DİN TÜCCARLIĞININ TAKKESİ İFTAR SOFRASINDA DÜŞTÜ Böyle olacağı biliniyordu, söyleniyor, “Yapmayın Allah’ı gücendirirsiniz” diye uyarılıyordu. Sonunda o noktaya gelindi. Sünni gömleği giymiş. Üstüne Alevi yeleği geçirdi. Din simsarlığında; “Hz. Muhammed yanında bir de Hz. Ali verelim” diye özetlenecek talep artırma yoluna nihayet ulaşıldı. Başbakan, iftar sofralarında “Ben de dört dörtlük Aleviyim…” diyerek “İslam inancını iyice işportaya düşüren” açılışı da yaptı. Her ramazanda din tüccarlığının “işporta tezgahı” hareketlenirdi, bu ramazanda satışlar uçtu. Şu son duruma bakın! İftar bile propaganda oldu. Türkiye’de Ramazan aylarında Müslümanlar, “iftar açış şekillerine göre de iki tefrikaya (dini bölünme)” ayrıldılar. Sade Müslümanlar. Süslü Müslümanlar. * * * Süslü Müslümanlar (Bu deyimi “Süslüman” diye kısaltıp yakıştıran Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi’dir) TMSF’den ucuza kapattıkları İstanbul Boğaziçi yalılarında, mükellef iftar sofraları kuruyorlar. Reklamı haber diye yazan gazetelerin yazarlarını da iftara çağırıp “yalılarda lüks iftar sofrasını haber diye” yazdırıyorlar. Ve bu villa iftar sofralarında ezanın okunmasını beklerken yapılan sohbetlerde umreye gittiğinde; “Mekke’nin en lüks oteli Muhteşem Tower Palace’da “Kral Suitinde” kimlerin kaldığını” da yazının içinde geçiriyorlar. Bu hale geldi. Boğaz yalısında iftar. Kral dairesinde umre. Bakır sahanda lokum! Önceki gün Başbakan, “din tüccarlığı işportasına bir yeni süslü Müslüman iftarı koyarak” pazarlama tekniğinde ileri bir hamle yaptı. AKP Genel Merkezi’nde büyükelçilere ve yandaş medyanınAnkara temsilcilerine verilen iftar yemeğinde; Güllüklü Çorba, zeytinyağlı enginar, ekşili kuru patlıcan dolma, kuru erik soslu dana madalyon yanında bademli sebze yahnisi, kremalı patates, tahinli, çevizli ve kaymaklı kabak tatlısı yenildi. İftara gelenlere de ayrıca giderken özel ambalajlı bakır sahanda lokum hediye edildi. * * * Başbakan’ın verdiği bu “Süslü Müslüman” iftarı; iktidar Partisi AKP’nin holding binası lüksünde yapılmış Genel Merkez Binası’nda verildiğine göre iftar bedeli “AKP’nin Hazine’den aldığı parti yardımından” karşılandı. Parti’ye Hazine’den verilen yardım da “halkın vergilerinden toplanan paralar” olduğuna göre bu “süslü iftarın” hangi mezhebe uygun düştüğünü açıklayacak bir din adamı çıkmalı… Öte yandan, Denizli’de de bazı vatandaşlar, “süslü Müslüman iftar sofralarına” tepki olsun diye kentin meydanında yere serdikleri karton yer sofralarına evden getirdikleri domates-peynir, yeşil soğan, birkaç zeytinle iftar açtılar. İşte durum böyle: İslam iftarda süsleniyor. Boğaz yalısına çıkıyor. İşadamı reklamı oluyor. Parti binasına taşınıyor. Partinin propagandası yapılıyor. Başbakan’a yağlama oluyor. Denizli’de sokak sofrası! İslam sokağa düşüyor. İkisi de din tüccarlığı. Laikliği öldürürseniz olacağı buydu. Din tüccarlığının takkesi iftar sofrasında düştü! Necati Doğru
Posted on: Tue, 23 Jul 2013 22:22:39 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015