Gebelik sırasında ne güvenli ne değil Sigara , alkol , - TopicsExpress



          

Gebelik sırasında ne güvenli ne değil Sigara , alkol , kozmetikler ,kahve , şarküteri ürünleri , bilgisayar kullanmak ,uçak , araba kullanmak , aşılar , diş tedavileri , radyasyon Gebelik sırasında ne güvenli ne değil Günlük yaşantımızda çoğu kez hiç düşünmeden yaptığınız pek çok iş, kullandığınız pek çok madde gebelik sırasında aklınızda soru işaretleri oluşmasına neden olabilir. Doğal yaşamdan uzaklaştıkça bu soru işaretlerinin giderek arttığını fark edeceksiniz. Gerçekten de bu türde bazı maddeler gebelik sırasında çok güvenli olmayabilir ama elinize her aldığınız maddenin güvenilirliğini sorgulamak ta çok sağlıklı bir yaklaşım sayılmamalıdır. Burada bu konuda sıklıkla karşılaşılan sorularla ilgili bir güvenilirlik listesi bulacaksınız. Bu listenin dışında güvenli olup olmadığı konusunda endişeleriniz olan konuları bize ulaştırırsanız ,listenin zenginleşmesine katkıda bulunabilirsiniz. Şimdiden teşekkürler… Günlük yaşam alışkanlıkları Sigara içmek: Aslında bu konunun hala yazılıyor olmasını bile yeterince kötü bulduğumuzu belirtelim.Günümüzde sigaranın tüm içenler hatta pasif içiciler için sayısız zararlarını hemen hepimiz çok iyi biliyoruz.Erişkinlerin ya da çocukların sigara içilen ortamlardan dahi uzak durmaları önerilirken gelişiminin en kritik safhasında bulunan savunmasız bir embriyonun (ya da fetusun) sigaranın zararlı etkilerine hele de öz annesi tarafından maruz bırakılması anlaşılabilir bir durum değildir. Gebelik öncesi içilen sigaranın bebeğe olumsuz bir etkisi kesin olarak gösterilememiştir. Ancak sigara içmenin (hem anne hem de baba adayları için) hamile kalınmasını zorlaştırdığı kesindir.Sigara sperm sayısı ve hareketleri üzerinde olumsuz etki yapar.Yumurtlama ve döllenme sonrası bebeğin rahime yerleşmesine (implantasyon) olumsuz etkide bulunur.Gebelik sırasında sigara içmenin ise sayısız zararları olduğu kesindir. Sigara hem içerdiği pekçok toksinle bebeğinizi etkilemenin yanında plasenta fonksiyonunu da bozarak bebeğin gelişimini olumsuz etkiler. Sigara içen hamilelerin; Erken doğum yapması Düşük doğum kilolu bebek sahibi olması Doğurdukları bebeklerin akciğer fonksiyonlarında bozukluk görülmesi Düşük yapması Gebelikte yüksek tansiyon ,preeklampsi ortaya çıkması Ölü doğum yapması olasılığı sigara içmeyen hamilelere göre belirgin şekilde artmıştır. Bunun dışında gebeliğinde sigara içen annelerin bebeklerinde hiperaktivite,uyku sorunları, konsantrasyon zorlukları da daha sık görülmektedir. Sigara içen ve içmeye devam etmek isteyen anneler genelde ‘Ama önceki gebeliğimde de içtim bebeğim çok sağlıklı ‘ ya da ‘Tanıdıklarımdan gebelikleri sırasında sigara içenlerin hiçbirinde bir sorun olmadı’ şeklinde bir savunma mekanizması geliştirdiklerine sıkça rastlanır.Bu son derece yanlıştır.Sigara gebelikle ilgili pek çok komplikasyonun görülmesi olasılığını belirgin şekilde arttırır.Bu durum binlerce gebe üzerinde yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Oluşacak komplikasyonların son derece ciddi ve telafisi mümkün olmayan problemler olduğunu düşünürsek bu konuda adeta kumar oynamanın hiç te akılcı