Turkeli gazetesi yazari Sn. Atamer Buyukbudak ile - TopicsExpress



          

Turkeli gazetesi yazari Sn. Atamer Buyukbudak ile sohbetimizden; CHP BEL. BŞK. ADAYI SAYIN DR. ECER! CHP adayı Sayın Dr. Ecer, yerel yönetimlerle ilgili; “ siyaset ve rantı için değil, halkımıza hizmet için varım ve onun için aday oldum! Dedi. Gazetemizdeki söyleşiye, CHP Merkez İlçe Bşk. Sayın Dr. Demirkırkan’la birlikte katılan Sayın Dr. Ecer… Gazetemiz yazarı Sayın Atamer Büyükbudak ile söyleşi sayfa 5’de. CHP ADAYI SAYIN DR. ECER! Bakışımız önce insan, insan sevgisi ve onlara verilmesi gereken hizmettir. Bu bana göre kutsal bir olaydır! Bu hizmeti vermekten de onur duyarım. Dedi. Fakir bir aileden geldiğini ifade eden Sayın Ecer; fakirliğin ve yokluğun ne olduğunu iyi bilenlerdenim. Genelde parasız yatılı okudum. Bütün amacım Devletimin bana sağlamış olduğu olanakları, şimdi bende halkıma hizmet vererek ödemek istiyorum. Bunu siyaseten fakirlik edebiyatı olarak yaptığımı lütfen zannetmeyin. Gerçekler ne ise onları sizlerle paylaşmak istedim. Ne paraya, ne kariyere ihtiyacım yok. Ama halkıma hizmet verme gibi bir ahtım var. Onun için bu kulvara girdim. Hayırlıysa olur. Ben insanları dünya görüşü/duruşu veya siyasi yapısı itibariyle bakıp kategorilere ayırmam. Onları kutsal bir yaratılmış olarak görüp, bütün bilgimi, becerimi onların lehinde kullanmayı kendime ilke edinmiş biriyim Aslında bunlar, söylemlerle değil, ancak duygularla ifade edilir ama siyasi zeminde buna da maalesef olanak yok. Ama zaman her şeyin ilacıdır! Bende bir doktor olarak bu ilacı yapmak ve insanlarımız adına kullanmak için sizlerden yetki istiyorum. Sonuç ne olursa olsun, hepinizin vereceği karara saygılı olacağım. Ve hepinize sevgi/saygı sunuyorum. Dedi. DR. MEHMET ECER KİMDİR? 1966 Sultandağı/Dereçine beldesi doğumlu olup, Afyonkarahisar’da yaşamaktayım. Annem ve babam ilerlemiş yaşlarına rağmen halen Dereçine’de yaşamaktadırlar. İlkokulu Dereçine’de okudum. Sonra devletin parasız yatılı sınavlarını kazanarak, Isparta/Gönen öğretmen lisesinde eğitim gördüm. .Lise sonrası Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanarak 1990 yılında doktor oldum. Ürgüp sağlık ocağı ve devlet hastanesinde pratisyen hekim olarak görev yaptım. 1995’de Konya/Selçuk Üniversitesinde iç hastalıkları ihtisasına başladım ve 1999 yılında dahiliye uzmanı oldum. 2 yıl üniversitede uzman tabiplik yaptım. Bu sırada ulusal ve uluslar arası bir çok bilimsel toplantıya katılarak araştırmalarımı sundum. Bunlar birçok uluslar arası dergilerde yayınlandı. 2001 yılında da Afyon Devlet Hastanesine tayinimi yaptırıp 2008’e kadar çalıştım. Daha sonra istifa ederek özel bir hastanede görevimi sürdürmekteyim. Evliyim ve Allah bağışlasın iki çocuğum var. NEDEN SİYESET? Bu soruya şöyle cevap vermek istiyorum! Aslında neden siyaset değil de, neden belediye başkanlığı şeklinde bakarak cevaplamayı daha uygun buluyorum. Çünkü kendimi siyasete girmiş gibi görmüyorum. Ben Afyon’umuza ve hemşerilerimize hizmet verme gayreti içersinde olan biriyim. Bunun nedenlerini de şöyle sıralayabilirim: Öz geçmişimde belirttiğim gibi ben yoksul bir ailenin ferdiyim. Bunu duygu sömürüsü olarak asla söylemiyorum. Çok şükür çalışarak o günleri gerilerde bıraktık. Ama devletimizin ve milletimizin okullarında yetiştim. Bu nedenle Devletime ve milletime en fazla nasıl hizmet verebilirsem, orada çalışıp/orada uğraşarak bunun vefa borcunu ödemek istiyorum. Devlet beni yetiştirdi ise, bende bu bilgimi ve deneyimimi halkıma yansıtmak istiyorum. Hekim olarak çalışıyorum ve bireyleri iyileştiriyorum ama tüm topluma hizmet vermek, onları mutlu edebilmek, onlar için gayret göstermek, onlara sağlıklı bir yaşam sunabilmek benim için çok kutsal bir duygu! Ben bunu yapmak istiyorum. Örneğin; İl olarak hava kirliliği bakımından ilk sıralarda gelmekteyiz! Bir hekim olarak bireysel görevimi yapıyorum ama amacım bu coğrafyada, bu tür hava kirliliği içersinde insanları