Bumerang taslağı Meseleyi çok gerilere götürmenin, işin - TopicsExpress



          

Bumerang taslağı Meseleyi çok gerilere götürmenin, işin içindeki başka iş ihtimallerini ve çıkan kısmını özetini bir kenara bırakmak lazım. Dershane meselesi, vicdanlı olan hemen herkesin yanlış bulduğu bir çözüm şekli ile oldubittiye getirilmek isteniyor. Bunun sebebi nedir tam olarak bilemiyorum. Bildiğim şu; bu tür gözü kara çözüm çabaları, çok daha büyük problem olarak kucağımıza düşecektir. Oysa çok daha makul ve bilimsel bir yolun olduğu, bakanlık yetkililerinden Başbakanlık ekibine kadar hemen herkesin malumu. Ve hatta bu yol kullanılmıştı da. Misal; SETA’ya yaptırılan Mart 2011 tarihli analiz. Murat Özoğlu imzalı araştırma, dershane meselesini derinlemesine ele alıp, belli bir kanaat de oluşturuyor. Özel dershanelerin gelişimi, talebin nedenleri, eğitim sistemindeki aksaklıklar, özel dershanelerin niçin tartışma konusu olduğu gibi başlıklar ele alınıyor ve özel okullara dönüştürülme meselesine de bir bakışta bulunuluyor. Sadece bu rapora bakmak bile, mevcut taslağın ne derece insafsız ve iz’ansız olduğunu apaçık ortaya koymaya yeterli esasen. Misal; eğitim sistemindeki çarpıklıklar, yanlışlıklar ve bölgesel uçurumlar meselesinde görünürde pek bir şey yapmayan icra yetkililerinin, bütün enerjilerini dershane kapamaya yönlendirmelerinin ilginçliği bir yana, raporun bizzat bu çarpık ve arızalı sistem devam ederken dershane kapatmanın yanlış ve sakıncalı neticeler doğuracağı sonucunu açıkça yazıyor rapor. Şu cümle rapordan mesela; “Dahası, eğitim sistemi mevcut haliyle devam ederken söz konusu telafi mekanizmalarının kısıtlanması durumunda, eğitim sisteminin ne tür yeni sorunlar doğuracağı belirsizdir.” (s. 10) Gerçeğin, bakanlığın söylediğinin aksine olduğunu da bizzat rakamlarla ortaya koyuyor analiz. Mesela; “Gelir düzeyi 750 TL ve altında olan ailelerin çocukları dershanelere katılan öğrencilerin yaklaşık % 85’ini oluşturmaktadır. Dolayısıyla, özel dershanelerin özellikle orta veya düşük gelir düzeyine sahip ailelerin çocuklarına hiz­met sunduğu söylenebilir.” (s. 13) cümlesi aynı rapordan. Geliyoruz en can alıcı bölüme. Araştırma, 2010 yılındaki MEB Strateji planından da bahsederek, iktidarın 2014 yılı hedefinde olan dershaneleri özel okullara dönüştürme çalışmasından da bahsederek şu teşhisi yapıyor: “Hedef ve planların, ne derece gerçekleştirilebileceği üzerinde ciddi kuşkular bulunmaktadır. Bu hedef ve planlar, dershanelerin mevcut sistemde­ki işlevi yeterince analiz edilmeden biraz aceleci bir tavırla yazılmış gibidir.” (s. 17) Bu arada çok önemli ama belli ki mevcut iktidarın çok önemsemediği bir ayrıntıya da önemle vurgu yapıyor: “Ayrıca, özel dershaneler ile özel okullar mevzuat açısından da farklılık arz etmektedir. En önemli farklılık ise binalarda aranan özel şartlar­la ilgilidir. Özel okullarda aranan bahçe şartını ya da müstakil bina şartını sağlayacak nitelikte dershane neredeyse hiç yoktur.” Ve daha milyon tane imkânsızlığı alt alta sıralayan analiz, finali ise dershaneye sadece kötü eğitim alan öğrencilerin değil, iyi eğitim alanların da gittiğini vurguladıktan sonra, “‘Dershaneler kaldırılmalı mı kaldırılmamalı mı?’ tartışmasının mevcut durumu an­lama ve yönlendirme açısından bir anlamı yoktur. Dershaneler cari eğitim sisteminin bir parçasıdır; doğrudan veya dolaylı olarak milli eğitim politikalarından ve özellikle merkezî sınavlarda yapılan değişikliklerden etkilenmektedir. Dolayısıyla, sadece dershaneleri hedef alan politikalar geliştirilmesi sakıncalıdır.” cümlesiyle bitirici darbeyi vuruyor. Bu tablodan sonra, başka sebepleri örtmek için üretilen bahanelerle akla ziyan gizli saklı taslaklar geliştirmenin farklı anlamları olsa gerek!
Posted on: Sat, 16 Nov 2013 13:32:12 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015