SÜFYANİ’NİN ADI, KÜNYESİ VE SOYU VE DOĞUM YERİ: Süfyani’nin özel ismi, İslâm kaynaklarında net olarak belli değildir. “SÜFYAN veya SÜFYANİ” sıfatıyla anılar. Ancak bu Süfyani iki tane olup, yukarıda buna kısmen değinmiştik. Süfyani’yi sevenler ve taraftarlarına “Süfyaniler” ve temsil ettikleri fikre, zihniyete, ideolojiye, akıma da; “SÜFYANİYET” veya günümüzün ifadesiyle, “SÜFYANİZM denir. Süfyani’nin kelime anlamı; Müslüman’lara kötülük eden; rezil, sefil, adi, alçak, şeref ve haysiyetten yoksun, yalancı, içkici, düzenbaz, çok kan akıtan.. kâfir kişidemekdir. Bir hadis-i şerifte, “Âhir zamanda bir adam çıkacak ve ona “SÜFYAN” denilecek” deniyor. Hz. Ali (r.a.) ve diğer bütün İslâm alimleri, bu zelil kişinin adını; SÜFYANİ ismiyle anmışlardır. Süfyan veya Süfyani’ye bazan, mecazi olarak deccal da denir. Süfyani; İslâm ümmeti içinden ve Müslüman olan bir anne ve babadan doğacaktır. Bu sebepten, bir diğer sıfatı da; İSLÂM DECCALİ’ dir. Bazı alimlerin ifadesine göre; Süfyani’nin esas adı; “Urve bin Muhammed” dir. O’nun bir lakabı, “Ebu Utbe” ve diğer bir lâkabı ise, “çiğerler yiyen, kadının oğlu”dur. Bir çok hadis-i şerif de, açıklandığı üzere; Hz. Mehdi’nin zuhûrundan önce ortaya çıkacak ve istemese de; bir çeşit, “Hz. Mehdi’nin ortaya çıkış vaktinin gelişine ” hizmet ve işaret edecektir. Önceleri; zahirde, salih ve daima Allah’ı zikreden bir kişi olsa da; sonradan, İslâm düşmanı kesilir ve Hadis-i şerife göre; Fırat’ı geçerken de “KÂFİR” olur. “İkdu’d-Durer” adlı bir kitaptan gelen nakilde, Halit b. Yezit b. Ebu Süfyan’ın neslindendir. Ancak bu açıklamalardan; ilk Süfyani’yi mi, yoksa ikinci Süfyani mi veya her ikisini birden mi kastettiği dahi belli değildir. Birinci Süfyani’nin doğum yeri net ve hadis-i şerif ile bellidir. “Hz. Muhammed (s.a.v.) Deccal’le ilgili uzun bir hadis-i şerifini şöyle tamamlar. (Kütüb-i sitte; 14/93. ZAMAN.) Önce, mecazi anlamda; Deccal’in prototipi, “İslâm deccali , SÜFYANİ”nin (doğacağı ve hüküm süreceği) yeri belirterek ve yönü Kuzey’e dönük olarak; “… bilesiniz; O, Şam denizinde veya Yemen denizindedir...” der. Buradan çıkan sonuca göre; Süfyani; A)Resulullah (s.a.v.)ın vücudunun, dönük olduğu yönü itibariyle; Mekke veya Medine’nin kuzeyinde bulunan (belli küçük bir YER’den değil) daha geniş bir bölgedendir. B) Bu geniş bölgenin, genel adı ŞAM (veya Yemen) olan bir bölgedir Not: Şam ismini öne alıp, Yemen’i paranteze almamın sebebi; hadis-i şerifteki yazılış sırasına göre olup, ayrıca özel bir anlamı yoktur. C) Bu bölgenin ayrıca deniz (veya deniz kenarı= kıyısı) ile ilgisi, bağlantısı olan bir bölgesindendir. (Gayri Müslimler için not:) Nostradamus, yüzyıllar kitabında Süfyani için; “O, Arda da doğacaktır..” diyor. Arda bir nehir olup, Tunca nehri ile beraber Bulgaristan’dan doğar ve Meriç nehri ismiyle Yunanistan’da Ege denizine dökülür. Bu kehanete göre Süfyani, sembolik olarak; Meriç nehri civarı doğacak ve yukarıda gördüğümüz hadis-i şeriflere göre de, bu yer deniz kenarında bulunmaktadır. Ancak; hangi Süfyani, birinci mi yoksa ikinci mi bu şimdilik belli değil?..
Posted on: Sat, 16 Nov 2013 09:53:19 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015