olmadığı net olarak görülebilir. Eğer gebeliğin başında sigara içtiyseniz bile bırakmak için hiçbir zaman geç kalmış sayılmazsınız.’Olan oldu nasılsa’ düşüncesi de son derece yanlıştır.Gebeliğin ikinci yarısında sigarayı bırakan anne adaylarının bebeklerinin doğum ağırlığı ile içmeyen annelerin bebekleri arasındaki fark çok fazla değildir.Yani sigarayı bırakmak için hiçbir zaman geç kalmış sayılmazsınız. Saç boyatmak ve perma yaptırmak: Gebelik sırasında saç boyatmanın riskli olduğuna dair herhangibir kanıt bulunmamamaktadır. Ancak güvenilir olduğu da kanıtlanmış değildir.Bu konudaki bilgi birikimi arttıkça daha güvenilir açıklamalar yapmak ta mümkün olacaktır.Bu tür bir yorum yapabilmek için yeterli veriyi toplamanın zor olması nedeniyle genelde gebeliğin ilk 3 ayında saç boyatılmaına izin verilmez. Hayvanlar üzerinde boyalarda kullanılan kimyasal maddelerin çok daha yüksek dozlarıyla yapılan çalışmalarda bazı teratojenik etkiler saptanmış olsa da bunların çok yüksek miktarlar kullanılarak yapılmış deneyler olduğunu hatırlatmakta yarar var. Bugünkü bilgilerimiz ışığında önerilerimiz, İlk üç ayda saç boyatmaktan kaçınmakta fayda vardır Bitkisel kökenli boyaları kullanmanız önerilir.Kök boyasından kaçınmak ,boyayı iyi havalanan mir mekanda yaparak havaya karışan kimyasallara daha az maruz kalmak doğru olacaktır. Kına son derece güvenli bir boyadır Gebelik sırasında kendinizi iyi hissetmeniz önemlidir.Saçlarınızın durumu sizi moral açısından olumsuz etkiliyorsa alıştığınız bakımı yaptırmanızı öneririz Yüzmek ve güneşlenmek Yüzmek gebelik süresince yapılabilecek en ideal sporlardandır.Gerek hemen tüm kas gruplarını çalıştırması,gerekse eklemler üzerinde artan vücut ağırlığına bağlı daha fazla yük oluşturmaması nedeniyle tercih edilmelidir. Ancak atlamalar,havuzlardaki kaydıraklar ,su oyunları gereksiz kabul edilebilir.Özellikle ileri gebelik haftalarında suya atlamak yerinde havuz merdiveninden ya da sahilden girmekte fayda vardır. Havuzlarda kullanılan kimyasallar gebelikte ekstra bir sakınca oluşturmaz. Temiz olduğundan emin olduğunuz deniz veya havuzda yüzmek gebelik sırasında yapabileceğiniz en iyi spor olabilir.Ancak sırtüstü ya da kurbağalama stilinde yüzmeniz,hamilelikte yapılan tüm egzersizlerdeki gibi kendinizi zorlamamanız önemlidir.Suyun sakinleştirici etkisi de egzersizin etkisiyle birlikte gece uykularınızı düzenleyecektir. Güneşlenmek konusunda ise biraz daha dikkatli olmakta fayda vardır.Gebelik olsa da olmasa da güneş ışınlarının dik olarak geldiği öğle saatlerinde güneşlenmek çok sağlıklı bir davranış değildir.Ülkemizin güney sahillerinde yaz aylarında güneş altında hava sıcaklığının ulaştığı dereceler hamile bir bayanın uzun süre maruz kalmasının uygun olmayacağı sıcaklıklardır. Hamilelerin bu nedenle güneşlenmek konusunda çok daha hassas davranmaları önerilir. Kısmen gölgede oturmak daha doğru kabul edilse de akşamüzeri saatlerinde güneşlenilebilir. Kahve, çay , kolalı ve gazlı içecekler , tatlandırıcılar Kahve çay ve kola kafein içeren içeceklerdir.Gebelik sırasında kafein alınması önerilmez.aşırı dozda kafeninin erken doğum ve düşük doğum kilolu bebek riskini arttırdığı kanıtlanmıştır.Bu miktar