Unutamam Seni 31. Bölüm Berkcan ve sevgilisi karşımdaydı. - TopicsExpress



          

Unutamam Seni 31. Bölüm Berkcan ve sevgilisi karşımdaydı. Berkcan şaşkındı. Bir eceme birde bana bakıyordu. Kız eceme bakıp telrar bana dönmüştü. - Siz..? - Yeni tanıdığım ikizim. Bahsetmiştim ya - Hadi ya. Tanıyorum. Demiştim ya eve gelen bir kız vardı hani. Sen sanmıştım - Ee. Şey. Neyse ya oturun hadi. Bu arada ben ecem Dedi ve berkcana elini uzattı. Berkcanda elini uzattı ve oturdular. Ben hiç birşey söyleyemiyordum. Dilim tutulmuştu. Lavaboya gidiyim diyerek kalktım. Ağlamamıştım. Sadece nefes alamıyordum. Birkaç derin nefes aldıktan sonra içeriye girdim. Koltuğa oturdum. Ben içeriye girdiğimde sessizlik olmuştu. Kızın adı tuğçeymiş. - Ee sen şimdi ailenin yanına mı gidiyosun ecem - Evet. Artık ailemin yanındayım. - Sen beni de unutursun - Ne unutması olur mu öyle şey - Bu arada ikizinle daha önce karşılaştık ama pek tanışma fırsatımız olmadı - Ece ben - Memnun oldum - Bende - Berkcanla ne sorununuz var bilmiyorum ama inşallah halledersiniz - Sorun falan yok - Peki Berkcan hiç konuşmuyordu. Bende öyle. Tuğçe ve ecem konuştular ve sonra berkcanlar gitti. Bizde üzerimizi değiştirip yatağa yattık. Biraz berkcandan konuştuk. Sonra uyuduk.. Sabah kalktığımızda babam gelmişti. Üzerimizi değiştirip bavulları alarak evden çıktık. Bizim eve geldik. Kahvaltı masası hazırdı. Oturup eğlenceli bir kahvaltı yaptık. Ecem tahmin ettiğimden çabuk alışmıştı. Sıkıntı çekmiyordu. Annem ve babam da mutluydu. Ben ve abimde.. Kahvaltıdan sonra benim yan tarafımdaki odaya çıktık. Yıllarca kilitli olan oda açılmış. Ecem e göre dizayn edilmiş. Odasını görünce çok mutlu oldu. Birlikte eşyalarını yerleştirdiktn sonra hazırlanıp evden çıktık. Seda nillere gitmişti. Ecemden haberleri yoktu. Onlara sürpriz yapıcaktım. Yolda konuşarak gidiyorduk. Nillerin evine geldiğimizde kapıyı çaldım. Nil beni ve ecemi görünce şaşırdı. - Benim gözlerim bozuldu galiba çift görüyorum seni - Galiba Gülerek içeriye girdik. Seda da görünce aynı tavrı gösterdi. Birlikte oturup biraz konuştuk. - Meriçi gördüm dedi nil - Nerde - Bizim hep gittiğimiz kafede. Çocuğun biriyle oturuyodu. - Hıı. Neyse ya napalım Tam unutuyorum derken tekrar hatırlatılması unutmamı zorlaştırıyordu. Ben böyle unutamazdım ki kimseyi.. Berkcanı unutmalıydım. Bebeği olucaktı onların. Sevgilisi de güzeldi zaten. Hem istese bana dönerdi. Demekki istemiyordu. Bende yoluma bakmalıydım artık. Ama kimi sevsem bırakıyordu. Kime güvenebilirdim ki bundan sonra. Zaten kimseyi de istemiyordum artık. Önce unutmalıydım. Yarabandı olarak kullanmamalıydım kimseyi. Akşam olduğunda ecemle birlikte nillerden çıktık. Eve geldiğimizde teyzemler vardı. Hepsi ecem için gelmişti. Birlikte otururken efe beni çağırdı. - Efendim - Berkcanın neyi var - Ne gibi neyi var - Hastanede gördüm de sordum hiç dedi - Bebeğini ultrasonda görmeye gitmiştir - Ne bebeği - Yeni aevgilisi hamile. - Yuh abi ben bunların hızlarına yetişemiyorum - Birde bana sor - Ama bebek kontrolü gibi değildi acildeydi baya kötü görünüyordu - Artık bana söylemesen - Peki Salona geçtik. Akşam yemeği yedikten sonra masayı topladık ve salona