RESİM KOYMADIM BU YAZIMA, SADECE OKUYUN ! ANKARAYA BÜYÜK YÜRÜYÜŞ 1978 Elindeki hastane raporuyla Bursa’ya dönen Gencer Bursa Çelik Palastaki anlaşmasının eylül ayında bitmesiyle İstanbul’a döner,o günler Türkeş de İstanbul’dadır. Daha bir İşe başlamadan Ülkedeki aymazlıklara bir son vermek gereğine inanan Gencer Türkeş’e bir teklif götürür. M.H.P. yi Türk insanını uyaracak Büyük bir yürüyüşe hazırlayalım Başbuğum bu böyle olmayacak ,bizler sustukça bazı satılmışlar gücümüzü denemek istiyorlar hiç birimizin can güvenliği kalmadı bizde onlara hukukun içinde kalarak gücümüzü gösterelim der.Bu konu Türkeşe cazip gelir ve hemen bir tertip komitesi kurarak o gün yaşayanların hafızalarından silinmeyen Ankara da bir milyona yakın Ülkücünün katılacağı Büyük yürüyüşün başlatılması emrini verir. Türkiye de Siyasetin tıkandığı günler yaşanırken sol düşüncenin Marksist kalemşörleri gazetelerdeki köşe yazılarıyla solcu gençleri adete tahrik ederek ülkeyi kamplara ayırmaya çalışıyor bu gün olduğu gibi ceza evlerindeki şartları da bahane ederek yurdun her yerinde eylemler başlatıp karşı görüşler yaratılıyordu Ülkücüleri olayların içine çekmeye çalışarak ülkeyi sosyal ve ekonomik istikrarsızlığa sürükleyecek ortamı hazırlayıp. İç savaş sürecine sokulmuş günlerin kapılarını aralayarak kardeşi kardeşe kırdırmanın hesapları yapılıyordu. M.H.P.nin Genel Başkanı Başbuğu Alparslan Türkeş de, Kökleri tarihin en eski çağlarına inen Türk Milletinin Yüce Atatürk’le kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin üstünde dolaşan kara bulutları dağıtmak ve Türk Milletini uyandırmak için 1978 yılında emperyalistlere ve onların uzantısı olan uşaklarına cevap vermek amacıyla hafızalardan silinmeyecek olan bu uygulamanın başında tüm Milliyetçi ve Vatansever insanları Büyük Yürüyüşe katılmaya davet ediyordu Ülkede her gün yirmi otuz kişinin öldürülmesine kurtarılmış bölgelerin temizlenmesine Türk Milletinin bölünmesine karşı akan kanların durdurulması amacıyla yapılacak uyarı Türkeş ve dava arkadaşları tarafından o güne kadar yaptığı çağrıları da yeniler nitelikteydi vatandaşlar içinde gençlerin ağarlıkta olması dikkat çekici katılımın milyonlara ulaşması sağ duyu sahibi Türk insanını adeta ayağa kaldırmıştı. Büyük yürüyüşün İstanbul hazırlıklarına İlham Gencer ve bende bizzat şahit oluyordum Ortaköy de Muallim Naci caddesi üzerindeki tarihi ahşap binanın 2 ci katında benimle birlikde 9 Ülküdaşımız pankart filama ve bayrakları hazırlıyorduk Gencer kalabalıklarda provakasyonlara karşı hatibin nasıl korunacağı hakkında alınacak tedbirleri bize hatırlatıyor ve biz gençleri bilgilendiriyordu.Allah korusun orada kalabalığa karışacak provakatürlerin tahrikleri olabileceğini her kesin konuya ciddiyet içinde bakmasını söylüyordu. Bir ara ellerimizdeki işleri bıraktırıp Ankara da söyleyeceğimiz Marşların provasınıda orada bulunan arkadaşlara yaptırıyordu. O günkü arkadaşlardan bu gün aramızda olanlar arasında Ahmet Avşar.Nuri Bayraktar,Mustafa Üçgül,Recep Adıyaman ,Vedat Bayram,Şükrü Küçük,Mustafa Öz,ve