yaklaşık olarak 4 büyük fincan kahveye denk gelmektedir.Bunun dışında çayın barsaklardan demir emilimini engellemesi de söz konusu olabilir.Yine de süregelen alışkanlıkları terk etmekte zorlanıyorsanız içtiğiniz miktarları azaltmak,çayı açık ve limonlu içmek,kahvenizi mümkün olduğunca aza indirmek uygun olabilir.Kolalı içecekleri de içmemeniz daha doğrudur ancak çok arada yemek arasında bir bardak tüketirseniz vicdan azabı çekmenize de gerek yoktur. Yapay tatlandırıcılar konusunda çok fazla şey söylenmesine karşın kesin olarak kanıtlanmış bir olumsuz etkileri yoktur.Gebelik sırasında gestasyonel diabet gibi bir sorununuz varsa ya da kilo artışınızı kontrol etmek amacında iseniz aşırıya kaçmamak kaydıyla yapay tatlandırıcı (aspartam) kullanabilirsiniz Şarküteri ürünleri ve deniz ürünleri tüketmek Gebelik sırasında şarküteri ürünlerinin tüketilmesinin sakıncalı olduğuna dair yaygın bir kanı vardır.Aslında tam olarak doğru olmasa da bu tür ürünlerin tüketilmesi sırasında dikkat edilmesi gereken notalar olduğunu belirtmeliyiz. Ülkemizde maalesef gıda maddelerinin denetimi konusunda bir yetersizlik sözkonusu.Tüm çalışmalara karşın hileli gıdaların piyasada satılması tam olarak engellenememekte. İçinde süt olmayan kaşar peynirleri ,boyalı zeytinler, tavuk sakatatından yapılmış sucuklar hakkındaki haberleri neredeyse hergün izleyebiliyoruz.Bu nedenle tüm gıdaların tüketiminde kalitesi onaylanmış ve paketlenmiş ürünleri tercih etmeniz esastır.Bunun dışında güvenilir ürünleri (sucuk,Pstırma,Salam sosis te dahil olmak üzere) yeterli miktarda pişirerek yemenizde herhangi b,r sakınca yoktur. Çiğ et tüketiminden,çiğ köfte yeme alışkanlığınızdan gebelik sırasında vazgeçmeniz doğru olacaktır. Süt ürünleri de kullanırken dikkatli olmanız gereken ürünlerdir. Kesinlikle pastörize edilmiş ürünleri tercih etmeniz gerekir Bütün hamilelere balık tüketmeleri önerilir.Bu önemli yağ asitlerinin ve diğer bazı elementlerin alınabilmesi için gereklidir.Buna karşın bazı deniz ürünleri içerdikleri kurşun nedeniyle ya da çiğ tüketildikleri için gebelik sırasında tüketilmemelerinde fayda vardır. Kılıçbalığı ve köpekbalığı içerdikleri kurşun miktarının fazla olması nedeniyle tüketilmemelidir. Buna karşın ülkemiz koşullarında mevsiminde tüketilen diğer tüm balıkların yararlı olduğuınu belirtmekte fayda vardır. Midye’de gerek kısmen kirli sularda yetişebildiğinden ,gerekse kurşun içeriği fazla olabildiğinden gebelik sırasında tüketilmemelidir. Füme edilmiş ürünleri de çok fazla miktarda tüketmek doğru değildir.Balık tüketirken iyi pişirilmesi önemlidir.Suşi ve benzeri çiğ ürünlerin tüketilmemesi gerekir Bilgisayar ,cep telefonu ve mikrodalga fırın kullanmak ,güvenlik kontrol kapılarından geçmek Gebelik sırasında bilgisayar kullanmanın herhangi bir zararlı etkisi görülmemiştir. Bilgisayarlar çevreye radyasyon yaymazlar.Uzun süre bilgisayar kullanımının doğru duruş pozisyonlarına uyulmazsa bel ve sırt ağrıları sorun yaratabilir. Cep telefonları konusunda kalp ritm bozukluklarından beyin tümörüne dek pek çok sağlık sorunu hakkında söylentiler bulunmasına karşın bugüne kadar saptanmış bir olumsuz etki yoktur.Temel olarak bir radyo vericisi ve