YAŞANILMIŞ ANEKTODLAR VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ ALMANYADA GASTARBEIT / MİSAFİR İŞCİ , DÖNEMİNDE YAŞANMIŞ BİR ANEKTOD Amanyada Misafir işçilik Döneminde / ilk Dönemlerde , çoğunluk Almanca bilmezlerdi . Günün birinde Otobanda 3 tane Türkiyeli Arabalarıyla bir birlerini takip ederek Seyir halinde bir anlık dalgınlıkla , Zincirleme kaza yaparlar . Hasar dışında Cana Zarar gelmez . Almancada yeterli olmadığından dolayı Otobandaki " Notruf / Acil Çağrı Telefon " tan Kaza yerini bildirmek için Arama yapılır . Tabiki bir kaç kelime almancayla Meramını anlatmak için şöyle bir Telefon Dialogu gerçekleşir . Hallo ! / Merhaba Hallo ! Wir Haben unfall gemacht ? / Kaza yaptık ? Ahizenin diğer tarafındaki Memur nerde ? Nasıl ? sorularıyla Sorar . Telefon açan tam anlamadan , Tekerleme vari Cevabını sıralar . Ein Tot , ein Gut , Acele yolları tut der . Almanın anladığı ise " bir Ölü ve bir Yaralı / Yaralınında durumu iyi . Acele yolları tut . Sözündende bir şey anlamaz . Halbuki ölü ve yaralı yok . Dil´den dolayı Kazayı anlatamadığından dolayıdır . O anda yerlerini tespit etmeye çalışırlar ve oraya yakın Ekip yola çıkar Kaza yerine , Vardıklarında ise Ölü ve Yaralılara bakarlar . Ne ölü var nede yaralı . Dil konusunda anlaşamazlar . Mecburi Tercüman getirirler . Tercüman aracılığıyla Ein tot , ein gut dediler ? Sor bakalım neymiş bu . Tercüman sorar ? Kazazede cevaplar . Ein Tot , demek Bi tane Araba Büyük Hasar gördü . Ein Gut , demekse , Diğer Araba ise Az Hasarlı . Acele yolları tut demek , Arkadan gelen Arabalar Zincirleme Kazaya yol açmasınlar diye .Yol Güvenliğini sağlamak . Tercüman , Tercüme eder bunları . Orda bulunan Tüm Ekiplerde Kahkahadan / Gülmekten kırılırlar . Ein tot , ein gut Acele yolları tut , Sözü halada Almanyada anlatılır . Almanca > Ein / Bir -- Tot / Ölmüş / Cansız -- Gut / iyi ---- unfall / Kaza Dil , Kendini ifade etmenin aracıdır . Eğer İnsan , kendini ifade edemiyorsa o zaman o ´na Lal olmak düşer . **** İLTİCACI / ASYL GARİBİN DÜŞÜNDÜRÜCÜ ANEKTODU Garibin birisi Almanyada Sığınmacı başvurusunda bulunmak ister . Resmi işlemlerden sonra Yol ifadesi alınmak üzere Hakim karşısına çıkarılır . Hakim onu bir süzer anlar ki Garibin teki . Tercüman aracılığıyla Almanyaya nasıl geldiniz diye Sorar . Garib ise Cevap verir . Uçakla geldiğini Söyler . Halbu ki ömründe Uçağa binmemiş birisi nasıl tarif edecek ki ? Hakim peki , Sigara içiyormusunuz ? Evet diye Cevaplar . Peki , Balkona çıkıpmı Sigara içtiniz ? Evet hemde iki Sefer çıkıp Sigara içtiğini Beyan eder ? Hakim peki , peki anlaşıldı der . İfade işlemi bitmiştir deyip sonlandırır . Siz hiç duydunuzmu " Uçakta Balkon " olduğunu ? Balkona çıkıp Semada Sigara içip Hava alındığını ? Garibim , Hakimi kendisi gibi görmüştü . Ama yanılmıştı . Bu yanılgıda o´na Maddi Külfete yol açmıştı . Gerisi geriye Uçağa bindirilip Geldiği Ülkeye geri gönderildi . Siz , Siz olun ki öyle durumlarda Etüt çalışması yapın ki Hazırlıklı