Yazıya dökülen dilek: Olumlu düşüncelerle hayattaki pozitif - TopicsExpress



          

Yazıya dökülen dilek: Olumlu düşüncelerle hayattaki pozitif durumları kendinize doğru çekmek elinizde! Yazıya döktüğünüz olumlu düşünceniz ise sizde güçlü bir “telkin" yaratır. Çünkü yazmak, bir dileği güçlendirir ve onun gerçekleşmesi için karşı konulmaz bir istekle donanırsınız.. Bir yere not ettiğiniz dileğinizi okuduğunuz sırada, salgılanan hormonlarınız ve beyninizde oluşan yeni nörolojik ağlar onun hayata geçmesi noktasında, sizi sürekli motive eder. İnsan, zihninde hem pozitif hem de negatif düşünceler barınır. İş, daha fazla çalışarak pozitif düşünme kalıplarını geliştirmekte. “Düşünce gücü" öyle kuvvetli bir program ki, hem çağımızda hem çok eski süreçlerde binlerce insan hayatını iyileştirmek ve hedeflerine ulaşmak için ondan destek aldı. Sen hayatından ne istiyorsan… Yaşamı tehdit edici duyguları reddetmek, neşeli olmak ve yaşama dair güzelliklerin var olduğuna inanmak gerekiyor ilk başta. İyi bir yaşam mutlaka insanın elinde. Bunun da reçetesi yine sizin ilmek ilmek örgünüzle ortaya çıkacak. Vücut hormonlarına sevinci, mutluluğu pompalamayı ve kendinize kendiniz hakkında “Kendimi her nasılsam o şekilde seviyor ve kabul ediyorum" gibi olumlu şeyler söylemeyi hiç denediniz mi? Size gelen içten yanıtı işittiniz mi? Sen hayatından ne istiyorsan hayatın sana tepkisi gecikmez! İyimser bir görünüme büründüğünüzde, ayaklarınız sakin bir limanın kenarına doğru sürüklenir. Başarısıya, geçit vermez yollardaki barikatları devirmekle ulaşırsınız. Kendinizi gevşetin Günlük eylemlerle negatife koşullanmış bedeni önce iyice gevşetmek gerekir. Bir kapının kulakları tırmalayan gıcırtısı nasıl menteşeleri yağlandığında sona eriyorsa, siz de kimi zaman doğada yürüyüşlerle, bazen klasik müziğin eşsiz tedavi gücüyle, ya da yazmanın mucizevi etkisiyle kendinizi gevşetin! Çünkü sorunlardan iyice kastığınız bedeninizin buna ihtiyacı var. Yaşam yasasında sen ne hissediyorsan o sana gelir! İnişli çıkışlı akışlar olsa da ruhu yaralayan değişik durumlardan sıyrılmayı öğreten işte o içinizdeki “koç"unuzdur. Şuna inanın ki, onun size vereceği ilk danışmanlık “geçmişi temizlemek"tir. Bunun için sık sık tekrarlayacağınız, hatta bir kağıda yazıp evde görülecek bir noktaya yerleştirdiğiniz şu anahtar cümle sihirli bir etki yaratacaktır bu arınma işleminde. “Geçmişi siliyorum, istediğim herşeyin olacağına inanıyorum." Çetrefilli sorunlara olumlu zihinsel bir tutum oluşturmak için geçmişe dair sizi sıkıştıran ne varsa önce onlardan arınmakla başlamalı. Bunun yollarından biri kelime dağarcığınızda. Bir kere zihne yerleşen negatif tabloyu değiştirmek için ilk adım günlük dili olumlu kelimelere yapılandırmak, bazı cümleleri adeta bir yaşam parolası gibi sık sık tekrarlamaktan geçiyor. İçsel terapi yöntemleri Bedenimiz içinde devamlı titreşen, düşük voltajlı bir elektromanyetik akım var. Bu akım fiziksel bedenle