alıcısı gibi çalışan cep telefonlarının teorik olarak bebeğinize veya gebeliğin seyrine olumsuz etki yapması mümkün görünmemektedir ancak kesin yorum yapılabilmesi içinse cep telefonlu yıllarımızın biraz daha artması ve bu konudaki verilerin biraz daha desteklenmesi gerekmektedir. Mikrodalga fırınların kullanımı da 40 yılı aşmış durumdadır. Kullanımlarında diğer tip fırınlara göre dikkat etmeniz gereken farklı özellikleri dışında gebelikte kullanmanızda herhangi bir sakınca yoktur. İş merkezleri, mağazalar ve havaalanlarındaki kapı şeklindeki kontrol noktaları son derece yaygın olarak kullanılmaktadır.Bu alanlarda kısa süreli bulunmanın saptanmış bir olumsuz etkisi olmamamasına karşın gebeliğinizi belirtip muaf tutulmanızı isteyebilirsiniz.Havaalanlarında bagaj kontrollerinin yapıldığı kapalı kontrol odacıklarında röntgen ışınları kullanılır.Bu alanlardan uzak durmanızda fayda vardır.Eğer işiniz bu bölgelerde uzun sürelerle bulunmanızı gerektiriyorsa bunu değiştirmenizde fayda vardır Alkol kullanmak Tek bir kadehin bebeğinize zarar vereceğini iddia etmek mümkün değildir ancak gebelik sırasında fetus için güvenli olabilecek bir alkol miktarı saptanmış değildir. Bu nedenle gebelik sırasında hiç alkol tüketmemek uygun olacaktır. Seyahat etmek ,araba kullanmak Günümüz şartlarında seyahat etmek çoğu insan için zorunluluk. Gebelik ,özel bazı sorunlar olmadığı durumda seyahate engel değildir.Ancak özellikle uzun süren yolculuklarda dikkat edilmesi gereken bazı konular vardır. Gebelik kanın pıhtılaşma eğiliminin belirgin olarak artmasına neden olur. Aslında doğumda kan kaybını engellemek amacına hizmet eden bu durum bazen anne adayının aleyhine işler.Uzun süre bacakların aşağı sarkık durumda ve hareketsiz kalması kanın damar içinde pıhtılaşmasına ve bunun sonucu olarak tromboflebit adı verilen riskli bir tabloya neden olabilir.Özellikle bacaklarda damarlarından kaynaklanan bir pıhtının kalbin sağ tarafına oradan da akciğere geçerek ‘Akciğer Embolisi’ ne neden olabilmesi söz konusudur.Bu durum çok acil ve hayati tehlike doğuran bir tablodur.Bugün için en sık görülen anne ölüm nedenidir. Özellikle uzun süren yolculuklarda uzun süre hareketsiz kalmak hamileler için risklidir.Tüm yolculuklarda bu konuya özen göstermek gerekir.Hamileliğinizin seyrinde başka özel bir sorun yoksa bu konuda önlem alarak yolculuk yapmanızda herhangi bir sakınca yoktur. Otomobille yapılan yolculuklarda sık mola vermek,molalarda önce bir süre dolaşarak baldır ve uyluk kaslarının çalışmasını sağlamak,ardından da bacaklarınızı yükseğe kaldırarak dinlenmek uygun olacaktır. Otomobil içinde de ayaklarınızı yukarı doğru kaldırmanıza olanak verecek bir pozisyon yaratılabilirse yolculuğu daha az sıkıntıyla geçirebilirsiniz. Uçak yolculuğu çoğu kez sanılanın aksine gebeler için güvenlidir. Kabin basıncında önemli değişiklik olmadığı sürece bebek için ekstra bir risk taşımaz.Buna karşın havayolu şirketleri kendilerini güvenceye almak için belli bir gebelik haftasından sonra ( THY için 28. hafta) doktor raporu talep eder.Buna karşın kıtalararası uzun uçuşlarda sık sık uçak içinde yürümek uygun olacaktır. Otobüs yolculukları hamileler için en az önerilen