Yirmisekizinci Menâkıb: - TopicsExpress



          

Yirmisekizinci Menâkıb: hakikatkitabevi/turkce/dinle_HK.asp?id=1625&own=18 Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinin sânlarını anlatan haberler hakkındadır. 1– Ebû Hüreyre “radıyallahü teâlâ anh” rivâyet etmisdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdular ki: (Beni mi’râca çıkardıkları o gece gördüm. Arsın ayagında yazılmıs, ben birim, benden baska ilâh yokdur. Adn Cennetini ben yaratdım. Yaratdıklarımdan Resûlüm Muhammedi seçdim. Onu Alî ile kuvvetlendirip, yardım etdim.) 2– Selmân-ı Fârisî “radıyallahü teâlâ anh” rivâyet eder. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdular ki: (Kıyâmet günü olunca; Arsın sagında benim için kırmızı yâkutdan bir kubbe kurarlar. Arsın solunda Ibrâhîm halîlullah için yâkutdan bir kubbe kurarlar. Bir kubbe de Alî için benim ile Ibrâhîm arasında beyâz inciden kurarlar. Siz iki Halîlin arasında olan Habîbi ne zan ediyorsunuz.) 3– Bilâl-i Habesî “radıyallahü teâlâ anh” rivâyet etmisdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, mubârek yüzü – 322 – bedr olan aydan nûrlu oldugu hâlde bizim üzerimize çıkageldi. Abdürrahmân bin Avf “radıyallahü teâlâ anh” karsılayıp, dedi ki, babam ve anam sana fedâ olsun; yâ Resûlallah, bu ne nûrdur. Buyurdular ki: (Rabbimden azze ve celle müjde geldi, kardesim ve amcamoglu ve kızımın zevci Alî “radıyallahü teâlâ anhümâ” hakkında ki, Allahü tebâreke ve teâlâ o vakt ki, Fâtımayı Alîye tezvîc eyledi. Cennet hâzini Rıdvâna emr eyledi ki, Tûbâ agacını sallaya. Rıdvân da salladı. Tûbâ agacından, bizim dostlarımızın adedince hüccetler saçıldı. Allahü teâlâ ve tekaddes nûrdan melekler yaratdı. Her melege o hüccetlerden bir hüccet verdi. O hüccetlerde yazılmısdır ki, Mustafânın ve ehl-i beytinin muhib ve muhlîsleri Cehennemden azâd olmusdur.) 4– Abdüllah bin Abbâs “radıyallahü teâlâ anhümâ” Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinden rivâyet etmisdir. Buyurdular ki, (Kıyâmet günü olunca, bütün Peygamberleri “alâ nebiyyinâ ve aleyhissalâtü vesselâm” bir yere toplarlar. Bir nidâ edici ars altından nidâ eder, yâ Enbiyâ cemâ’ati. Sizi sevenleriniz ile iftihâr edin. Ben Cihâr-ı yârim ile iftihâr ederim.) 5– (O kimseler ki, îmân getirdiler ve sâlih amel islediler. Yakın zemânda Allahü rahmân onlara kendi dostlugunu, muhabbetini verir.) âyet-i kerîmesinin tefsîrinde, Abdüllah ibni Abbâs “radıyallahü anhümâ” buyurdu ki; ya’nî Allahü teâlâ onları dost tutar ve onları dost kılar ki, onları yer ve gök ehline sevdirir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Allahü Sübhânehü ve teâlâ bir kulunu severse, Cebrâîl aleyhisselâma buyurur ki, filân kimseyi dost tutdum. Siz de dost tutun. Cebrâîl ve melekler de dost tutarlar.) Onlardan yine bir nidâ edici gökden nidâ eder ki, Allahü tebâreke ve teâlâ filân kimseyi dost tutdu. Siz de ey yer ehli onu dost tutunuz. Hepsi dost tutup, severler. Onun muhabbetini yer halkının da kalbine salar. Bütün yer ehli de muhabbet ederler. Abdüllah ibni Abbâs “radıyallahü teâlâ anhümâ” buyurur ki, âyet-i kerîmede, (vüdd) lafzından murâd, Alî bin Ebî Tâlibin “radıyallahü teâlâ anh” muhabbetidir ki, onu mü’minlerin kalbinde tatlı etmisdir. 6– Enes bin Mâlik “radıyallahü teâlâ anh” haber vermisdir. Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” huzûr-ı serîfin- – 323 – de oturmusduk. Ensârdan, Ebû Ukayl demekle ma’rûf bir kisi kalkıp, dedi ki: Yâ Resûlallah! Senden sonra nâsın hayrlısı kimdir. Buyurdu ki: (Ebû Bekr-i Sıddîkdır). Ondan sonra kimdir. Buyurdu ki: (Ömer-ül Fârûkdur). Ondan sonra kimdir, dedi. Buyurdu ki: (Osmân bin Affândır). Ondan sonra kimdir, dedi. Buyurdu ki: (Alî bin Ebî Tâlibdir). O dedi ki: Neden amcan oglu Alîyi sonraya bırakdın, dördüncü etdin. Hâlbuki o senin kardesindir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdular: (Vay sana yâ Ebâ Ukayl. Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri yüzyirmidörtbin (den ziyâde) Nebîyi halk etdi. Insanlara gönderdi. Beni cümlesinin sonu kıldıgını bilmiyor musun!) Ebû Ukayl dedi ki: (Evet yâ Resûlallah!). Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Benim Peygamberlerin sonuncusu olmamın ne zararı oldu ki, halîfelerin dördüncüsü olmasının Alîye de zararı olsun! Yâ Ebâ Ukayl! Muhakkak Allahü teâlâ ve tekaddes bana; Âdem aleyhisselâmın yaratıldıgı vaktden kıyâmete dek îmân getiren kimselerin sevâbını bagısladı. Ebû Bekre de benim bâis oldugum vaktden [Peygamberligim bildirildigi vaktden] kıyâmete kadar gelen ve Ebû Bekri seven mü’minlerin sevâblarını bagısladı. Alî bin Ebî Tâlibe de, Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerine Sarkdan garba ibâdet edenlerin sevâbını bagısladı.) 7– Enes bin Mâlik “radıyallahü teâlâ anh” rivâyet eder. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdular ki: (Biz kıyâmetde dört atlı [süvâri] oluruz ve halk aç ve susuz ve çıplak olurlar. Ben kendi binegim [atım] Burak üzerinde olurum. Sâlih Nebî “aleyhisselâm” Nâkatullah [devesi] üzerine biner. Fâtıma benim asbâ adlı devem üzerine biner. Alî bin Ebî Tâlib “radıyallahü teâlâ anh” Cennet develerinden bir deve üzerine biner ki, bâtını Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerinin havfından ve zâhiri Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerinin rahmetinden olur. Bası üzerine tâc koyarlar ki, sekiz rüknü olur. Onun rûsenligi sekiz Cennetden olur. O kıyâmetde benim önümde nidâ eder ki, (Lâ ilâhe illallah. Muhammedün Resûlullah). Melekler önünden geçerken, bu bir mukarreb melekdir, derler. Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerinin cenâbından bir nidâ gelir ki: Yâ Ehl-e mevkıf. [Ey mahser halkı.] Bu mukarreb melek veyâ Peygamber degil, Alî bin Ebî Tâlibdir.) Ars önüne – 324 – gelir ve der ki: Yâ Rabbî; her kim beni sever, muhabbet eder, senin zâtına muhabbet eder, sever. Sonra mahser meydânında bir nidâ edici der ki, Ebû Bekr ve Ömerin sevenleri, sonra Alîye tâbi’ olanlar nerededir. Bunlar Râbi’a ve Mudar kabîleleri adedincedir. 8– Hazret-i Hasen bin Alî “radıyallahü teâlâ anhümâ” haber verir ki, babam mescidden döndü [çıkdı]. Ebû Bekr “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinin yüzüne bakdı. Ebû Bekr de babamın yüzüne bakdı. Dedi ki: Yâ Ebâ Bekr! Ne olmus bana ki, sen bana böyle uzun nazar edersin. O buyurdu ki, evet ondan dolayı nazar ederim [bakarım] ki, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinden isitdim, buyurdu ki, (Kıyâmet günü, sırat üzerinden, Alî bin Ebî Tâlibin, eline buyruk vermedigi kimseler geçemez!) Sonra babam da dedi ki: (Yâ Ebâ Bekr! Sen bana müjde verdin. Ben de sana müjde vereyim mi.) (Evet ver) dedi. Yâ Ebâ Bekr! Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri bana kavminden gizlide [tenhâda] vasıyyet buyurdular ki, (Yâ Alî! Kıyâmet günü sırat üzerinde, Ebû Bekri ve Ömeri ve Osmân hazretlerini sâdık olarak sevmiyenlerin eline sıratı geçmeleri için ruhsat verme “radıyallahü teâlâ anhüm”.) Yâ Rabbî! Bizi bu dört halîfeyi sevenler ile hasr et! 9– Câbir “radıyallahü teâlâ anh” der ki, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” Arafatda idi. Alî “radıyallahü teâlâ anh” karsılarında idi. Buyurdu: (Yâ Alî! Bana yakın ol. Tenini benim tenime degdir ki, beni ve seni halk etdiler bir agaçdan ki, ben o agacın aslıyım. Sen fer’isin. Hasen ve Hüseyn o agacın budaklarıdır [dallarıdır]. Her kim o agaçdan bir dala yapısırsa, Allahü teâlâ hazretleri o kimseyi Cennete dâhil kılar. Yâ Alî! Eger benim ümmetim sana bugz ederler ise, Allahü teâlâ ve tekaddes, azâb meleklerine buyurur: Tâ onları burunları ve yüzleri üstüne çeke çeke Cehenneme iletirler.) 10– Berâ’ bin Âzib “radıyallahü teâlâ anh” rivâyet eder. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri ile berâber idik. Vedâ haccına geldik. Gadîr-i Hum dedikleri menzile konduk. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri bana buyurdular ki, (Nidâ et ve söyle, Essalâh! Essalâh!) Es- – 325 – hâb-ı güzînin “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” hepsi toplandılar. Buyurdular: (Ben her mü’mine kendi nefsinden evlâ degil miyim.) Dediler ki, (Evet, yâ Resûlallah!) Buyurdular ki, (Benim ezvâcım [hanımlarım] mü’minlerin annesi degil midir.) Dediler ki, (Evet, yâ Resûlallah!) Sonra Alî hazretlerinin elini tutup, buyurdular ki, (Bu mevlâsıdır o kimsenin ki, ben onun mevlâsıyım. Allahım, dost tut o kimseyi ki, bunu dost tutar. [Bunu seveni sen de sev.] Düsman tut o kimseyi ki, bunu düsman tutar [Bunu sevmiyeni sevme].) 11– Resûl aleyhisselâm buyurdular ki, (Kıyâmet günü ben gelirim. Alî benim ile olur. Livâ-i hamdi elinde tutar. Onun üzerinde iki parça olur. Biri sündüsden ve biri istebrakdan.) Bir arâbî, huzûr-ı serîflerinde ayak üzerine kalkıp, dedi ki, babam ve anam sana fedâ olsun, yâ Resûlallah! Hazret-i Alî kâdir olur mu [gücü yeter mi] Livâ-i hamdi götürmege. Buyurdular ki, (Niçin kâdir olmasın ki, ona üstün hasletler verilmisdir. Onun sabrı benim gibidir. Hüsnü [güzelligi] hazret-i Yûsüf aleyhisselâmın hüsnü gibidir. Kuvveti hazret-i Cebrâîl aleyhisselâmın kuvveti gibidir. Livâ-i hamd elinde olur. Bütün mahlûklar kıyâmet günü benim livâm altında olur.) 12– Hayber gazâsından döndüler. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdular ki: (Yâ Alî! Eger insanlar yanlıs anlıyarak Îsâ aleyhisselâma söyledikleri gibi söylemiyeceklerini bilseydim, senin hakkında çok sözler söylerdim. O zemân insanlar ayagının tozunu bereketlenmek için alırlardı. Abdest aldıgın su ile istisfâ ederlerdi. Lâkin sana kifâyet eder ki, sen bana Hârûn aleyhisselâmın Mûsâ aleyhisselâma yakınlıgı gibisin. Fekat bu kadar var ki, benden sonra Peygamber gelmez. Seni, benim sünnetim üzerine sehîd ederler. Sen âhıretde bendensin. Benim havzım üzerine halîfem olursun. O Cennet libâsı ile libâslanan olursun. Benim ümmetimden evvel Cennete girersin. Seni sevenler nûrdan minber üzerinde olurlar. Ve yüzleri beyâz ve nûrlu olur. Onlara sefâ’at ederim. Yarın benim komsum olurlar. Senin cemâ’atin benim cemâ’atimdir. Senin sulhün benim sulhümdür. Senin sırrın benim sırrımdır. Senin âsikârın benim âsikârımdır. Evlâdın benim evlâdımdır.) Hazret-i Alî “kerremallahü vecheh” sükr secdesi edip, dedi ki, Allahü teâlâ hazretlerine hamd olsun ki, beni islâm ni’me- – 326 – ti ile ni’metlendirdi. Bana Kur’ân-ı azîm-üs-sânı ta’lîm eyledi. Beni, mahlûkların en üstünü ve Peygamberlerin sonuncusu ve efendisine, fadlı ile, keremi ile sevdirdi.
Posted on: Mon, 28 Oct 2013 15:49:51 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015