Usta Şoför ve Fren !.. Bu kısa öykü, bir köyün dolmuş şoförü Ahmet’in başrol oyuncusu olduğu yaşanmış bir hikâyenin kısaltılmış şeklidir. Ben, bu yaşanmış olayı bana anlatanların yalancısıyım. Bu köyün yeni dolmuş şoförü Ahmet, eski mesleği olan köy camisinin müezzinliğinden istifa ederek yeni bir iş kurmak adına minibüs şoförü olmak yolunu seçmiştir. Askerlik sırasında öğrendiği araç kullanmayı şoförlükteki çıraklık günleri saymış ve terhisini takiben şoför ehliyeti almakla kalfalık günlerine eriştiğine inandığı için, bu yeni iş seçimine heveslenmiştir. Ahmet, biriktirdiği birkaç para ile peşinatını yatırarak ve kalanını da banka kredisi kullanarak satın aldığı Peguot (Pejo) marka minibüsün üzerine ‘Maşallah’ yazdırarak, aracın önünde de kurban kestirmek inceliğini göstererek dualar eşliğinde ilk sefere çıkmıştır. Artık bu köyün dolmuş şoförü Ahmet, kendisini usta şoför (!) olarak tanımlamakta ve öyle tanıtmaktadır da! Ahmet’in ilk seferi, yeni araba ile kente gitmek isteyenlerin özel heyecanları nedeni ile tıka basa dolmuş, hatta birkaç kişi ayakta gitmeye de razı olmuştur. Ahmet, kontak anahtarını keyifle çevirerek ve besleme çekerek alkışlar arasında yola koyulmuştur hemencecik. Yola koyulmaya koyulmuştur da araba gittikçe hızlanıyor, kasislere hızlı girdiği için kimi yolcular zıplayarak kafasını arabanın tavanına çarpıyor; hızla girilen dönemeçler nedeni ile savrulan arabanın kenarlarına tosluyorlardı. Sonunda da yolculardan bir tanesi Ahmet’i uyarmak istemişti; “Ahmet kardeş, biraz yavaşla, yoksa bir yere çarpacağız.” Usta şoför Ahmet yanıtlar konuşan yolcuyu; “Sen Pejo’yu biliyon mu?” Köy minibüsü yolcusu bu, nereden bilsin ki; “Hayır.” Usta şoför Ahmet; “O zaman sen susacan!” Araba daha da hızlanmıştır yolda. Banketlere vurup tekrar yola inmekte ve resmen yolda savrulmaktadır artık. Yolculardan yaşlı olan bir tanesi daha uyarmak ister usta şoför Ahmet’i; “Oğlum Ahmet, lütfen biraz yavaş. Ben kalp hastasıyım ona göre git.” Usta şoför Ahmet; “Sen söyle bakayım, Pejo’yu biliyon mu?” Yaşlı yolcu nereden bilsin Pejo’nun ne menim bir şey olduğunu. Sessiz kalınca, usta şoför Ahmet; “O zaman sen de susacan!” Bu sırada minibüs yokuş aşağı kavisler çizerek hızla inmektedir. Arka sıradan bir kadın; “Ahmet Kardeş, biraz yavaşla, hamileyim. Bu gidişle heyecandan düşük yapacağım.” Usta şoför Ahmet umursamaz ve sorar kadına; “ Peki sen Pejo’yu biliyon mu?” Hamile kadın mırıldanır; “Nereden bilecem be Ahmet Kardeş.” Usta şoför Ahmet; “O zaman sende susacan bacım!” Araba artık kontrol edilemez hıza ulaşmış, hoplamaktan ve zıplamaktan da yolcuların nefesi kesilmiştir. Arka sıradan bir genç uyarır usta şoför Ahmet’i; “Yetti be Ahmet Abi, yavaşla biraz.” Usta şoför Ahmet konuşur yeniden; “Sen Pejo’yu biliyon mu?” Delikanlı sinirlice söyler yanıtını; “Evet, biliyorum. Ne olacak!” Usta şoför Ahmet, derin bir nefes alır ve; “Kurban olam çabuk söyle, Pejo’nun freni nerede?”
Posted on: Thu, 20 Jun 2013 10:20:19 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015