yolculuk biçimidir.Gerek hareket kısıtlılığı,gerekse molaların seyrek olması nedeniyle eğer başka seçenek varsa uzun otobüs yolculuğu tercih edilmemelidir.Tren yolculukları hareket imkanının daha fazla olması nedeniyle otobüse tercih edilmelidir. Genel Sağlık Sorunları: Aşı Olmak Doğacak çocukların enfeksiyonlardan korunması amacıyla normal şartlarda gebelerin aşılanması yerine bu aşıların hamilelik öncesi yapılması tercih edilir.Ancak aslında sadece canlı virüs aşıları grubundaki aşıların gebelikte uygulanması sakıncalıdır. Doğurganlık çağına gelmiş her kadının kızamık,kızamıkçık,kabakulak, tetanoz , difteri ve çocuk felcine karşı bağışıklanması esastır.Ülkemizde şu an için kızamıkçık ve kabakulak dışında diğer aşılar devletin aşılama programı kapsamında rutin olarak uygulanmaktadır. Çoğunlukla kızamıkçık ve kabakulak ta çoğu kez erişkin çağa gelinceye kadar geçirilen hastalıklardır ve ülkemizde doğurganlık çağındaki kadınların hemen tamamı bu hastalıklara karşı bağışık durumdadır. Yine de gebelik öncesi bu hastalıklarla ilgili bağışıklık durumunun saptanması ve gerekirse aşılama yapılması idealdir. 1) Tetanoz aşısı: Tetanoz Clostridium tetani adı verilen bakterinin yol açtığı ölümcül bir hastalıktır.Yenidoğan tetanozu göbek kordonunun steril olmayan malzemelerle kesildiği durumlarda ortaya çıkabilen bir hastalıktır ve gelişmemiş ülkelerde seyrek olmayarak görülür.Eğer annede tetanoza karşı bağışıklık varsa (anne aşılıysa) bebeğe geçen antikorlar bu durumu engeller .Yani bebeğin bu hastalıktan korunması için annenin aşılanması esastır.Tetanoz aşısı yapıldığı günlerde aşının uygulandığı bölgede hafif rahatsızlık bazen ufak kasılmalar ortaya çıkabilir ancak bebeğinize herhangibir zarar vermesi mümkün değildir. Bugün ülkemizde sağlık bakanlığı tarafından kabul edilen kadınlarda tetanoz aşısı uygulama programı aşağıdaki gibidir.15-49 yaş grubu için; 1.aşı: Gebeliğin 4. ayında veya ilk karşılaşmada 2.aşı: İlk aşıdan en az 4 hafta sonra (Bu aşı sonrası 1-3 yıl boyunca %80 koruma sağlanır) 3.aşı: ikinci aşıdan en az 6 ay sonra (Bu aşı sonrası 5 yıl süreyle%95 koruma sağlanır) 4.aşı :Üçüncü aşıdan en az 1 yıl sonra ya da bir sonraki gebelikte (10 yıl süreyle %99 koruma sağlanır) 5.aşı : Dördüncü aşıdan en az bir yıl sonra ya da bir sonraki gebelikte (Doğurganlık çağı boyunca%99 koruma) 2) Grip aşısı: Grip aşısı saflaştırılmış virüs proteinlerinden oluşur.İlk trimesterde dahi bebek üzerinde olumsuz bir etkisi gösterilmemiştir. Buna karşın gebelerin viral enfeksiyona karşı korunmaları özellikle önemlidir. Grip aşısı uygulamasında eğer aşının içerdiği yabancı proteinlere karşı bir alerjik reaksiyon ortaya çıkarsa bu durumla başa çıkmakta bazı zorluklar yaşanabilir.bu nedenle bazı hekimler gebelikte grip aşısı uygulamalarına çekinceli davranmaktadır.Grip aşısı içerisinde bulunan kurşun miktarının gebeler için izin verilen dozun üzerinde olduğu yolunda görüşler vardır. Gebelikte kurşuna maruz kalan annelerin bebeklerinde otizmin attığı yolunda iddialar bulunmasına karşın güvenlik sınırı net olarak saptanmış değildir.Grip aşısı yılın belli dönemlerinde (sonbaharda) yapılması gerekmektedir. Aşı olup olmama konusunda içinde bulunduğunuz risleri göze almanız uygun olacaktır.Kalabalık ortamda çalışanlar, öğretmenler özellikle risk altında sayılabilirler. Doktorunuza danışarak grip aşısı konusunda karar vermenizi öneririz. 