EY! SAYIN BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN Recep Tayyip Erdoğan - TopicsExpress



          

EY! SAYIN BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN Recep Tayyip Erdoğan tüm siyasi hayatı boyunca birbirini nakşeden çelişkili söylem ve eylemleriyle şekilleniyor. Bugün dediğinin (sanki başkası söylemiş gibi) yarın tam tersini söylüyor. “Ben ne söylersem tabanım “ayet” gibi kabul eder. Hafıza-ı Beşer nisyan ile maluldür” diyor. Halkın gıkı çıkmayınca durmak durulmak bilmiyor. Ey’li cümlelerle; Ey! Kılıçdaroğlu, Ey! Bahçeli, Ey! Nobel diye herkese pala sallıyor. Ama, Ey! (50 bin kişinin katili) Öcalan demeye mecali olmuyor. Şimdi Türk halkının Başbakana onun üslubu ve “Ey’lerle başlayan” şu soruları sormaya hakkı oluyor. Ey! Başbakan Tayyip Erdoğan bu nasıl bir politikadır ki; “seçimle gelen Beşar Esad’a karşı kurulan isyan ordusu ve dünyanın en azılı terör örgütleriyle birlikte Esad’ı linç edecek” terörist darbecilerin yanında yer alıyor. Irak ve Libya’yı milyonlarca Müslüman ile birlikte yerle bir eden emperyalist işgalcilere şeriklik ediyor. 250 bin kişinin katili Sudan başkanı El Beşirle, azılı diktatör Suudi ve Katar Kral ve Şeyhleriyle can ciğer oluyor. Esad’a ise (demokrat olmadığı gerekçesiyle) darağacı hazırlıyorsunuz. Bu Allahtan revamıdır? Mübarek’i maymun kafesine koyan darbecilerle sarmaş, dolaş olurken şimdi “Sünni şeriatçı” olduğu ve sizin gibi (demokrasiyi araç olarak kullandığı için) Mursi’yi ve sizinle aynı meşrepteki Müslüman kardeşleri destekleyip askeri darbeye veryansın etmeniz inandırıcı olmuyor. Önceleri “Elhamdülillah şeriatçıyım” diyor, 330’u aşkın milletvekiliyle iktidar oluyor. Ama kimse çıkıp ta; şeriat gereği mirasta “neden kız çocuğunuza yarım, erkek çocuğunuza tam pay vermiyor, neden paralarınızı haram diye faize vermediğinizi kanıtlamıyor, neden hırsızlık yapanların kollarını kestireceğinizi fetva buyurmuyorsunuz?” Eğer bunları yapmıyorsanız siz nasıl Elhamdülillah şeriatçı oluyorsunuz? diyemiyor. Önceleri “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir deyimi Allaha saygısızlık ve inançsızlıktır. Egemenlik Allah’ındır Allahın” diye ferman buyuruyor. Şimdi ise “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Buna inanmayanlar sahtekar halk düşmanlarıdır” diyorsunuz. Bu beyanların hangisine inanacağız diyen bir Allahın kulu da çıkmıyor. Bu nasıl bir devlet adamlığıdır ki “daha önce bir şiir okudunuz diye sizi hapse atan mahkemeler, aleyhinize hükümler veren yüksek yargı kararları için kara bir leke diyor, yapmadığınız hakaret kalmıyor. Bu konularda din uleması karar vermeli diye ferman buyuruyor. Yargıya güvenmediğiniz için dokunulmazlıkları kaldırmadığınızı beyan ediyordunuz. Şimdi yapılan hukuk katliamlarıyla Silivri kararlarına gayrı meşru diyenlere saldırıyor. Yargı millet adına karar veriyor. Buna karşı çıkmak millete ve yargıya saygısızlık ve küstahlıktır diyebiliyorsunuz. Bu nasıl bir kişiliktir ki gezi parkı olaylarında can derdiyle camiye sığınan gencecik çocukların camiye girip içki içtikleri bühtanına karşı cami imamı “ben din adamıyım. Yalan söyleyemem. Böyle bir şey olmadı” diyor. Taksimde biber gazı ve coplarla hayatları söndürülen, gözlerini kör edilen gençler için polislere destan yazdılar diyecek kadar kendinizden geçiyorsunuz. BAŞBAKANI “YEDİRMEYİZ” DİYEN DALKAVUK HAS ODABAŞLARI YEDİRECEK Bu nasıl bir siyasettir ki; “İmralı canisiyle pazarlık yaptığımızı söyleyenler alçak namussuzdur” diyor. Oysa yapılan pazarlıklar sonucu ülkeyi kendi ellerinizle bölüyorsunuz. Türklük kimliği yasaklanıyor. TC harfleri kaldırılıyor. Güneydoğu da Kürt polis teşkilatı kuruluyor. Asayiş, kimlik ve trafik kontrolünü onlar yapıyor. Taksimin destancı polisleri nezaretinde Kürdistan bayrakları göndere çekiliyor. Güneydoğu’da devlet sizlere ömür. Şimdi de Pervin Buldan; Kuzey Irak, Kuzey Suriye ve Güneydoğu’yu da içine alan bağımsız Kürdistan fiili olarak hayata geçirilmiştir. Başbakanın verdiği söz gereği Öcalan Eylül ayına kadar serbest bırakılmazsa eylemler başlatılacaktır diyor. Ey! Çoğunluğu çıkar ve ödleklikten malul medya, bilim adamı, aydınlar, üniversiteler, sendikalar, akil sıfatlı zavallılar. Sizler nasıl bir mahlukatsınız ki Türkiye’nin nasıl bir badireye sürüklendiğini görmeyecek kadar idrakiniz kararıyor. Sizler hala analar ağlamasın oyununa gelip, alet olduğunuz melanetlerden hicap duymuyorsunuz? Böyle bir Başbakanla Türkiye Cumhuriyeti en talihsiz dönemini yaşıyor. Hem yedirmeyiz dedikleri Başbakanı, hem de ülkeyi felakete götüren Arınç, Çelik, Bozdağ, Gökçek, Akdoğan gibi “has odabaşları dışında” hiç mi AKP’li aklı başında bir siyaset adamı ya da müşavirleri yoktur? İktidar devrilirse haklarındaki tırlar dolusu yolsuzluk ve rüşvet dosyaları altından nasıl kalkarız diye şoka giriyorlar. Kendilerini kurtarmak için Başbakanı yağlama ve gazlama dozunu artırıyor. Bu şekilde onu daha kolay yedirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama gezi parkı Türkiye’yi onlara yedirmeyeceğini kanıtlıyor.
Posted on: Thu, 22 Aug 2013 16:05:31 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015