Vitrindekiler Edebiyatta Ermeniler / Murat Belge / İletişim - TopicsExpress



          

Vitrindekiler Edebiyatta Ermeniler / Murat Belge / İletişim Yayınları / 252 s. Murat Belge Edebiyatta Ermeniler’de, toplumsal hafızada takılıp kalan, edebiyat aracılığıyla ortaya çıkan Ermenileri inceliyor. Hangi dönemde, hangi romanda Ermeniler nasıl yer aldılar? Toplumun olağan bir parçası iken ne zaman düşman oldular? Kıyım, edebiyatımızda nasıl işlendi? Kıyımın ve mülkiyet transferinin ortaya çıkardığı yeni dönem, romanlarda nasıl anlatıldı? Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devreden edebî miras içinde Ermenilere ne oldu? Belge ele aldığı roman ve şiir örneklerine bu soruları yöneltirken, bir yandan da milliyetçiliğin edebiyatta hangi zihinsel performanslarla zuhur ettiğini, bastırılanın bilince nasıl çıktığını ve edebî dili nasıl etkilediğini inceliyor. Bülbülün Gözündeki Cin – Beş Peri Hikâyesi / A. S. Byatt / Çeviren: Pınar Kür / Can Yayınları / 202 s. “Masallarda kahramanların masumiyeti sınanır; uzun yolculuklara çıkar, zorlu görevler başarırlar. Ancak nedir bütün bunların sonunda elde edilen?” A.S. Byatt, Bülbülün Gözündeki Cin’de yer alan beş hikâyede, kadim anlatıları yeniden kurgulayarak gizilgücünü ortaya çıkarıyor ve rengi solmuş günümüze, yani şimdiye taşıyor. Masalların, bilinçaltımıza, cinsel arzularımıza ve aşmakta zorlandığımız güçlüklere paralel dünyalarını kullanıyor. Doğal ile doğaüstü, gerçek ile hayal gücü arasındaki etkileşiminin, mümkün olmakla kalmadığını, kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Acı Ülke / Joyce Carol Oates / Çeviren: Zeynep Çiftçi Kanburoğlu / Everest Yayınları / 450 s. Amerikan edebiyatının en yetkin ve en üretken yazarlarından Joyce Carol Oates, Acı Ülke’de okuru korkutucu ruhlarla çıkılacak tekinsiz bir gezintiye davet ediyor. Celladına koşan kurbanların ardından koşturuyor, iblislerlerin şölenine çağırıyor, karanlık sokaklarda kaybolmak üzere olan masum çocukların iç titremelerin dinlemeye zorluyor. Kayıpların, kayıplarla gelen bir şiddetin kol gezdiği Acı Ülke’deki öykülerde, Oates’in kalemi; inceliğin, zarif ve şairane olsa da aynı zamanda ne denli keskin ve kanatıcı olduğunu hatırlatmak ister gibi gitgide sivriliyor. Leonis / Yorgos Theotokas / Çeviren: Damla Demirözü / İstos Yayın / 280 s. İki Dünya Savaşı arasındaki Yunan Edebiyatının Küçük Asya kökenli en önemli ustalarından biri olan Yorgos Theotokasın Leonis’i, kendini ve kentini tanımanın, büyümenin, öğrenmenin, acının, aşkın, kaybın, savaşın ve yüzyılının hastalığının çerçevesini çizdiği özyaşam öyküsünün sınırlarında gezinen bir başyapıt. Ana karakterleri, ilk gençliğe henüz adımını atmış Leonis ve onun hayatının merkezinde yer alan İstanbul -Rumların, Yunanların, Taksim Bahçesi’nin, çocukluk oyunları ve gençlik ülkülerinin, işgal yahut kurtuluşun, gündeliğin masalsılığı ile tarihin acımasızlığı ikileminde