LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 90. YILDÖNÜMÜ Ş.Osman ARAS - TopicsExpress



          

LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 90. YILDÖNÜMÜ Ş.Osman ARAS (*) Lozan Barış Antlaşmasının 90.Yıldönümü Ulusumuza Kutlu Olsun…İttihat Terakki’nin sınırsız ihtirasları yüzünden sürüklendiğimiz Birinci Dünya Savaşı, iki bloğa ayrılan batı emperyalizminin ilk küresel paylaşım savaşı idi. İki bloğun da öncelikli hedefi; Osmanlı Devletini parçalayarak, Ortadoğu’daki petrol yataklarını ele geçirmekti. Şayet Alman İmparatorluğu, İngiltere’nin liderliğindeki İtilaf Devletlerine karşı zafer kazanmış olsaydı bile, bizim kaderimiz değişmeyecekti. Çünkü bu kez, İstiklal Savaşımızı Almanlara karşı yapmak zorunda kalacaktık. İşgalcilere ve teslimiyetçi İstanbul yönetimine başkaldıran Gazi Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki Milli Mücadelenin azim ve kararı; 22 Haziran 1919’da Amasya Genelgesi ile tüm dünyaya ilan edildi. Bunun ardından, Erzurum ve Sivas Kongreleri toplandı. İstanbul’da toplanan son Osmanlı Meclisinde de, 28 Ocak 1920 günü, Misak-ı Milli (Ulusal Ant) kabul edildi. Ancak, İngilizler buna şiddetle karşı çıktılar. 16 Mart’ta düzenledikleri bir baskınla Meclisi dağıtarak, bir çok milletvekilini tutukladılar. Bunun üzerine, İstanbul’dan kaçabilen ve de Anadolu’dan seçilen Milletvekilleriyle, 23 Nisan 1920’de Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) toplandı. Böylece, nice yokluğa ve zorluğa rağmen, işgalcilere karşı İstiklal Savaşımız başlatıldı. Osmanlı’nın son 250 yıllık tarihinde, Mehmetçiğin kanı ve canı pahasına kazandığı savaşlar, konferans masalarında kaybedilmiştir. İşte Lozan, bu açıdan çok önemlidir. Çünkü, savaşta kazandığımız zaferleri diplomaside de sürdürerek; 24 Temmuz 1923 tarihinde, (İsviçre’nin Lozan kentinde) İtilaf Devletlerine Lozan Barış Antlaşmasını imzalatmışızdır. Bu Antlaşma, 29 Ekim 1923 günü kurulan Çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin uluslararası tapu senedidir. Lozan Barış Antlaşması 143 maddelik ana belge ile, ekli 15 belgeden oluşmaktadır. Müzakere edilen konuları, 6 ana başlıkta özetleyebiliriz: a)Hudutlar: Suriye sınırımız Fransızlarla imzaladığımız 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşmasına göre; Trakya sınırımız ise Misak-ı Milliye göre belirlenmiştir. Irak sınırımız Lozan’ da çözüme kavuşturulamadığından, İngiltere ile yapılacak görüşmeler, Lozan sonrasına bırakılmıştır. İmroz (Gökçeada) ve Bozcaada dışındaki Ege Adaları Yunanistan’a, “12 Ada” İtalya’ya terkedilmiştir. (Doğu’da, İran’la olan sınırımız 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması ile; Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan ile olan sınırlarımız ise, 16 Mart 1921 tarihli Moskova ve 13 Ekim 1921 tarihli Kars Antlaşması ile belirlenmiştir.) b)Kapitülasyonlar: Ekonomik, adli ve idari tüm kapitülasyonlar kaldırılıyordu. c)Dış borçlar: Osmanlı Devleti 1881’de iflası edince, Düyun-u Umumiye’nin denetimine giren maliyemiz, bağımsızlığını yeniden kazanmıştır. (Borçlarımız, Fransız Frangı olarak, takside bağlandı. Son taksit 1954 yılında ödendi.) d)Azınlıklar: Lozan