yaşatmak değil, herkesi sağlıklı ve insana yakışır bir şekilde ortam yaratarak daha iyi atmosfer içersinde yaşamalarını sağlamak istiyorum. Asıl temel çözüm bu! Onun için belediye başkanlığı diyorum. Yine özgeçmişimde ifade ettiğim gibi, dünyanın farklı yerlerinde 30’un üzerindeki ülkelerde 60-70 kenti görme imkânım oldu. İnanın Afyon’umuz potansiyel olarak hiçbirinden geri değil hatta ilerde. Ama biz bu potansiyeli kullanamıyoruz! Kendi ülkemizde yaşanabilir kentler içersinde maalesef 65. sırada yer alıyoruz. İşte bunu hazmedemiyorum! Komşu illerimizin hepsinin gerisindeyiz ve (KÖY) kalkınmada öncelikli yöre kapsamındayız! Bunu anlayamıyorum. İşte Eskişehir! 2. sıralarda yer alıyor. Ayrıca Afyon; Cumhuriyetin temellerinin atıldığı topraklar olduğu gibi, Tanrının bize bahşettiği her şeyi var! Yeter ki birlik ve beraberlik içersinde, bilinçli/ plânlı bir şekilde bunları ele alıp, bu coğrafyada yaşama sokup, sözde değil, gerçekte bir marka kent yaratalım. Mermeri var, termali var, eti/sucuğu var, haşhaşı/pancarı var, madensuyu/kaymağı, kirazı vişnesi var! Neyimiz yok ki? Ulaşım açısından da en iyi coğrafyadayız? O halde? O zaman bize düşen görev ne ise, “biz ona talibiz”. Onun için belediye başkanlığı diyorum. İLİMİZLE İLGİLİ EN ÖNEMLİ PROJENİZ NEDİR? Öncelikle şunu söyleyeyim ki en önemli projem yönetme tarzıyla olacak. Biz kentimizi birlikte yönetmek istiyoruz! Ben şunu yapacağım, bunu yapacağım veya şunu istiyorum, bunu istemiyorum gibi tarz bana göre değil. Önce “Proje karar kurulu” isimli bir kurul kurulacak! Bu kurulda; STK, Odalar, meslek örgütleri, işçi sendikaları olacak ve büyük projeler burada değerlendirilecek. Bundan da hiç projelerimiz yokmuş gibi bir algı yaratılmasın lütfen. Hepimiz aynı şehirde yaşıyoruz ve bu sorunlardan hepimiz etkileniyoruz En önemlisi ise; Trafik, ulaşım ve otopark sorunu! Yeşil alan yetersizliği buna bağlı olarak da, hava kirliliği/sosyal ve ekonomik gelişmemişlik olarak görüyorum. Zaman içinde bunlara yönelik fizibilitesi yapılmış çözüm önerilerimiz olacaktır. Meselâ: raylı sistem mutlaka ilimizde yer alacaktır! Bununla ilgili projeler konusunda çok değerli hocalarımızla diyalog halindeyiz. Turizmi kentimize çekmek için tarihi bırakıtları; evleri, hanları/hamamları, kale ve hıdırlık gibi yerleri ilgi alanı haline getirmek istiyoruz. Bunların hiç biri olmaz diye lütfen düşünmeyin. Bu azim, iş bilme ve proje işidir! Bunları yaşama geçirmeye talibiz. İşte Eskişehir! Neden olmasın? Şehir içi Trafik: Biraz önce belirttiğim gibi en önemli sorunların başında gelmektedir. Oysa kentimiz araç sayısı bakımından ülkemizde orta sıralarda yer almaktadır. O halde neden bu hala daha sorun olarak devam etmektedir? İşte önemli olan bunun cevabını bulup yaşama geçirmektir. Mesela: kent merkezleri lastik tekerlekli araçlar için değil, insanlar için olmalıdır gibi. Devlet yollarının irat amaçlı kullanımı! Yerel yönetim bir işletme bir mağaza gibi sadece bilançoyla değerlendirilemez ve öyle yönetilmez. Her yerden kazanç sağlamak adına, toplum yararına olmayan uygulamalara kesinlikle karşıyım. Bu görev bize nasip olursa, belediyeyi tüccar mantığı ile yönetmeyeceğim. Dolayısıyla gelir getirsin diye vatandaşlarımızın yararlanması için yapılan yollar veya mahaller kiraya verilmeyecektir! Ama kentimizden geçerken, gelip de alış veriş yapmak isteyen yolculara/vatandaşlarımıza da özel oto parkları sağlayacağız. Sonuçta her şey nasip ve bilgi işi! Biz buna da varız. Önemli ve kutsal olan, halkımıza layık bir hizmeti vermektir. SON SÖZ? Neticede biz düşüncelerimizi ve yeniliklerimizi projeler halinde sunup seçmenimizden güvenoyu isteyeceğiz. Takdir onların. Her türlü bakışlarına ve duruşlarına da saygımız var. Bu arada ilimize hizmet verme amacıyla çıkan ve ayrı kulvarlarda yarışacak olduğumuz arkadaşlarımıza da başarı diliyor, hepinize sevgi/saygı sunuyorum.
Posted on: Mon, 23 Sep 2013 20:40:39 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015