yarılan bir kaderin ev sahibi Şehir- olan bu roman, yüzüncü yılını dolduran Küçük Asya Coğrafyası’nın kaderini değiştiren 1914-1922 dönemine insani bir tanıklık sunuyor. Leonis’in Türkçedeki bu yeni baskısı, çevirmen Damla Demirözü’nün itinalı yeniden okuması ve notları, Geç Dönem Osmanlı Tarihçisi ve Fransız Anadolu Araştırmaları Merkezi araştırmacılarından Nikos Sigalas’ın yol gösterici önsözü ve yazarın aile albümünden fotoğraflar ve Mütareke dönemi İstanbulu’ndaki yabancı askerleri tasvir ettiği renkli resimlerinden oluşan albümle birlikte kapsamlı bir yan okuma malzemesi içeriyor. Paha Biçilemez / Yayıma Hazırlayan: Michael Hutter, David Throsby / Çeviren: Ceren Yalçın / Sel Yayıncılık / 296 s. Sanatsal üretimlerin yalnızca ekonomik değeri odağından incelenmesi, finansal kararların değerin tüm diğer yönlerini gölgede bırakması tehlikesini de beraberinde getiriyor. Konu üzerinde çalışmalar yapan önemli ekonomist ve akademisyenlerin makalelerini bir araya getiren Paha Biçilemez: Kültür, Ekonomi ve Sanatta Değer Kavramı ise sanatın toplumsal değeri ve piyasanın işleyişini ele aldığı tartışmalarda farklı bir perspektif geliştirmeyi sağlıyor. Akademi ve sanat camiasının değer biçme usullerini, piyasanın sanata biçtiği değeri farklı yönlerden inceleyen metinler, sınırlı ekonomik yaklaşımlar tarafından çizilen çerçevenin ötesine geçerek çeşitli bakış açılarının farklılıklarını ve buluştukları zemini keşfe çıkıyor. Keşke Bir Öpüp Koklasaydım / Eylem Delikanlı, Özlem Delikanlı / Ayrıntı Yayınları / 544 s. Keşke Bir Öpüp Koklasaydım, toplumda derin yaralar açan 12 Etlül’ün damarlarına dokunuyor. Kitap, yakın tarihin bu en travmatik toplumsal dönüşümünün ve baskı rejiminin yeni bir kaydını tutarak, cezanın yalnızca cezaevlerinde çürütülenlere değil, onların ailelerine ve aslında toplumun tamamına da kesilmiş olduğunu, kısacası bir mahpusluk halinin dışarıda kalanlar için de oluşturulduğunu gösteriyor. Kitapta çocukların, kaderleri çoktan çizilmiş, anne ve babalarıyla nice yıllar sonra tanışabilmiş, 12 Eylül’ün üzerine doğmuş, içinde yoğrulmuş çocukların, küçücük yaşlarda bir yetişkinin bile taşıyamayacağı sırları, dertleri yüklenmiş, sevgili anne ve babalarına reva görülen işkenceleri dost masalarında çok uzun yıllar sonra öğrenmiş, fotoğraf albümlerinde hep büyük boşluklar bulunan çocukların hikâyeleri anlatılıyor. Nevrotik / Gürgen Öz / Yitik Ülke Yayınları / 132 s. Oyuncu Gürgen Öz’ün ilk kitabı Nevrotik okuyucu karşısında. Nevrotik, Türkiye’deki toplum yapısını, ilişki biçimlerimizin absürd ve çarpık taraflarını ve bunların nedenlerini hınzır bir mizahla deşifre ediyor. İnsan ruhu, özgürlük kavramı, farklı kültürler ve kadın erkek ilişkileri üstüne eğlenceli, hicivsel dört farklı öykü. Okuyucular kitapta kadın erkek ilişkilerini değişik hikâyeler içinde yaşarken; toplumsal baskıların insanları nasıl etkilediğini görünce bazen gülünç, bazen