Siyonistler Hayatlarını Kararttı Demokratikleşme paketinde yer alan ‘tanımsız’ nefret suçu düzenlemesine tepkiler sürerken, dünyada nefret suçu düzenlemesi Siyonistler lehine çalışıyor. Dünyada “Siyonizmi koruma ve kollama yasası” gibi kullanılan “nefret suçları düzenlemesi” hükümetin demokrasi paketindeki en fazla tartışılan konu oldu. Özellikle İslâm ve bazı başka dinler ve ırklar için dünya üzerinde yığınla ihlal yaşanırken, nefret yasasının adeta Yahudi karşıtlığı ile özdeşlemesi Siyonizm’in başarılı bir propaganda çalışması olarak değerlendiriliyor. Dünya hukuk literatüründe yaklaşık 25 yıldır var olan “nefret suçu” kavramı, bu süre zarfında sürekli Yahudilik ve Siyonizm üzerine yönelik eleştiriler için bir tehdit unsuru olarak kullanıldı. Bu tip eleştirileri dile getirenler, ünlü ve güçlü kişiler bile olsa Siyonistler’in kontrolünde olan uluslararası medyanın da desteğiyle işini kaybetti, hapis cezası aldı, para cezalarına mahkum oldu. Başta ABD olmak üzere pek çok Batı ülkesinde önemli sonuçlar alan Siyonistler “nefret suçları” düzenlemesi ile birlikte Türkiye üzerinde de etkin olmak istiyorlar. İşte Yahudi lobisinin medya dünyasından düşman ilan edip kanca taktığı örnekler. HELEN THOMAS’IN BAŞINA GELENLER İsrail’in politikalarını eleştiren Beyaz Saray’ın en kıdemli muhabiri 89 yaşındaki Helen Thomas işinden olmuştu. Thomas, gazetelere verdiği demeçte Yahudiler’in Filistin’i terk etmeleri gerektiğini yönünde yaptığı açıklama ve “Yahudiler Filistin’den cehenneme defolup gitsin” sözü üzerine çalıştığı Beyaz Saray’dan 2012 yılı Temmuz ayında ayrılmak zorunda kaldı. Bir süre önce de, İrlanda’da Siyonist terör devleti İsrail hakkında olumsuz yorum yapmak bile “nefret suçları” kılıfı ile yasaklandı. BROWNE ÇALIŞTIĞI KANALDAN KOVULDU Vincent Browne isimli ünlü İrlandalı gazeteci ve TV sunucusu, TV3 kanalında yaptığı haber programında İsrail’in dış politikasını “kanser” olarak nitelendirdiği için yasal takibata uğradı. Bunun üzerine derhal harekete geçen İsrailli diplomatlar İrlanda Yüksek Yayın Kurulu’na başvurarak, Browne’ın sözlerinin nefret söylemi içerdiğini iddia ettiler. Nihai kararını açıklayan İrlanda yayın otoritesi, TV3 kanalına gönderdiği tezkerede, Browne’ın yapımcısı olduğu programa yayın yasağı getirmek ile kalmadı, kanalın derhal bir özür metni yayınlamasını şart koştu. HOLLYWOOD ÜNLÜLERİ BİLE PAÇAYI KURTARAMIYOR Moda dünyasının önemli isimlerinden birisi olan John Galliano da, Paris’in Musevi semtindeki bar sahiplerine anti-semitist ithamlardan bulunmaktan suçlu bulundu. Aldığı 6 aylık hapis cezası ertelenen Galliano, 6 bin euro para cezasını ise ödedi. Firması Cristian Dior da, ünlü modacıyı işten kovdu. MARLON BRANDO VE MEL GİBSON DA NASİBİNİ ALDI Yine nefret suçları söylemiyle sadece İsrail ve Siyonizm’e yönelik eleştirileri derhal “antisemitizm” kılıfına sokan çevrelerin estirdiği terörden dünyaca ünlü sinema oyuncuları Marlon Brando ve Mel Gibson gibi isimler bile etkilendi. Marlon Brando, bir röportajında “Yahudiler herkesi sömürüyor” sözlerini sarf etmesinin ardından Amerikan sinema endüstrisinin şimşeklerini üzerine çekti. “Baba” filminin efsanevi oyuncusu ile daha önce varılan pek çok anlaşma yapımcılar tarafından iptal edildi. Mel Gibson’un Siyonizm eleştirisi de nefret suçları kapsamında Yahudi karşıtlığına çevrildi ve başarılı aktör bu sözlerinden sonra iş alamaz hale geldi. Gibson’un birçok projesi de yarım kaldı. JUDİTH REGAN DA KURBAN EDİLDİ ABD kitap yayıncılığın önde gelen isimlerinden olan Judith Regan da, CNN’deki bir programda, “Amerikan medyası, Yahudiler tarafından kontrol ediliyor” demesi üzerine yayınevindeki işini kaybetti. VAKİT GAZETESİ SİYONİST BASKISIYLA KAPATILMIŞTI Bu arada Vakit gazetesi de Almanya’da “antisemitist” yayınları gerekçe gösterilerek hiçbir mahkeme kararı olmaksızın dönemin İçişleri Bakanı Otto Schilly tarafından kapatılmıştı. Almanya’da 10 binlik tiraja ulaşan Vakit’in Siyonistlerin baskısıyla idari bir tasarrufla kapatılması Batı’daki medya ve fikir özgürlüğünü tartışmalı hale getirmişti. YENİ AKİT
Posted on: Wed, 02 Oct 2013 21:43:36 +0000