BİGBANG- TANRI - - TopicsExpress



          

BİGBANG- TANRI - İSLAM alfa-sorgulama.blogspot/2013/11/bigbang-tanr-islam.html Günümüz teologlarının, dindar felsefecilerin, dini benimseyen bireylerin bitmek tükenmek bilmeyen sevdası: Din ile bilimi uyuşturmaya çalışmak... Bunu o kadar sık görüyoruz ki hangi iddiaların sunulduğu yerine hangi iddiaların sunulmadığını saymak daha kolay olur desek yeridir. O kadar çok iddia dönüp dolaşıyor ki Kutsal kitabımızda Büyük Patlama yazıyor demedikleri kaldı. Pardon ya onu da demişlerdi değil mi ? O halde bu yazıda bundan bahsedelim biraz. Şöyle ki Caner Taslaman da dahil olmak üzere günümüz müslümanlarından ve genel anlamda semavi din yandaşlarından çok duyduğumuz bir iddiaya göre şunlar sıralanabilir: 1- Modern bilim bize evrenin başlangıcı olduğunu gösterdi. Bunun yanlışlığını tarih boyunca materyalist filozoflar savunmuştur. Evrenin başlangıcı olması tanrıyı kanıtlar, materyalizmi çürütür. 2- Tarih boyunca bilim ve ateist felsefeciler bize evrenin sonsuz olduğunu söylerken bizim dinimiz evrenin başlangıcı olduğunu söylüyordu. Bu da mı tesadüf ateistler? 3- Bigbang Kuranda yazmaktadır. EVRENİN BAŞLANGICI VE TANRI İlk iddia öyle bir iddiadır ki tüm dindarları kendine bağlar. Bu kadar gayri-akli bir iddianın nasıl bu kadar çok takipçisi olduğunu anlıyor gibiyim. Neredeyse herkes evrenin bir başlangıcı varsa tanrı olmalıdır görüşüne sahip. Bu görüşe o kadar bağlılar ki evrenin öyle ya da böyle bir başlangıcı olduğunu göstermeye çalışırlar. Güya evrenin bir başlangıcı oluşu ateizm argümanları ile çelişiyordur. Evrenin ve maddenin başlangıcının olmasını kabul eden biri ateist olamaz gibi genel bir yanlış kanı içindedir bu kişiler. Öncelikle belirtmeliyim ki ne evrenin bir başlangıcı oluşu ateizmi kıvrandırır ne de materyalizmi süründürür. Yeni Ateizm akımının fizik alanı üzerindeki öncülerinden sayabileceğimiz Lawrence Krauss ve ben de dahil olmak üzere bir çok ateist evrenin bir başlangıcı olması ile ateizmin beraber yürüyebileceğini savunuyoruz. Anlayacağınız ateizim kavramı ile kozmolojinin aşkı henüz bitmemiştir, üstelik ateizm akımı Büyük Patlama Kuramının kapısını çalıp Sorun sende değil tamamen bende, bu ilişki artık yürüyemez, ayrılmak zorundayız dememiştir. Hiç Yoktan Bir Evren kitabında Krauss evrenin tanrısız ve hiçbir doğaüstü güç altında kalmadan oluşabileceğini savunuyor. Victor Stenger de Başarısız Hipotez: Tanrı kitabında evrenin başlangıcındaki değerleri ele alarak, bu değerlerin tıpkı tanrının yokluğunda nasıl görmeyi bekliyorsak o şekilde olduğunu söylüyor ve evrenin başlangıcında dahi bir tanrının müdahalesinin olmadığını savunuyor. MATERYALİZM ÇÖKTÜ MÜ? O halde şu ana kadar gördüklerimize dayanarak Evrenin başlangıcının olması tanrıyı gerektirir argümanının yetersizliğini anlayabileceğimizi sanıyorum. 1. maddenin diğer mantık hatası ise şudur: 1- Tarih boyunca materyalistler evrenin ebedi olduğunu savunmuştur. 2- O halde materyalizm evrenin sonsuzluğu ile denkleştirilebilir. 3- Evrenin başlangcı vardır 4- Dolayısıyla materyalizm çökmüştür. Bu argümantasyonda mantık hatası bize gözlerini açmış sırıtıyor. Eğer tarih boyunca materyalistler evrenin ebedi olduğunu savunmuşsa, bu materyalizmin de evrenin ebediliği üzerine kurulu olduğunu mu gösterir? Bu görüşe göre evrenin ebedi olmadığı halinde materyalizm gerçekten darbe alacaktır ama malesef ki gerçek bundan çok daha farklı. Bu argümanı sunmak Tarih boyunca Hintlilerde kast sistemi uygulanmıştır. Dolayısıyla bir Hintli özgürlüğü savunamaz demek gibi bir şeydir. Bu örneğe bakarsak bir kişinin Hintli oluşu ile onun özgürlüğü savunup savunmaması arasında bağlantı kurulamaz. Aynı şekilde bir kişinin materyalizmi kabul etmesi ile evrenin ebediliğini kabul etmesi derin bir bağla bağlanmış değildir. MUTLAK MUCİZE ARGÜMANI Öncelikle her ne kadar evrenin yoktan varolduğunu söylesek bile bunu mutlak bir doğru ile savunamayız. Şu an teorik fizik alanında evrenin oluşumu ile ilgili çok sayıda hipotez dolaşıyor ve yoktan varolma da