BÜKÜLMEZDİ TÜRKLÜĞÜN BİLEĞİ, SIRTINDAN VURDULAR HANÇERİ, YERLİ “ İŞBİRLİKÇİ İHANETÇİ “, KUKLA ŞEREFSİZ MÜPTEZELLERİ !... 20. Asır, Türkün olduğu bütün coğrafyalarda, Türkün katledildiği bir soykırımdı yaşanan. Kudurmuş cehennemler, feryatları boğarken dede, baba, torun yan yana düşüyorlardı toprağa... Sahipsiz çocuklar, kızlar, kadınlar haçlı sömürgecilerin oyuncakları… Toprak, kanla sulanan toprak ölüm kokuyordu. Gelecek Kafkas Dağları’nın ardında… Bir ses duyuldu Samsun’dan, parolamız ; “ Ya İstiklal! Ya ölüm ” !... Öz vatanında yetim, öz vatanında esir başlar umutla kalktı havaya !… Anaya, yare hasret, soğuk gecelerde üşüyüp, aç karınlarının seslerini vatan türküleri söyleyerek bastıran kahraman Türk Bozkurtları, imanlı yürekleri ile saldırdılar, dağıttılar karanlığı. Kazandılar !… Hürriyet ve Bağımsızlıklarını !... Bu memleket tarihte Türktü, bugün de Türktür, ebediyen Türk olarak yaşayacaktır sözleriyle şanla, şerefle yaşamamız için Başbuğumuz Mavi Bozkurt’un nezdinde bizlere emanet ettiler. Bugün, sevinçlerimizi boğdu yerli işbirlikçi ihanetçi karabasanlar. Yeniden, Türk soylu müslüman millet’e ait bütün değerler acımasız ihanet’in, hainliğin saldırısı altındadır !... Ağır bir hüzün yayılıyor asil kanın dolaştığı damarlarımıza. Ressamların kalemleri kırık, ozanların sesleri duyulmuyor artık !... Deli rüzgarlar eserken, çığlıkların yankı bulmadığı karanlıklara gebe bir hiçlik !… Halife ve padişah olma özleminde ki yerli işbirlikçi ihanetçi dönme devşirme döllerinin yarattıkları korku imparatorluğunda, geçmişte malum alışkanlıklarına kapılarak Askeri Darbe yapmayı planlayan Askerler - Siviller hapisaneler de gün sayarken, teröriste “ Sayın ”, şehidimize “Kelle ” diyebilecek kadar ağılaşmış şerefsiz müptezeller !… Türk Milleti’nin bir kısmı Sevr özlemiyle yanıp tutuşan haçlı sömürgecilerin ve yerli işbirlikçi ihanetçiler’in ellerindeki medya,ihanetçi - hain aydın ve akademisyenlerin tesirinde insan seven ama Türk soylu müslüman milletini sevmeyen gafillere dönüşürken nasıl bir yok oluşa götürül düğünün farkında değil !... Hürriyet ve Bağımsızlık uğruna verdiğimiz yüzbinlerce şehidimizin kanları kurumadan, arsızca, hayasızca “ Hepimiz ermeniyiz ” diyerek haykırmaktalar zaman zaman !… Cumhuriyetle derin bir çatışması ve kini olan yerli işbirlikçi ihanetçi “ Damat Ferit Kabinesi “nin günümüzdeki versiyonu olan AKP ve meclisteki sözde muhalefet, özde ise iktidar’ın dönmedaşları ve kankadaşlarının cirit atıyor vatan toprakların da, Başbuğu muz Mavi Bozkurt Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkeye kazandırdığı tüm değerlere karşı !.... Türkiye Cumhuriyeti Devlet’ni çökertebilmek için özelleştirme adı altında tüm kurumlar, vatan toprakları yabancılara peşkeş çekiliyor bir bir !... Eski Maliye Bakanı ne demişti : “ Sümerbank’ı bitirdik…Ne liman bırakacağız,ne fabrika “ !… Yerli - Yabancı Düşmanlarımız nihai sona yaklaşmanın mutluluğuyla sarhoşlar !… Gecelerce süren uykusuzluğumuzda göğsümüzde ağır mı ağır bir Yeşillenmiş Faşist - Nazist kara taş… Tarlamızdan avucumuzla su içtiğimiz kaynak, gökte uçan bilgeBaykuş, ağaç bitmeyen yalçın dağ, kumsalı okşayan mavi deniz,canımız kurban memleketimiz… Memleketimiz rehin, rehin memleketimizde Türk soylu müslümanlar olarak adeta gurbetteyiz !… Yeter yaşadığımız bu esaretvari utanç !… Haydi !... Kalkın !... Davranın !... Kadınlarım !... Erkeklerim !... Vatanın iç ve dış herhangi bir tehlikeden en az fedakarlıkla en kısa sürede kurtulması için tek çare, herhangi bir seferberlik çağrısına her gerçek Türk soylu müslüman vatandaşın derhal ve zaman geçirmeksizin uymasıdır !… Türkçü Türk Milliyetçiliği Doktriner Mefküresi’nin birinci özelliği, vatan savunması çağrısı karşısında her işi bırakarak meşru olarak doğmuş olan silâh altına koşmaktır. K T B - 1970
Posted on: Sat, 22 Jun 2013 11:18:41 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015