SURURİ SEÇMEN Gettocu Bir Müteşair Klik Hazar Şiir Akşamlarını Elazığ’a Dayatıyor Valimiz Sayın Muammer Erol, yapılan bu yılki Hazar Şiir Akşamları’nın ardından değerlendirmeler yapmak üzere geçtiğimiz Perşembe günü kahvaltılı bir basın toplantısı düzenledi. Sayın Vali kendi yaptığı değerlendirmede adım Hıdır elimden gelen budur deyip sözünü bitirdi. Sayın Valinin haletiruhiyesi ite kaka yürütülmeye çalışılan etkinlik hakkında yeterli fikir veriyordu: Daha fazla üstüme gelmeyin benden bu kadar! Organizasyonun üç tane bürokratının fedakârca gayretleri ve düzenli çalışmaları ile yürütülmeye çalışıldığını, bunun sürdürülebilir olmadığını, yapılanın ötesinde bir başarı elde etmenin bu minvalde imkânı bulunmadığını anlatan Vali Bey şöyle bir çağrıda bulundu: Mısır’daki sağır sultan da duysun ki kim bu organizasyonu üstlenip daha iyisini yapabileceği iddiasında ise buyursun. Şimdiye kadar verdiğimiz mali destekler aynen sağlanacaktır. Sayın Vali kameralar önünde yaptığı açıklamalardan sonra basına kapalı bölüme geçileceğini söyleyerek konunun tartışılacağını duyurunca gazeteci arkadaşların bir kısmı salondan ayrıldı. Kalanlardan önemli kısmının gazeteci-yazar olduğunu görünce bendeniz de ayrılmadım. Basına kapalı toplantıdaki tartışmalardan söz edecek değilim. Ne var ki şairlikleri kendilerinden menkul malum zevatın Hazar Şiir Akşamlarına ilişkin çok hararetli konuşmaları ve ev sahibine baskın çıkan tutumları nedeniyle bir değerlendirme yazısı yazmaya o an karar verdim. Yazı için klavyenin başına geçmeden önce konuya ilişkin görüş ve düşüncelerine önem verdiğim, toplantıda hazır bulunamayan bazı gazetecileri telefonla arayıp değerlendirmelerini aldım. Gördüm ki herkes artık illallah ediyor… Özetlenecek olursa, Hazar Şiir Akşamları etkinliklerinin artık kabak tadı verdiğini herkes sözbirliği ile söylüyor. İlin kültürüne, tanıtımına, turizmine, ekonomisine hiçbir katkısı olmayan bu zoraki etkinliklerin külfetten, sıkıntıdan, meşakkatten, zaman ve imkân israfından ibaret olduğundan herkes hemfikir. Hazar Şiir Akşamları etkinliklerinden kişiliğini bulan, öne çıkma fırsatı yakalayan, birtakım imkânlar tırtıklayan bir gettocu klik sadece ne pahasına olursa olsun bu gına veren monoton ritüellerin ısrarla devamından yana. Hazar Şiir Akşamları denilen etkinliklerin ne denli anlamsız olduğu, kültürden ve sanattan alakasız yapıldığı, açıklanan faaliyet raporundaki harcama kalemlerine bakıldığında boncuk gibi ortaya çıkıyor. İşte o harcama kalemlerinin listesi: Konaklama giderleri: 22 810 ₺ Yemek için harcanan: 36 000 ₺ Ulaşım masrafları: 13.500 ₺ Baskı işleri için: 25 800 ₺ Canlı yayına: 6 300 ₺ Ses düzenine: 10 000 ₺ Ödüllere: 17 000 ₺ Diğer kalemler: 3 850 ₺ ¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬______________________________ Toplam: 136 560 ₺ Bir kültürel etkinlik düşünün ki; yapılan harcamaların büyük kısmını konaklama, yemek ve ulaşım için ödenen paralar oluşturuyor. Çünkü uluslararası olması için yurt dışından katılımları sağlamak, bunun için de davet edilen yabancıların tüm masraflarını karşılamak gerekiyor. Ayrıca yurt içinden katılanların da masrafları karşılanıyor. Kültürel diye nitelenebilecek tek etkinlik ise bir şiir dinletisinden ibaret; şairlerin şiirlerini bir sürü gürültü patırtı arasında okumalarıdır. Okunan şiirlere ilişkin bir değerlendirme, eleştiri, tartışma ise söz konusu değil. Zaten şairlerinin ağzından yapılan şiir dinletisine katılanların derleme, toplama, zoraki oluşturulan kalabalıklar olduğu bizzat etkinliği hararetli savunanlarca dile getirilen eleştirilerden anlaşılıyor. Şiirle, edebiyatla, kültürle, sanatla alakası olmayan devşirilmiş kalabalık önünde yapılmış bir şiir dinletisinin Elazığ’ın kültürüne ne katkısı olabilir; anlamak zor. Peki, gettocu kliğin yere göğe sığdıramadığı, her yıl âlâyıvâlâ ile ballandırıp çok matah bir şeymiş gibi olmazsa olmaz diye dayattığı; kültürel anlamda değersiz, ekonomik bakımdan faydasız ve tamamen yük bu etkinlik nasıl oluyor da bunca zamandır herkese rağmen sürdürülebiliyor… Bu gettocu klik kendi içinde bir baskı grubu oluşturmuş bulunuyor. Yeni gelen her Valiyi çembere alıp kuşatıyor ve yıllardır tekrarlanan Hazar Şiir Akşamlarını Elazığ’ın alametifarikası gibi takdim edip dayatıyorlar. Hiçbir vali kendinden önce bunca yıl tekrarlanan bir etkinliği bitirerek tepkileri göğüsleme riskini göze alamıyor. Bu yüzden, kimseye faydası olmayan, Elazığ’a yük ve külfet getirmekten başka yararı dokunmayan bu etkinlik hiç istenmese de sürdürülmek zorunda kalınıyor. Vali Beyin açıklamasına göre Hazar Şiir Akşamları için harcanan meblağı Valilik, Belediye ve ETSO karşılamış. Değerlendirme toplantısında Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu ile ETSO Başkanı Ali Şekerdağ da hazır bulundular. Onlar da pek belli etmeseler bile bu yararsız ve anlamsız etkinlikten bıkmış, usanmış görünüyorlardı. Yani olay tam bir kral çıplak hikâyesi gibi; kimse istemiyor ama şarlatan gettocu klikten çekindikleri için kimse Elazığ’ın tabiri ile bu boş-beleş işe yeter artık son verilsin diyemiyor. Malum hikâyede kimsenin cesaret edemediğini, bir çocuk Aaaa! Kral çıplak diye çığlık atarak -herkesin gözleri önündeki gerçekliği- açıklıyor. Bendeniz de o çocuk gibi, Elazığ’da yıllardır sürdürülen bu maskaralığa kimsenin sesini çıkarmamasına karşın çığlık atarak artık son verilsin diyorum. Sayı: 766
Posted on: Tue, 09 Jul 2013 22:33:11 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015