Rojava’da YPG ve El-Ekrad’ın cihadı - Zana Azadi ZANA - TopicsExpress



          

Rojava’da YPG ve El-Ekrad’ın cihadı - Zana Azadi ZANA AZADİ - BRÜKSEL 28.07.2013 07:43:38 Uygarlığa beşiklik etmiş güneş ülkesi ve halkın torunlarının yaşadığı Rojava Kürdistanı. Bir adım kuzeyinde ahlak ve özgürlük devriminin peygamberi Hz.İbrahim’in şehri Riha’da uygarlığın kuluçkası Xerabreş var. Rojava, aynı zamanda ilk sistemli alfabenin icat edildiği topraklardır. Hurilere başkentlik yapan Serêkaniyê(Weşkanî), Mitanilere başkentlik yapan Nisêbîn’in binxetteki parçası Qamişlo şehrinin bulunduğu yerdir. Tıl Xelaf kültürünün de ilk ana yurdudur. Ortadoğu halklar mozaiği ve inançların karşılıklı emsalsiz sevgi, saygı ve engin hoş görüyle birlikte yaşadığı Kürtlerin Filistin’i denilen Rojava Kürdistan’ı, Kürdistan’ın en küçük parçasıdır. Bu toprak parçası, dünyanın her tarafından gelen İslam maskeli-İslam düşmanı çete gruplarının işgalci, talancı ve katliamcı barbar saldırılarına karşı direniyor. Ne hazindir ki, Rojava Kürdistan’ına Moğol saldırılarından daha yıkıcı, talancı ve kırımcı saldırılarda bulunanlar, kendilerine “cihatçı” diyorlar. Rojava Kürdistan’ına işgal saldırılarında bulunan, bu İslam maskeli-İslam düşmanı El-Kaide’nin Suriye koluna bağlı Cephet El-Nusra çetelerin hemen hemen hepsinin uçakla ilk indikleri yer İstanbul. Uçaktan iner inmez, bu çeteleri ilk karşılayan, Türk istihbarat görevlileridir. Bu çeteleri Rojava Kürdistan grup grup taşıyan Türk MİT elemanları, polis ve subayları. Grup grup taşıma, Türk devleti için kendi başına bir misyon ifade etmiyor. Bu küresel tetikçilere, Neo-Osmanlıcı, Yeşil Türkçü AKP hükümeti tarafından Antakya’dan Mêrdîn’e kadar, askeri eğitim karargahları oluşturulmuş. Sahra hasteneleri kurulmuş. Ambulansları hizmetlerinde. Yaralanan çeteler için tüm hastanelere hazır ve nazır. Türk devleti, bu çetelerin konservesinden elbesisesine, mermisinden füzesine kadar temin etmede hizmette kusur tanımıyor. Her an her dakika çeteleri için hizmete amede. AKP, Fetullahçı Cemaat, Polis ve MİT’in ortak koordinesinde, Yeşil Türkçü yayılmacılık için tüm kıtalardan toplatılan ve küresel tetikçi olarak kullanılan çeteler yeterli görülmüyor. Dörtlü koordine, Güney, Kuzey ve Rojava Kürdistan’ında ki bazı Kürt gençlerini de “cihat”maskesi adı altında örgütleyip, Rojava Kürdistan’ında Kürtlere karşı savaştırıyor. İslam ve cihatçılık maskesiyle Kürt gençlerini köklü Kürt kültür ve değerlerinden kopartıp, devşirme kişiliği aşılayıp Türkleştiriyor. Bunun için özellikle yurtsever aile çocuklarının seçilip avlanıyor. Bununla Kürtlerdeki direnişçi, eşitlikçi ve özgürlükçü damar kurutuluyor. Bu en tehlikeli bir kök kurutmadır. Kürt halkını tarihten silme stratejisi ve planıdır. Çok sinsice yürütülüyor. YPG’nin ele geçirdiği pasaportlar, belgeler, çetelerin kendi itirafları, dünya ve Türk basınında yayınlanan haberler ve belgelerle herşey aleni. Türk devleti, tek bir amaçla bunu yapıyor. Rojava Kürdistan’ında Kürt halkının diğer halklarla birlikte