GERÇEK KADIKÖYLÜ İSEN OKUMAN GEREKİR. On yılda - TopicsExpress



          

GERÇEK KADIKÖYLÜ İSEN OKUMAN GEREKİR. On yılda Kadıköyde hiç bir değişiklik göremedim. Yazıdan bir bölüm: “Ben 1997 senesinde eğitim için ABDye gittim ve 2007 senesinde geri geldiğimde Kadıköyde hiç bir değişiklik göremedim. İstanbul almış başını gitmiş ama bizim Kadıköy yerinde saymış. Hatta çocukken oynadığım Selamiçeşme Camii yakındaki park aynı bıraktığım gibiydi. Giderken de harabe halindeydi, geldiğimde de. Yani on sene geçmiş ama park harap halde” Tevfik Uygur isimli Kadıköylü vatandaşımızdan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’e mektup var. Selami Öztürk’e hakaret etmeden mektubunu kaleme alan Uygur’un bu yazısı Kadıköy’de okunma rekoru kıracak gibi.. Bu yazıyı yazan vatandaşımıza Kadıköy objektif ödülü verilmeli.. Selami Öztürk ve Mahalli Seçimler Mahalli seçim zamanı geldi ve memleketim İstanbulun Kadıköy ilçesinde yine sayın Selami Öztürk aday. Selami bey 2014 seçimlerini kazanırsa eğer bu beşinci Kadıköy Belediye Başkanlığı dönemi olacak. İlk kez bu göreve 1994 senesinde seçilen Selami bey sırasıyla 1999, 2004 ve 2009 yerel seçimlerinde Belediye Başkanlığı görevini tekrar sürdürdü. Dışarıdan bakınca Selami bey çok başarılı belediye başkanı gibi gözükebilir. Adam on seneden beri başkan, dört seçim kazanmış, ve büyük bir ihtimalle bu seçimi de kazanacak. Aslında görev süresi boyunca bakınca bu kadar seçimi hem de her birinde rakibine büyük farklar atacak kadar kazanacak icraatları olmayan bir belediye başkanı. Ben 1997 senesinde eğitim için ABDye gittim ve 2007 senesinde geri geldiğimde Kadıköyde hiç bir değişiklik göremedim. İstanbul almış başını gitmiş ama bizim Kadıköy yerinde saymış. Hatta çocukken oynadığım Selamiçeşme Camii yakındaki park aynı bıraktığım gibiydi. Giderken de harabe halindeydi, geldiğimde de. Yani on sene geçmiş ama park harap halde. O yaz 2007 seçimleri öncesi, veya siyasi ortamın mecburiyetinden, parkı yeniledi Selami bey. Selami bey böyledir ama sorsan her şeyin sorumlusu AKAP’e ve İBBdir. Selami bey her şeyi AKAP’e ve İBBye rağmen gerçekleştirir. 2009 seçimleri sırasında tartışma konusu Göztepe Parkı karşısındaki Taşyapı binasıydı. O zaman Selami bey ve basın ile bu işin kendisine rağmen ve karşı gelmesine rağmen yapıldığının propagandası vardı. Selami beye sorsan zalim AKAP’e ve İBBye boyun eğmek zorunda kaldı ve o bina oraya yapıldı. Şimdi Selami bey savaşını Göztepede meteoroloji arsasına yapılan Taşyapı binalarına karşı veriyordu (Savaşını linkindeki resim Selami beyin kendi blogundan alınmıştır). Selami bey konu hakkında 25 Eylül 2007 tarihinde basına açıklama vermişti. Bu binaların durdurulması için kırk tane dava açılmış. Selami bey aynı şekilde İBB ile birde Kuşdili Çayırı projesinde mücadele etmektedir. 