English PEN’den bağımsız soruşturma - TopicsExpress



          

English PEN’den bağımsız soruşturma çağrısı Uluslararası Yazarlar Birliği PEN’in kurucu merkezi English PEN Başbakan Erdoğan’a mektup yazarak İstanbul Taksim’de bulunan Gezi Parkı’nın yıkımına tepki koymak amacıyla üç hafta süren gösteriler boyunca barışçıl göstericilere karşı polisin aşırı güç kullanımını kuvvetle protesto ettiğini açıkladı. English PEN Direktörü Jo Glanville, imzasıyla gönderilen mektupta Türk Tabipler Birliğinin verilerine de atıfta bulunarak, en az 7 bin 800 kişinin yaralandığına ve en az dört can kaybının yaşandığına dikkat çekildi. “English PEN olarak bizi özellikle kaygılandıran ise kardeş birliğimiz PEN Türkiye Merkezi Üyesi Ahmet Şık’ın da aralarında bulunduğu gazeteci ve yazarların gösterilerde yaralanmasıdır. Türk yetkililerini polis şiddetine ilişkin tüm iddiaları soruşturmaya ve uygun mercilerde sorumlulara dava açmaya çağırıyoruz” ifadelerinin kullanıldığı mektupta, gösterilere katılmaları neticesinde gözaltında tutulan göstericilerin olduğu haberlerinin de oldukça kaygı verici olduğu dile getirildi. English PEN, bu bireylerin çoğunluğunun ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma hakları çiğnenerek tutuklandıkları veya gözaltına alındıkları yönünde çok ciddi endişelerin olduğuna değinerek, tutuklanan gazeteci ve yazarlar konusunda da özellikle endişe duyduklarını ve yetkilileri, ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma hakları çiğnenerek gözaltına alınan herkesi derhal ve kayıtsız şartsız serbest bırakmaya çağırdı. Ayrıca, önde gelen yazar ve gazetecilerin makaleler veya sosyal medya aracılığıyla ifade ettikleri görüşleri nedeniyle korkutuldukları ve ölüm tehditleri aldıkları yönündeki haberlerin de son derece endişe verici olduğuna değinen English PEN, yetkilileri bu tehditleri soruşturmaya ve sorumlularını adalete teslim etmeye davet etti. MEDYANIN TUTUMU KAYGI VERİCİ English PEN için bir başka kaygı unsuru da ana akım Türk medyasının gösterileri kısıtlı olarak yayınlaması olduğuna dikkat çekildi: “Son yaşanan olayları yayınlamaları sebebiyle dört TV kanalının cezalandırılması; Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun ise ceza gerekçesi olarak ‘Çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verecek’ yayınlar yapıldığını göstermesi haberi bizi son derece kaygılandırmıştır. Öte yandan, BBC Dünya Servisi Direktörü Peter Horrocks 14 Haziranda yayınladığı bir beyanatta NTV’nin ‘Dünya Gündemi’ [World Agenda] adlı BBC programını yayınlamama kararı ertesinde BBC’nin derhal geçerli olmak üzere NTV’yle ortaklıklarını askıya aldıklarını bildirdi. Horrocks beyanatta şu ifadelere yer verdi: ‘BBC yayıncılığına herhangi bir müdahale asla kabul edilemez. Türkiye’deki durumun bu denli uluslararası kaygıya yol açtığı bir zamanda BBC’nin izleyicilere tarafsız hizmet sunması hayati önem arz etmektedir.’ Yetkilileri ve medya sahiplerine, medya kuruluşlarının doğru bir biçimde ve misillemeden korkmayacak şekilde olayları yayınlamasını sağlama konusunda kuvvetle çağrıda bulunuyoruz.” BAĞIMSIZ SORUŞTURMA GEREKLİ Öte yandan ana akım medyada sınırlı haber yapıldığı için, hem soysal medya hem yabancı medya kuruluşları devam etmekte olan gösterilerin duyurulmasında mühim bir rol oynadığına değinen English PEN, Başbakanın “Sosyal medya topluma en büyük tehdidi oluşturuyor” yorumunu Twitter’ın gösterileri kontrol altına almak adına engellenebileceği yönündeki haberlerle birlikte cesaret kırıcı bulduklarını aktardı. English PEN, gösteriler boyunca polisin ve hükümet yetkililerinin tutumlarına dair tam gerçekleri belirlemek ve halkın hükümete olan güvenini yeniden tesis etmesi için bağımsız bir soruşturma gerektiğini düşündüklerini açıkladı
Posted on: Wed, 26 Jun 2013 07:52:39 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015