Transfer Sezonu Hareketli Geçti Sezon öncesi soluklanmak - TopicsExpress



          

Transfer Sezonu Hareketli Geçti Sezon öncesi soluklanmak transferlerle mümkün olabilir. Hatta bu konudaki muhabbetlerin ne yöne kayacağı da aşağı yukarı belli: ‘Hangi teknik direktör yeni takımına uyum sağlayabilir?’, ‘Hangi transfer daha başarılı olur?’ veya ‘En iyi transferi hangi takım yaptı?’ sorularının cevapları ise değerli. Bu noktada üç hafta önce yazdığım yazıda bahsettiğim, Gonzalo Higuaín’in birçok kaynakta onaylanan Arsenal’e transferinin son anda anlaşmazlıkla sonuçlandığını bir parantez içinde belirtmeliyim. Bu düzeltmeyi yaptıktan sonra oyuncunun 34.5 milyon avroya Napoli’nin kadrosuna dahil olduğunu da eklemek şart. TÜM ZAMANLARIN EN PAHALI 10 TRANSFERİNDEN ÜÇÜ BU SEZON YAPILDI Bu parantezi kapatıp esas vitrine geri dönecek olduğumuzda, ilk bakışta gözümüze çarpan Avrupa’daki transfer sezonunun en yüksek rakamları: Edison Cavani (64 milyon avro), Radamel Falcao (60 milyon avro) ve Neymar (57 milyon avro). Bunların tüm zamanların en pahalı transferleri listesine ilk 10’dan girmesi bu zaman diliminin hareketli geçtiğini kanıtlıyor. 2012’de maliyeti en yüksek transfer Zenit’in Hulk hamlesi olmuş, o da ilk 10’a girememişti. Teknik direktörlerin değişimi ise elbette ayrı bir renk... José Mourinho, Carlo Ancelotti, Josep Guardiola, Rafael Benitez, Manuel Pellegrini, Laurent Blanc ve David Moyes, sırasıyla Chelsea, Real Madrid, Bayern Münih, Napoli, Manchester City, PSG ve Manchester United’da başarı arayacak. Bunlardan Mourinho’nun eski takımı Chelsea’ye geri dönmesi ilginç enstantaneler yaratmaya açıkken, Pellegrini’nin Mancini’nin ‘ayağa futbol’ geleneğini İspanyol oyuncu takviyeleriyle devam ettirme arzusu da heyecan verici. MONACO NEREYE GİDİYOR? Elbette Fransa’daki yedi şampiyonluktan ziyade UEFA Süper Kupası’nın oynandığı II. Louis Stadı’yla bilinen Monaco’nun bu dönemde hakimiyeti kimseye bırakmadığı söylenebilir. Falcao’nun yanında James Rodriguez, Ricardo Carvalho, João Moutinho, Eric Abidal ve Jérémy Toulalan’ı ekleyen takımda Ranieri’nin son hedefinin Arda Turan olduğu söyleniyor. 2004’te Didier Deschamps ile Şampiyonlar Ligi finali görmüş Monaco, 2011’de küme düşmesiyle aslında büyük bütçelere ve hedeflere hazırlıksız yakalanma adına bir örnek oluşturmuştu. 2011 Aralık’ında Rus milyoner Dimitry Rybolovlev’in takımı satın alması, Abramoviç’in sorumluluğunu Fransa’ya taşıdı. Bu sezona o sermayenin katkısıyla bomba transferlerle giren Monaco’nun hazırlık dönemine bol golle başlaması ise ayrı bir detay. PSG KARŞI ATAĞA GEÇTİ Elbette Zlatan Ibrahimovic, Javier Pastore, Ezequiel Lavezzi, Mohamed Sissoko, Thiago Silva, Gregory van der Wiel, Lucas Moura, Maxwell ve Alex’li kadrosuyla 2012-2013 şampiyonu PSG de boş durmadı. El Cezire’nin sahibinin yüklendiği Arap sermayesiyle yenilenmeyi sürdürdü. Yüksek maliyetli Cavani’ye ek olarak Marquinhos, Digne ve teknik direktör Blanc yeni transferler oldu. Fransa’nın da İngiltere’leşme süreci böylece devam etti. Elbette Navas, Fernandinho, Jovetic ve Negredo’yu renklerine bağlayan Manchester City, Ambrosini, Joaquin, Mario Gomez, Marcos Alonso, Yakovenko gibi isimleri kadrosuna katan Fiorentina, Callejón, Higuaín, Albiol ve Radosevic’i alan Napoli de bunların altına not düşülebilir. BÜYÜKLER SOTADA BEKLİYOR Büyük takımlar ise Fransa’daki dış sermaye katkısını geriye çekilip izlemiş gibi. Real Madrid’in Isco, Chelsea’nin Schürrle, Atletico Madrid’in David Villa, Bayern Münih’in Götze, Juventus’un Tévez, Totenham’ın Paulinho’yu renklerine bağlaması şimdilik en dikkat çekici transferler. Bana kalırsa yaşına rağmen Villa’nın 5.1 milyon avroluk bir ücretle Atletico’ya gelmesi çok can yakabilir. Tévez ise daha önce yazdığım gibi yılın fiyat olarak küçük ama etki olarak büyük transferi olmaya aday. Kerem Akça / keremakca@haberturk
Posted on: Wed, 07 Aug 2013 07:34:43 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015