DUYULMAYAN ÇIĞLIK... Allah, her bireye eşit haklar sunmuştur yaşama dair. Bir erkeğin ne kadar nefes alma, yaşama, özgür olma, kendisini ifade etme, sevme, sevilme vs. hakkı varsa, kadının da o denli hakkı mevcuttur. Rahman, herdaim kadınları kelâmıyla korumuş ve haklar tanımıştır. Ancak, Rahman’ın kadına verdiği hak ve özen, hayatın merkezinde birçok kişi tarafında göz ardı edilmiş, çalınmış, kadın köle olmaya mahkûm edilmiştir. Bir taraftan “Cennet annelerin ayakları altındadır” denilip, diğer taraftan arafa atılmıştır birçok kadın. Peki bunun eğitimle bir alâkası var mı? İstatistiklere göre, en eğitimli ve en prestijli işe sahip kadın bile köleleştirilebiliyor, şiddete maruz kalabiliyor, horlanabiliyor toplumdaki erkek bireyler tarafından. Peki nedir bunun sebebi/kaynağı?... Hayat, din, siyaset ve birçok etmen, erkek odaklı bir manaya bürünmüş durumda. Merkeze erkek bireyler oturtulmuş ve kadın, erkeğin hizmetçisi konumuna itilmiş vaziyette yaşamda. Bu asla feministçe bir yaklaşım değil. Hayatın gerçeği. Erkeği “Adam” yapan, her başarısında arkasında bulunan, iyi ve kötü günde desteğini esirgemeyen, mücadelenin merkezinde olan kadın iken, “Kadınlar, erkeklere hizmet için yaratılmıştır” olgusu hakimdir pratikte. Ademin cennetten kovulması olayında, Havva’nın elmayı ilk yemesi ve Adem’i de yemesi yönünde teşvik etmesi yalanıyla başlamıştır kadına iftira ve sömürü. Yahudilerin, “Diğer ırklar, bize hizmet etmek için yaratılmıştır” mantığıyla, aynı kefede kadının konumu. Allah katında, erkeğin kadından üstünlüğü sadece güç bâbında, yani fiziksel olaraktır. Bunun dışında ne bir adım önde, ne de bir adım geridedir. Aynı sorumluluklara, aynı yaşam şartlarına, aynı özgürlük anlayışına sahiptir. Birileri kadını sömüre dursun, kadın elbet hak ettiği yeri bulacaktır yaşamda. Ne zamanki toplum kadına hak ettiği yeri verir, o vakit birçok sorun ortadan kalkar. Rahman; Nisa’yı desteklerken, O’nun arka çıktığını ötekileştirmek, köleleştirmek, sömürmek kimin haddine ?... Ve kadınlara dair son sözlerim. Tüm ezilmiş hemcinslerime hitaben... Bitmek bilmeyen “zindan” larda , “var” olmaya çalışandır kadın... Özgürlük şarkıları duyulmayan, feryadları kuyulara atılandır kadın... Yiğitliğiyle her şahlanışında, ezilmeye mahkûm edilendir kadın... Yaradanca en güzel şekilde onure edilirken, onuru hunharca çalınandır kadın... Hayat boyu mücadelesi bitmeyen, mücadelesinde boğulandır kadın... Binbir parçaya bölünen, her parçada ezilendir kadın... Bıraktığı izler silinen, hiç’liğe terkedilendir kadın... Yeşerttiği her çiçeğin, kurutulduğuna şahit olandır kadın... Sığındığı her kapının kapatıldığı, Allah/tan başka kimsesi olmayandır kadın... Cennetin ayaklarının altında olduğu söylenip, cehenneme atılandır kadın... Hergün nefisler başlarken yeni bir hayata, varlıkla yokluk arasında kaybolmuş olandır kadın... Yaradılıştaki mükemmelliyeti göz ardı edilip, insanlarca meta/laştırılandır kadın... Omzundaki yüklerden kamburlaşan, ama şikâyet etmeye hakkı olmayandır kadın... Asla önünü göremeyen, geçmişle gelecek arasında sıkışan kişidir kadın... Kıyametin en merkezinde olup, çığlıklarını duyurmaya çalışandır kadın... Boğazına düğümlenen hıçkırıklarını, özgürlüğüne kavuşturamayandır kadın... Boynunda esaret yuları olan, Musa/nın kölelikten kurtaramadığı kişidir kadın... Çocuklukla annelik arasında, seçim hakkı olmayandır kadın... Çocukluğunu baskılarla yitiren, kadınlığını zindanlarla kaybedendir kadın... Erkek egomanyasıyla çevrili dünyada, kendisine yer bulamayandır kadın... Önüne serilen handikaplara karşı, “var” lık mücadelesi verendir kadın... Fikrine/zikrine/eylemine prangalar vurulsa da, “ben” lik davasıyla evrilendir kadın... Hayata/acıya/engellere rağmen, yaşama direnç gösterendir kadın... Ve herşeye inat; Devrimcidir, direnişçidir, sabredendir, vazgeçmeyendir kadın... Sevgidir, merhamettir, hoşgörüdür, herşeydir kadın... TÜLAY YILDIRIM EDE
Posted on: Fri, 01 Nov 2013 22:49:59 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015