Tarihte bugün: 11 kasım Dostoyevski, aynı zamanda - TopicsExpress



          

Tarihte bugün: 11 kasım Dostoyevski, aynı zamanda varoluşçuluğun kurucularından biri olarak anılır Klasik edebiyatın en önemli yazarları arasında gösterilen Rus romancı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski 1821de doğdu. Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 11 kasım 1821de Moskovada doğdu, 9 şubat 1881de Petersburgda öldü. Annesini ve babasını küçük yaşta kaybetti. İlk yazılarıyla adını duyurmaya başlamışken genç liberallere katılmasıyla yaşamının akışı değişti. Tutuklandı ve sekiz ay hücrede kaldıktan sonra ölüm cezasına çarptırıldı. İnfaza birkaç saat kala cezası dört yıllık Sibirya sürgününe çevrildi. Sürgünden sonra yeniden St. Petersburga dönme izni elde etti. Bu koşullar altında yeniden yazmaya başladı. Yazdıklarıyla Çar II. Aleksandrı bile etkiledi. Yapıtlarının ses getirmesine karşın, Dostoyevski paraya kavuşamamıştı. Bundan sonra özel yaşamında büyük sıkıntılar yaşadı. Sürgünden sonra sara nöbetlerinden de bir türlü kurtulamadı. Ancak Karamazov Kardeşler, Ecinniler, Suç ve Ceza gibi en ünlü yapıtlarını da bu dönemde kaleme aldı. 1881de öldüğünde, Rusya bu eski mahkum için, görülmemiş bir cenaze töreni düzenledi. Dostoyevskinin sanatçılığı, dahi bir psikoloğun yüksek becerisini, bir düşünürün derin düşünselliğini ve bir gazete yazarının büyük coşkusunu bir arada içerir. Anlatı yapıtları, birçok yeni edebi anlatım araçlarını kapsar. Özellikle romanlarındaki çoksesli tipler, gerçekçi roman tarzının zenginleşmesine yol açmıştır. En önemli yapıtlarından Suç ve Cezada, bir cinayet etrafında kurar metnini Dostoyevski. Ne var ki, cinayet bir oyun ya da basit bir heyecan unsuru değildir. Daha açık bir biçimde söylemek gerekirse yazar, öldürme eylemini amaca dönüştürmez. Suç ve Cezanın Raskolnikovu yazarın ahlaki bir sorgulama yapmak için cinayete ittiği karakterlerdir. Fakir bir genç olan Raskolnikov, Hukuk Fakültesini yarıda bırakmıştır. Avrupa kaynaklı siyasi ve felsefi düşüncelerin etkisi altındadır. Güçlü ve güçsüz insanlar karşıtlığında, kendi yerini tespit edebilmek amacıyla, zaten borçlu olduğu tefeci bir kadını kurban olarak seçer. Ancak kararını uygularken pek de rahat değildir Raskolnikov. Kollarına müthiş bir dermansızlık gelmişti. Kollarının her geçen saniye gittikçe uyuşarak ağırlaştığını kendisi de fark ediyordu. Baltayı bırakıp düşürmekten korkuyordu... Ne yaptığının farkında olmadan, hemen hemen kendini zorlamadan, sanki bir makine gibi, baltanın tersini kadının kafasına indirdi. Bu sırada neredeyse dermansız gibiydi. Ama baltayı indirir indirmez gücü yerine geldi cümleleriyle canlandırılan suç sahnesi, 350 sayfalık romanın 140ıncı sayfasında cereyan eder. Artık işin ceza kısmına gelmiştir Dostoyevski. Kimsenin kendini görmediğini ve geride bir iz kalmadığını bildiği halde, Raskolnikov müthiş bir tedirginlik içine düşer. İnsanlığını, masumiyetini yitirmiştir. Ceza, yalnız kendisine verilmemiştir, ailesi de etkilenir Raskolnikovun günahından. Katilin cinayet mahalline dönmesi kuralına uygun olarak, yakalanmayı ve rahatlamayı, arınmayı isteyen genç adam, öldürdüğü tefeci kadının evine