Süleyman ÖZIŞIK Türkiye dün tarihi bir gün yaşadı. Hiç - TopicsExpress



          

Süleyman ÖZIŞIK Türkiye dün tarihi bir gün yaşadı. Hiç kıvırmadan söyleyeceğim. Cumhuriyeti 90ıncı yılında yüceltme sevdasında olanlar Üsküdarda, ülkenin eski çağlarda olmasını isteyenler ise Tandoğan Meydanındaydı. Sahnede iki lider vardı. Biri dünya liderlerini yanına katıp asırların projesini hayata geçirirken, diğeri sözümona Cumhuriyet sevdalılarını etrafına toplayıp bol bol nutuk attı. Biri Marmarayın yanında atacağı temelleri anlatırken, diğeri çamur atma telaşındaydı. Biri asrın projesini devreye sokarak tarihe geçerken, diğeri asrın çirkefliğine imza atarak adını tarihe yazdırmanın yolunu seçti. Bu yaşadığımız yeni değil. Daha birkaç gün önce biri, Ben gerek Marmarayla, gerek 3. Köprü ile Asyayı Avrupa bağlayacağım derken, öteki Ben de başörtüsünü kadınların başından çözeceğim diyerek milletvekilini Anayasa Mahkemesine gönderme talaşı içindeydi. Dün Tandoğan Meydanında söyledikleri bırakın bir siyasetçinin, aklı başında birinin kahvehane muhabbetinde bile etmeyeceği laflardı. Senede bir gün kutlanan Cumhuriyet Bayramı sebebiyle biraz daha fazla toplanan insanları görünce kendini iktidar olacak sandı herhalde. Bir havalara girmeler, bir kürsü yumruklamalar falan... Hadi bunlar normal diyelim. Ya dudaklarının arasından fırlayan o iğrençten de iğrenç sözlere ne diyeceğiz. Kelimesi kelimesine aktarıyorum: Bir diktatör var. Kadınların kaç doğum yapacağına o karar veriyor. Ne zaman doğum yapacaklarına, nasıl doğum yapacaklarına o karar veriyor. Hamile kadınların sokağa çıkmamasını öneriyor. Dolmabahçe’de oturup Kadıköy Vapurundaki kadınları dikizliyor. Bu nasıl bir ahlak anlayışıdır acaba? Kadınlara sesleniyorum. Size seçme ve seçilme hakkını veren bir partinin genel başkanı olarak sesleniyorum. Sizin bedeniniz üzerinden siyaset yapanlara ders vermek sizin boynunuzun borcudur. diyor. Bir süre önce yaptığı bir konuşmada, Biz Allahtan korkmaz, kuldan utanırız! şeklinde tuhaf bir cümle kurduğuna şahit olmuştum. Anlaşılan o ki, rey alabilmek adına kuldan utanmayı bir kenara atmış, ar perdesini de aradan kaldırmaya karar vermiş Kemal Kılıçdaroğlu. Eminim ki, Atatürkün hatırına CHPye oy verenler bile Andımızı okuyarak yetişen bu parti liderinin ağzından çıkan Erdoğan hamile kadınlar sokağa çıkmasın sözlerinin bir büyük yalandan, bir iffetsizce iftiradan ibaret olduğuna içleri utanç içinde kavrularak şahit olmuşlardır. Gençleri alınlarından öperek fitilleyip Taksime doldurma oyunu ikinci kez tutmayınca bu kez kadınları gaza getirme yolunu seçiyor güya. Bir seks kasetiyle genel başkan oldum, bir seks iddiasıyla başbakan olurum hayali kuruyor kendince. Beni bağışlayın! Böyle bir siyasetçiyle aynı çağda, aynı gezegende yaşadığıma inanamıyorum. Şart olsun ki ben CHPlilerin yerinde olsam intihar ederdim. Bu kadar basiretsizliğe, bu kadar kalitesizliğe, bu kadar gafa can dayanmaz arkadaş! Tünel denizin 62 metre altında, Kılıçdaroğlunun siyaset düzeyi tünelin de altında! Başbakan Dolmabahçede oturup kadınları kızları dikizliyormuş! Koca ambar malzeme dolu