TATARCA SÖZLÜK A abay : nine, ihtiyar kadın - TopicsExpress



          

TATARCA SÖZLÜK A abay : nine, ihtiyar kadın abiy : ağabey agaş : ağaç, odun, tahta agıl : ağıl akay : erkek aketmek : götürmek akıs : aksi aksüyek : akşamları oynanan bir tür çocuk oyunu ala : hala alaşa : tay alcımak : delirmek, aklını kaybetmek aldı : önü allegım : kendini beğenmiş, müşkülpesent alşaymak : uzanıp yatmak anav : işte angış : saman taşıma aracı anniy : anne apakay : kadın aran : inek ahırı arkan : urgan arşımak : kabuğunu soymak aruv : iyi aruv bolmak : iyileşmek, barışmak aş : yemek aşamak : yemek yemek aşatmak : yedirmek aşıtmak : hamuru mayalamak aşşı : acı arış : at arabası oku asaba : sevgili aşkana : mutfak ataman : erkek hindi avdarmak : devirmek avurmak : hastalanmak avuştur : yer değiştir ayat : evin girişteki büyük odası, salon aydamak : sürmek aylanmak : dolanmak, dönmek aytmak : söylemek ayuv : ayı azakay : azıcık azbar : avlu avur : ağır ay carıkta penerlık: çocukların sabahleyin burnunun akması B babay : baba babaytop : yumruk büyüklüğünde çaput top ve bununla oynanan oyun badiye : lazımlık bala : çocuk balalık : çocukluk bala şaga : çoluk çocuk balaban : büyük balaga catmak: kuluçkaya yatmak balak : paça balavuz : balmumu ballamak : doğurmak(hayvanlar için) bank : kavanoz barmak : varmak başmak : dişi inek bata : yaşca küçük kardeş bav : bağ, düğüm bavın tabmak: yolunu bulmak bavur : ciğer bayguş : beceriksiz, fakir baytal : dişi at bet : yüz begıtmek : sağlamlaştırmak bermek : vermek bıltır : geçen yıl bılış : düğün evine gelen misafirler bırtalay : pek çok bike : kadın biy : örümcek bokşa : bohça boran : fırtına bosaka : merdiven, eşik boztorgay : serçe bosuntay : bedava botka : yemekli davet, pilav boşuk : köpek yavrusu böküy : öcü börü : kurt buga : boğa bulay : böyle burşak : dolu bürşe : pire C cabışmak : yapışmak cabıştırma : iki bisküi arasına lokum koyarak yapılan tatlı calangaş : çıplak, yalınayak calbarmak : yalvarmak calbaş : kır saçlı calpak : yassı camanlamak : kötülemek camav : yama canay : yaramaz, kurnaz cantaymak : kestirmek canmak : yanmak cantık : fırında yapılan bir tür hamur yemeği capalak : biçerdöverin sapları bıcaklara sıkıştırmayı sağlayan kısmı capalaktay : lapa lapa capıldak : yalın ayak capırmak : kabuğunu sıyırmak capma : duvar üstünde kurutularak yapılan bir tür tezek capmak : kapamak caravsız : yararsız cargana : yarasa carık : aydınlık cartı : eskimiş, yıpranmış caş : delikanlı, genç caşırmak : saklamak catmak : yatmak cavlık : mendil cavmak : yağmak cavşı : görücü cavun : yağmur cayav : yayan cayrak : dağınık cayratmak : dağıtmak cazılmak : yayılmak cazma : ayran cel : rüzgar, yel cekmek : arabaya at koşmak cekırmek : bağırmak cemış : yemiş cengîl : hafif cercumuran : köstebek , tarla sincabı cevez : ceviz cez : pirinç cıbermek : göndermek cıbımek : ıslanmak cıbıtmek : ıslatmak cıgılmak : düşmek cîgıt : yiğit cıkmak : düşürmek cılamak : ağlamak cılavık : kolay ağlayan cılga : aşağı , kuytu cılınmak : ısınmak cılışmak : yaklaşmak, yakınlaşmak cıllı : sıcak cıltıramak : parlamak cımırta : yumurta cımşak : yumuşak cımşamak : yumuşamak cınasır : kötü huylu cırcır : fermuar cırılmak : yırtılmak cırtmak : yırtmak cıyın : şölen cıyıştırmak: toplamak, düzeltmek cıyimek : kötü kokmak cıymak : saklamak, ortadan kaldırmak, toplamak cıynamak : eğlenmek cıyrenmek : iğrenmek coklamak : yoklamak colaklı : çizgili coytmak : kaybetmek coytulmak : koybolmak cuka : ince cukmak : sıvaşmak, karışmak curek : yürek, kalp cutkermek : öğürmek, aksırmak cuv : yıka cuvaş : yumuşak huylu cuvguş : bulaşık bezi cuvmak : yıkamak cuvunmak : yıkanmak cuvurmak : koşmak cürmek : yürümek cürsetmek : yürütmek cütkermek : öksürmek D dada : abla dam : inek ahırı dâm : tat davuş : ses deste : testi dım : nem domalan : toprak altında yetişen bir tür mantar domatis : domates don mayı : iç yağı döngelek : çocukların yuvarlayarak oynadıkları çember duvadak : toy kuşu düve : ergenleşmemiş dişi inek düven : döğen E egeşmek : tersini yapmak, denileni yapmamak egız : ikiz ela : hela eleken : leğen emşek : meme erek : uzak erış : dikbaş erışmek : inat etmek erınşek : tembel erte : erken erten : sabah erkelenmek : arkalanmak, başkasına güvenerek şımarmak eşmek : karıştırmak, dağıtmak G gırnata : klarnet gıygıy : keman gogûm : güğüm I ıbırsemek : rahatsız etmek, ayak altında dolanmak, şımarmak ırımek : erimek ırımşık : küf ıslav : sıva ıslamak : sıvamak ıssı : sıcak ıştan : iç giyim, külot ıyne : iğne İ işker : oda, içeri iza kibrit kutusunda kibriti yakmak için sürtülen yüzey K ka : hani kabakbaş : kel kadamak : saplamak kaday : arkadaş kadiy : nasıl kadiysın : nasılsın kakra : gölgelik kalakay : fırında yapılan bir tür hamur yemeği kalamak : duvar örmek, sıvamak kalav : kerpiçten yüksek bahçe duvarı kalay : nasıl kaltıramak : titremek kambıraymak: eğilmek kancık : dişi köpek kampet : şekerleme kapkan : fara kapanı karaltı : evin etrafı karamak : aramak, bakmak, himaye etmek karangı : karanlık karılgaş : kırlangıç karşıga : karşı duvar kart : yaşlı kartagası : düğünlerde erkek toplantısının başkanı kartaymak : ihtiyarlamak kartbabay : dede kartıy : nine kartop : patates kasnak : yer sofrası altlığı kaşıkborek : sulu mantı kaşkır : yırtıcı vahşi hayvan, kurt katesın : ne yapıyorsun katı : yanı katık : yoğurt katnamak : ziyaret etmek katnaşmak : yakınlaşmak, sıkca bir arada olmak kattı : katı, sert kavuz : tahıl başağının tane dışındaki kısmı kayaka : ne tarafa kayda : nereye kaydan : nereden kayerge : nereye kayırmak : bükmek kaysı : hangisi kayramak : bilemek kaytarmak : geri döndürmek kaytmak : geri dönmek, geri gelmek, nemlenmek keday : şarkıcı keler : kevgir kelın : gelin kelınşek : yeni gelin kelışmek : uymak kelıştırmek: uydurmak kelmek : gelmek kence : yaşça en küçük çocuk kencapay : ailedeki en küçük çocuk kengel : sakız elde edilen bir tür dikenli bitki kenış : geniş kerbış : kerpiç kertme : yabani armut kesek : parça, kerpiç büyüklüğünde toprak parçası keskuyruk : kertenkele keş : geç(vakit) ketek : kümes ketmek : gitmek kıbla : kıble, güney kıdırmak : aramak, misafirliğe gitmek kılınmak : şikayet etmek kımırska : karınca kıral : akasya kırcıman : yeni evli erkek kırde : fırında yapılan bir tür hamur yemeği kırgı : spatula kırmek : girmek kırsetmek : sokmak kırt : kilit kırtlemek : kilitlemek kıskaayak : kadın kışımak : kaşımak kışımak : kaşımak kışınmak : kaşınmak kışınmak : kaşınmak kışkene : küçük kıyev : damat kıygaşa : bir tür yemek kıyık : çekingen kıyış : eğri kıyışmak : yamulmak, küsmek kobete : fırında yapılan arasında pirinç ve et bulunan bir tür hamur yemeği kodalak : 2 tekerlekli büyükçe el arabası kogerşın : güvercin kokokmiyav : haykuş kolaş : çeşitli şekillerde yapılan üzeri yumurtalı çörek kölderen : enine, boyuna kona : tahtadan yapılmış büyük yuvarlak sofra konak : düğünlerde erkeklerin bir araya gelerek eğlendikleri toplantı konakbay : toplantılarda hizmet eden ev sahibi veya yakınları kontak : akılsız, saçmalayan konuz : hamam böceği kopaymak : kendini beğenmek kopka : kova kora : avlu koray : çalı, ot koraz : horoz korel : hindi koşap : hoşaf koşkar : koç koşmak : katmak koşmek : göçmek, yıkılmak koteklemek : dövmek kotermek : kaldırmak kotur : yara kabuğu koy : koyun koyan : tavşan kozu : kuzu köbüymek : çoğalmak köbüysü : çoğunlukla, genellikle kökrek : göğüs kölek : fanila kölekse : gömlek köp : çok kucur : tuhaf kuda : dünür kudanay : dünür anne kudababay : dünür baba kudagıy : dünür kuman : ibrik kultobe : çöplük kuman : ibrik kundük : göbek deliği kuniy : huni kunlemek : kıskanmak kunşü : kıskanç kuntabak : ay çekirdeği başağı kursak : mide, karın kursü : sehpa, kürsü kursümek : beğenmemek kuşenmek : yüklenmek, zorlamak kuturmak : sinirlenmek, aşırı hareketli olmak kuvanmak : sevinmek kuvmak : kovalamak, uzaklaştırmak kuymak : dökmek kûnbatar : batı kûntuvar : doğu kürpe : bulgur kuyük : yanık küyümek : altını yakmak L lakşa : erişte loksa : lohusa M maksat : amaç maktamak : övmek mâl : dolay zaman mannay : alın marama : kadınların namaz kılarken başlarına örttükleri beyaz örtü matuv : şapşal may : yağ mayasıl : egzama mektep : okul melte : fitil men : ben meşerpe : maşrapa metiy : varil , fıçı mıgaymak : küsmek, bozulmak mık : çivi mıkıy : cimri mında : burada mınmek : binmek mınyaka : bu taraf mırık : çamur mışık : kedi mıy : beyin mıyık : bıyık moşak : boncuk muallim : öğretmen N neniy : nine nogut : nohut nüzül : felç, inme O oba : yüksek düzlük, yükselti ogüy : üvey ogüyana : zehirli bir böcek okmek : ekmek olay : öyle okalamak : ovalamak omaka turmak : baş üstünde durmak, hamuda kalkmak on : sağ onbey : düğünlerde erkek toplantısı başkan yardımcısı ongarmak : bir işi yanlış yada eksik yapmak oraza : ramazan oramak : dolamak osal : kötü oşak : ateşin üstüne kazanı koymak için lullanılan üç ayaklı demir oşek : dedikodu oşeklemek : dedikodu yapmak ozgarmak : uğurlamak ozmak : uzaklaşmak oymak : yüksük Ö ögüzbörek : iri mantı ökürmek : böğürmek örken : bitki sapı ösmek : büyümek östürmek : büyütmek öşek : dedikodu öşeklemek : dedikodu yapmak özek : meyve ve sebzelerin en iç kısmı P pakıl : kasti pakla : fasulye papış : pabuç, terlik patılcan : patlıcan pener : peynir penerlîk : gemici feneri pepiy : yavru hindi perık : ergenleşmemiş tavuk peş : şömineye benzeyen duvarı ısınmada kullanılan soba peşka : soba pırım : fırın pıkare : yoksul pıtırak : dikenli meyvaları olan bir tür diken porta : avlunun iki kanatlı büyük giriş kapısı S sabiy : çocuk, sabi sagır : sağır sak bol : dikatli ol, uyanık ol sakav : konuşma özürlü saldırmak : kondurmak, bina yapmak salkın : serin sandıraklamak: sayıklamak sarburma : bir çeşit börek sarımay : tereyağı sasık : pis koku sasımak : pis kokmak satuv : çeyiz savut : tas saylamak : seçmek sebelemek : çiselemek sedır : uzun koltuk, divan sekırge : çekirge sekırmek : zıplamak senek : dirgen sernık : kibrit sıbırtgı : süpürge sımarlamak : ısmarlamak, sipariş etmek sındırmak : kırmak(uzun bir şeyi kırmak) sıpırmak : süpürmek sıpra : sofra sırga : küpe sıtmak : kırmak, parçalamak sıylamak : ağırlamak sıypamak : okşamak, sıvazlamak, elle düzeltmek sızgırmak : ıslık çalmak siydik : sidik siymek : işemek sogum : kesilecek/kesilen hayvan sogünmek : küfür etmek sokur : kör solakay : solak solbey : düğünlerde erkek toplantısı başkan yardımcısı sona : arı büyüklüğünde bir tür sinek sorpa : yemeğin sulu kısmı, et suyu soymak : kesmek sozmak : elastik bir nesneyi uzatmak sozulmak : elastik bir nesnenin uzaması suliva : kuru erik ve bununla yapılan tatlı sungürmek : sümkürmek suv : su suvagaş : omuza koyularak su taşımaya yarayan ağaç suvbaka : kurbağa suvuk : soğuk suvurmak : emmek süme : güve süygulü : sevgili süymek : sevmek süyremek : sürmek, sürüklemek süyek : kemik Ş şakmak : çakmak, koyunun yününe yapışmış pislik şakmaklı : kirli şalaş : çadır şaltaymak : kaykılmak şamır : çamur şana : kızak şakırmak : çağırmak şaş : saç şaşak : saçak şaşratmak : sıçratmak şatal : çatal şay : çay şaymak : sulandırmak şaykamak : su ile çalkalamak, su ile yıkamak şaykalamak : çalkalamak şaynamak : ağızda çiğnemek şaynık : çaydanlık şeber : becerikli şek : kapı sürgüsü, kilit şeklemek : kilitlemek şeltek : elek şeltemek : elemek şertmek : parmakla vurmak, ittirmek şeren : saman yığını şeşmek : çözmek şıbaşmak : bulaşmak , sıvaşmak şımaşmak : ağaca tırmanmak şıbın : sinek şıbırmak : damlamak , sızmak şıdav : sabır şıdavsız : sabırsız şıgarak : baca şılapşı : büyük leğen şılka : cılk, olmamış, pişmemiş şımışka : ay çekirdeği şın : düğünlerde türkü arasında söylenen mani, atışma şıpalak : çıplak şıplamak : sonuna kadar doldurmak şırak : lamba, ışık şıray : yüz şırayın sıtmak : yüzünü buruşturmak şırbörek : yağda kızartılan bir tür hamur yemeği, çiybörek şırkıy : sivrisinek şışek : kısır koyun şışmak : büyük