demokratik, eşit ve özgür bir temelde kendi iradesiyle kendi öz yönetimini kurması ve bir statü elde etmesini engellemektir. Peki, “cihatçılık” maskesiyle Rojava Kürdistan’ında tetikçi olarak kullanılan çeteler İslam dinine göre gerçekten cihatçı mı yoksa işgalci çeteler mi? Kürtler adına Rojava Kürdistan’ını savunan Yekîneyên Parastina Gel (YPG),YPJ ve Cephet El-Ekrad savaşçıları, İslam dininin felsefesine göre asıl hakiki cihatçılar mı? İslam dininin kaynaklarına bakarak, İslam maskeli-İslam düşmanı çetelerin mi yoksa YPG ve Cephet El-Ekrad savaşçılarından hangisinin hakiki cihatçı olduğu net anlaşılır. İslam dininin asıl kaynakları ise Kuran, Hz. Muhammed’in Hadis-i Şerifi olduğuna göre, o kaynaklara bakmak lazım. O kaynaklar ne diyor? Kuran’ın Hucurat suresi 13. ayeti şöyledir, “Ey insanlar! Şüphesiz ki biz, sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık.Birbirinizi tanımanız için de sizi milletler ve kabileler halinde yarattık”. Bu ayette açıkça deniliyor ki, Tüm insanlar birbirini ulusal toplum ve topluluk olarak tanımalı ve kabul etmelidir. İslam Ümmeti’nin tüm ulusları eşit ve özgür haklara sahip olmalıdır. Bunlar doğuştan gelen haklardır. Her ulus, kendi kendini yönetme hakkına sahiptir. Herhangi bir ulusun ülkesi işgal edilemez. Sömürge ulus haline getirelemez. Her ulus, kendi ana dili ile konuşur, kendi ana dili eğitim görür. Bir ulusun anadilini yasaklamak, ülkesini işgal etmek, Allah’ın Kuran’ına, ayetine ve Allah karşı çıkmaktır. Bunu yapan İslam dininden çıkar. Münafık olur. İslam düşmanı olur. Bu ayete göre, Kürdistan’ın işgal altında tutan Türk devleti, İran devleti ve Süriye devletleri, İslam devletleri değil işgalci devletlerdir. Türk devleti, Suidi Arabistan,Katar ile Batı devletlerin örgütleyip, silahlandırıp ve finanse ettiği İslam maskeli-İslam düşmanı çetelerin, Rojava Kürdistan’ına saldırmaları işgalcilik, talancılık ve katliamcılıktır. Yine bu ayete göre Kürtlerin, işgalci devletlere karşı direnmesi ve savaşması en hakiki cihattır. Rojava Kürdistan’ını savunan YPG ve Cephet El-Ekrad savaşçılarının, hem Suriye devleti hem de işgalci çetelere karşı savaşı, cihat kapsamını girmektedir. Hadis-i Şeriflerde de cihat kavramı açıktır. Hz.Muhammed bir hadiste cihada ilişkin şöyle buyurur. “Bir kimse kendini, dinini, namusunu ve malını korurken öldürülürse şehittir”(Tirmizi,Diyat/22). Bu hadise göre, Rojava Kürdistan’ı için tüm Kürtlerin cihada katılması gerekiyor. Bu farz kılınmıştır. Kürdistan tüm Kürtlerin ve burada yaşıyan diğer halkların namusu, malı ve evidir. Bu hadiste her şey açıktır. Buna göre, dışarıdan gelip Kürdistan’a saldıran El-Nusra çeteleri ve diğer çeteler işgalci çetelerdir. Onların cihatçılıkla hiç alakası yoktur. Cihat düşmanı münafıkladır. Tecavüzcülerdir. Cihat adı altında örgütleyip Rojava Kürtlerine karşı savaştırdıkları Kürt gençlerinin içinde bulundukları durum daha vahimdir.