geçtik. Ben odama çıktım. Telefonuma baktığımda berkcandan 4 arama olduğunu gördüm. Heyecanlanmıştım. Başta geri dönmek isteidm ama meraklı gibi aramak istemedim. Telefonu yatağa bırakıp odadan çıkıyordum ki telefonum tekrar çaldı. Elime aldım. Berkcandı. - Efendim - Kapının önündeyim dışarıya gelir misin Cama yaklaştım ve baktım. Berkcan ordaydı. - Gelemem. - Lütfen. Konuşmamız gereken şeyler var - Yeni sevgilin ve bebeğinizden mi bahsediceksin - Ya hayır gerçekten çok önemli son defa - Şimdi gelemem teyzemler var çıktığımı anlarlar - Sabaha kadar beklerim - Git berkcan sonra - Bekliyorum. Görüşürüz. Telefonu kapattım. Salona indim. Muhabbet koyu bir şekilde ilerliyordu. Teyzemlerin gideceği yoktu. Berkcanın konuşacağı şeyi çok merak ediyordum. Bir an önce gitseler de bende berkcanın yanına gitsem.. 2-3 saat sonra kalktılar. Annemler de 1 saate yattılar. Saat gece 2 olmuştu. Ecem ve ben uyanıktık. - Sen yatmıyo musun - Yok - Neden uykun yokmu - Şey ben.. Ecem benim berkcanın yanına gitmem lazım - Ne. Neden - Bilmiyorum çağırdı kapının önünde bekliyo 4 saattir. Konuşmamız lazım dedi - Peki git o zaman - Tuğçeye söylemek yok - Tabi ki söylemem hadi bekletme daha fazla - Tamam Evden çıktım. Etrafa bakındım ama yoktu. Duvara dayandım ve derin nefes aldım. - Hani beklicektin. Yine mi sıkıldın beklemekten Tam içeri giricekken sesini duydum - Gitmedim.. Hiç gitmemiştim zaten. - Tabi.. Ee ne konuşucaz - Ece ben.. - Ece abim benim odamda eceyi de çağır film izleyelim dedi çabuk gel - Tamam geliyorum.. Berkcan çabuk ne söyliceksen söyle hadi Gözleri doluydu. Elimi tuttu. - Ece ben gidiyorum - Nereye - Çok uzaklara - Nasıl çok uzaklara ? Açık konuşsana biraz - Öyle işte. Sensizliğe alışmak zormuş. Bu kadar sürede alışamadım ben. Sen bensiz kalabilir misin bilmiyorum. Belki de alışmışsındır bile. Seni en zor zamanımda sevdim. Bağlandım. O kadar şey yaşadık. Seni çok üzdüm herşey için özür dilerim. Seni böyle bırakıp gitmek istemezdim inan. Sensiz kaldığımda ne kadar zor olduğunu anladım ama yapıcak birşeyimde yok. Şunu unutma ki ; seni çok sevdim hala da seviyorum. Yaptığım şeylerin hepsi snin için inan. Şimdi gidiyorum ama hep kalbinde, kalbimde olucağını biliyorum. Belki başkasıyla olucaksın ama beni unutma olur mu, yaşadığımız kötü günleri değil hatıralarımızı hatırla. Hep o gün ki aşkınla sev beni. Ama başkası olmasın demiyorum. Seni çok seven biriyle ol. Yeter ki mutlu ol. Seni seviyorum aşkım. Gözlerinden yaşlar süzülmüştü. Benimde tabi. Bu söyledikleriyle neyi ima ettiğini anlayamıyordum. - Be- berkcan noldu nereye gidiyosun. Beni bırakma lütfen gitme. Ben yaşadığımız bütün kötü günleri unutmaya hazırım lütfen yeter ki bırakma beni. - Son bir öpücük ? Lütfen kırma beni Tamam anlamında başımı salladım. Yavaş yavaş yaklaştık. Dudaklarımız birleşti. Dudaklarının sıcaklığını hissediyordum. Gözlerimizden akan yaşlar, içimi saran sıcaklık ve hızla çarpan kalbim sanki onu bırakma sakın diyordu. Daha önce böyle öpüşmemiştik. Böyle tutkulu, özlem, aşk korku dolu bir öpüşme olmamıştı. İlk ve sondu sanırım. Birden yağmur bastırmıştı. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmur bile bizi ayıramıyrdu. 