DEMOKRASİ üç temel unsur üzerine kurulmuştur: YALAN, YALAN, YALAN !!! PARTİLER VİTRİNİNDE MAL YERİNE İDEOLOJİ PAZARLAYAN MAĞAZALAR GİBİDİR. Tıpkı mağazalar gibi onlar da sergiledikleri malı SATARAK geçimlerini sağlarlar... Mesela: - MHP dükkanının vitrininde milliyetçilik pazarlanır. Ama her gerçek milliyetçinin en büyük hayali olan TÜRK BİRLİĞİnin bu partide sadece lafı yapılır, Kazakistan, Kırgızistan gibi samimiyetle Türk birliği isteyen ülkelere adım attıkları görülmemiştir. Her MHPli gördüğümde sorarım ne zaman Orta Asyaya da teşrif etmeyi düşündüklerini, sessizce başlarını öne eğerler... Acı ama gerçek, MHP sadece Türk Birliği önündeki en büyük takoz değil, aynı zamanda Yozgatın ötesini bölme partisidir! Milliyetçilik duyguları istismar edilen oy verenleri ise okşanan gururlarının sarhoşluğu ile bu gerçeği göremezler... - CHP kendisini HALK partisi diye tanıtır. Ama iddiasının tam tersine halkın değil sadece mutlu bir azınlığın partisi ola gelmiştir kurulduğu günden beri. Ankarada Çankaya ve İstanbulda elit semtlerdir CHPnin oy verenleri. Halkın %80ine tepeden bakan, onların inançlarını, değerlerini hiçe sayan, bir gün olsun yoksulun, işçinin emekçinin hakkı için mücadele etmeyen CHP nasıl sol parti olabilir, bu nasıl bir solculuk, nasıl halkçılıktır ?! - AKP ise en çok müşterisi olan malı pazarlar, o yüzden de iktidarı kolay kolay kaybetmez. Şimdi artık rüşvetler, yolsuzluklar partinin ali menfaatleri için yapılıyor ki, paralar ziyan olmasın, dine hizmet yolunda harcansın. Koy şuraya 6000 lirayı diyen torpilli müdür haram para cebindeyken Allahın huzurunda namaza durmakta bir sakınca görmüyorsa, ne diyelim, eğer bu müslümansa o zaman Hz. Ömer müslüman değil, Eğer Halife Ömer müslümansa bunlar ne?! Bu yüzden Ayasofyanın ibadete açılmasına dair yasa teklifini AKPnin reddetmesine şaşırmadık. Dedim ya, bu bizim bildiğimiz değil, başka türlü bir müslümanlık... Efendim sözü uzatmayayım, diğer partilere doğru indiğinizde değişen pek birşey yok. Arada dürüst birileri çıkarsa zaten ya helikopteri düşer, zehirlenir, kalp krizi, trafik kazası filan birşeyler başına mutlaka gelir. Doğrulara elbette yer yoktur sahtekarlık düzeninde! Her tarafı dökülen bina tadilatla düzelmez. Eğer sağlam bir devlet binasına sırtımızı dayamak istiyorsak önce Fransız mimarın yaptığı bu sakat binadan bir an önce kurtulmamız elzemdir. Evet şüpheniz olmasın, sistemin mimarı Fransadır, hiç sahiplenmeye kalkmayın! PARTİ Fransızca bir kelimedir; bölüm, parça anlamına gelir. Yine bir Fransız icadı olan CUMHURİYET (Republique) rejiminin temeli de halkı bölüp çatıştırmaya dayanır.
Posted on: Sat, 09 Nov 2013 13:18:08 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015