Risâle-i Nur’un en azından didaktik mülâhazalarla - TopicsExpress



          

Risâle-i Nur’un en azından didaktik mülâhazalarla sadeleştirilmesi” fikrine gelince, en sağlıksızı da budur. Çünkü Risâle-i Nur’u okutan sadece didaktikliği değil, aynı zamanda aklın yanında diğer his ve lâtifelere de hitap etmesidir. Nitekim, bunu müellifi, “Risâle-i Nur’un gıda ve taam hükmündeki hakikatlerinden hem akıl, hem kalb, hem ruh, hem nefis, hem his hisselerini alabilirler” (Nursî, 1994: 279) şeklinde belirtmektedir. Bundan da öte, şimdiye kadar ifade ettiğimiz düşünceler gösteriyor ki, Risâle-i Nur’da kullanılan dil ve üslûp, eserin hayatiyetini sağlayan bir deri gibidir. Derisi soyulan herhangi bir canlı nasıl değersizleşirse, Risâle-i Nur da sadeleştirildiği zaman değersizleşir. Nasıl ki, ezan ve ibadet aslından başka bir dilde icra edilemiyorsa, sadeleşen bir dilde Risâle-i Nur’un anlaşılması, okunması ve tabiî olarak üzerindeki misyonu yerine getirmesi imkânsızdır. Çünkü Risâle-i Nur’un sadeleşmesi demek, Şerif Mardin’in belirttiği, “19. Yüzyılın elektrik ve termodinamiği ile ilgili konuşma tarzı, yani kavramlaştırma tarzı Risâle-i Nur’un diline girmiştir. Said Nursî dinamizm ifade eden bir dil kullanmıştır.” (Şahiner, 1990: 24) özelliğinin kaybolması demektir ki, işte o zaman Risale-i Nur tozlu raflara mahkûm olacaktır. Hâsıl-ı kelâm Risâle-i Nur, okuyucuya iman ilmini öğretirken, onun seviyesini yükseltir de. Her ne kadar zâhiren ağır gibi görünse de, okuyucunun, iman ilmini kavramak için biraz çaba göstermesi gerekir. Bunun için de önce küçük parçalardan, meselâ “Küçük Sözler”den başlanabilir.
Posted on: Sat, 10 Aug 2013 21:51:04 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015