Antlaşmasının azınlık tanımına (Rum,Ermeni ve Yahudi) gayrimüslimler girmektedir. Osmanlı Döneminde azınlıklara tanınan tüm ayrıcalıklar kaldırılmıştır. e)Boğazlar: İstanbul ve Çanakkale Boğazının iki yakasında 15’er Km.lik askersiz bölge oluşturuluyor; Boğazlardan geçişin düzenlenmesi uluslararası bir kurula bırakılıyordu. (Bu olumsuz durum, 20 Temmuz 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesiyle düzeltilmiştir.) f)Savaş tazminatı olarak; Edirne’deki Karaağaç Bölgesi Türkiye’ye bırakılmıştır. ABD. LOZAN ANTLAŞMASINI TANIDI MI? ABD 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşına, İtilaf Devletlerinin yanında ve özellikle de Almanya’ya karşı cephe alarak, 1917 yılında girdi. Fakat, Osmanlı Devleti ile savaşa tutuşmadı. Bu nedenle, Lozan Barış Konferansına sadece gözlemci gönderdi.Ancak, İtilaf Devletleriyle imzalanan Lozan Barış Antlaşmasının ardından, 6 Ağustos 1923 tarihinde ABD -TÜRKİYE Dostluk ve Ticaret Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmaya göre; ABD kapitülasyonların kaldırılmasını kabul ederek, Lozan Barış Antlaşmasının en önemli hükümlerini benimsemiş oluyordu. Fakat, ABD Senatosu bu antlaşmayı Ermeni Lobisinin baskısıyla onaylamadı. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler,17 Şubat 1927 tarihinde teati edilen (karşılıklı olarak alınıp/verilen) bir nota ile başlatıldı. O günden bugüne ABD ile, NATO İttifakı içinde veya ikili olarak, çok önemli konularda işbirliği yapılmış ve yapılmaktadır. Ancak, Hükümetlerimiz ABD ile işbirliği için, öncelikle Lozan Antlaşmasının onaylanmasını şart koşmadıklarından; ABD karşısında dış politika inisiyatifini ele geçirememişizdir LORD CURZON’UN İSMET PAŞAYA SÖYLEDİKLERİ Bir Lozan akşamında, İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon İsmet Paşa’nın karşısında oturmakta ve görüşmelerde İsmet Paşa’nın ödünsüz, katı bir tutum izlemesinden yakınmaktadır: “Aylardır müzakere ediyoruz. İstediklerimizin hiçbirini alamıyoruz. Biliniz ki, geri çevrilen isteklerimizin hepsini cebimize atıyoruz. Yorgun ve fakir bir ulussunuz. Memleketiniz harap. Yarın, bunları tamir etmek ve kalkınmak için, bizden yardım isteyeceksiniz. Para bende, bir de (ABD’yi kastederek) onlarda var. O zaman, cebimizdekileri birer birer önünüze koyacağız.” Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa Lord Curzon’a, Atatürk’ün Dışişleri Bakanına yaraşır bir yanıt verir:“Biz haklıyız. Lozan’da hakkımızı mutlaka alacağız. Bugün biz bunları alalım. Yarın, kapınıza gelirsek, siz de dilediğinizi yaparsınız.”İsmet Paşa bu yanıtı verirken, ulusumuza ve devletimize sonsuz bir güven duyarak; kimseye avuç açmadan, kalkınacağımızı hesaplıyordu. Onlar (ATATÜRK ve İNÖNÜ) bunu başardılar. Günümüzde ise; 50 milyar dolardan fazla CARİ AÇIK ve Kamu/Özel 600 milyar dolara yaklaşan iç ve dış TOPLAM BORÇ YÜKÜNÜ sırtımızda taşıyoruz… Türkiye son 10 yılda, ilk 80 yıldaki toplam borcun İKİ KATINDAN FAZLA borca girmiştir. Vatandaş olarak bunu sorgulayıp, hesabını sorabiliyor muyuz? (*)Şahap Osman ARAS,”Çağın İçinden” (22 Temmuz 2013-ULUS GAZETESİ)
Posted on: Tue, 23 Jul 2013 05:26:14 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015