Bir ara Secdeye Kapandı ve.... Yıllar önce bir rüyâ - TopicsExpress



          

Bir ara Secdeye Kapandı ve.... Yıllar önce bir rüyâ görmüştüm. Rüyâda, Muhammed Râşid -kaddesallâhu sırrahil aliyye- Hazretleri, bir kır çeşmesinin başında, gravür tâbir edilen eski resimlerde gördüğümüz, atla çekilen, pâdişahların bindikleri bir saltanat arabasında idi. Bir ara Seydâ Hazretleri, at ve arabayla birlikte gözden kayboldu. Bir müddet telaşlı bir koşuşturma netîcesinde, yerin altına doğru inen bir merdivenden inince; Seydâ Hazretlerinin, saltanat arabası ve atla birlikte, yer altındaki bir mağarada olduğunu gördüm. Ben, Seydam buraya nasıl gelmiş? diye şaşkın şaşkın dururken; Seydâ Hazretlerinin Şâdan ismindeki mert bir sofisi hızla merdivenlerden aşağı geldi; - Seydamı kim getirdi buraya? diyerek arabayı yukarı çıkartıverdi. ............................................. Aradan birkaç yıl geçti. Ben askerlik vazîfemi yaparken; dağıtım izninde memleketime geldim. Karşılaştığım bir sofi; - Şâdan Âbi vefât etmiş duydun mu? dedi. - Duymadım; ne zaman vefât etmiş? - Ramazan Bayramının 2. günü. Ramazan Bayramının 2. günü, bir kaç münkirin kışkırtmasıyla bir genç; Seydâ Hazretlerinin eline, içi böcek zehiri dolu bir şırınga saplamıştı. O anda, birkaç yıl önce gördüğüm rüyâ hatırıma geldi. Askerliğim bitince, Bursadaki evlerine gittim. Vefâtının nasıl olduğunu sordum. Annesi şöyle anlattı; Şâdan, Seydâ Hazretlerine zehir dolu şırınga hâdisesini öğrenince deli gibi oldu. Evin içinde bir o yana bir bu yana gidip gelmeye başladı. Biz korkmaya başladık; bir şeyler yapacak diye. Bir ara secdeye kapandı ve; -Yâ Rabbi!.. O zehiri ben üzerime alıyorum!.. dedi. Biz yalvardık; Yapma oğlum; etme oğlum diye. Dinlemedi. Kardeşine; -Beni yüksek bir yerlere götür. dedi. Sonra kardeşi anlatmaya devam etti; Bir sofiden aldığım arabayla, Çekirgeye gittik. Âbim, arabanın arka koltuğunda oturuyordu. Bir yandan Bursayı seyrediyor; bir yandan da bana nasihat ediyordu. Sanki; uzak bir yolculuğa gidecek biri gibi. Sonra koltuğa yığıldı; kaldı. .................. Allah, makâmını âlî etsin. Bunun gibi bir hâdiseyi, Gavs - ı Hizânî Hazretlerinin Minah kitabında da okudum. Bediüzzaman Hazretlerinin bir talebesinde de böyle bir hâdise cereyan ettiğini işittim.
Posted on: Fri, 01 Nov 2013 22:28:57 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015