26 Mart 2008 tarihinde arkitera sitesinde Fatma Canan Toprakkaya verdiği mülakatta o savaşınıda kaybetmiş, orayada ne hikmetse Taşyapı inşaat yapacakmış. Selami bey o zamanlardan beri demek AVMlere savaş açmış birisiydi tabi. Kuşdili projesinde vermiş olduğu mücadele ortadadır. Yalnız için ilginç bir tarafı var. Selami bey Taşyapı ile bu kadar mücadeleye girmiş, 2007den beri Göztepe meteoroloji arsasına yapılan binaya, 2009 seçimleri sırasında Göztepe Parkı karşısındaki binaya, ve tabiki Kuşdili projesine savaş açmıştır Selami bey. Bu büyük binalara ve AVMye karşı çıkan Selami bey ve Kadıköy halkı o zaman İş Bankası blokları hakkında ne düşünür acaba? Madem Taşyapı binalarına karşılar o zaman bu yeni projelerden çok eski olan İş Bankası bloklarının yıkılıp oraya yeşil alan yapılmasını isterler. Zaten İş Bankası blokları denize Taşyapı binalarından çok daha yakın. Ayrıca CHP İş Bankasının bir kısmının sahibi. Bu çirkin binaları yıkmak çok daha kolay olur herhalde bir CHP belediyesi için. Tabi işin içinde ufak detaylar varsa sorun olur. Mesela para gibi. Ben orta okuldayken, 1990ların başında, orada yaşayan arkadaşım söylemişti kira $1000 gibi (veya DM 1000 gibi) bir şeymiş. Bu zamanda ne kadardır bilmem ama o bloklardan gelen gelirler, dükkan kiraları dahil, acaba nereye gidiyor. İşin garip tarafı Selami bey Haziran 2012de Büyük Kulüpte Taşyapı sponsorluğunda düzenlenen Yaza Merhaba partisinde Taşyapı sahibi ile eğlenmiş. Sen senelerce Taşyapı ile mücadele ettiğini söyle, İBB ve AKAP’e ile savaş, sonra hükümete çat ama sonra git savaştığın şirketin partisinde göbek at. Bunun bir izahı vardır herhalde. Ben Taşyapının projelerine veya Selami beyin bunları onaylamasına, firma ile iyi ilişkilerine kızmam. Ama sen senelerce basın yardımı ile millete propaganda pompala sonra el ele kol kola dolaş. Bunu kabul etmem. Acaba bunu Kadıköy seçmeni nasıl karşılar? Birde Selami bey kendi blogunda Başbakana Taşyapı binaları hakkında sorular soruyor. Bende ona bunları soruyorum. Herhalde birileri ona seçim zamanı bunları sorar. Selami bey birde AVMlere karşıdır. Hatta sene başında Ulusal kanalda verdiği röportajda Kuşdili projesine karşı çıkma sebeplerini sıralamış. Selami bey böyle bir AVM açılırsa buraya yabancı markaların geleceğini, Kadıköyden Kızıltopraka kadar esnafı etkileyeceğini, sosyal patlamalar ve büyük esnaf kitlesinin yok olmasına sebep olucaymış. Selami beyin bu endişeleri gerçekten belediye başkanına yakışan şeyler. Fakat bende kendisine Kadıköy çarşısının göbeğinde Migrosa niye izin verdin o zaman diye sorarım. Migros ile çarşı esnafı nasıl ekonomik olarak mücadele edebilir ki. Migros alım yaptımı kamyonlarca bir çok mağazasına alım yapıyor. Böylece çarşının küçük esnafı 1 TLye mal edeceği ürünü çok daha düşük fiyata mal edebilir. Herhalde o Migrosa izni İBB veya AKAP’e vermiştir. Selami beyin burada bir suçu yoktur. Ben o değil de Kadıköy Çarşısı’ndaki Migrosdan etkilenen böyle küçük esnafın kime oy verdiğini merak ediyorum. Tabi özellikle Kadıköyde ikamet edip çarşıda dükkanı olanları. Selami bey AVMlere sadece Kuşdili meselesinde karşı değildir. Gezi Parkı darbe girişimi sırasında paylaştığı Kadıköylüler hesabının twitt mesajında Selami bey AVMlere genel olarak karşı olduğunu belirtmiş. Peki o zaman Selami bey Kozzy AVMyi hem de Bağdat Caddesi gibi İstanbulun (ve Türkiyenin) en pahalı alışveriş bölgesinin yakınına kim dikti? Kozzy AVMnin yakın çevresinde altı tane ilk okul var. O bina AVM yerine büyük bir kütüphane olsa, yakınındaki Ömer Faruk Toprak Halk Kütüphanesi yenilense, içinde bir kat bilgisayar odası çevrede yaşayanlar kullansa ve daha birçok şey olsa olmaz mı? Kozzyde herhalde İBB ve AKAPE projesidir! O değilde ben çok merak ediyorum Gezi Parkı darbe girişimi sırasında Kozzy