5 dakika öpüştükten sonra ayrıldık. Gözlerine baktım.. Gidicekken geri dönüp sarıldı. Onu bırakmak istemezcesine sarılıyordum. Sanki sıkıca sarılsam gitmicekti. Geri çekildikten sonra iki kelime söylesi ; - Hoşçakal aşkım.. Elimi bıraktı ve geriye 2 adım atarak döndü ve gitti. Arkasına bakmıyordu. Sadece arkasından bağırıyordum. Gitme, lütfen gitme affettim seni.. Duymamıştı bile. Yağmurdan sırılsıklam olmuştum. Berkcan gözden kaybolunca bende içeriye girdim. - Ece ne bu halin - Gitti.. - Nereye gitti noldu - Son defa dedi.. Bir daha gelmicek - Tamam odana çıkalım gel hasta olucaksın babamlar görmesinler abim de yattı zaten Birlikte odama çıktık. Dolaptan kıyafetlerimi çıkarttı ve beni banyoya götürdü. Eşyaları bırakıp içeriye geçti. Bende üzerimi değiştirdikten sonra odaya geçtim. Yatağıma yattıktan sonra ecem gitti. Gözlerimi kapattım ve uyudum.. Sabah kalktığımda annem odadaydı. - Ah uyandın mı kalk hadi üniversite tercihleri açıklanmış bakalım - Siz bakın - Kızım kalk çok heyecanlı olman lazım senin bu ne sakinlik - Sen bak anne bana söylersin Annem odadanı çıktı. Benim aklım hala dün gecedeydi. Nereye gitmiş olabilirdi ki.. 10 dakika sonra odaya ecem ve annem girdi. Gayet mutlu görünüyorlardı. - Ece üniversiteyi ankarada kazanmışsın kızım hemde ecemle birlikte aynı üniversite şansa bak çok şanslısınız - Hıı iyi Annemin birsürü lafını çekmiştim. Birşeyler olduğunu biliyorlardı ama çok üstüme gelmiyorlardı. Bu da bir avantajdı. Ecemin yanına giderek olanları anlattım. Tuğçeyi arayıp berkcan hakkında birşeyler öğrenmesini istedim. O da kabul etti. Ama buluşması gerektiğini söyledi. Bende kabul ettim ve birlikte evden çıktık. O tuğçelere ben sedalara gidicektim. Yoldan ayrıldık ve tek gidiyrdum. Önüme bakarak yürürken biriyle çarpıştım. Kafamı kaldırdığımda meriç olduğunu farkettim.. Biraz konuştuktan sonra kafeye gitmeyi teklif etti. Bende kavul ettim. Birlikte kafeye gittik. Oturup sohbet ettik. Hiç geçmişten bahsetmedik. Kötü olduğumu anlamıştı ne kadar dışa vurmasamda. Birşeyler uydurdum ama pek inanmadı. Konuyu kapatmak istediğimi belirttim ve kapattık. Telefonum çaldı. Arayan ecemdi. - Efendim (...) kafedeyim noldu (...) öğrenemedin yani (...) tamam geliyorum. Telefonu kapattım ve meriçe kalkmam gerektiğini söyleyerek eve geldim. Ecemin odasına gittim. - Nlldu anlat hemen - Birşey yok herşey yolunda dedi - Off. Tamam. Ben yatıyorum yemek yemicem uykum var - Tamam 1 Ay sonra... Evde ecemle tek kaldığımız gün baya dağıtmıştık kafayı. Annemler memleketteydi. Beynimin içinde yankı yapan telefon sesin susturmak için telefpnu aldım. Nerden bilebilirdim ki o telefonun benim için ölümden beter bir haber vereceğini. Duyduklarım nefesimi kesmişti. Hareket edemiyordum sanki. Beynimden vurulmuşa dönmüştüm.. - Kübra Canımlar yine bomba gibi bir bölüm hazırlıcam. Yavaş yavaş finale yaklaşıyoruz onun için heyecanlar artıcak. İnşallah beğeniyosunuzdur. Saat sabah 6 oldu ve ben bölümü daha yeni bitirdim .s Unutmayın her yorum beni daha da hikaye yazmaya istekl hale getiriyo. Lütfen yorumu ve beğeniyi eksik etmeyin aşkımlar :)
Posted on: Sun, 24 Nov 2013 04:16:59 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015