Ortadaki Büyük Oyun: BOP PROJESİ -EYALETLERE AYRILMIŞ KÜÇÜK - TopicsExpress



          

Ortadaki Büyük Oyun: BOP PROJESİ -EYALETLERE AYRILMIŞ KÜÇÜK TÜRKİYE -BÜYÜK KÜRDİSTAN-BÜYÜK İSRAİL Dünya petrol rezervinin yüzde 64üne sahip Ortadoğu, ABD ve Batı için stratejik bir öneme sahip ABDnin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adı altında ortaya attığı, daha sonra çerçevesini genişleterek Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Ülkeleri Projesi , küreselleşme sürecinde bir yeni imparatorluk tasarımı mıdır? Tasarımın içinde barındırdığı insan hakları, özgürleşme, demokratikleşme gibi hedefler, bölge halklarının çıkarları ile ne denli uyuşuyor? Petrol, doğalgaz ve kuşkusuz su, BOP tasarımcılarının ana odak noktası mı? BOP, başta ABD olmak üzere, gelişmiş ülkelerin ve çokuluslu şirketlerin ekonomik sınırları, sıkıntıları ve kısıtlamaları aşmak için görüntüsü süslenen bir örtü mü? BOPun Türkiye ve yakın komşuları açısından siyasi, askeri, stratejik ve ekonomik anlamı ne? Yazı dizimiz, genel çerçevede bu ve buna benzer sorulara konunun uzmanlarının katkı ve görüşleriyle yanıt aramaya, BOPun perde gerisini aralamaya çalışacak. DOÇ. DR. ÇAĞRI ERHAN: Bush doktrininin ilham kaynağı Doç. Dr. Çağrı Erhan: ABD, büyük ekonomik ve askeri gücüne dayanarak dünyanın herhangi bir bölgesinde istediği dönüşümü yaptırabilir, kendine yönelik tüm tehditleri ortadan kaldırabilir, yeni 11 Eylüllerden korunmak için başka seçeneği de yoktur. Esasen, yeni muhafazakâr yaklaşımın gerçekçi olmadığı, son bir yıldır Irakta görülmektedir. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), ABDnin 1997de oluşturduğu Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi nin bir alt unsuru olarak ortaya çıkıyor. SBF öğretim üyelerinden Doç. Dr. Çağrı Erhan , yeni muhafazakârların Amerikanın rekabet edilemez gücü öngörüsüne dayalı BOPun içeriğine, tarihsel ve siyasal altyapısına ilişkin sorularımıza, şu yanıtları verdi: BOP NEDİR? * Dünyada ispatlanmış petrol rezervlerinin yüzde 64ünü içeren Ortadoğu, ABD ve tüm Batı için olağanüstü stratejik bir öneme sahiptir. Bölgede var olan, köktendinci akımlar, terör örgütleri, kitle imha silahları, uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı yapan örgütlü suç şebekeleri, ABD ve Batı çıkarlarına yönelik tehditler üretmektedir. BOPu üretenlere göre, bu unsurların ortaya çıkmasının ve taraftar toplamasının asıl nedeni, bölge halklarının içinde bulundukları olumsuz ekonomik ve sosyal koşullar ile, bölgede varlığını sürdüren antidemokratik rejimlerdir. Eğer, ekonomik ve sosyal koşullar düzeltilir ve demokrasiye geçiş sağlanırsa, yönetime katılım olanağı bulan ve refah düzeyi yükselen Ortadoğu halkları, Batıyı tehdit eden eylemlere destek vermeyecekler, köktendinci akımlar zayıflayacak, terör örgütleri çökecek ve ucuz petrolün Batı pazarlarına istikrarlı biçimde aktarılması güvence altına alınacaktır. BOPUN TARİHSEL GEÇMİŞİ NEDİR? **ABDde yapılan G-8 toplantısına, Kuzey Afrika ve Genişletilmiş Ortadoğu Girişimi adıyla sunulan BOPa ilişkin ilk somut bilgiler, Londra merkezli Arapça yayın yapan El Hayat gazetesinin 13 Şubat 2004 tarihli sayısında yer almıştır. Büyük Ortadoğu kavramının, klasik Ortadoğuyla birlikte