SARIGÜLÜ CHPDE İSTEMEYENLER PARMAK KALDIRSIN!!! Sabah sabah TDHlilerle yaptığı şovun haberini izledik ekranda; adam kendini CHPnin de üstünde görüyor.. Neymiş efendim, herkesten daha çok CHPliymiş; gençlik kollarından falan geliyormuş.. CHP İstanbulu Onsuz alamazmış... Varsayalım aday oldu, seçildi.. CHP mi kazanmış olacak, Sarıgül mü? Kazanma şansı pek yok tabi... Bu arada CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlundan beklediğimiz tavır şu: Hani partinin bir toplantısında, afra tafra yapan partiliye Sen CHPli olamazsın demişti ya.. Kendini CHPnin üstünde gören Sarıgüle de benzer bir çıkış yapsın bence... Ooolum bak git falan demeli yani... Bugün demezse, yarın müttefikleri Onu CHPnin başına getirir; hiç şaşırmayız. Sarıgülle ilgili ilginç bir analiz, CHP eski Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğandan.. Anayurtta yazmış; buyrun okuyun. ************ CHP, İstanbul’da Önseçim yapmalı? Ergün AYDOĞAN 19 Ekim 2013 Cumartesi 1817’de Sainte Helene’de Napolyon: ‘’Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu’nu paylaşabilirdim. Bu konu birkaç kez Alexandr ile aramızda söz konusu olmuştu. Ama İstanbul her zaman Türkiye’yi kurtarmıştır. Bu başkent büyük bir engeldi. Onu Ruslar istiyordu. Oysa bu çok değerli bir anahtardır. Tek başına bir imparatorluğa bedeldir. Ona sahip olan dünyaya egemen olabilir’’ diyor. Siyasette de İstanbul’u alan Türkiye’yi alır, iktidar olur gerçeği var. 2014 Mart yerel seçimlerinde tüm partilerin hesapları İstanbul’u almak üzerine. 1994’ten bugüne AKP anlayışı İstanbul’u yönetiyor. İstanbul’un başta trafik olmak üzere çok önemli sorunları var. Yirmi yıldır yönetenler sorunları yeterince çözemiyorsa, halk farklı bir arayışa girebilir, farklı bir tercih yapabilir. Burada en şanslı, seçimi almaya en yakın parti CHP’dir. Ve bir yıl öncesine kadar CHP iyi bir adayla seçimi alabilir diye konuşuluyordu. Fakat yaklaşık sekiz ay gibi uzun bir süredir, her seçim kendisini vazgeçilmez gösteren ve bir parti bulup Şişli’den seçilen malum şahıs Mustafa Sarıgül, medyayı kullanarak, sözde anketlerle kamuoyunda yarattığı algı ile CHP’li olmadığı halde, sanki CHP’liymiş gibi, O olmazsa CHP kazanamazmış gibi bir algıyla, CHP’yi kendisine mahkûm etti. CHP’de neden ve niçin gönderildiğine bakmaksızın, istediği an gelebilirmiş, gelecekse gelebilirmiş algısı yarattı. Oysa ihraç edilen bir üyenin, partiye dönüş koşulları ‘tüzükte’ çok açık belli. Malum kişinin, neden ihraç edildiği ortada. Benimde altında imzamın olduğu ihraç kararının gerekçeleri ortadan kalkmış değil. Dönüş koşulları oluşturulduğunda bunlar, dönüş koşullarını oluşturan, bu şahısla siyasi gelecek planlayan partinin üst düzey yöneticilerinin karşısına değil, genel başkanın karşısına çıkacaktır. Ayrıca bu şahısta biliyor ki İstanbul’da kendisiyle seçim kazanılamaz. Amaç CHP’li olmak, ya CHP’li olarak tekrar, CHP’den Şişli belediye başkanlığını sürdürmek, ya da kazanamasa bile CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak seçime girip, 2009’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun aldığı oydan bir oy fazla alarak, CHP’nin başına genel başkan olmaktır. Bu şahsın AKP’yle, Tayyip Erdoğan’la bir derdi yok. Kendi ifadesiyle Kadir (abisi) Topbaş aday olursa, karşısına çıkmayacağıyla ilgili beyanları var. Bu şahsın bugüne kadar hiç AKP uygulamalarına yönelik bir eleştirisini duyan var mı? Yok. Olamaz, çünkü bugüne kadar rantı beraber yaratıp beraber paylaştılar. Rant paylaşım ortaklığı var. Malum şahıs aday olsa bile, rant ortağıyla seçimi almamak, CHP’yi ele geçirmek üzerine analaşaklardır. Çare, illüzyonlarla yaratılan isimler değildir. Çare CHP’dir. Ve de Kemal beyin bilgisi dahilinde, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin aday adaylığını açıklamıştır. Malum şahsın ‘alayla valeyle’ Türkiye’yi ayağa kaldıran propagandası ile Keşan’da yaptığı toplantıdan daha fazla kalabalık toplamıştır, Gürsel Tekin. Başka aday adayları; Celal Doğan, Can Ataklı, Semih Eryıldız ve de İstanbul için adı konuşulan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Haluk Koç, bir önceki dönem milletvekili İlhan Kesici vardır. Başka çok kıymetli, değerli isimler çıkacaktır. Adı ortaya çıktığında kamuoyunun heyecan duyacağı, ilgiyle karşılayacağı, sahipleneceği adaylar olacaktır. Koskoca CHP bir isme mahkûm değildir, olmamalıdır. Geçmişte manipüle edilen anketler çok görüldü; yüzde ellilerle altmışlarla Bedrettin Dalan kazanır denilirken, Nurettin Sözen İstanbul’da seçim kazandı 1989’da. Şimdi bir kişi üzerinden yaratılan bu mahkûmiyet algısından kurtulmanın yolu, adı geçenler ve çıkacak aday adaylarıyla, partinin kayıtlı tüm üyelerinin katılımıyla yapılacak önseçim veya eğilim yoklamasıyla, bu olumsuz algıdan kurtulun ur. Bu, parti tabanının kendi belirlediği adaya sahiplenme duygusunu kuvvetlendirecektir. Halkta heyecana ortak olacak, katkı sunacak, 20 yıldır sorunlarını çözemeyen AKP zihniyetinden kurtulmanın gereğini yapacaktır.
Posted on: Mon, 21 Oct 2013 15:36:42 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015