gerilimli ve dramatik bir kurgu içinde heyecanlı bir serüvenin içine dalacak. Bazen de felsefi ve hüzünlü bir şekilde aşkı ve ilişkileri sorgulayacak. Tamamı psikolojik ağırlıklı kurgulanmış dört öyküden oluşan bu kitapta, Gürgen Öz kendi hayal dünyasına davet ediyor okuyucuyu Dünya Dinleri ve İktidar / Paul N. Siegel / Çeviren: Selin Dingiloğlu / Yordam Kitap / 352 s . Paul N. Siegel’in kitabında, Musevilik, Hristiyanlık, İslam, Budizm ve Hinduizm gibi yaygın dünya dinleri ele alınıyor, bu dinlerin doğuşu ve gelişimi etraflı olarak inceleniyor. Bir yandan, belli başlı tüm dinsel geleneklerin ortaya çıktığı tarihsel ve toplumsal koşullar, dönemin egemenlik ilişkileri çerçevesinde ele alınırken; öte yandan, dinsel düşünce ve inanç sistemleri ile modern ideolojiler -en başta da Marksizm- arasındaki özgül ilişkiler mercek altına alınıyor. Marksizmin din eleştirisi konusunda burjuva aydınlanması ile ayrıştığı noktalar; Sovyetler Birliği’nden Küba’ya ve Çin’e, reel sosyalizm deneyiminin dinsel ideoloji ve kurumlarla ilişkisi ve daha pek çok konu, karşılaştırmalı ve eleştirel bir gözle ele alınıyor. Dünya Dinleri ve İktidar, hem dünya dinlerinin tarihi, hem de dinin günümüz toplumundaki yeri hakkında ezilenlerin bakış açısından yazılmış bir kitap arayanlar için önemli bir kaynak. Kayıp Binyıl: İslam Dünyasında Hiyeroglifler ve Eski Mısır / Okasha El-Daly / Çeviren: Ümran Küçükislamoğlu / İthaki Yayınları / 264 s. 1822’de Batı dünyası hiyerogliflerin nihayet çözüldüğü haberiyle çalkalandı ve ardından Eski Mısır uygarlığını keşif çalışmaları başladı. Bu kitap Orta Çağ’a geri dönüyor ve daha önce nadiren kullanılan kaynaklara yönelerek, İslam dünyasında yüzyıllar önce hiyerogliflerin çözümü konusunda ilk adımların atıldığını ve Eski Mısır hakkında geniş bir bilgiye sahip olunduğunu ileri sürüyor. Bu bağlamda çalışmada El-Daly, meraksız ve ilgisiz Arap-Müslüman imgesini yıkarak, Champollion ve Thomas Young’dan yüzlerce yıl önce Eski Mısır eserlerinin yarattığı sorularla meşgul olan bir kültüre hayat veriyor. Rosa Luxemburg Kitabı – Seçme Yazılar / Hazırlayanlar: Peter Hudis, Kevin B. Anderson / Çeviren: Tunç Tayanç / Dipnot Yayıncılık / 592 s. Yirminci yüzyılın başlıca Marksist düşünürlerinden olan Rosa Luxemburg yalın bir dille çağımızı anlatmaktadır. Kapitalizme karşı verilen mücadelenin küresel niteliği giderek belirginleştikçe ve sıradan insanların enerji ve inisiyatifleri insanlığın kurtuluşu için belirleyici oldukça, onun bıraktığı miras daha bir geçerlilik kazanmaktadır. Luxemburg, içinde yaşadığımız dönemin yeni olmadığını, sadece yoğunluğu ve kapsamı değişmiş uzun bir çatışmanın devamı olduğunu bizlere hatırlatan, anakaraları dolaşan, tarihi tarayan büyük bir posta güvercini gibi 21. yüzyılda geziniyor. Onun coşkulu eleştirel aklı ve kabına sığmaz kişiliği kendi zamanında olduğu gibi günümüzde de hayranlık uyandırmaktadır. Editörler Peter Hudis