YKKED-3. AKDENİZ BULUŞMASI MERSİN’DEYDİ… Prof. Dr.Kemal - TopicsExpress



          

YKKED-3. AKDENİZ BULUŞMASI MERSİN’DEYDİ… Prof. Dr.Kemal Kocabaş Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) üç yıldan beri her Kasım ayında “Akdeniz Buluşmaları” düzenliyor. İlki 2011’de Fethiye’de, ikincisi 2012’de Antalya’da gerçekleşen buluşmaların üçüncüsü ise 15-17 Kasım 2013 tarihleri arasında Mersin’de coşkuyla ve çok değerli kültürel çoğalmayla gerçekleşti. Mersin’de, 2014’deki buluşmanın YKKED-Denizli şubesinin Pamukkale’de gerçekleştirmesi de katılımcılarla kararlaştırıldı. YKKED-3. Akdeniz Buluşması tüm boyutlarıyla kültürel bir aydınlanma okuluydu. YKKED şubelerinden, Mersin ve Adana’dan gelen Köy Enstitülülerin, Yeni Kuşaklıların, aydınların, sanatçıların, öğretmenlerin, öğrencilerin “Ülkede neler oluyor?” sorusunun yanıtlarının arandığı ve “Ne yapmalı?” nın konuşulduğu bir beraberliğin adıydı Mersin buluşması. YKKED-Mersin Şubesi buluşmaya çok iyi hazırlanmıştı. Hiçbir süreç aksamadı. Başkan Serdar Erkan ve yönetim kuruluna sonsuz teşekkürler… Mersin, tarihsel, turistik ve coğrafi potansiyeli ile güzel, şirin bir deniz kenti, İzmir’e de çok benziyor. Çok kültürlü yapısına uygun zengin bir mutfak kültürüyle; Tantuni, Cezerye, Kebap, Şalgam ve zengin tatlı çeşitleriyle damak zevklerimize olağanüstü zenginlikler kattı. 15 Kasım Cuma sabahı Toros’ların eteğinde Dalakderesi’nde topluca yapılan kahvaltı bu kültürel zenginliğe merhaba diyen bir başlangıçtı. Mersin Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen etkinlik 16 Kasım 2013 Cumartesi günü dört oturumluk bir “Eğitim,Kültür Çalıştayı” ile taçlandırıldı.Bu çalıştayda“Çağdaş Eğitimin Neresindeyiz, Sorunlar veÇözüm Önerileri; Köy Enstitüleri Deneyimi ve Yerel Yönetimler; Enstitülerde Sanat Eğitimi ve Sinema Sanatı ve Köy Enstitüleri Neleri Başardı-Düziçi Örneği”başlıkları vardı. Oturumlara Prof. Dr. Kemal Kocabaş, Prof. Dr. Ayşe Balcı, Orhan Bursalı, Prof.Dr.Ali Demir, Prof.Dr.Yakup Kepenek, Cengiz Bektaş, Yard.Doç.Dr.Orhan Özdemir, Neşet Tarhan, Prof.Dr.Oğuz Makal, Ahmet Soner, Doç.Dr.Hakan Erkılıç, Prof.Dr.İbrahim Ethem Başaran, Hüsniye Özgür, Haydar Demirtaş, Yard. Doç. Dr. İbrahim Bozkurt konuşmacı olarak katıldılar. Konuşmaları sabah saat 9.00’dan akşam 17.30’a kadar tüm salon ilgiyle izledi. İlk oturumda ülkenin 2013 yılı eğitim-kültür panoraması çizildi. Gezi Parkı direnişini ve kahramanlarını selamlayarak başlanan oturumda eğitimin laik ve bilimsel doğasından kopuşlar örneklerle ortaya konuldu. Cemaat ve siyasal iktidar arasında basına yansıyan dershaneler savaşının ne anlama geldiğini yorumlayan Orhan Bursalı, Mustafa Kemal’in “En doğru, en hakiki tarikat,tarikat-ı medeniyettir.” sözünü aktararak ve Mustafa Kemal’e “İyi ki Vardın. İyi ki Varsın.. Teşekkür ederiz!”diyerek konuşmasını tamamlıyordu. Ön planlanması yapılmadan, sadece eğitimin dinselleştirilmesi amacıyla yürürlüğe konan 4+4+4 eğitim sisteminin ilk çıktıları ve aydınlanma devriminin önemi Sayın Ayşe Balcı tarafından belirtildi. İkinci oturumda Köy Enstitüleri deneyimi ve günümüz karşılığı tartışıldı. Özellikle Sayın Prof. Dr. Yakup Kepenek’in Köy Enstitülerinin genel fikri çerçevesini çizerken enstitü felsefesinin ana fikrinin “Biz Yaparız”özgüven duygusunun hakim olduğunu belirtmesi anlamlı ve değerli bir katkıydı. Sayın Cengiz Bektaş’ın da Kuzguncuk’ta bir mahallede küçük bir örgütlenmeyle okul tamiratından, tiyatro yapmaktan, resim sergileri düzenlemeye kadar devam eden yaratıcılıkların ortaya çıkardığı özgüven duygusu Kepenek Hocayı doğruluyordu. 