İslam dininin felsefesine göre, İslam’a düşmanlıktır. Allaha düşmanlıktır. Kürtlere düşmanlıktır. Girê Sipî’dekî(Til Ebayîd) çeteler “Kürtlerin kızlarına tecavüz etmek, mallarına el koymak helaldir”diyor. Hadis-i Şerif’e göre, bir müslümanın kendi namusunu korurken ölmesi, şehitlik anlayışına girdiğine göre, Çewlîg, Amed, Süleymaniye ve İzmir’den götürülüp Rojava Kürtlerine karşı savaştırılan Kürt gençlerinin çetelerin saflarında değil, Rojava Kürtlerinin saflarında savaşması esas cihatçılık olmaktadır. Yine Hz.Muhammed buyurur ki, “Müslümanın kanı, malı ve namusu diğer Müslümanlara haramdır”. Hakikat böyle iken Suudi, Katar, T.C ve Batı adına tetikçilik yaparak Müslüman Kürt halkının kanını döken, mallarını talan eden, patlayıcılarla Kürtlerin evlerini işyerlerini yerle bir eden, “Kürtlerin ve diğer halklarını kızlarına, kadınlarına tecavüz helaldir” diyen ve tecavüz eden çeteler, İslam dinine ve Müslüman halklara düşmanlık ediyorlar. Bu hadis çok açık ve nettir. Çetelerin yanında saf tutan Kürt gençlerin, mevcut durumda suçu daha büyüktür. Müslüman Rojava Kürtlerinin kanını, malını ve namusunu korumaları gerekirken, haram yoldalar. Başka hadislerde de Hz.Muhammed vatan savunması ve işgale ilişkin şöyle buyurur. Hubul weteni, minel imanı(Vatan sevgisi imandandır). Hz. Muhammed açıkça diyor ki, vatan sevgisi olmayanın imanı da yoktur. Kürt olur, Arap olur, Türk olur, Fars olur başkası olur kim ki, vatanını sevmiyorsa, vatanı işgal altındaysa ve yahut işgal saldırısına uğruyorsa, eğer vatanını savunmuyorsa, demek ki, O’nun imanı sahtedir. Müslümanlığı da sahtedir. Yine Hz. Muhammed, zulme ve işgalciliğe karşı çıkar ve şöyle buyurur. “Kim bir karış toprağı zulmederek zabtederse, o, yerin yedi katı boyuna halka olarak takılır”. “Müslüman Müslümana ihanet etmez, yalan söylemez, zulüm etmez”. Bu Hadis-i Şerife bakıldığında, İslam maskeli-İslam düşmanı çeteler, Kürdistan’ı işgal etmeye çalıştıkları için hem mahşer gününde yargılanıp cehenneme girecekler, hem de yerin yedi kat altındaki cehennem tabakasına atılacaklar. Müslüman Kürtlere ihanet ettikleri, cihatçılık maskesiyle yalan söyleyerek Müslüman Kürt gençlerini kandırıp Rojava Kürtlerine karşı savaştırdıkları ve Kürtlere zulüm ettikleri için cehenneme atılacaklardır. Tüm İslami kaynaklarda açığa çıkıyor ki, Rojava Kürdistan’ına karşı işgal saldırılarında bulunan, burada yaşayan Kürtlerin ve diğer halkların kanını döken, köyleri ve şehirleri viraneye çeviren, kızlara- kadınlara tecavüz eden İslam maskeli –İslam düşmanı tüm çeteci grupların, İslam dininin cihat anlayışıyla yakından uzaktan bir alakası yok. Bu işgalci, talancı, soykırımcı ve tecavüzcü çetelere karşı, Rojava Kürdistan’ını savunmak, İslam dinine göre hakiki cihada girmektedir. Rojava Kürdistan’ını savunan YPG, YPJ ve Cephet El-Ekrat savaşçıları Hz.Muhammed’ni buyurduğu gibi ülkesini, kendini, malını ve namusunu koruyan cihatçılardır. İslam dininin cihat anlayışına göre, şimdiye kadar, bu yolda canını veren YPG, YPJ ve Cephet El-Ekrad savaşçıların hepsi gerçek cihatçı şehitlerdir.
Posted on: Sun, 28 Jul 2013 07:07:38 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015