3) Hepatit aşıları: Hepatit A ve Hepatit B aşıları virüs proteinleri içeren aşılardır.Gebelikte uygulanmalarında herhangi bir sakınca yoktur. Ülkemizde özellikle Hepatit B önemli bir sağlık sorunu oluşturmaya devam etmektedir. Son yıllarda sağlık bakanlığının aşı takvimine de alınan Hepatit B aşısı uygulamasında çeşitli protokoller vardır. Eğer özel bir risk varsa gebelik sırasında da doktorunuza danışarak hepatit B aşısı olabilirsiniz, ya da başlanmış bir aşılama protokolünü tamamlayabilirsiniz. Ancak özel bir risk yoksa gebelik sırasında tenanos aşısı gibi yapılması önerilen bir aşı değildir Diş dolgusu yaptırmak veya diş çektirmek: Gebelik sırasında diş bakımı çok daha önemlidir.Çünkü hormonal değişiklikler dişeti hastalıklarını tetikleyebilir.Bozuk bir ağız hijyeni bebeğinizin sağlığını etkileyebilir. İdeal olan gebelik öncesinde diş hekimi muayenesinden geçip varsa problemlerinizin çözülmesidir. Eğer tedavi için mutlak bir gerekliliği varsa gebelik sırasında diş röntgeni çekilebilir.Eski cihazlara göre bugün çok daha az oranda radyasyon yayımı söz konusudur.Yine diş hekiminizin bu konuda gereken tedbirleri alacaktır. Amalgam dolgular artık çok kullanılmasa da gebelik sırasında uygulanmasına çok sıcak bakılmamaktadır.Bunun dışında diş tedavilerinin hemen hepsi gebelik sırasında da uygulanabilir.Diş hekiminize gebeliğiniz hakkında bilgi verin Lokal anestezi uygulamalarının herhangi bir sakıncası yoktur. Yalnız ilaç kullanmanız gerekirse doğum doktorunuzla irtibata geçmenizde fayda vardır.Aynı şekilde uygun koşullarda yapılan bir diş çekiminin de bebeğinize zarar vermesi mümkün değildir. Enfeksiyonlu bir diş tüm vücudunuz için bir sorun oluşturur.Tabii ki bebeğinizin de bundan zarar görebilme olasılığı vardır. Bu nedenle sorunlu bir dişiniz varsa gebelik sırasında tedavisini ihmal etmeyin. MR( Manyetik rezonans) görüntüleme işlemi Görüntüleme yöntemleri arasında en yeni uygulamaya girenlerden tekniklerden biri olan manyetik rezonans radyoaktif ışınların kullanılmadığı bir görüntüleme yöntemidir. Yeryüzünde etkisinde kaldığımız manyetik alanın 10 000-30 000 katı güçte bir manyetik güç kullanılır.Bu manyetik akım gücünün etkisiyle atom çekirdeklerinin yerinde bir miktar değişiklik olur.Akımın etkisi bittiğinde hücre çekirdekleri eski normal konumlarına geçerken oluşturdukları titreşim makine tarafından algılanır ve bilgisayar yardımıyla görüntüye dönüştürülür.Vücudumuz büyük oranda sudan oluştuğundan ve su da hidrojen atomları içerdiğinden hidrojen atomlarının çekirdeklerinin oluşturduğu titreşim MR görüntülemede kullanılır..ve bugüne kadar fetus için herhangi bir olumsuz etkisi bildirilmemiştir.Ancak ultrasonografiye göre çok daha yeni bir teknik olan manyetik rezonans hakkındaki bilgi birikimi çok daha azdır. Bu nedenle kesin tıbbi gereklilik olan durumlarda manyetik rezonans uygulamasında sakınca görülmemektedir Gebelik ve Radyasyon: Radyasyon etkisini DNA molekülleri üzerinde gösterdiğinden hızı büyüyen ve