ve Kevin B. Anderson, önemli dipnotlar da içeren özenli çalışmalarıyla onun bütün varlığını ve düşüncesini eksiksiz olarak yansıtmaya çalışıyorlar kitapta. Uygulamalı Etik / Ahmet Cevizci / Say Yayınları / 384 s. 20. yüzyıl, her şeyden önce iki büyük dünya savaşının yaşandığı ve yüz milyondan fazla insanın salt maddi çıkarlar ve çeşitli savaşlar nedeniyle öldürüldüğü veya katledildiği bir çağ olmuştur. Diğer yandan 20. yüzyıl, bir önceki yüzyılda başlayan sanayileşmenin güç kazanarak devam ettiği, doğanın giderek daha fazla kirletilip tahrip edildiği, sömürgeci politika ve savaşların daha da güçlendiği bir çağı ifade eder. Bu nedenle de, ekonomik ve politik gelişmelerin, çoğu durumda ahlakı ortadan kaldıran, insan tasavvurumuza onulmaz yaralar veren birtakım oluşum ve gelişmelerle sonuçlanması kaçınılmaz olarak görülebilir. Ahmet Cevizci de bu bağlamda, etik duruşun yaşamın içinden nasıl geçtiğini kavramaya çaışıyor bu kitabında. İşçi Sınıfı Kimlikler Arasında / Derleyen: Michael Zweig / Çeviren: Haldun Ünal / H2O Kitap / 238 s. Michael Zweig’ın derlediği kitapta sınıf, ilk olarak, ırk ve cinsiyet mozaiği dahilinde ele alınıyor ve kimliklerden bağımsız bir sınıfın herhangi bir anlamı olmayacağına işaret ediliyor. İşçi sınıfının oluştuğu yüzyılda ırk kavramı icat edilmişti ve o zamanlarda da kadınlar işçiydi. İkinci olarak küresel ekonomide sınıfın yeri ve işleyişi ele alınıyor. Üçüncü bölüm makaleleri ise sınıf ve sosyal politikalar üzerine odaklanıyor. Son bölümde ise sınıf ve gençlik üzerine üç makale yer alıyor. Genç işçiler ile üniversite eğitimine devam eden işçi sınıfından gençlerin yaşamları üzerinden sınıfın geleceği için keşfe çıkılıyor. Modası geçti denilen sınıfın ne işimize yarayacağını, soranlara kullanabilecekleri pek çok araç gereç veren ve oldukça militan bir bakış açısından ele alınmış makalelerden derlenmiş işçi sınıfından yana kimlikli bir kitap olma iddiasında. Dünya Mirası / UNESCO / Çeviren: Ahmet Fethi Yıldırım / Alfa Yayınları / 888 s. Dünya Mirası, bize dünyanın eşsiz bir haritasını sunar: devletlerarası geleneksel sınırların bulanıklaştığı bir dünyada insanlığı bağlara vurgu yapan ve kültür ile doğa ve insan dehası ile doğal güzellik arasındaki yakın ilişkiyi açığa çıkaran bir harita. 1972 Dünya Mirası Sözleşmesi, bütün dünyada doğal ve kültürel mirasın korunması için en önemli uluslararası antlaşmadır. Sözleşme, gelecek kuşakların aydınlanması ve bu yerlerden çeşitli şekillerde faydalanmaları için yaklaşık kırk yıldır bu olağanüstü sit alanlarını korumaya yardımcı olmaktadır. Bugün 962 sit alanı Dünya Mirası Listesine dâhil. 