3. oturumda Köy Enstitüleri ve sinema sanatı, Tonguç’un, Sabahattin Eyüboğlu’nun konuyla ilgili görüşleriyle birlikte ele alındı. Düziçi Köy Enstitüsü belgeselini hazırlayan Ahmet Soner enstitülerle ilgili çektiği belgeseller hakkında ilginç açıklamalarla oturuma renk kattı…Son oturumda Çukurova’daki Aydınlanma Merkezi olan Düziçi Köy Enstitüsü konuşuldu. Eğitbilimci Prof.Dr.İbrahim Ethem Başaran öğrencisi olduğu Düziçi Köy Enstitüsü örneğinden yola çıkarak bilimsel bir bakışla enstitü gerçeğinin temellerini aktardı. Enstitülerin Mustafa Necati döneminde açılan Köy Öğretmen Okulları, 1937 Eğitmen Kursları, yine Tonguç’un açtığı Köy Öğretmen Okulları deneyimi üzerinden 1940 yılında yaklaşık 13 yıllık deneyimler üzerinden hayata geçtiğini 4+4+4 eğitim sisteminin yasalaşma süreciyle karşılaştırarak aktarması çok önemliydi. Düziçi Köy Enstitüsünün ilk öğrencilerinden Hüsniye Özgür Öğretmen ise bir kız öğrenci olarak Düziçi’nde yaşadıklarını, nasıl geliştiklerini-dönüştüklerini, laik-demokratik-karma eğitimin önemini heyecanla belirten konuşması günümüz için çok öğreticiydi.Bir dönem milletvekilliği yapan Düziçi çıkışlı Haydar Demirtaş Öğretmenininsan odaklı Düziçi anıları enstitü zenginliğini anlamak adına çarpıcıydı. Demirtaş Öğretmenin aktardığı: “Hepimiz köy çocuğu idik. Köylerimizde gaz lambası veya çıra ile aydınlanma sorunlarımızı çözerdik. Düziçi Köy Enstitüsünde elektrik santralı vardı. Dağ köylerinden yeni gelen bir arkadaşımızı çift ranzalı yatakhanemizde takılmak istedik. Haydar ranzanın üstünde kalıyordu. Üzerinde de elektrik ampulü vardı. Yatakhane başkanı “Haydar ışığı söndür” dedi. Haydar ciğerlerini hava doldurarak dakikalarca ampulu köyündeki gibi söndürmeye çabaladı. Ampul bir türlü sönmüyordu. Yatakhane başkanı sonunda ampulü anahtardan kapattı. Biz de yatakhanedeki 60 kişi Haydar’ı alkışlamıştık…Aradan 2-3 yıl geçti Haydar enstitünün santral başkanı, sinema makinesi ve tüm elektrik işlerinden sorumlu başkanı oldu” şeklindeki öykü o yılları ve enstitüyü anlamak adına çok ilginçti. Oturum sonrası Mersin Forumda Kemal Kocabaş tarafından hazırlanan YKKED’nin “Türkiye’nin Geçmişindeki Yarın: Köy Enstitüleri” fotoğraf sergisi Ziraat Marşı ve Öğretmen Okulları Marşıyla coşkuyla açılarak Mersinlilerin beğenisine sunuldu. Aynı gün akşam gerçekleştirilen 250 kişilik gala yemeği şiir dinletileri, türküler, şarkılar, zeybekler ve halaylarla Mersin-3. Akdeniz Buluşmasına ayrı bir güzellik katarken Dr. Sami Gökmen’in Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye yorumu dakikalarca alkışlanarak kültürel zenginleşmeye anlam kattı… 17 Kasım 2013 Pazar günü ayrılış rehberler eşliğinde Tarsus gezisiyle sona erdi. Tarsus 10 bin yıllık tarihi ile kültürel miras anlamında çok değerli bir kent. Kleopatra Kapısı, Danyal Cami, Şahmeran Heykeli, kiliseleri ile adeta bir açık hava müzesi. Üç gün boyunca süren birliktelik, ülkenin eğitim–kültür sorunları, yerel kültür, kültürel miras gezileriyle tüm katılımcılara önemli değerler kattı. YKKED-3. Akdeniz Buluşması bir okuldu. Tüm buluşmalarda olduğu gibi insan, sanat merkezliydi ve ilericiydi. Mersin’de ülkenin aydınlık geleceğine yönelik umutlar ve dayanışmanın izleri vardı. Vazgeçmeyenlere selam olsun….
Posted on: Wed, 27 Nov 2013 07:58:56 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015