bugün aramızda olmayan yitirdiğimiz iki yiğit Ülküdaşlarımız Hilmi Canıtez ile Tatar Bülent de kararlı insanların heyecanlarından çok yiğitlikleri ile de göze çarpıyordu İstanbul da MHP Teşkilatları adeta bir bayram hazırlığı içine girmiş bütün İlçelerde harıl,harıl bir çalışma yürütülüyor.sanki insanlar köklerini arıyorlar da bir bayram sabahı Atalarının ellerini öpmeye hazırlanıyorlar gibi. 15 nisan 1978 günü gerçekleşecek büyük yürüyüş öncesi M.H.P. İstanbul İl Teşkilatı Yılma Durağın organizasyonuyla hazırlanıyor 33 İlçe seferber olmuş pankartlar yazılmış ve MHP Bayraklarının yanında Türk bayraklarının çoğunlukta olduğu gözleniyordu İstanbul’un yedi tepesinden ellerindeki Türk bayraklarıyla yola düşen Ülkücüler ısmarlanmış ruhlu insanlara Türklük şuuru içinde cevap vermeye hazırlanırken yediden yetmişe kadın erkek yaşlı ve genç omuz omuza vermiş tek bir yürek tek bir ses olarak kafileler halinde Ankara ya doğru yola çıkıyorlardı. M.H.P. İstanbul İl binasında Teşkilatın ileri gelenleri merhum Başkan Recep Haşatlının etrafında kenetlenmiş M.H.P.li lerle dolmuş kafileleri düzenli bir şekilde organize ederek onlarda Aksaray daki İl binasının önünden kafileye katılıyor Türk ve üç hilalli bayraklarla donatılmış araçlara binerek Ankara ya yola çıkıyorlardı.Türkeş seferberlik başlatmış Türklük sevdalısı insanlarda bu çağrıya katılmış dokuz koldan Orta Asya dan Ön Asya’ya inercesine Ankara sokaklarına varan araçlardaki açık pencerelerden Bozkurt ve Türk marşlarıyla Ankara 1920 yıllarının heyecanını yaşıyordu. Türkiye’nin tüm İllerinden akın,akın gelen kalabalık guruplar Ankara’da Tandoğan meydanını doldurmaya başlamış,vatandaşların M.H.P. ye gösterdiği ilgi çoğalarak ülkeyi bir gergef gibi sarmış genç neslin Türkeş’e duyduğu güvende artarak çoğalmaya başlamıştır. Gencer kaldığı Dedeman Otelinde erken kalkmış sporunu yapıp kahvaltısını yaptıktan sonra. M.H.P. Genel Merkezine hareket ederek. Toplantı öncesi etkinliklerin başlayacağı ve biteceği saatlerin arasında yapılması gerekenleri görüşecektir!ki kendi programını da gözden geçirip Türkeş’e Ankara’ya daha dün akşamdan itibaren akın,akın Ülkücülerin geldiğini otelden çıktığında erken saatlerde Tandoğan meydanının insan seli haline dönüştüğünü gelişmelerinde hükümet tarafından helikopterlerle kameraya çekildiğini söylüyor.mesaj yerine varmış başbuğum çok isabetli bir karar aldınız Ülke insanı sizi yalnız bırakmadı dediğinde Muharrem şemsek de oradadır.Gencere İlham ağbey senin bu heyecanın bizlere güç veriyor Allah sana güç versin diyor.Türkeş Allah Türk Miletine Güç ve Kuvvet verisin diyerek,hadi bakalım vakit geliyor bende kalabalıkları merak ediyorum ve onların arasında olmak istiyorum diyerek yola koyulurlar.M.H.P.