sınırlanmamış. Bir bedenden diğerine akış özelliği olduğu gibi, insandan maddeye de akışı mümkün. Yani oturduğunuz kanepeye, giysilerinize, kullandığınız her şeye akış yapabiliyor. Olumsuz, pesimist ve beyninde kısır döngülerle yaşayan bir insanda ise bu akış kesiliyor! Çünkü doğadan güneşten,sudan, havadan, aydan, toprakten ve bitkilerden bize yayılan kozmik enerjinin önü negatif enerjilerle kapanır. Umutsuz, depresif, kendine inanmayan, cesareti kırılmış bir insan elinde varolana da küçümsemeyle bakar, asla sahip oldukları için teşekkür etmez. Sürekli en üstlere, ulaşamadıklarına gözünü diker ve onlar için ağlar. Oysa şükretmeyi, sahip olduklarına teşekkürü beceremeyen asla doymak bilmez! Maddeye olan tapınmayı bırakıp elinizdeki her şey için şükür edin.. Görebildiğiniz, yürüyebildiğiniz, varlığınız için… Hayatı ve kendinizi daha pozitif bir yöne götürmeniz problemlere takılmak yerine, olumlu düşünme biçimlerine odaklanmak çok önemli. Zihin, beden ve ruh bir bütün. Kriz dolayısıyla, bu doğrultuda içsel terapi yöntemlerine hayli ihtiyaç duyulan dönemlerden birindeyiz. Belirsizlik ortamı kişilere çaresizlik hissini daha çok duyumsatıyor. Dolayısıyla içsel terapi yöntemleriyle sağlıklı zihinsel bir tavır geliştirmek gerekiyor. Hatta buna kendinizi zorlamalısınız. Olumlu insana ve doğru yaşama klavuzluk eden bir çok kitabın yazarı Albert Ellis’in de bu çerçevede, alttaki cümleleri çok dikkat çekici: “Kendinize getirdiğiniz zorunlulukları, güçlü ve esnek tercihlere dönüştürün. Kendinize getirdiğiniz zorunluluklara eşlik eden rahatsız edici duyguları ve eylemleri zorla değiştirin. Düşünceleriniz, duygularınız ve eylemlerinizin dayatmacı olmamasına çalışın." Bir kere, “pozitif olumlamalar" yaşamda güçlü dirençler oluşturuyor. , “Pozitif olumlama"nı bir başka yolu yazmak! en büyük güç aslında yazmaktan geçiyor. Zihninize yazdığınız silinebilir, fakat kağıda yazılanlar kalıcıdır. En fazla istediğiniz dileğiniz her neyse, onu bir kağıda yazın ve her gün okuyun. Okudukça, o isteğinizle beyninizde inanılmaz bağlantılar oluşturursunuz.. Yazıya döktüğünüz dileğinizi günde iki defa okuyun. Aslında yazının gücü de “düşünce gücü"yle eşdeğer. Zihninize yazdığınız silinebilir, izi kaybolabilir. Ama kağıda aktardığınız kalıcıdır. Bir defa yazmak on defa okumaktan daha etkileyicidir. Yazdığınız okuyarak tekrar edildikçe, o isteğinizle beyninizde inanılmaz bağlantılar oluşturursunuz.. Yazıya döktüğünüz isteğiniz günde iki defa okuyabilirsiniz. Telkinleriniz bu dileğinizi güçlendirecektir. Bu sırada salgılanan hormonlarınız ve beyninizde oluşan yeni nörolojik ağlar sayesinde, karşı konulmaz bir arzu üreteceksiniz onu gerçekleştirmeye. Fakat evrensel yasalara göre dilediğiniz şeyin başkasına zararı olacaksa ve karşı konulmaz hırslarınız onu ürettiyse, gerçekleşme ihtimali yoktur..
Posted on: Sun, 21 Jul 2013 21:03:59 +0000

Trending Topics



ilight: painting in

Recently Viewed Topics




© 2015