Elektrikler kesilince üzerine yalnızlığın en çabuk ve en - TopicsExpress



          

Elektrikler kesilince üzerine yalnızlığın en çabuk ve en çok çöktüğü varlıklar; çocuklarımız.. Öyle ya gün içerisinde en çok televizyon ve bilgisayarla beraberler.. Modern zamanlar sanırım çocuklara inanılmaz derecede oyunlar, oyuncaklar hediye etti.. Onların ışıklı ve ışıltılı dünyasına sessizce teknolojik aletlerini bırakırken; sımsıcak insan dokunuşunu, ninnileri, masalları, huzur dolu yuvaları, öz güvenlerini ve aidiyet duygularını alıp gitti.. Hangi bilgisayar oyunu hangi çocuğa annesinden dinlediği bir masalın verdiği mutluluğu verebilecek.. Hangi smackdown izlencesi hangi çocuğa babasıyla birlikte geçirdiği nitelikli bir zamanın yarattığı güven hissini verebilecek.. Çocukların yüzlerine bakmaya korkuyorum çoğu zaman.. Gözlerinden yalnızlık süzülüyor bir çoğunun.. Bakışları umursamaz, heyecansız.. Okul çağında kimi çocuk test kitapçıklarının arasında adeta kendini kaybetmiş.. Okuldan dershaneye, oradan özel derse/ etüde.. Kimi çocukların hiç umurunda değil okul/ öğretmen.. En son hangi oyunda kaç level geçti, facebook’da kaç kişinin dikkatini çekebildi yahut bir günde kaç twit attı.. Bazen konuşmaktan korkuyorum çocuklarla.. Öyle incitici geliyor ki onlardan duyduklarım.. Kahroluyorum.. Yemeklerini bilgisayar masasında geçiştirenler, avatar olarak kendisine bir mafya babasının resmini uygun görenler, cinayet şebekelerinden/ adi suç örgütlerinden kendine nick beğenenler.. N’oluyor kuzum?.. Nereye bu gidiş?.. Çocuklar kendilerini terk eden, kendileriyle konuşmayan, sarılmayan, yaşamı tüm renkleriyle paylaşmayan, kendilerini çocuk odasında bilgisayarın başında unutan/ terk eden ailelerinden öç alıyorlar.. Onlar analı- babalı yetimler/ öksüzler.. Onlar aslında öyle çok özlüyorlar ki birlikte bir iş yapmayı, sevinmeyi, üzülmeyi; aile olmayı.. “Teknoloji benden aldıklarını geri versin, ben onun bana kazandırdıklarını vermeye hazırım..” diyor Cemil Meriç.. Bilmem çok mu geciktik bu takası yapabilmek için ama; Ülkemiz genelinde özellikle illerde İl Milli Eğitim Müdürlükleri ve SHÇEK öncülüğünde başlatılan “Ana- Baba Okulu” projesi her şeye rağmen beni umutlandırıyor.. Bir deniz yıldızını kurtarmak için olsa bile çok önemli ve çok yararlı bir çalışma bence.. Hiç bu projelerde yer almak, bu okullara devam etmek fikri geçti mi aklınızdan bilemiyorum.. Öyle ya bizim çocukların sorunları yok.. Bizim çocuklar diğer çocuklardan daha iyi, Daha sağlıklı ruhsal ve bedensel açıdan değil mi?.. Değil aslında.. Kesinlikle değil.. Kaldı ki böylesi projelerde yer alarak, nasıl daha iyi bir anne, nasıl daha iyi bir baba olabilirim sorularını kendimize her zaman sorarak, avucumuzdan kayıp giden çocuklarımızı en azından haftada birkaç gün, birkaç saat vakit ayıracak kadar önemseyerek, hepsinden önemlisi bunu kendimize “sorun” edinerek, çözümün bir parçası olma yolunda güzel bir adım atmış olabiliriz..
Posted on: Sat, 19 Oct 2013 11:49:13 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015