EYLÜL… EY EYLÜL… Eylülde eylüle dair yazı yazılmaz - TopicsExpress



          

EYLÜL… EY EYLÜL… Eylülde eylüle dair yazı yazılmaz mı? Mutlaka yazılır… Yazmalı da… Ama kısa bir köşe yazısında eylülü anlatabilmek ne mümkün!.. İnsanlığın erken yıllarından bu yana eylüle dair romanlar, öyküler ve şiirler yazıldı. Tiyatro oyunları sahnelendi… Filmler çekildi… Ressamların konusu ve rengi oldu bu ay her zaman. Ve hatta eylülün sarı, hüzünlü rengi Van Gogh tablolarına ölümsüz fırça dokunuşlarıyla sonsuza dek resmedildi… Van Gogh’tan daha az duyarlı olmayan ressamlar da eylülün sarısının bağımlısı oldular eserlerini üretirken… Tüm bu sanatsal ve duygusal etkinliklere karşın ruhu yeterince anlatılamayan, insan ve doğa üzerindeki etkisi yeterince irdelenemeyen bu büyülü ayı tabii ki dar çerçeveli bir yazıya sığdıramayız… Ama ille de eylüle dair bir şeyler yazmalı, hepimizin duygularını ve insanca yanlarını kışkırtan bu büyülü aya dair… * * * Eylül…Eylül… Ey eylül… Üzüm ayı, bağ bozumu günleri… Taptaze şarap kokusuyla buluşmak… O taze şarapların yıllanmış şaraplar mahzenine kaldırılması… Kıbrıs’ta paluzenin, tombul bademli üzüm sucuklarının ve köfterlerinin kısa günleri… Yapışkan, uzun yaz sıcaklarının yerini serinlerin okşayan yumuşak ellerine terk ettiği dönem… Heyecanların, düşlerin, beklentilerin bir başka tetiklendiği otuz duyarlı gün… Hep eylüle dair bunlar… İstisnasız herkesi derinden etkileyen mevsimlerin o en güzel ayı... En çok sanat eseri eylül adına ve eylülde üretilirken, bu üretkenliğin duygularla olan bağlantısı derinden duyumsanır. Aşklar, sevgiler, bağlılıklar ve bağımlılıklar eylülde bir başka anlam yüklenir... Eylülde en köklü aşklar tetiklenir... Duygular çağlayandır eylülde, çağıl çağıldır... İnsan olan tepeden tırnağa duygudur; o çağlayanda baş baş yıkanandır... Eylül beklentilerin, umutların ve kavuşmaların da ayıdır aynı zamanda… Alpay ünlü nostaljik ve damardan romantik şarkısında kaybettiği sevgiliye "eylülde gel" der... Şarkıya göre, tüm yapraklar solarken, “eylül gelmek zamanı”dır, gitmek ve ayrılmak zamanı değil… Yazın başında giden ve henüz gelmeyen, o bir ömre bedel sevgilisine eylülün anlamını böyle anımsatır Alpay… Eylülün bir kavuşma ve buluşma ayı olduğu daha nice şarkıda ve şiirde vurgulanır. Örneğin Bülent Ortaçgil, eylüle dair şiirinde “onca yıl sen burada / onca yıl ben burada / yollarımız hiç kesişmemiş / şu eylül akşamı dışında” der… * * * Türk edebiyatının ana temalarından biri oldu eylül ayı… Modern Türk romancılığının tetiklenmesinde önemli rol oynayan ve eylülün tılsımlı teması konusunda ekol yaratan romana da adını verdi bu ay… Bu edebi gerçek nasıl unutulabilir? Servet-i Fünun dergisinde tefrika edildikten sonra 1925’ten bu yana defalarca basılan Mehmet Rauf’un “Eylül” adlı o ünlü romanından söz ediyorum… Klasikleşen o romanda, eylül ayının sapsarı ve hüzünlü atmosferinde olanaksız bir aşkın yürek burkan öyküsü anlatılır… Aşk üçgeninde evli çift Süreyya ile Suat ve Suat’a platonik bir aşkla tutulan Necip vardır. Romanda tabiat, kahramanların yaşam algılarına yansımış biçimiyle tasvir edilir. Tabiattaki uyum ve âhenk, eylül ayının çürümeye dönüşen sarılığında ve rüzgârda savrulan yapraklarda gözlemlenir… Bu gözlem, İstanbul güzeli Suat’ın tabiat aracılığıyla kendiyle hesaplaşması için de bir zemin hazırlar. Üçlü aşkın mekânı olan Boğaziçi’ndeki yalıda, eylül doğasının ürettiği dingin yalnızlık vardır. İşte bu dingin eylül yalnızlığıyla kendisi arasında bir bağ kuran Suat için içsel bir yolculuk süreci başlar. Duyarsız kocası Süreyya’nın kalbinden dışlanan Suat’ın yaşamından duyduğu hoşnutsuzluk, onu yanı başındaki Necip’e tutkuyla yöneltir. Genç kadın, eylül atmosferinde ve Necip’in platonik aşkında, yitirdiği benliğini bulur. Düş kırıklıklarıyla dolu evlilik yaşamında çürüyüp yok olmaktan korktuğunun ve bedeninin de tabiat gibi yıkıma uğrayacağının farkına varır. Tüm bunları genç kadına duyumsatan eylülün ta kendisidir…
Posted on: Wed, 04 Sep 2013 13:01:13 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015