tatil tuzağı Tatiller… Bizi boşluğunun labirentinde - TopicsExpress



          

tatil tuzağı Tatiller… Bizi boşluğunun labirentinde kaybolmuş ve hantallaşmış birer yığın haline dönüştürmek için kendi ellerimizle kurduğumuz tuzaklar... Ruhumuzu ataletin rahat döşeğinde obez olmaktan korumalıyız, dostlarım. İnsanın kendini atıl kılması, bir başka deyişle ıskartaya çıkarması anlamındaki tatili, bu anlamıyla geçirmek modern yaşamın bizlere öğrettiği bir yanılgı. Oysa bizim tatil anlayışımız rutin çalışmalara ara vererek ruhumuzu dinlendirecek başka aktivitelere yönelmek olmalı. İşe ara vermek; ama içimizde ve dışımızda üretmeye ve böylelikle tekamülümüze devam etmek… Tatili; yatmak, keyf sürmek, bronzlaşmak, açık büfelerde tıka basa yiyip bir tıka basa kadarını da çöplere göndermek gibi telakkiler olarak görmek insanın kendine yapacağı büyük kötülüklerden biri olur. Bedenimizi düşünürken ruhumuzu hesaba katmazsak tatil dediğimiz sürenin sonunda daha bir yorgun dönmüş oluruz işimize, okulumuza. Sonra ne oluyor? Tatilden dönünce kavrayışı körelmiş, algı düzeyi azalmış bir insan olarak; bir de toparlanmak, ruhumuzun aldığı kiloları vermek ve tekrar forma girebilmek için isteksiz, enerjisiz bir halde, zaman harcamak zorunda kalıyoruz. Oysa bu sürenin sonunda dinlenmiş bir bedenin yanında, dingin bir ruha kavuşmak için planlar yapmalıyız. Tatil, geç vakitlere kadar yatarak geçirilen, bedene dair her türlü keyflerin tatmin edildiği bir döneme dönüştürülmemeli. Okunulacak kitaplar iyi seçilip temin edilmeli, öğrenilecek ve başkalarına anlatılacak konular bulunmalı, kendi alanımızla bağlantılı bir alanda uzmanlaşmak kendi alanında da derinleşmek anlamına geleceğinden bu doğrultuda çalışmalar planlanmalı. Bir alanda uzmanlaşmak için; iyi bir tarihçi, iyi bir edebiyatçı, iyi bir ressam olmak için illa o alanın okuluna gitmeye gerek olmadığını çevremizdeki örneklerden görüyoruz. İnsanların tarihle, sinemayla, fotoğrafla ya da bir ülkeyle ilgili aklına bir soru geldiğinde bu işin uzmanı odur, ona soralım diyeceği donanımda kişiler olmak için özellikle yaz tatilleri bulunmaz fırsatlar olarak önümüzde durmaktadır. Sanatsızlık iyice tükenmemiz oluyorken yine bir sanatla ilgili eğitim almak için yaz aylarını -atalete kurban verilen günleri- değerlendirilebiliriz. Sonra toprakla ilgilenmek için illa bahçe bostan sahibi olmaya gerek yok. Ayarlayacağımız yer ölçüsünde domates, biber ya da ne bileyim en azından maydanoz veya nane yetiştirebiliriz. Tatilde ne yapacaksın? sorusuna yazlığa gideceğim, memlekette olacağım ya da buralardayım, şeklinde verdiğimiz cevaplar, bizim bu işin ne kadar acemisi olduğumuzu gösterir. Zira tatilde nerede olacağımızdan çok, ne yapacağımız önemli. Tatil dediğimiz süreç ister bir yaz tatili olsun, ister haftalık bir tatil veya hafta sonu tatili, onu iyi değerlendirip sonrasına dipdiri bir insan olarak çıkabilmek için tüm bunları tekrar düşünmeli ve bilinçli planlarla bu sürece girmeliyiz. Unutmamalıyız ki modern dünyanın mayınları en çok tatillere döşeli. emrah ayhan
Posted on: Fri, 05 Jul 2013 08:30:11 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015