bağımsızlığını yeni kazanmış Orta Asya ve Kafkasya ülkelerini de kapsayacak biçimde akademik düzeyde kullanılışı, 1990ların ortalarına rastlamaktadır. BOPun siyasal düzleme taşınması çabaları ise 2000de başlamıştır. Ancak, kuşkusuz, BOP konusunda en önemli kilometre taşı, Bush döneminde ABD dış politikasına hâkim olan yeni muhafazakârlara karşı yeni liberal görüşü savunan Ronald Asmus un Kenneth Pollack ile birlikte kaleme aldığı ve Washington Post gazetesinde, 22 Haziran 2003te yayımlanan, The Neoliberal Take on the Middle East (Ortadoğunun Neoliberal Açıdan Ele Alınışı) başlıklı makaledir. Makaleye göre: Ortadoğudaki tehditlerin ortadan kaldırılabilmesi, ancak NATOnun Soğuk Savaş döneminde SSCBye karşı uyguladığı gibi uzun soluklu ve kapsamlı bir proje ile mümkün olabilir. Ortadoğu, yeni muhafazakârların savunduğu gibi, güç kullanılarak dönüştürülemez, bu dönüşüm, ancak Avrupalı müttefiklerle de işbirliği yaparak ve ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal boyutları da içeren kapsamlı bir projeyle mümkün olabilir. YENİ AMERİKAN YÜZYILI PROJESİ Bush yönetimi, Asmus ve Pollackın yaklaşımlarını BOPa söylem boyutuyla eklemiş olmakla birlikte, BOPun geneline yine de, yeni muhafazakâr çizgi damgasını vurmuştur. Örneğin, yeni liberallerin projenin başarısı için olmazsa olmaz koşul olarak gördükleri Arap-İsrail anlaşmazlığının kalıcı biçimde çözülmesi , yeni muhafazakâr BOP versiyonunda göz ardı edilmektedir. Bunun temel nedeni, 1997de oluşturulan Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi içinde odaklanan ve Bush yönetimiyle birlikte, ideolojik ve akademik düzeydeki etkinliklerini karar alıcı mekanizmalara aktarmada daha rahat hareket etme olanağı bulan yeni muhafazakâr çevrelerin Amerikanın rekabet edilemez gücü nü ana çıkış noktası olarak algılamalarıdır. Bush doktrini ne de ilham kaynağı olan bu görüşe göre ABD, büyük ekonomik ve askeri gücüne dayanarak dünyanın herhangi bir bölgesinde istediği dönüşümü yaptırabilir, kendine yönelik tüm tehditleri ortadan kaldırabilir, yeni 11 Eylüllerden korunmak için başka seçeneği de yoktur. Esasen, yeni muhafazakâr yaklaşımın gerçekçi olmadığı, son bir yıldır Irakta görülmektedir. G-8de tartışılan ve sonuç bildirgesine 12 madde halinde yansıyan projeyi, AB ülkelerinin de hoşuna giden yeni liberal motiflerle renklendirilmiş, ama özü ve uygulayıcıları itibarıyla yeni muhafazakâr bir plan olarak değerlendirmek mümkündür. Sonuç bildirgesinde yer alan projenin bölgeye dışarıdan empoze edilmeyeceğine dair ifadeye rağmen, BOPun bu haliyle uygulanabilirliği, ancak dışarıdan müdahale ile olacaktır ki, bu da yeni muhafazakârların istediği bir şeydir. BOP HANGİ ÜLKELERİ KAPSAMAKTADIR? * BOPun eylem alanı olarak resmen ilan edilen net sınırlar söz konusu değildir. Her an yeni ülkelerin kapsam içine alınabilmesi için açık kapı bırakılmaktadır. Bununla birlikte, özellikle ABD kaynakları 27 ülkenin ilk planda BOP çerçevesinde değerlendirildiğini vurgulamaktadırlar. Bu ülkeler şunlardır: Afganistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Cibuti, Fas, Filistin Özerk Yönetimi, Irak, İran, İsrail, Katar, Kuveyt, Komor Adaları, Lübnan, Libya, Mısır, Moritanya, Pakistan, Somali, Suudi