Şehit Yöneticileri Ankara İl Başkanı Hüseyin Cahit Aküzüm Rahmetli gün Sazak ve Recep Haşatlı ile Sait Bilgiç,Sami Yavrucak,Sadi Somuncuoğlu,Namık Kemal Zeybek,Acar Okan,Fedai Çoşkuner,Orhan Çakıroğlu,Yaşar Okuyan,Şevket Bülent Yahnici,Yusuf Bahri Genç,Muzaffer Altınok,Ramiz Ongun,Tahsin Ünal,Necati Gültekin,Ahmet Er,Aydın Esi ,Erol Akın,Ahmet Çakar.Haluk Pirimoğlu,Ali Doğan,Mehmet Gül,Mustafa Verkaya, Hikmet Müftüoğlu,Kazım Ayaydın,Yılma Durak ,Muhsin Yazıcıoğlu, Selahattin Akbulut,Ahmet Çıngıl,Recep Yetim,Nuri Bayraktar,Recep adıyaman,Mustafa Üçgül,Necdet Sevinç,Hamit Olguntuna,Nazif Okumuş,Ömer Faruk Işık,Selahattin Çetinkaya,ve ve benimde aralarında bulunduğum bir sürü can Ülküdaş aklıma getiremediğim daha bir çok isim de o gün orada bulunmakta Gönül seferberliği içinde olan Ülkücülerin Tandoğan meydanından Keçiçiörene uzanan bir milyona varan insan selinden Ülkeyi yönetenlere ve bölücü sol çetelere verdiği cevap oluyordu.Tandoğan Meydanında Bir konuşma yapan Türkeş de İşkencecilerden kıyım yapanlardan ve Ülkeyi Bölmek isteyenlerden Mutlaka yaptıklarının hesabı sorulacaktır diyordu.O mahşeri kalabalığın içinde sert yürüyüşü ve beyaz takın elbisesiyle Gencer de en çok dikkat çeken isim oluyor ve bir milyona yakın insana Malazgirt Marşını hep bir ağızdan söyletiyordu.Hafızalardan silinmeyecek olan ve daha sonraları da Ülkücülerin tek sloganı haline gelen bu marş Gencerle özdeşleşiyordu Çok sıkı güvenlik tedbirleri altında yapılan yürüyüşün olaysız geçmesi hatasız tamamlanması sağlıyor ve Ülkücü gençlerin olgunluğunu sergiliyordu şehit düşen Ülkücüleri adi bir vaka olarak değerlendirenlerin yüzünde de bir şamar gibi patlıyor.M.H.P. kitlelerin sempatisini kazanıyordu.Türkiye’nin tüm illerinden gelen Ülkücüler büyük bir moralle geriye dönüyor birlik ve beraberlik mesajları ülke insanlarını umutlandırıyordu.Umutları olmayan sol Millete kendini anlatamamanın derdine düşmüş kaçarken İzmiri yakıp yıkan yunanlılar gibi Malatyadan seslerini duyuruyor Ve o günkü Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlunu 17.nisan.1978 günü Gelini ve torunuyla posta yoluyla gönderdikleri bombalı paketle paramparça ediyorlar Malatyadan başlattıkları katliamları yurdun her köşesine yayıyorlardı bu sırada büyü şehirlerde sol terör azdırılmış tek bayrak yerine orak çekiçli bayraklar tek Millet yerine halkların özgürlüğü saçmalıkları altında meshep ve etnik savaşları çıkartmaya çalışıyorlardı.O zaman eylemlerin en çok yaşandığı şehir İstanbul’du İstanbul’da M.H.P. İl Başkanı Merhum Recep Haşatlı Yönetim Kurulu Üyelerine Yapılacak İlk seçimlerde İktidar olmaya kendilerini hazırlamaları direktifini veriyor,artık her kes dişini tırnağına takmış çalışıyor seminerler ,toplantılar ve şölenlerle Türk insanının gönülleri tutuşturuluyordu.Bölücü çeteler M.H.P. nin bu gelişmesinden rahatsız oluyor sinsi planlarını devreye sokmak için fırsat kolluyorlardı.İşte Kendini Türk Milletine adamış Ülkü devi Ülkenin yetiştirdiği örnek iş adamı Recep Haşatlıyı ve Oğlu Mustafa Haşatlıyı 4.ekim1978 de Şehit ediyorlar.Nefeslerin tutulduğu anlar yaşanıyor Ülkede bu gün Avrupa birliğinin Türkiye’ye uyguladığı çifte standardın aynısı o gün İktidarlar tarafından M.H.P. ye ve Ülkücülere uygulandığını görüyoruz. Sami Coşkun.MHP.MYK.E.Ü.
Posted on: Fri, 27 Sep 2013 19:56:19 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015