Bu iş, kesin olarak bitti, hazmedilmesi zaman alacak sadece, o - TopicsExpress



          

Bu iş, kesin olarak bitti, hazmedilmesi zaman alacak sadece, o kadar… İlk hazımsız, Nihat Genç tabi. Ulusal Tv’yi almış başına, kıyamet koparıyor; “Bundan sonra, bayram yüzü göremeyecekler, sadece iki ayları var, bırakın kendilerini, çocukları bile yatacak yer bulamayacak bu topraklarda vs vs vs…” Durumdan vazife çıkaran ben, hazır mübarek bayram da kapıya dayanmışken, bir sayayım dedim “bayramsız geçen bayramları.” … Bak şimdi, Bu millet, Sultan Abdülhamit Han, yaka paça tahttan indirildiği günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, İskilipli Atıf Hoca, dar ağacında sallandırıldığı günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, Kazım Karabekir, ev hapsine mahkum olduğu günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, İstiklal Marşı’nın şairini, sadece yirmi yedi kişiyle defnettiği günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor Nihat Efendi! Bu millet, Rize Mebusu ‘Deli Halit’in, Çebeci sırtlarında infaz edildiği günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, İstiklal Mahkemeleri’nin ‘meşhur kelleri’ tarafından idama mahkum edildiği günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, bir başbakanın vücudunda sigara söndürüldüğü günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, “açık oy, gizli tasnif” demokrasisinin(!) kurulduğu günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, bir alimin mevtasına bile işkence edildiği günden bu yana ’bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, yetmiş yaşındaki adama, on sekiz saat ayakta savunma yaptırıldığı günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, ikna odalarında ‘vicdani tecavüze’ uğradığı günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, Karasu’da, Musa Hoca’nın (Aksoy) paltosunun cebinde Kur’an yakalandığı(!) için şamar yediği günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, Müslüman Kürtlerin laikleştirilmesi uğruna başlatılan ‘kirli savaşın’ acılarını yaşadığı günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, ‘Peygamber Ocağı’ diye gittiği askeriyede, subay eşlerinin konken partilerine garsonluk yaptığı günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, ASELSAN’da çalışan, su gibi mühendislerini, Siyonist tezgahlara kurban verdiği günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, ordusunun başına getirdiği adamı, Kudüs’te “ağlama duvarının önünde’ ibadet ederken gördüğü günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, kuru kafalı bir savcının, yüzde elli oy almış bir partiyi kapatmak için harekete geçtiği günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, ülkenin gidişatına göre, parti amblemindeki yıldızı bazen ‘Mao sarısına’ bazen de ‘Kemalizm beyazına’ çeviren Allahsızları gördüğü günden bu yana ‘bayram yüzü’ görmüyor, Nihat Efendi! Bu millet, O’ kadar sabırlı, o kadar veli, o kadar basiretli, o kadar ferasetli ve o kadar büyük bir millettir ki, şu sayıp döktüğüm “bayramsız bayramları” yaşamasına rağmen, senin gibi darbe taklacısını bile özgürce konuşturuyor, müdahale etmiyor. Sen, kim oluyorsun da, bir milletin iradesini yok sayıyorsun, bir milletin iradesini ‘alicengiz’ oyunlarıyla boğmaya çalışıyorsun? Halksın değil mi sen, halksın ve istediğini yaparsın, öyle mi, peki biz neyiz ulan, neyiz biz! Ayaklanma çağrısı yapıyorsun, hükümeti yıkmayı öneriyorsun, hatta açıktan tehdit ediyorsun, ama gözaltına alınmıyorsun. Bunu soruyor musun kendine peki, ben bunları söylüyorum da, neden beni kimse ciddiye almıyor, diye Sormuyorsun tabi. Leninist-Marksist bir dergide, yirmi senedir yazı yazıyorsun, o dergide her hafta, Sünni Müslümanların anasına avradına sövülüyor, ama sen, Nasrettin Hoca fıkraları anlatarak, güya yerli medeniyetten dem vurup, din iman edebiyatı yapıyorsun. “28 Şubat sürecinde mağdurların yanındaydım ama şimdi onlar mağrur oldular, ben de onlara karşı muhalefet ediyorum” şapşallığına yatıyorsun! 28 Şubat Darbesi’ni yapanlar, fırsat buldular, mis gibi darbelerini yaptılar. Oysa Silivri çakalları, avlanma mevsimini karıştırdıkları için darbeyi yapamadılar ve yakayı ele verdiler. Hikaye bu kadar basit. Yüz kere sordum, bir kere daha sorayım; Mustafa Balbay’ın, ya da Tuncay Özkan’ın cezaevinde oluşunu ve Emin Çölaşan’ın olmayışını mantık çerçevesinde açıklayabilir misin? Madem kasıt var, Emin Çölaşan, Tuncay Özkan’dan daha mı az sövüyor Başbakana? O’ işler öyle olmuyor Nihat Efendi, bak sen de arkadaşların gibi ‘darbenin günlüklerini’ tut, medya ayağına çeki düzen ver, bak bakalım, neler oluyor. “Bundan sonra ‘bayram yüzü’ göremeyecekler!” diyorsun ya, çok yanılıyorsun yahu. Şu yukarıda anlattığım ‘bayramsız geçen bayramların’ hepsini say ve hepsini de, bu bayramda, gönül rızasıyla ‘yad edeceğimizi bil’ istiyorum. “Bayramın gerçekten mübarek olsun, Nihat Genç…” Faruk AKSOY / Rotahaber Daha fazlasını oku: Bayram, yüzü olana görünür Nihat Genç! - Yazarlar Haberleri - Güncel Haber - Haber - Spor Haberleri- Sıcak haber - Yerel Haber haber.rotahaber/bayram-yuzu-olana-gorunur-nihat-genc_389192.html#ixzz2bY9GXfxB Follow us: @Rotahaber on Twitter | rotahaberr on Facebook
Posted on: Sat, 10 Aug 2013 07:40:10 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015