Arabistan, Sudan, Suriye, Tunus, Türkiye, Umman, Ürdün ve Yemen. Genişleme halinde, bu alana Kafkasya ve Orta Asya cumhuriyetleri ile Endonezya ve Malezyanın da dahil edilebileceği belirtilmektedir. BOP HANGİ SOMUT VERİLERE DAYANDIRILMAKTADIR? **Proje, büyük Ortadoğu alanında yer alan halkların son derece kötü koşullarda yaşadığı ve bu durumun mevcut sorunların ortaya çıkışındaki en önemli etken olduğu varsayımına dayanmaktadır. Bu bağlamda, 2002 tarihli BM Arap İnsani Gelişme Raporunda sunulan veriler, BOPa dayanak teşkil etmektedir. Buna göre, tüm yetişkin Arapların yüzde 40ı okuma-yazma bilmemektedir; Arap ülkelerinin 2010da 50 milyon, 2020de de 100 milyon yeni istihdam alanı yaratmaları gerekmektedir; Ortadoğu halklarının üçte ikisinin günlük kazancı 2 dolardan azdır; bölgede yapılan yıllık yayın sayısı, tüm dünyada yapılanın sadece yüzde 1.1ini oluşturmaktadır; kadınlara ayrımcılık yapılmaktadır; demokratik kurumlar ya hiç yoktur ya da zayıftır; bölge halklarının sadece yüzde 1.6sının internet erişimi vardır; 22 Arap ülkesinin toplam GSMHsi, tek başına İspanyanınkinden düşüktür. CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ONUR ÖYMEN: Laiklik unsuru olmazsa demokrasi de olmaz... Onur Öymen: Türkiyeyi bir ılımlı İslam ülkesi haline getirip laiklik unsurunu törpüleyelim, o haliyle teröre karşı Batı yanlısı, Batının dostu bir model oluşturalım mantığı doğru değil. CHP Genel Başkan Yardımcısı, emekli Büyükelçi Onur Öymen , BOP ile bölgeye demokrasinin tepeden inme bir rejim gibi getirilmesinin mümkün olmadığını ifade ederek Hem bölge tamamen demokratik olsun hem de işbaşına gelecek bütün hükümetler ABDyi daima desteklesin. Böyle bir şey olamaz dedi. Öymen, Türkiyenin bölgede model olursa, ancak laik, demokratik yapısıyla olacağına da vurgu yaptı. Öymen, BOPun siyasal açıdan Türkiyeyi ve çevresini ilgilendiren boyutlarına ilişkin sorularımıza şu karşılıkları verdi: - BOP ile bölgeye ılımlı İslam diye nitelendirilen bir model oturtulmaya çalışılması, yine aynı projenin bir ilkesi olarak ileri sürülen demokratikleşme ile ne kadar bağdaşır? - ABD Başkanı Bush tarafından anafikri ortaya atıldığında gördük ki, projenin hareket noktası terörle mücadeledir. ABD, terörle mücadele için bölge ülkelerinin demokratik bir yapıya kavuşturulması gerektiğini düşünüyor. Arzu ederdik ki, bölgedeki demokratikleşme unsuru, böyle terörün bir uzantısı gibi ya da terörün gerekli kıldığı bir hareket gibi değil de, bölge halklarının demokrasi ihtiyacından kaynaklansın. Bölgenin halkında böyle bir demokrasi arzusu olduğu zaman demokratik, uygar ülkeler bunu destekler, bu başka bir şey. Ama, demokrasiyi tepeden inme bir rejim gibi getirmeye çalışırsanız, başarı şansı sınırlı olur. Dikkat çeken bir başka olgu da şu: İsrail hariç, bölge ülkel haberte/gundem/abdnin-bop-adli-planinin-tam-tercumesi-h158032.html
Posted on: Tue, 05 Nov 2013 01:16:18 +0000

Trending Topics



" style="margin-left:0px; min-height:30px;"> The way in which the Qurān speaks about the Munāfiqūn shows us
In honor of Reverend Martin Luther King Jr. on his
Morning, Oct 31 Renew a right spirit within me. — Psalm
HC: George and Angelina truly loved each other. Despite popular

Recently Viewed Topics




© 2015