etrafındaki evlerde yaşayanlar tencere-tava çaldı mı? Bu arada AVM karşıtı Selami bey belki farkında değil kendi ilçesinde iki tane daha AVM var: Tepe Nautilus ve Optimum (ayrıca Palladium var ama galiba artık Ataşehirde). İşin acı tarafı 2009 yerel seçimlerinde Selami beyin rakibi çok başarılı ve değerli bir mimar olan Sinan Genim’di. Böyle bir rakibe karşı hiç bir kayda değer icraatı olmayan Selami beyin kazanması bile ayrı bir tez konusu olmalı. Mesela Selami bey 1994 senesinden beri Kadıköy Belediye Başkanı bari bu 20 senede Minibüs Caddesi’ni (Fahrettin Kerim Gökay Caddesi) en azından bir Bağdat Caddesi yapardın. İşin ilginç tarafı Kadıköy sakinleri belki bilmez ama aynı Selamiçeşmedeki park gibi Göztepe Parkı’da senelerce harabeydi. Göztepe Parkını da bugünkü haline getiren İBBdir ama nedense Kadıköyde varsa yoksa Özgürlük Parkı vardır. Metrobüs açılışında Başbakan Erdoğan konuşmasında Bağdat Caddesinde bulunan Tarım İl Müdürlüğüne ait bölgeyi yeşil alan yapılacağını söylemişti. Bunda partisinin Kadıköy adayı Sinan Genimin tavsiyesi olmuştu galiba. Ben merak ediyorum ne oldu bu projeye. Selami bey bu projeyi yapsaydı keşke. Bu işin parti işi olmaz. Madem böyle bir plan vardı yapılsaydı ya. Bu tür sorular Kadıköy seçmeni aklına gelmez ve Selami beyin karşısına en iyi adayı koysanız bile, ki Sinan Genimden iyisini Kadıköy bir daha bulur mu bilmem, Selami bey yine kazanır. Burada tabi sosyolojik etkenler devreye giriyor. Tabi o seçim kampanyasında Sinan bey basın desteği de alamamıştı. Mesela Sinan bey öyle NTV veya CNN Türk gibi hitap ettiği seçmenin izleyeceği televizyon kanallarında ve gazetelerde yer almamıştı. Ama Selami bey TGRTye konuk olmuştu çünkü seyrettiğimi hatırlıyorum. Kadıköy kale olduğundan ve Selami bey balon olduğundan en ufak ciddi rakipte tabi böyle olması normal. Bu gerçekleri Selami bey çıkıp itiraf etse dahi seçimi alır çünkü seçmendeki AKP’ye karşıtlığından. İşin içinde birde Gezi Parkı darbe girişimi girerse bu sefer Selami bey sokağa çıkmadan seçimi alır. Sadece çıkmış gibi yapıp TVlerde bir iki yerde haber gösterilse Selami bey için yeter. Peki seçmen niye bu tür yalanlara rağmen halen Selami beye oy verir: 1) Bazıları bunları anlatsan sana kızar susmanı ister. 2) Bazıları bilir ama duymak 3) Bazıları ne anlatırsan anlat sana inanmaz. Ama işin sonunda ne olursa olsun yalana inanmak her zaman tatlıdır. Benim merak ettiğim 29 Ekimde Selami beyin yanında ona destek veren Yozdil (Yılmaz Özdil) veya Uğur Dündar gibi dürüst gazeteciler bu konular hakkında ne der! Herhalde Kadıköy hakkında bilgileri tam ve Selami beye destekleri tam ki ona destek veriyorlar. Ama bu resimi öyle atlamamak lazım. O fotoğraftaki şahısların Selami beyin arkasında durması seçmene yeterince narkoz verir ve bütün yalanlar bir anda uçar gider. Not: Selami bey Gezi Parkı darbe girişimi sırasında paylaştığı twitt mesajda ayrıca benzin fiyatlarına değinmiş. Bunu biraz irdelese keşke Selami bey. Selami bey keşke Türkiyedeki petrol tekeline gerçek olarak değinse bakalım ne diyecek. Öyle Yozdil gibi palavradan değil yani. Hadi Selami bey sıkıysa buna değinde görelim. Yozdilde değinemez. Petrol tekeli gerçeklerini yazamaz. İstesede yazamaz.
Posted on: Sat, 16 Nov 2013 11:05:01 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015