muhalefet için ama, konuşulana bak! Karı kız dikizliyor muhabbeti... Öyle ya! Kasetle koltuğunu terkeden Deniz Baykal AK Parti iktidarında Aileden Sorumlu Devlet Bakanıydı. Kendisinden iş istemeye gelen kadını daha sonra telefonda taciz edip Abazayım. Yanıyorum diyen İnce işlerin adamı Muharrem İnce Ulaştırma Bakanıydı. Oğlunun evini garsoniyer gibi kullanırken basılıp Çiçek suluyordum diyen Kamer Genç de Tarım ve Orman Bakanıydı zaten! Sonra da AKP sayesinde ülke geriye gidiyor. Polis, asker, savcı, hakim, vali, belediye başkanı hepsi AKPli. AKPnin Atatürkle ve Türklerle sorunu var. Hadi hep beraber ayağa kalkalım ve bunlara dersini verelim. Cumhuriyet Bayramlarımızı yine bayram gibi kutlayalım. diyor. Ülke geriye gitmiyor, aksine ilerliyor ama, CHP yerinde saydığı için geride kalıyor. Farkında değil. Bu milletin Atatürk ile değil, Müslüman gibi düşün, Hrıstiyan gibi yaşa diyen CHP ile sorunu var. Bunun da farkında değil. Bu ülkede polis, asker, savcı, hakim, vali, kaymakam ve belediye başkanı AKPli diyerek, kendisi de herkesin AK Partiye oy verdiğini itiraf ediyor. Bunun bile farkında değil. Hadi hep birlikte ayağa kalkalım derken senelerdir yerle yeksan olduğunu bizzat diliyle ikrar ettiğinin hiç farkında değil. Cumhuriyet Bayramını nasıl kutladıklarını da hep beraber gördük. Önce Onuncu Yıl Marşı. Hemen akabinde Türkiye laiktir laik kalacak sloganları. Sonrasında, Heryer Taksim heryer direniş naraları. Hiç eksik olmayan, Atam sen kalk ben yatam bağırtıları. Gece ise Fener alayı. Görev sona erdi. Diğer yanda ise adamlar Londra ve Pekini Türkiyeye raylarla nasıl bağlarız planları yapıyor. Sonra da Tandoğana gidip toplanmayanlar suçlu oluyor. Yahu siz bir kere normal toplanın. Toplantının sonunda iki tane üst geçit açılışı yapsanız bile yeterli. Siz aça aça vandalların otobüsleri ve dükkanları yakma olimpiyatlarının meşalaseni yakıyorsunuz. Milletin ne işi var orada? Bu ilginç etkinliklere katılan birkaç gezici vandal da, Marmaray istemem, tren istemem diye hezeyanlar içinde bağırıp duruyor. Allahın bir kulu da dönüp, Oğlum Mert. Bu niye sana oldu dert. Tren sana değil, tünele girecek, tünele. Sen niye bağırıyorsun.. diye uyandırmıyor. Tam da liderine bak, seçmenini gör durumu... Kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren bir partinin genel başkanı olarak sesleniyormuş da... Kadınların bedeni üzerinden siyaset yapanlara ders vermek çağdaş kadınların boynunun borcuymuş da... Bahsettiğiniz çağdaşlık, doğurduğu bebeğini evde ölüme terkedip tatile giden öğretmenin çağdaşlığıysa vay halimize... Siz önce başörtülülerin başını ikna odalarında açmanın. Yıllar yılı Meclise, okullara, kamu kurum ve kuruluşlarına sokmamanın. Başörtüsü yasağı geri gelsin diye Anayasa Mahkemesine koşmanın. Bugün Meclise başörtülü gelmek isteyenlere engel olmaya çalışmanın hesabını verin bu millete. O hesabı vermezseniz, halkın yarısının Ben senin yöneteceğin kalitesizlikte biri değilim cevabı kulaklarınızdan eksik olmaz, bilesiniz sayın muhalefetbaşı!
Posted on: Wed, 30 Oct 2013 16:24:15 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015