olun . Kendinizi Dev aynasında görüp , başkalarını küçümsemeyin . Sonradan pişmanlık Fayda vermez . Sonuçlarına katlanmak ağır olur . **** PLATONİK AŞKIN YEMİNİ Yemin , insanın ne kadar zayıf olduğunun ilk belirtisidir . Kendisine Öz Güveni olmayanların ilk sığındığı Kapıdır . Yalancıların , Maydanoz gibi Yeminle , Her konuştuğu Sözle başlar . Ne kadar kötü bir Huy . İnsan neden yemine baş vurur ? Neden öyle bir ihtiyaç duyar !!!! İnsan , Aktör , Rol oynayan , oynadığı Rollede " Yemin´le Destek sunan . Sunduğu desteklede Yatsıyı çıkaramayan . Pinoklaşan , Uzadıkçada , Dökülen aynen Paslı Demir gibi. İbrahimin , Platonik aşkının " Qur´an ´na el bastırıp Kendi Egosunu Tatmin ettiği gibi . Beyaz perdeye yansıtılacak şekilde Senaryo´su hazır " Tek kişilik Platonik Skeç oyunluğu gibi " İbrahim , Taş yürekli , Duygudan yoksun , İçine kapanık , İz süren bir izcinin Platonik aşkında olduğu gibi . Yaşanılmış bir Anektod , Gülelimmi ! Ağlıyalımmı !!!! Vay be ibram ´ mı diyelim ???? Yıllar önce ibram , Platonik aşka tutulur . Hamburg Şehri´nin , Billstedt semtinde Shopping´de gözüne kestirdiği ve kendi iç dünyasında Egosal tek kişilik Seyri aşk , o ´nu her sabah işe gitmeden gizli gizli Camekan´da seyre daldıp , Derin düşünceler içinde nasıl işyerine vardığı bile fark ettirmezken , Aylar sürer gider . Bir gün Cesaretini toplayı Kızı takip edip önünü keser , Kız dona kalır . Kimsiniz der ? Kendisi ise Size Talibim Cevabını verir . Kız işe Şok´la beraber anlayamadım diye sorar . İbram , Hemen duygularını izah etmeye ve kendilerine Aşık olduğunu belirtir . Kız´sa Maalesef ben başkasını seviyorum der . İbram ise Hayalleri Hallac pamuğu gibi Kaossa dönüşür . İnanmak istemez tepki verir , Kabullenemez . Bana bunu ispat der , der ibram . Kız´sa şaşkın , neye uğradığına ve bu yol kesen Tuhaf hareketli Adam´mın Platonik aşkın girdabında tutulduğunu fark edip , Kusura bakmayın , belki karşılıklı sevgiye dayalı , kendinize göre birisini bulup Mesut ve Bahtiyar olursunuz . Der demez , İbrahim , Şimşek hızıyla elini Cebine götürüp " Qur´an ´nı " çıkarıp elini bas inanayım der . Kız´sa belayımı düştük deyip , Peki öyle olsun deyip , Elini istemeyerekte " Qur´an´na basıp , İbram gönül rahatlığıyla evet deyip başını önüne eğip , Özür dileyerek çekip gider ve bir dahada rahatsızlık vermemek üzere. Ede söyle " Qur´an,nıma Sözü de Darbı Mesel olur " Yaşanılmış bir Anektod. Platonik aşk , Karasevda gibi artık Camekanlar arkasında Röntgenciğiye dönüşmüş . Karşılıksız , Aşk günümüzde çok yoğun . Buna Egosal Aşk demek yerinde bir tanım olsa daha iyi olur . İbram , Kutsal Kitaba Yol ortasında El bastırıp kendi Egosunu tatmin edip çekip gitti . Peki İbram gibi yapmayanlar ise , Daha çok elini kana bulandırmayı tercih edenler Tek kişilik Terör estirmeyle , Canlara kıyarlar . Platonik Aşk halada geçerli Akçe´dir . Tabip Miralay Kavarij 28.09.2013 Şeme / Samstag Selam ve Niyazla Vesselam
Posted on: Sat, 28 Sep 2013 23:04:21 +0000