GÜZEL İNSAN NASIL OLUR? - Hakkında bilgi sahibi olmadığı - TopicsExpress



          

GÜZEL İNSAN NASIL OLUR? - Hakkında bilgi sahibi olmadığı şeyi aktarmaz, hakkında bilgi sahibi olmadığı şeyin ardına düşmez, hakkında bilgi sahibi olmadığı şeyi istemez. - Kendi doğrularını başkalarına zorla kabul ettirmeye çalışmaz, en güzel şekilde öğüt verir. - Doğruyu yapmak için destekçi beklemez. - İyi ve güzel şeylerin yayılmasını arzu eder. - İyiliği engellemez, önünü açar. - Asla ümitsizliğe düşmez; metin ve sabırlıdır. - Aşırı gitmez, taşkınlık yapmaz; aşırı sevinmez; aşırı üzülmez. - Dünya nimetlerinden en güzel şekilde faydalanır. - Bozgunculuk yapmaz. - Kötü duygularını ıslah etmeye çalışır. - Yaptığı hatalara pişman olur, hemen ardından bir iyilik yapar ve aynı hatayı ikinci defa yapmamaya gayret eder. - Zalimleri dost veya sırdaş edinmez; zalimlere arka çıkmaz; boyun eğmez ve zalimlerin tuzaklarından ötürü tasalanmaz. - Düzeni bozmaz, karışıklık çıkarmaz. - Doğal dengeyi korur. - Barışı bozmaz, barışı bozanlarla mücadele eder. - Zulme uğramış, yardım bekleyen insanlar uğrunda zulüm ortadan kalkıncaya kadar mücadele eder. - Yanlışa karşı mücadelesini yanlış yollarla değil, en güzel şekilde yapar. - Güzel söz söyler; güzel öğütle doğruluğa çağırır. - Pislikten sakınır, güzeli ve temizi sever. - Bir şey pisse, çok olmasına kıymet vermez, temizse az bile olsa makbul olduğunu bilir. - Yaratanından başka hiçbir varlığa el açıp yalvarmaz; hiçbir varlıktan korkmaz ve hiçbir varlıktan medet ummaz. - Öfkesini yutar; kızdığı zaman bile kusurları bağışlar. - Kimseyle alay etmez; kimseyi ayıplamaz; kimseyi kınamaz. - Kimsenin arkasından konuşmaz. - Kusur aramaz. - İftira etmez. - Laf getirip g*türmez. - Yumuşak kalpli ve merhametlidir. - Kimsenin inancına hakaret etmez; başkalarının inançlarına hakaret edilen topluluklarda bulunmaz. - Kabalıktan kaçınır. - El açıp isteyeni azarlamaz. - Kimseyi kötü lakapla çağırmaz. - Böbürlenmez, büyüklük taslamaz. - Küçümseyerek insanlardan yüz çevirmez. - Tevazu ile yürür. - Yaptığı iyiliği başa kakmaz. - Şımarmaz, nankörlük etmez; her şeyin kıymetini bilir. - Gösteriş yapmaz. - Düşünüp öğüt alır ve aklını kullanır. - Bilgiye değer verir; bilge ve aydın olmayı ister. - Sürekli öğrenir ve öğrendiklerini tatbik eder. - Dinler ve sözün en güzeline uyar. - Her şeye ibret nazarı ile bakar; doğadan, var oluştan, geçmişten, ölümden ibret alır. - En ufak bir iyiliğin ve en ufak bir kötülüğün bile karşılığını bulacağına inanır. - Gönül huzuru ve vicdan rahatlığı ister. - Tüm işlerini hakkını vererek, titizlikle ve danışarak yapar. - Boş ve yararsız şeylerden yüz çevirir; boş durmaz, boş kalınca başka işe yönelir. - Cahillerden yüz çevirir; boş söz işitince vakar ile geçip gider. - Az uyur. - Tedbirlidir; daima hazırlıklı ve uyanık bulunur. - Bollukta da darlıkta da, kazançlarından ihtiyacı fazlasını iyilik yolunda harcar. - Harcadığında ne israf ne cimrilik eder. - Malından isteyene ve mahrum kalmışa belli bir hak tanır; yoksulu doyurur ve yoksulu doyurmaya teşvik eder. - Elinden çıkana üzülmez; isteyerek verir. - İyilerinden ve sevdiklerinden verir. - Borcuna sadıktır. - Emeksiz / haksız kazançtan kaçınır; kumar oynamaz. - Mal biriktirmez. - Hırsızlık yapmaz. - Anne babasına güzel söz söyler, iyi davranır, esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat gerer. - Akrabalık bağlarını canlı tutar. - Varsa eşine sadık kalır ve evliliği teşvik eder. - Namusunu korur. - Soyların belli olmasını teşvik eder. - İnsanların mahremiyetlerine saygı duyar, kendi evinden başka eve izin verilinceye kadar girmez. - Yetimi ve yetimin haklarını korur. - Kadınların kadınlıklarının (fuhuş, teşhir, vb. yollarla) sömürülmesine karşı durur. - Adaleti ayakta tutar; hükmettiğinde adaletle hükmeder. - Görevi ehli olana verir. - Doğruyu getirir ve söz ve işleriyle onu tasdik eder. - Herkesçe güvenilir ve dürüst olarak bilinir. - Doğruyu gizlemez. - Yalan yere şahitlik etmez, en yakını dahi olsa kimseyi kayırmaz. - Yapamayacağı şeye söz vermez ve gerçekte yapmadığı şeyi söylemez. - İlke ve inançlarını arzu ve heveslerine ve her türlü menfaate tercih eder. - Çaresiz kalsa bile inanç veya ilkelerinden vazgeçmek yerine başka bir yere göç etmeyi tercih eder. - Şahitlik etmekten kaçmaz. - Hainlik yapmaz; karşısındaki ona hainlik yapsa veya karşısındakinin ona hainlik yapacağını düşünse bile. - Kötülük üzere gizli konuşmaz. - Yalana kulak vermez. - Sağlıklı düşünmesini engelleyecek şeylerden uzak durur. - İnanmak için mucize beklemez. - Büyüyle, falla uğraşmaz. - Haberin doğruluğunu araştırır; kulaktan dolma bilgiyle, zan ve tahminle konuşmaz; kesin bir delil olmadan hiç bir şey hakkında münakaşa etmez. - Hayra çağırır, iyiliği tavsiye eder, kötülükten sakındırır. - Çokluğu bir ölçü olarak almaz ve çokluk kuruntusuna düşmez. - Grupçuluk yapmaz; ortak temeller üzerinde yoğunlaşır, farklılıkları ayrılık vesilesi yapmaz. - Düşmanlık üzerine yardımlaşmaz. - İnsanların arasını düzeltir, aralarına ayrılık sokmaz. - Zalimlere karşı onurlu ve zorlu, diğerlerine karşı alçak gönüllüdür. - Kalbinde kin tutmaz. - Kendi gibi kimseleri kardeş edinir, onlarla bağlarını canlı tutar. - Dost, akraba ve yakınlarını ziyaret etmeyi bırakmaz.
Posted on: Sat, 29 Jun 2013 10:00:16 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015