SURİYE, MISIR,YENİ DÜNYA DÜZENİ VE TÜRK CİHAN HAKİMİYETİ MEFKURESİ ÜLKÜSÜ. Yeni Dünya düzeni için sınırların ve enerjinin kartlarını yeniden karanlar,1900’lü yıllarda ABD ve İsrailsiz Güneş batmayan İmparatorluk kuranların 1963’den son sonra 1900’lü yıllarda ortaya sürdükleri İslami görünümde ama İslam coğrafyasındaki petrolü kontrol için Osmanlı coğrafyasın da, toprakların da bulunan zengin petrol yataklarının olması nedeniyle fitneledikleri ve on binlerce Anadolu yiğidinin şehit,kayıp,esir ve gazi olduğu yıllarda hilafetin merkezi Osmanlıya değil,fitnenin merkezi Majestelerinin,İngiliz ajanları ve altınlarına hizmet edenlerin ,şimdi ikinci dalga yetiştirilmiş liderlerinin ,şeyh,önderlerin kontrolündeki kalabalıklar,dün Tahrir meydanında Hüsnü Mübarek’i ortak kalkışmayla devirenler bu gün, ABD-İSRAİL-İNGİLİZ ve AB (Vatikan) dizaynlı İslam görünümündeki Umman Körfezi,Hint okyanusuna açılan askeri ve ticari önemli bir ikmal yolu olan Kızıldeniz ve Süveyş kanalının ve Somali ve Etiopya da’ki üslerden İran,Çin ,Hindistan ticareti ve askeri ikmal yollarına denetim sağlayacak bir tezgahla,esas olan bir taşla iki kuş vurarak, Kabe’nin kuşatılması ile tek askeri riske edilmeden Mısır’ın yönetiminin ele geçirilmesiyle tamamlanmış olacaktır. İran-Irak savaşıyla zayıflatıp,oyaladıkları ancak Humeyni’ye,İran şahını devirirken istihbarat gözlerini kör,kulaklarını sağır edenlerin şaha oynadıkları,dost kazığı oyununun gösterdiği son şudur,kullan at,şimdi ehli sünnet İslam’ın Kafkasya da,Asya da yayılmasını önlemek için Vahhabileri merkeze yerleştirenler bununla yetinmeyerek yeni şii mezhebine uygun inanış biçimini Şahı aldatarak İran da devrimi seyretmişler ve dolaylı olarak Fransa kaynaklı destekle İran devrimi gerçekleşmiştir.Irak’a getirilen demokrasi kan,gözyaşı,tecavüz,kin ,mezhep kavgası,ayrışma yokluk,talan ve altın rezervlerini taşınması,tarihi eserlerin,kıymetli antikaların,mücevherlerin ve kaynakların taşınması yanında petrolün millete refahını değil bir zümrenin dış güçlerle işbirliğini esas alan paylaşımın öne çıktığını görmekteyiz….Irak fiilen bölünmüş olmasa da ,güneyde Şiiler,ortada suni Araplar,kuzeyde Kürtler olmak üzere Kerkük Türkmenleri yok sayılarak kaynakların,petrolün,zengin bakır yataklarını,altın,gümüş kaynaklarının paylaşımını Barzani ve ailesi ‘nin ele geçirdiğini görüyoruz. Bu durum gösteriyor ki,Basra’da n Süveyş kanalına kuzeye yarım daire çiz,Kuzey Irak,Suriye,Lübnan,Ürdün,İsrail,Mısır,Yemen,BAE,Katar,Kuveyt,Somali,Etiopya zinciri tamamlandığında İran ve Güney Irak şii etkileşimini de ele alırsak Kutsal Kabe bir şekilde batı tarafından dizayn edilmiş getirilmiş ehli sünnet olmayan idarecilerin yönettiği ülkelerle kuşatılmış olmuyor mu? Bu ülke yönetimlerinin İngilizlere aşk ile bağlı olduklarını petrollerinin,Sehell,BP gibi şirketlerin çıkardığını,petrol gelirlerinin AB ve ABD bankalarında değerlendirildiğini ,ileride yönetime gelecek olan Suud,el sabah,mahdum ve diğer ailelerin çocuklarını itina ile İngiltere ve Amerika’da eğitim aldıklarını ve dikkatle eğitilip,yetiştirildiklerini çoğunun eşinin İngiliz asıllı olduğunu da düşünürsek petrolün İngiltere’nin geçimi için ne denli önemli olduğunu görürüz. Afganistan’ın Ruslarca işgali esnasında silah temin ederek, istihbarat sağlayarak,eğiterek ABD tarafından desteklenen Afgan Mücahitlerinin adı daha sonra Taliban,sonra el-kaide olmuş ve Kazakistan petrollerinin, Mezarı şerifi boru hattıyla geçirilerek,Afganistan,Pakistan üzerinden boru hattıyla okyanusa akıtılması projesi önce Raşit Dostum ve Özbek mücahitlerce sekteye uğratılmış sonra onlarla Taliban düşman edilerek araları açılmış ve Asya doğal gazı ve petrolünün okyanusa akıtılarak sömürülmesi hayali ,projesi hayata geçirilememiştir.