bunlardan biri. Sandığımızın aksine evren yoktan varolmamış olabilir. Şu an teorik fizikte en az yokta varolma kadar populer olan bir fikir var örneğin: Sabun Köpüğü Modeli Bu modele göre, her evren bir sabun köpüğü gibi farklı bir boyuttur. Bizim evrenimiz, diğer paralel evrenler ile dans eden sayısız sabun köpüğü modelinden biridir. Bu boyutlar genişler ve bir süre sonra köpük evrenler o kadar genişlemiş olur ki farklı evrenler oluşturur. İşte bu Bigbang olabilir. Ve ya farklı iki köpük evren çarpışır ve daha büyük bir evren oluşturabilirler. Bu da bigbang olabilir. Bunun gibi bir sürü hipotez ortaya atılıyor ve yoktan varolma bunlardan sadece biri. Gerçekten güzel bir kuram fakat mutlak değil. Ve Mutlak mucize argümanının bize söylediği ise Değişebilir bilgiler mutlak olduğu iddia edilen bilgilerin ayağı niteliğinde olmamalıdır. Bu sebeple: yoktan varolma belki kutsal kitabı doğrular ama bu mutlak doğru değildir ki o kadar üzerinde duruluyor ! BİG BANG VE KURAN O inkar edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı? (Enbiya Suresi, 30) İddiaya göre Kuranda Bigbangin yazdığı ayet buymuş. Daha önce Bilimsel Dindarlık yazımda şu örneği vermiştim : Tebbet1: Ebu Lehebin elleri kurusun. bakın bakın işte el kurutma makinesi bundan 1400 yıl önce yazıyordu... El kurutma makinesinin icadının bu ayetten çıkarılması, Enbiya/30 dan Bigbangin çıkarılmasından daha kolaydır. Gerçekten de göklerle yerin bitişik olması ve sonradan ayrılması büyük patlamayı mı söylemektedir bize? Mitlerde Gökler ve Yerler Eğer gerçekten öyleyse, gerçekten de gökler ile yerlerin ayrılması bigbangi anlatıyorsa aşağıdaki çok tanrılı din olan Sümerlerdeki anlatım neyi ifade eder? Adı yokken göğün daha Yerin daha adı yokken Babaları okyanustan Anaları Ki-ama-t kargaşasına Sular karışıp bir oluyordu. … Gök, yerden ayrıldıktan sonra Yer, gökten ayrıldıktan sonra İnsanın adı konduktan sonra An, göğü alıp götürdükten sonra Enlil, yeri alıp götürdükten sonra. Ve ya aslı yine Sümerlerin Enüma Elis bulunan, Türk mitolojisinde geçen bu hikayeye ne demeli: Büyük Tanrı Marduk, Tiamatı tuttu. Vücudunu ikiye bölerek bir parçasını yukarı attı, bundan gökler; bir parçasını aşağı attı, bundan da yerler meydana geldi. Görüldüğü gibi gökler ile yerler tanrının vücudunda biraradaydı, daha sonra tanrının vücudu bölünüp, gökler ve yerler ayrıldı. Aynı anlatımın daha ilkel versiyonu sadece... Alman Efsanalerinden Hint efsanelerine kadar sayısız mitolojide bu tür anlatımlara rastlayabiliriz. Hatta sadece göklerle yerin ayrılmasıyla sınırlı kalmayıp, ilkel dinleri incelersek bigbange atıf yapacak mitler bulabiliriz. Yani eğer Kuranda bigbang yazıyrsa bile bu şeref ilk ona ait değildir. Bu da onu mucize yapmaktan çıkarır. Nasıl bir mucize Şimdi de bahsi geçen ayetin, bigbang ile ne derece ilişkili olduğuna bakalım. Göklerle yerin bitişik olması ve daha sonra ayrılması bigbangi mi anlatır? Eğer gerçekten tanrının anlatak istediği buysa, kozmolojisi pek iyi değildi anlaşılan. Bigbang evrenin başlangıcından itibaren gelişimini ve genişlemesini açıklar. Evren yaklaşık 13,7 milyar yıl önce müthiş bir genişleme yaşamıştır. Dünya ise 4,5 milyar yaşındadır. Yani evrenin 9 milyara yakın zamanında Dünya diye bir gezegenden bahsedemiyoruz. Dünya bigbangten 9 milyar yıl sonra gerçekleşiyor ama bigbang göklerle yerin ayrılması oluyor öyle mi? Bigbang sırasında henüz yer diyebileceğimiz bir dünya, gezegen yok. Bu sebeple Göklerle yerin ayrılması bigbange işaret edemez. Göklerle yerin ayrılması durumu geçmişten günümüze kadar gelen, ilkel efsaneler ve mitolojilere dayanan hikayelerdir ve günümüz kozmolojisi ile uzaktan yakından alakalı değildir. Kuranda böyle bir tabirin kullanılması, onu mucizevi kılmaktan ziyade, mitlerden etkilenen ilkel bir kitap olduğunu gösterir. Bu da kuranın insan yazımı olduğuna iyi bir delil oluşturur. Ancak insan yazımı bir kitap, bu derece ilkel anlatıma başvurabilir.
Posted on: Mon, 25 Nov 2013 14:46:56 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015