gelir, komiserle tanışır ve soruşturmanın baş şüphelisi olur. Komiser Porfiry Petroviç, zeki bir adamdır ve katil olduğunu anlamıştır Raskolnikovun. Ama ona bir fırsat tanımak, itiraf ederek ruhunu yüceltmesini sağlamak ister. Ailesi tarafından fahişeliğe zorlanan temiz kalpli Soniaya suçunu ve aşkını itiraf eden Roskolnikov, nihayet huzura kavuşur ve teslim olur. Sibiryaya sürgün edilen Raskolnikov, yanında Sonia ile birlikte yola çıkarken henüz pişman olmamış, ruhu tam anlamıyla temizlenmemiştir. Ama burada, yeni bir hikaye, bir adamın derece derece yenileşmesinin, yavaş yavaş yeniden hayat buluşunun, bir dünyadan bir başka dünyaya geçişinin, şu ana kadar hiç bilmediği yeni bir gerçekle tanışmasının hikayesi başlıyor diye bitirir romanı Dostoyevski. Hakkında ciltler dolusu inceleme ve biyografi kitabı yazılan Dostoyevskiyi kısa bir yazı içerisine sığdırmak söz konusu olamayacağı gibi, sadece Suç ve Cezadaki felsefi ve ahlaki motifleri tartışmak bile sayfalar tutar. Öte yandan, Ferudün psikanaliz çalışmalarını da etkilemiştir Dostoyevski ve Suç ve Ceza. Freud, ilkel benlik, ego ve süper ego üçlüsünün Suç ve Cezada eksiksiz olarak yer aldığı vurgular. Raskolnikovun ilkel benliği, ona tefeci kadını öldürmesini ve parasını çalmasını emreder. Bu eylemin muhakemesi ego sürecinde olur ve süper egosu Roskolnikovu suçluluk duyguları içerisinde kıvrandırır. Günün diğer önemli olayları 1914. Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşında İtilaf Devletlerine savaş ilan etti. Osmanlı Devleti’nde I. Dünya savaşı için cihat çağrısı yapıldı I. DÜNYA SAVAŞI’NDA OSMANLI DEVLETİ 28 Temmuz 1914’te başlayan ve 11 Kasım 1918’de sona eren I. Dünya Savaşı’na, o dönemde siyasi, ekonomik, sosyal ve askeri yönden bunalım içindeki Osmanlı Devleti, Almanların ekonomik ve askeri yardım vaatleri ve İttihat ve Terakki Partisi önderleri Enver Paşa, Cemal Paşa ve Talat Paşa’nın şahsi kararları sonucunda katıldı. 2 Ağustos 1914’te önce gizli bir Osmanlı İmparatorluğu-Almanya ittifak anlaşması imzalandı. Aynı gün seferberlik ilan edildi. Akdeniz’de İngilizlerin baskısından kaçan Goben ve Breslaw (Yavuz ve Midilli) adlı Alman savaş gemilerinin, 27 Ekim 1914’te Karadeniz’e açılıp Sivastopol ve Odesa’yı bombalaması üzerine, Rus Ordusu 2 Kasım 1914’te doğudan taarruza geçti. İngiliz ve Fransız savaş gemileri 3 Kasım 1914’te Çanakkale Tabyalarını topa tutmaya başladı. Böylece, Osmanlı İmparatorluğu fiilen savaşa girdi. 5 Kasım’da, İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. 11 Kasımda bütün Müslümanların Halifenin yanında düşmana karşı savaşa çağrılması anlamına gelen “Cihad-ı Ekber” halka duyuruldu. 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti 2.900.000 askeri silah altına aldı. Dört yıl süren savaş boyunca 253.000’i Çanakkale Cephesi’nde olmak üzere, toplam 400.000 şehit verildi. 1.050.000 asker de yaralandı veya esir düştü. Osmanlı İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı’nda 9 ayrı cephede mücadele verdi. 30 Ekim 1918’de Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi’ni imzalayarak savaştan çekildi. 1918 1. Dünya Savaşını sona erdiren ateşkes anlaşması Fransada bir orman içindeki vagonda imzalandı. 