157 ülkeye yayılan bu alanların her biri listeye “üstün evrensel değerlerinden dolayı” kabul edilmiş olup 745’i kültürel, 188’i doğal ve 29’u karma niteliklidir. Okuyucuya sunulan kitaptaki bu sayfalardan, haritalardan ve çarpıcı fotoğraflardan başlanarak hepsi yeniden keşfedilmeyi bekliyor... Şehitler Günlüğü / Bilâl N. Şimşir / Bilgi Yayınevi / 798 s. “Özerklik, muhtariyet, federasyon, konfederasyon sözleri telefuz edilirken, Osmanlı Devleti’nin nasıl parçalanmış olduğunu da hatırlamakta yarar vardır. Osmanlı İmparatorluğu’ndan otuz küsur bağımsız devlet doğmuştur. (…) Hepsi önce devletten muhtariyet almış, daha sonra bağımsız olmuşlarıdır.” Araştırmacı yazar Bilâl N. Şimşir’in, on yılı aşan kesintisiz bir çalışma sonucu ortaya çıkardığı bu kitap, PKK terörüne verdiğimiz şehitlerin insan olarak, kahraman olarak öykülerini anlatıyor. Bunu yaparken de Türkiye’nin içinden geçtiği süreci ihmal etmiyor ve tarihsel geri planıyla birlikte bugünleri değerlendiriyor. Gam / Hakan Yel / Altın Kitaplar / 302 s. “Tevfik Erdem önemli bir sır verecekmiş gibi baktıktan sonra ciddi bir ifadeyle devam etti. Aşk bir ruh tutulmasıdır sevgili Alp. Ruh, bu dünyada kayıptır ve hep eşini arar. Eşinin kim olacağını, nasıl olacağını hiç kimse, hatta kendi bile bilemez. O, dümeni kırık bir yelkenli gibidir, rüzgâr nereye sürüklerse oraya savrulur. Bu arayışın sonunda eşini de hep bu menzilde bulur. Tüm ümidini kaybetmişken, yalnızlığın ebedi olduğunu sanıp bunalırken onu bulur ve tüm hayatıyla sarılır...” Hakan Yel’in yeni romanı Gam okuyucu karşısında. Soğuk Ses / Mavi Neşe / Pan Yayıncılık / 216 s. “Kameracı dalgın zihninin ve kederli varoluşunun sebeplerini anlamak için ev ev dolaşıp kadınların ve kadınlığın hikâyelerini toplarken hiçbir sebebin biricik olmadığını ve her varoluşun aynı kederin bir başka yüzü olduğunu leşfedecek ve sevincin evine varmadan endişenin evinde kuduracaktır....” İlk kitabı Kar Beyrut Kar’la dikkat çeken Mavi Neşe’nin ikinci kitabı Soğuk Ses okuyucu karşısında. Kadınların ve çocukların maruz kaldığı cinsel saldırılar kitapta parçalanmış bir kişiliğin derlediği hikâyeler olarak karşımıza çıkıyor. Her karakterin kendi dayanma yöntemi, kendi mücadelesi, bilim kurgu ve fantazya tadıyla sunuluyor okura. Ceza ve Adalet / Özkan Agtaş / Metis Yayınları / 316 s. “Nasıl oluyor da ceza yoluyla adaletin yerine geldiğini düşünüyoruz? Cezayı kendine has bir tahakküm tarzına dönüştüren ve siyasal formla ilişkili kılan nedir?” Özkan Agtaş bu soruları kitap boyunca takip ederken okuyuculara cezanın, antik çağlardaki kökenlerinden bugüne gelen felsefi tarihini aktarıyor. Bu tarih, Ceza Hukukunun bir tahakküm biçimi olarak farklı tarihsel dönemlerde farklı siyasal biçimler altında nasıl bir dönüşüme uğradığını aydınlatıyor. Cezanın devlet, toplum, politik ekonomi ve polis ile ilişkisini takip ederek Agtaş’ın politika-sonrası diye nitelediği bugüne ulaşıyor. Agtaş siyaset kuramı ve hukuk felsefesi başta olmak üzere ilgili alanlarda serbestçe dolaşarak yürüttüğü teorik tartışmayı Batı’nın hukuksal-siyasal düzenindeki dönüşümlerin içine yerleştiriyor. n
Posted on: Thu, 03 Oct 2013 05:44:10 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015