcı olmayacağını kaydetti. Obama, ABD’yi uzun süreli bir çatışmaya götürmeyecek adımların atılabileceğine söyledi. Obama, ‘uyarı atışı yaparak’ Suriye’deki savaşı olumlu etkileyebileceklerini öne sürdü. Obama ayrıca, böyle bir uyarının ileride kimyasal silah kullanılmasını engelleyebileceğini de savundu. Ama bu sözlerine karşın Obama, askeri müdahale yapıp yapılmayacağı konusunda son kararını vermediğini açıkladı. Rusya ziyareti sonrasına kaldı Uzmanlar, ABD ile Fransa’nın, İngiltere’yi beklemeden müdahaleye başlaması ve İngiltere’nin sonradan katılması gibi bir seçenek bulunduğunu ancak siyasi nedenlerle bunu küçük bir olasılık olarak gördüklerini söylüyor. Guardian’a konuşan kaynaklar, ABD’nin saldırıyı bu hafta sonu gerçekleştirmeyi planladığını ancak İngiltere’nin yokluğunda B planına geçerek operasyonu Obama’nın G20 zirvesi için Rusya’ya gideceği Salı gününe sarkıtabileceğini belirtti. Hollande da söylem değiştirdi Operasyondan yana olan ülkelerden Fransa ise yarı başkanlık sistemiyle yönetildiğinden, Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Meclis’ten tezkere çıkarmasına gerek yok. Ancak Hollande böylesi büyük riskleri barındıran askeri bir harekatın siyasi olarak tek başına başına sorumluluğunu üstlenmeyecektir. Hele de ülkesinde hükümetinin politikalarına yönelik son dönemlerde artan bir eleştiri ve tepki varken Cumhurbaşkanı’nın bu riski göze alamayacağı belirtiliyor. Uluslararası bir askeri operasyondan yana olan Hollande dün Esad’a karşı mücadele eden Suriyeli muhaliflerin imajı sarsılmış çatı örgütü SMDK’nin lideri Ahmed El Cabra’yı kabul etti. İkilinin gündeminde Suriye’deki iç savaş ve olası bir müdahale vardı. Görüşmenin ardından Hollande’ın “Siyasi çözüm için ne gerekiyorsa yapılmalı“ demesi ve askeri müdahaleden hiç söz etmemesi dikkat çekti. Olursa ilk olmayacak ABD, İngiltere ile Fransa her ne kadar BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan Suriye’ye müdahale edebileceklerini açıklasalar da hem ülkelerindeki iç kamuoyunu hem de dış kamuoyunu harekatın gerekçeleri, olası sonuçları ve sivillerin nasıl korunacağı noktasında ikna etmeleri gerekiyor. Ancak bu ABD ile müttefiklerinin kamuoyu ve BM desteği olmadan operasyon yapmayacağı manasına da gelmiyor. Zira ABD Suriye’ye BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan saldırırsa bu bir ilk olmayacak. Irak hala hafızalarda Zira 2003 yılında ABD ve İngiltere öncülüğündeki Irak müdahalesi de Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı olmadan gerçekleştirilmişti. ABD eski Başkanı George W. Bush, Saddam Hüseyin’in devrilmesi için yapılan müdahalede oluşan ittifakı ‘gönüllüler koalisyonu’ olarak adlandırmıştı. ABD, müdahaleden önce Irak’ta kitle imha silahları olduğunu öne sürdü. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, Birleşmiş Milletler’e bir takım kanıtlar sundu. Ancak daha sonra bu kanıtların sahte olduğu ortaya çıktı. Colin Powell hatasını kabul ederek, siyasetten tamamen çekildi. Yine 1999 yılındaki “etnik temizlik yapılıyor” denilerek Kosova’ya yapılan müdahalede de BMGK kararı beklenmemişti. 2011 yılında Libya’ya Fransa öncülüğünde başlatılan askeri operasyonda da benzer bir karar alınmıştı. Suriye’den engelleme girişimi Esad rejimi ise olası bir harekatı engellemek ya da en azından geciktirmek için girişimlerini sürdürüyor. Şam BM heyetine kapılarını açtıktan sonra bu kez de harekatta ısrar eden İngiltere’ye “siz de denetçi gönderin” çağrısı yaptı. Suriye Parlamentosu Başkanı Muhammed Cihad el Laham, Avam Kamarası Başkanı’na mektup yazarak bir İngiliz Parlamentosu heyetini başkent Şam’a davet etti. Mektupta, heyetin mümkün olduğunca kısa sürede gönderilmesi ve heyette BM kimyasal silah denetçilerinin vardığı sonuçları kontrol edecek uzmanlara da yer verilmesi çağrısı yapıldı. ‘El Kaide ortak düşmanımız’ Mektupta, ayrıca El Kaide’nin İngiltere ve Suriye’nin ortak düşmanı olduğu ve ‘laik’ Suriye’ye saldırmanın “doğrudan El Kaide’yi güçlendireceği” de vurgulandı. 