abdestini yapmak şipşe : civciv şokmar : yumruk, balyoz şoküş : çekiç şolpu : kevgir şongar : Kırımdan belli bir bölgeden olan kimse şontuk : kısa, kısa paçalı şorap : çorap şot : çekiç şökaman : kazma şöl : çöl, kır, arazi şömüş : kepçe şoyün kazan : büyük döküm kazan şulay : şöyle şuval : çuval şuvultı : şamata, şırıltı şüy : askı süyrevış : yerdeki tahıl toz türü maddeleri yığmak için kullanılan tahtadan yapılma alet T tabmak : bulmak talamak : köpek saldırması, köpek havlaması tapmak : doğurmak tabakborek : susuz yenen mantı tabamadın dürsüldek : kışın evlerde oynanan bir tür çocuk oyunu talyar : sehpa tamızmak : damlatmak tamşanmak : imrenmek tapmak : bulmak taptamak : ezmek, bir şeyin üstüne basmak taran baba kelyatır :çocukları korkutmak için söylenir tartma : odanın karşılıklı iki duvarı arasında ve boydan boya uzanan, raf olarakta kullanılabilen kalas kiriş tartınmak : çekinmek tartıngaş : çekingen taşlamak : bir şeyi bırakmak, yere bırakmak taşlanmak : giysiyi çıkarmak tavkel : salak tayak : sopa taymak : kaymak tegız : düzgün telbev : üzengi teltıgırşık: telden yapılan oyuncak araba temeş : sahur tentek : akılsız,deli tepmek : ayağıyla vurmak, tekme atmak tepreş : baharda bir arada yapılan piknik teran : biraz teranşık : birazcık terek : ağaç termeteşık : delik deşik testımal : havlu teşık : delik teşkermek : araştırmak, aktarmak teşmek : delmek tıgırmak : yuvarlanmak tıgırşık : tekerlek, araba tıgırtmak : yuvarlamak tıgışmak : doluşmak tıkmak : sokmak tılmek : dilimlemek tımav : nezle tınış : soluk , nefes tınıştabır : durmadan, sık tırışmak : inat etmek tırmaşmak : tırmanmak tırmen : değirmen tırsek : dirsek tırnavış : tırmık tiymek : dokunmak toban : saman tobe : tepe, dam tobelemek : dövmek tokmak : samanı ezmek için kullanılan betondan tekerlek, balyoz tokmek : dökmek tomalamak : yuvarlanmak, düşmek toktamak : durmak tokur : kel tokuş : çamaşır yıkamak için kullanılan yassı tahta tokuz : düğünlerde damat evi tarafından, kız evi karşılayıcılarına takılan hediye tonmak : üşümek toramak : doğramak toraman : besili, sıhhatli torgay : serçe tosun : ergenleşmemiş erkek inek toşek : döşek, yatak toy : düğün toymak : doymak tör : odanın kapısının karşısında kalan kısmı, başköşe tunevın : dün turmak : kalkmak tuvar : inek tuvarşı : sığırtmaç tuvgan : akraba tuvmak : doğmak tuvurmak : doğurmak türs : çocuklara taytay durdurmak için söylenir (türs ayuw türs) türsildek : kıpır kıpır çocuk,türs türs yapan çocuk tüverek : yuvarlak, yağda kızartılan harcı olmayan bir tür yemek tüyremek : iliştirmek tüyrevüş : broş tüyüşmek : ipliğin birbirime karışması tüyürşük : düğüm U ulkum : yağda kızartılan bir tür hamur yemeği uru : tahıl saklanan çukur uruş : savaş uruşmak : savaşmak urba : giysi urşuk : kirmen, yün eirmek için kullanılan tahta alet Ü ülken :büyük ürümek: havlamak üy :ev üylenmek : evlenmek üzmek : koparmak V vak :ufak vaktüyek :ufaktafek vatmak :ufaltmak Y yalmak : utanmak yavuryüzü : paskalya yuklamak : uyumak yuku : uyku yüzerlık : kıraç yerlerde yetişen otçul bitki yüzüm : üzüm Z zappar : oruç tutmayan zaviye : açı Yorumlar - Yorum Yaz Ziyaret Bilgileri Aktif Ziyaretçi 1 Bugün Toplam 79 Toplam Ziyaret 262678 Köşe Yazıları Fazıl ACAR GEÇİYOR ÖMRÜM Sefa İLHAN İnsanlık Günü Haluk AKYAY Hacıumur sevgisi ve özlemi Şinasi BULUT 100.YIL KUTLAMA GECESİ KONUŞMASI Sertan OROZBAY bunların sonu gelmez Servet ÇINAR KUSURUMUZ VAR İSE AFFOLA... Hava Durumu Anlık Yarın 13° 18° 4° IP adresi: 88.233.15.187 * DUYURU PANOMUZ *** * Ailenizden vefat etmiş, aile büyüklerinizin vesikalık resimlerini gönderin, unutamadıklarımız bölümünde yayınlayalım *** *Şifresini unutup,şifresi gelmeyenler info@haciumurkoyu adresine mail yollayabilirler. *** *Sitemizdeki yazı ve resimleri görmek ve mesaj yazmak için üye olmanız gerekmektedir*** *** 88.233.15.187/ 88.233.15.187 Beğenmekten Vazgeç · · Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak · Paylaş · 8 Kasım, 23:09 Sen ve 49 kişi daha bunu beğendiniz. TC Reyhan Dinçtepe harika teşekkür ederim 8 Kasım, 23:23 · Beğen · 1 Nursel Özeral Ayşe hanım ,bende teşekkür ederim. 8 Kasım, 23:31 · Beğen · 1 Şener Akın kartiy nine değilmiydi 8 Kasım, 23:33 · Beğen · 1 TC Ferdiye Gökmen kartiy nine büyükanne demek abay ise abla demek lütfen bilmiyorsanız yanlış öğretmeyiniz 8 Kasım, 23:35 · Beğen · 2 Metehan Gök Günümüz tatarcasıyla kullandığımız türkce arasında pek fark yok bugün kırımda romanyada konuşulan dilimiz daha çok türkce 8 Kasım, 23:39 · Beğen · 1 Şener Akın benim dediğim doğru mu peki 8 Kasım, 23:43 · Beğen Nursel Özeral okurken anlayabiliyoruzda konuşmaya gelince konuşamıyoruz (bilmeyenler için söylüyorum ) 8 Kasım, 23:43 · Beğen · 1 Zeydullah Tuvan bazı eksik lerbar kadiycigım kenede koluna tılıne savluksavlukman kal kenede savbol 8 Kasım, 23:51 · Beğen Sebahattin Ayorak Beek aruv etkensin balam... savbol. 9 Kasım, 00:30 · Beğen Yasemin Öztay Urulu tatarcam fena degilmis aralarda bilmediklerimde yok degil tabi çok hoş 9 Kasım, 00:42, mobil ile · Beğen · 2 Gülşen Bilgin bek aruv ekemmmm....bek aruv.....savlukman kalınızz.. 9 Kasım, 02:03 · Beğen · 1 Engin Zahide Meşinci Usenmeden yazgansin savbol bilmegennerge aruv boldu ama sener akan dogru ayta 9 Kasım, 11:32, mobil ile · Beğen · 1 Alirıza Maltaş abay -anne -kartiy nine 9 Kasım, 17:34 · Beğen Özcan Erdoğan elinize saglık 9 Kasım, 17:59 · Beğen Cengiz Akdogan emeğinize sağlık,teşekkürler, 9 Kasım, 18:59 · Beğen · 1 Necla Demiroz TC öz türkçeye yakın şivemiz.emeğinize sağlık. 9 Kasım, 19:42 · Beğen Özcan Erdoğan ABAY: ABLA 9 Kasım, 19:51 · Beğen Maryy Cristmas teşekkür ederiz benim babam tarafıda tatar ben anlıyorum fakat konuşamıyordum buradan pratik yapacagım... 9 Kasım, 20:30 · Beğen · 3 Gonul Ayhan Ayşe Hanım çok harika teşeekkür ederim. 8 dakika önce · Beğen Gonul Ayhan Yorum yaz... Seçenekler
Posted on: Sun, 10 Nov 2013 23:00:46 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015