1923 Münihte, Birahane Darbesi başarısızlığa uğrayan Adolf Hitler tutuklandı. 1938 Atatürkün ölümü üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi oy birliğiyle İsmet İnönüyü cumhurbaşkanı seçti. 1942 Varlık Vergisi yasası kabul edildi. 1951 Juan Peron, yeniden Arjantin devlet başkanı seçildi. 1959 Akis dergisi yazarları Kurtul Altuğ ve Doğan Avcıoğlu, 3 ay 15er gün hapse mahkûm oldular. Gerekçe: İran Şahı Rıza Pehleviye yayın yoluyla hakaret. 1965 Afrikadaki son İngiliz sömürgesi Rodezya bağımsızlığını ilan etti. 1968 Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar, Bizim sosyalizmimiz demokratik sosyalizm olacaktır. Biz de seçimle iktidara geleceğiz dedi. 1970 İnsanlığa Karşı Savaş Suçlarının Zaman Aşımına Uğramazlığı Avrupa Sözleşmesi yürürlüğe girdi. Türkiye sözleşmeyi onaylamadı. 1973 Mısır ile İsrail ateşkes anlaşması imzaladı. 1975 Angola Halk Cumhuriyeti kuruldu. Angola, Portekiz sömürgesiydi. 1980 12 Eylül askri darbesinin ardından İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı, Cumhuriyet gazetesini ikinci bir emre kadar kapattı. 1987 Van Goghun İrisler tablosu, New Yorkta 51 milyon dolara satıldı. O tarihe kadar en yüksek fiyatla satılan tablo oldu. 1989 Beyoğlu Adliyesinde çok sayıda sinema filmi, video-kaset ve fotoğraf müstehcen ve sakıncalı oldukları gerekçesiyle yakıldı. 1996 Anavatan Partisi, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Devlet, emniyet içinde Milli İstihbarat Teşkilatına, MİTe alternatif bir örgüt yarattı. Bugünden sonra, devlet can güvenliğimizi sağlar diye güvenmeyin dedi. 1996 Milli Piyango İdaresi şans oyunu Sayısal Lotoyu başlattı. 2000 Avusrurya Alplerinde, dağ metrosunda çıkan yangında çoğunluğu genç ve çocuk 153 kayakçı öldü, 12 kişi kurtuldu. 2001 Amerikalı dilbilimci Profesör Noam Chomsky, Afganistanın bombalanmasının 11 Eylül saldırılarından daha büyük suç olduğunu belirtti. ABDyi terörist devlet ilan etti 2002 İtalyada Fiat Oto işçileri işten çıkarmaları protesto etti.Termini İmerese fabrikası işçileri Sicilya Adasındaki Palermo Limanını ulaşıma kapattı.3 bin Fiat Punto otomobilinin Fransaya gidişini engellediler. 2003 Almanyanın Baden Württemberg eyaleti okullarda ve kamu kuruluşlarında başörtüsünü yasakladı. Ancak, Hıristiyan sembollere yasak getirmedi. 2004 TBMM Dışişleri Komisyonu, Terörizmin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi Tadil Protokolünün onaylanmasına ilişkin yasa tasarısını kabul etti. Sözleşmeye göre, uçak kaçırma, adam kaçırma, bomba, el bombası ve ateşli silahlarla işlenen suçlarla bu suçların işlenmesine yardımcı olma fiilleri artık siyasi suç kapsamına girmeyecek 2004 Filistin lideri Yaser Arafat, tedavi için götürüldüğü Pariste öldü. Yerine Devlet Başkanlığını anayasa gereği 60 günlüğüne Parlamento Başkanı Revhi Fettuh aldı. Ulusal Güvenlik Konseyi Yönetim Başkanlığına Ahmet Kurey, FKÖ liderliğine Mahmud Abbas, El Fetih başkanlığına ise Faruk Kaddumi seçildi. 2006 Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, 100 binden fazla insanın katıldığı törenle toprağa verildi. Sabah 08.00de başlayan tören 10 saat sürdü.
Posted on: Mon, 11 Nov 2013 11:50:20 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015