bölünen hücrelerin hassasiyeti çok fazladır.Anne karnındaki fetus ya da embriyonun da tüm hücreleri hızla çoğaldığından fetus radyasyona son derece duyarlıdır. Tanı yöntemleri arasında ultrasonografi ve manyetik rezonansta radyoaktif ışınlar kullanılmaz.Buna karşın direkt röntgen ( radyografi) ve bilgisayarlı tomografi uygulamaları uygulanan kişiyi radyasyona maruz bırakır. Fetusun bu uygulamalarda göreceği risk alınan radyasyon dozuna ve uygulamanın yapıldığı gebelik haftasına bağlıdır.Gebeliğin 8 -15 . haftaları arası fetusun radyasyon etkisine en duyarlı olduğu dönemdir.Zeka geriliği, mikrosefali bu dönemde radyasyona maruz kalan fetuslarda alınan doza bağlı olarak değişen oranlarda görülebilir.Bunun dışında yine doza ve kişisel faktörlere bağlı olarak değişen oranlarda anne karnında radyasyona maruz kalan bebeklerin çocukluk çağı kanserlerine yakalanma riskinin de daha fazla olduğu kabul edilir. Radyasyonun olumsuz etkileri kesin olmakla beraber kesin tıbbi gerekliliğin olduğu durumlarda direkt röntgen filmleri çekilebilir.Bu filmlerde alınan radyasyon miktarı teratojen(sakatlık yapıcı) etkisi belirlenmiş dozların çok altındadır. Özellikle ülkemizde daha gebelik fark edilmeden ‘röntgen çektirme’ olayları daha sık yaşandığından bu konu üzerinde daha detaylı bilgi vermek daha doğru olacaktır. Ya hep Ya Hiç Dönemi: Radyasyonun erken gebelikteki etkisi için önemli bir kavramdır. Gebe kalınan günden sonraki ilk 8 gün ‘ya hep ya hiç’ dönemi olarak kabul edilir.Bu dönemde eğer alınan radyasyonun bir etkisi olacaksa bu ‘düşük’ şeklinde olur .Yani gebelik ürünü Fallop tüpündeki yolculuğunun ardından rahime yerleşemeden kaybedilir.Eğer bu durum gerçekleşmezse alınan radyasyonun herhangi bir teratojenik etkisi olmayacağı kabul edilir. Gebeliğin gerçekleştiği günü kesin olarak saptayabilmek mümkün değilse adet siklusu değerlendirilerek bulunan tarihe göre karar vermek gerekecektir. Radyolojik incelemelerde ‘direkt film’ ya da ‘düz film’ olarak adlandırılan ,yani kontrast madde vermeden ve floroskopi kullanılmadan yapılan radyolojik incelemelerde anne adayı zararlı etkileri görülen dozların çok çok altında radyasyona maruz kalır.Akciğer grafisi (tek ya da iki yönlü) ,Cranium (kafa) grafisi , direkt batın grafisi, sinüzit için çekilen Water’s grafisi, kol ve bacakların herhangi bir amaçla çekilen grafileri ,hatta mamografi bu grupta yeralır.Böyle bir durumda bebek açısından artmış bir riskten söz edilmesi mümkün değildir. Bunun dışında kalan diğer radyolojik incelemelerde ve ‘sintigrafi’ başlığı altında incelenebilen nükleer tıp uygulamalarında maruz kalınan radyasyon dozu işlemi uygulayan radyoloji veya nükleer tıp uzmanı tarafından hesaplanmalı, karar buna dayanılarak verilmelidir.Bu konuda sağlık konusunda son derece ‘takıntılı’ bir ulus olan ABD de yapılan net bir yorumu aktarmak uygun olacaktır .’Amerikan Radyoloji Derneği’ ne ait kaynaklarda net olarak ‘Bugün uygulanan tüm radyolojik tetkiklerin, bir kez uygulanmak şartıyla, maruz kalınan radyasyon miktarı açısından fetus açısından bir risk taşımadığı ‘ belirtilmektedir.
Posted on: Wed, 18 Sep 2013 09:45:15 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015