ÇETİN ALTAN Edirne’ye özgü saray tatlısı, - TopicsExpress



          

ÇETİN ALTAN Edirne’ye özgü saray tatlısı, Devamis ____________________________ Dün gece “Parlamento dışı muhalefet”in sesi yine vardı. Artık herkes biliyordu, tencere-tava sesiyle, arada bir öten güçlü bir borazanın ne olduğunu. *** Artık Dünya’nın her yanında vardı ateşli, alevli siyasal protestolar Bulgaristan’da vardı, Yunanistan’da vardı; ABD’de, İngiltere’de, Almanya’da da vardı. *** Geçtiğimiz pazartesi de, Hürriyet’te Birce Bora’nın Londra’dan bildirdiği şu haber vardı: “1200 yıllık KAYIP ŞEHİR Bir grup Avustralyalı arkeolog, Kamboçya’da ıssız ormanda 1200 yıllık kayıp antik şehir buldu. *** Bizim siyasal liderler, “küfür”lerle karşılıklı tenis oynaya dursunlar; “2000”li yıllar, bambaşka bir endam ile ayağa kalkmakta. Yeryüzünün ülkelere, devletlere bölünmesi; kârlı olmaktan çıktı. Günde 1 dolar bile kazanamayan 1 milyar İNSAN dolaşıyor Dünya’da; son buluşların ürünleri de, depolarda kalıyor, pazar bulamıyor. *** En karlısı; tek bir ülke ve tek bir Dünya, her yerin herkese ait olması ve “Dünya Vatandaşlığı”... O zaman ne aç kimse kalıyor, ne evsiz barksız olan. Bir yandan da Uzay’a doğru açılma... Yüzyıl sonra doğanlar, kimbilir nasıl bir hayata doğacaklar? *** Kent meydanlarında, hiç konuşmadan ayakta durmanın, en etkili protesto olduğu anlaşıldı ama, bir de bir söz var bizde: - Durmayalım düşeriz. Hoş, iç ve dış turizm de, az gelişmedi hani. *** Güneydoğu’nun lahmacun ve kebaplarla zenginleşmiş mutfağı, güllerini İstanbul’da bahçeli lokantalarda açtı. Biraz da omuzlarındaki yıldızları görünmeyen kentlerimize bakalım. Balıkesir, kolonyalarıyla ünlüdür. Ya Denizli; o da, beyaz dokuması havlularıyla. Bursa, dokuma ipek ve havlu; Kütahya çini; Çanakkale seramik; Adana kilim; Gönen Yazmaları ve iğne oyası; Eskişehir lüle taşı v.s.. Bizim Uzay’daki “Güneş sistemi”nden, özel teleskoplarla “Yer” küresine bakınca, denizlerin dipleri de görünüyor; nerelerde, toprak altında kalmış eski kentler de. Göktürk İmparatorluğu’nun sarayı da, bulunacak mı acaba? *** Torunum Sanem Altan’ın, henüz ilkokula başlayan Leyla’cığı, önceki akşam tutturmuş: - Büyük dedeye gidip dans edecek çember çevireceğim, diye. Dadısı Dilara ve elinde kocaman ama incecik bir çemberle geldiler ve Leyla’cık, çemberin ortasına girip, o ufacık kalçalarını sağa-sola kıvıra kıvıra oynamaya başladı. Sonra da, kendisini bendenize hem öptürdü, hem kendisi de bendenizi öptü. *** Annem de sanki hâlâ Edirne’de eve gelen misafirlere devamis ikram ediyordu. Orta boy bir misafir tepsisi, ortasında lüks bir kavanoz devamis, her iki tarafında da su dolu iki bardak. *** Temiz kaşıkların durduğu bardaklardan, bir şeker kaşığı alıp, onunla bir kaşık devamisi ağzına atıyorsun ve: - Teşekkür ederim, diyerek, elindeki kaşığı öteki bardağa koyuyorsun. Annem de ısrar ediyor: - Bir kaşık daha alsaydınız. *** Bugün bakalım, ne demeçler patlayacak? (Milliyet)
Posted on: Fri, 21 Jun 2013 02:34:02 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015