Bilemiyorum iradene saygım ilk gün gibi yerli yerinde İstedin Pazar müsaitsen gezelim Nereyi, ne kadar, nerelerini? Plansız, programsız akışı içinde zamanın Çocuklar gibiydik, dondurma yedik Atlıkarıncaya bindik Saklambaç oynadık Hep ebe oldum tutamadım seni Erkek takımında futbol oynamıştın yani Üniversitede de öğrenci başkanıydın Eylemler planlar, polisle çatışır, kaçardın Erkek gibi büyüdüğün için kimse cesaret edemedi Seni istemeye. Oysa sen birisini istemiştin Çok da sevmiştin. O da kız arkadaşına âşıkmış Senden yardım istemiş Çöp çatmışın evlenmişler Bunları gözlerin buğulu anlatmıştın bana Sonra hiçbir vakit gece 12’den sonra İstanbul’da gezmedim Nasıl bir şey? O gece sabaha kadar İstanbul boğazında konuştuk Her şeyi yeniden ve tekrar, geçmişi ve geleceği.. Oysa bugünü konuşmak gerekiyordu. Çok iyiler mutlu olamaz diye bir peşin hükme kapılmıştın Beni çok iyi zannediyor, mutlu olamayacağına karar veriyordun Beni fazla ciddi, fazla kitaplarla haşır neşir, aşırı düşünen, hayatı es geçmiş Buluyordun. Sen ise bu hayatı doluca yaşamak istiyordun Yaşlanmaktan korkuyordun Hastalanıp birisinin eline kalmaktan Annen uzun hastalık çekip vefat edeli. Hem her şeyin hem hiçbir şeyin idim Kendini hancı beni yolcu etmiştin. Şimdi seneler geçti. Yaşlandın Hepimiz bu dünyadan gidici Bu dünya hayatı da bitici Telefonunu açsan soracaktım halini e-postalarım senelerdir yanıtsız kaç kez geçti aklımdan git tut kolundan… hani demiştin ya senin ikna edemeyeceğin insan yok diye sen ikna olmamaya mı kurdun kendini Bilemiyorum iradene saygım ilk gün gibi yerli yerinde Ali Yıldırım
Posted on: Sun, 15 Sep 2013 08:42:17 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015