1914 trajedisi hatırlatıldı Mektupta İngiliz milletvekillerine 1914’te Birinci Dünya Savaşı’na uzanan olaylar hatırlatılarak, “Yerel düzeyde yaşanan trajediler bölgesel savaşlara, bu da küresel bir çatışmaya dönüşebilir” uyarısında bulunuldu. Şam önlemini alıyor Suriye’ye operasyon yapılıp yapılmayacağı belirsizliğini korurken başkent Şam’da her an bir saldırı olabileceği beklentisiyle hazırlık yapılıyor. Bölgedeki gazetecilerin bildirdiğine göre, vatandaşlar kendilerini evlere kapattı, askeri binalar boşaltıldı ve askerler kontrol noktalarına yığıldı. Sokaklar her zamankinden daha boş zira birçok kişi ya işe gitmeyip evinde kalıyor ya da komşu Lübnan’a kaçıyor. Bazıları ekmek stoklamak için kuyruklara giriyor. HABER MERKEZİ Rusya, İran ve Çin: Yapmayın! BM Güvenlik Konseyi’nde daimi üyeleri ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin Suriye konusunda karşıt tutumlar almaya devam ediyor. Bunun son örneği önceki gün İngiltere tarafından 5 daimi üyenin büyükelçilerine sunulan Suriye karar tasarısında görüldü. İngiltere, BM Güvenlik Konseyi ülkelerinin, Suriye’deki sivilleri korumak için ‘gerekli önlemlerin’ alınmasına izin verecek bir önergeyi kabul etmesini istiyordu. Ancak Rusya ve Çin bu tasarıya itiraz etti. İki ülke, BM heyeti henüz inceleme yaparken, Güvenlik Konseyi’nde bir karar tasarısını konuşmanın bile çok erken olduğunu savunuyor. Veto nedeniyle karar tasarı Konsey’in gündemine alınamadı. ABD Dışişleri Bakanlığı ‘inatçılık’ olarak nitelediği Rus politikasını eleştirip, diplomatik çıkmazın “Esad için kalkan görevi göremeyeceğini” söyledi. Ruhani ve Putin görüştü Öte yandan Putin ile Ruhani, Suriye’yi görüştü. İran haber ajansı ISNA’ya göre İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi yaparak Suriye konusunu değerlendirdi. Ajansın haberinde her iki liderin de müdahale planlarını “yasadışı ve uluslararası anlaşmaların açık bir şekilde ihlali” şeklinde değerlendirdikleri bildirildi. Gerek Ruhani, gerekse Putin’in barışçıl ve diplomatik bir çözümden yana olduğu kaydedildi. ‘Arabulucu oluruz’ teklifi Ruhani’nin BM’nin kararı olmaksızın yapılacak bir müdahaleyi “fazlasıyla tehlikeli” bulduğu bildirildi. Ruhani’nin Moskova yönetimiyle birlikte Suriye krizinin aşılması ve söz konusu krizin “pahalı bir felakete” dönüşmemesi için arabulucu rol oynamaya hazır olduğunu bir kez daha yinelediği kaydedildi. Çin’den ‘sükunet’ çağrısı Çin ise Suriye’ye yapılacak olası bir askeri müdahaleyi “BM’nin tüzüğüne ve uluslararası ilişkilerin temel prensiplerine aykırı” olarak niteleyerek, taraflara “sükunet” çağrısında bulundu. Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, Pekin’in resmi söylemini yineleyerek, “Siyasi çözüm, Suriye sorununda tek pragmatik çıkış yolu” dedi. SPD’den Patriot çıkışı Almanya’da Sol Parti’nin ardından ana muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPD) de, Türkiye’deki Patriot füzelerinin ve Alman askerlerinin geri çekilmesi ya da Federal Meclis’ten tekrar yetki alınması gerektiğini belirtti. ‘Yeni yetki gerekli’ SPD’nin Meclis Grubu Savunma Politikaları sözcüsü Rainer Arnold, füzeleri geri çekmenin ya da yeni yetki gereğinin Türkiye’nin Suriye’ye yönelik bir askeri operasyona katılması durumunda oluşacağını söyledi. Arnold şu anda geçerli olan yetkinin Alman ordusu için salt savunma amaçlı olduğunu, eğer Türkiye askeri bir operasyona aktif olarak katılırsa geçerliliğinin kalmaya- cağını savundu. İlk tepki Sol Parti’den Daha önce Sol Parti de Patriot füzelerinin ve füzelerle görevli Alman birliğinin geri çekilmesini talep etmişti. Sol Parti Başkanı Bernd Riexinger savaşta Türkiyenin taraf olması halinde savunma amaçlı Patriot füzelerinin görevinin sona ereceğini ifade etmişti. Sol Parti’den yeni yapılan açıklama ise partinin Federal Meclis Grup Başkanı Gregor Gysi’den geldi. Gysi, Patriotlar Suriye sınırında bulunmaya devam ederken bir çatışma halinde Alman ordusunun çatışmanın içine çekilmesi tehlikesi olduğunu vurguladı. Hükümetten yanıt Alman Hükümeti ise bu taleplere karşılık yaptığı açıklamada, Alman ordusunun Türkiye’deki ‘salt savunma amaçlı görevinde’ bir değişiklik olmadığını söyledi. Savunma Bakanı Thomas de Maiziere’den de benzer bir açıklama geldi. Maiziere, Türkiye’deki Alman Patriot füzelerinin şu an için Suriye’deki savaşta kullanılmasının söz konusu olmadığını vurguladı. Alman Patriot füzeleri ve yaklaşık 300 askerlik Patriot birliği, Suriye’deki savaş üzerine Türkiye’nin NATO’dan talebiyle Ocak ayında Maraş’a konuşlandırılmıştı. FRANKFURT
Posted on: Fri, 30 Aug 2013 08:43:20 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015