Şimdi İran ve Irak engeli aşılabilirse Asya petrolleri Azeri petrolü,İran dahil Basra körfezine akıtılarak,Kerkük petrolleri de Suriye İşgal edilir yada yola gelirse şu anda petrol kuyularının başında nöbet tutturulan PYD militanı denilen ancak İsrail özel kuvvetlerince desteklenen PYD ağır silahlı gurupları kuyuların kontrolünü ele geçirmişler beklemektedirler.Bu kuyuların petrolü,Kerkük petrolü ile İsrail limanına boru hattıyla akıtılacaktır.Daha evvel Azeri petrolünün direkt Türkiye’ye değil önce Gürcistan’a akıtılıp oradan Yumurtalığa akıtılması ise gerektiğinde Türkiye’yi akaryakıt ikmalsiz bırakmak için gerekirse Gürcistan da vanaların kapatılabilmesi yönünde yapılmış planlı bir harekettir.Yani Soydaşlarımızın kaynaklarından dahi kendi irademizle yararlanamıyoruz.Yararlandırmıyorlar. Yeni haçlı bir taşla üç kuş vurmayı hedeflemektedir.Birincisi Asya enerjisini Okyanusa birleşik boru hattıyla akıtmak,ikincisi Azeri ve İran petrolünü Basra’ya akıtarak Gürcistan dolaylı petrol akan Türkiye’yi bay-pass ederek enerji merkezi olmasına engel olmak ve üçüncü kuş Kabe kuşatılması ile yeniden dizayn edilen coğrafyada kurulan sömürge valisi yöneticilerce idare edilen yeni ülkeler sayesinde şimdiki adı AB (Avrupa Birliği) olan yeni düzenin ABD (Avrupa Birleşik Devletleri) ile ABD (Amerika Birleşik Devletleri)’nin Birleşerek Dünya Konfederasyonu kurulup Başkenti Kudüs olan Yahudi bir başkanın yönetiminde tüm Dünya idaresini ele geçirme plan ve hesaplarıdır. Liberal Kapitalizmin bir üst aşaması olan Sion İmparatorluğunun,yani Yahudi Totalitarizminin,Dünya konfederasyonunun yani yeni dünya düzeninin önündeki tek engel ve kutlu tek yol TÜRK CİHAN HAKİMİYETİ MEFKURESİDİR.İlk adımı olan MİLLİYETÇİ TÜRKİYE olup,2. Adımı TÜRK DÜNYASI BİRLEŞMİŞ DEVLETLERİ (TURAN BİRLİĞİDİR.) 3.adımı TÜRK DÜNYASI EKONOMİK VE ENERJİ İŞBİRLİĞİ,4.adımı TÜRK DÜNYASI TURAN İSTİHBARAT TEŞKİLATI, 5 adımı TURAN SİLAHLI KUVVETLERİ (Kıtalararası füzeler,uçak gemileri tam teşkilatlı ve teçhizatlı bir dünya ORDUSU. Dünya huzur, eşit ve adil paylaşım,adalet arıyorsa,insanlar dilleri,renkleri,inançları nedeniyle horlanmamak,kaynakların ihtiyaçlara uygun ve Yüce Allah’ın dağıtımındaki ilahi paylaşımın ,Tarım,maden,petrol,su,tarımsal üretim,orman,meyveler,tahıl ve diğer üretimlerin hakça ve eşit şartlara uygun olmasını arzu ediyorlarsa,1000 yıldır süren haclı sömürgeciliği ve devlet gasplarının ,emperyalizmin gasp ettiği kaynakları ile aç,sefil,hasta,eğitimsiz bıraktığı,nükleer denemelerle topraklarını,denizlerini kirlettiği,radyoaktif kirliliğe neden olduğu,köleleştirdiği Dünya İnsanlığı,huzur istiyorsa İnanç Merkezi Kabe olan,Kılıç merkezi Orhun abideleri olan,TÜRK CİHAN HAKİMİYETİ’ne Dünya muhtaçtır.Bu hakimiyet mutlaka sağlanmalıdır.Bu ÜLKÜYE engel olanların yoldan çekilmeleri farz olmuştur.Yol KUTLUDUR.Bu yolun kutlu güç kaynakları İnsan sevgisi,Kuran ahlakı,güzel ahlak ve cihan peygamberinin Hz Muhammed Mustafa (s.a.v) öteleri,daha öteleri işaret eden buyruğudur.Bu buyruk Türk Milletine emanet edilmiştir.Bu yolun dışındakiler zillet,esaret,ağılanma,açlık ve itibar ve şerefini kaybetmektir.Her iki cihan yüz üstü sürünmektir.Bu kutlu davanın açılımını sayfalarca yazabilir,yapacaklarımızı ciltlerle anlatabiliriz ancak kısaca şu ülkemizdeki açılım,Çözüm süreci adlı safsata ile Kuzey Afrika ile Ortadoğu’ya getirilecek Petro demokrasi yutturmacasına karşılık tek çıkış yolu Arap’ın,Acemim,Çerkez’in ve her boy ve mezhebin bineceği tek gemi “TÜRK CİHAN HAKİMİYETİ MEFKURESİ” gemisidir.Tufan yakındır. TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN.
Posted on: Wed, 04 Sep 2013 21:07:15 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015