“Çapulcu” dedi, yetmedi!.. Şimdi “ayaklar” diyor!.. Ve soruyor: “Ne zamandan beri ayaklar baş oldu?” Cevabı belli: “2002 yılından beri!” * * * Eğer ayaklar baş olmasaydı, bu ülkede bu kadar şefkatsizlik; Bu kadar kutuplaşma; Bu kadar hırs; Bu kadar şiddet; Bu kadar peşkeş; Bu kadar para düşkünlüğü; Bu kadar hukuksuzluk; Bu kadar vicdansızlık; Bu kadar baskıcılık; Bu kadar antidemokratik uygulamalar; İç ve dış siyasette bu kadar düzeysizlik olur muydu?.. * * * Ülkenin Başbakanı, yarının doktorları, mühendisleri, sosyologları, hukukçuları, akademisyenleri, bürokratları, vali, kaymakam, belediye başkanları, yargıç ve savcıları için “ayaklar ne zamandan beri baş oldu” diyor!.. Çünkü bu gençler “Tayyip Bey’in gençleri” değil!.. Taksim Gezi Parkı eylemlerine katılan gençler için alenen de söylüyor: “Bu gençlik bizim gençliğimiz olamaz” Onlar da cevap veriyor: “Biz zaten senin değil Mustafa Kemal’in gençleriyiz” * * * Tayyip Bey, “Dindar ve kindar nesil” istiyor!.. Onun gençliği kindar olarak yetişecek, cumhuriyete, Atatürkçülüğe, Atatürk ile birlikte cumhuriyetimizi kuran, Kurtuluş Savaşı kahramanı Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet Paşa’ya karşı kinini içinde saklı tutacak, zamanı ve yeri geldikçe içindeki kini kusacak!.. Oysa, Taksim Gezi Parkı eylemini başlatan gençlik böyle bir gençlik değil!.. Dayatmalara karşı çıkan, şiddete direnen, çevreyi seven, kin tutmayan, hoşgörü sahibi yaratıcı zekaya sahip, mizah yeteneği tavan yapmış, din sömürüsünü aklının ucundan bile geçirmeyen, şefkatli, yüreği sevgi dolu bir gençlik… * * * Tayyip Bey grup toplantıları ve mitinglerindeki kadrolu amigolarıyla iftihar edebilir!.. Onun gençlerinden bazılarının, İstanbul’un birçok yerinde ve değişik illerde gezi protestolarına katılanlara saldırmalarla, çivili sopalarla, dönerci bıçaklarıyla saldırmalarını normal karşılayabilir!.. “Ayak takımı” diyorsa Tayyip Bey dönüp onlara baksın!.. Ülkenin yarınlarını emanet edeceğimiz gençlere “çapulcu, ayak takımı” demeyi Tayyip Bey kendine yakıştırıyor olabilir!.. Ama “Ne zamandan beri ayaklar baş oldu” diye soruyorsa cevabı hazır: “2002 yılından beri” Büyükelçiler yemedi!.. Yok, yemeği afiyetle yediler de, “AB ile kavga Bakanı” Egemen’in dağıttığı dosyaları ve izlettiği videoyu yemediler!.. Türkiye’yi güya AB’ye sokmakla görevli AB Bakanı Egemen, Almanya Başbakanı’nı alaya aldıktan sonra gelen şiddetli tepkilerin altında kalınca AB üyesi ülkelerin Büyükelçilerine önceki gün yemek verip izahatta bulunmak zorunda kaldı!.. Uzun uzun Taksim Gezi Parkı olayını anlattı. Polisin orantısız güç kullanmadığına ve camide içki içildiğine Büyükelçileri inandırmaya çalıştı!.. Ama olmadı, kimse yemedi!.. * * * Büyükelçiler hiç adet olmamasına rağmen önceki gece ortak açıklama yapma ihtiyacını duydular… Buna göre, camide içki içme görüntüsü yoktu… Açıklamada, hükümetin ve yargının şeffaf ve hesap verilebilirliğine olan ihtiyaç vurgulandı; son gelişmelerde özellikle de polisin barışçıl gösterilere karşı takındığı tavır ve medya özgürlüğüne saygı konusunda endişeler dile getirildi; gösteri ve ifade özgürlüğüne saygı gerekliliğinin altı çizildi. Böylece AKP iktidarının balonu bir kez daha patladı ve Tayyip ile Egemen‘in gemisi yine şapa oturdu!.. Başta Tayyip Bey olmak üzere bu iktidar, Batı nezdinde inandırıcılığını tamamen kaybetti!..
Posted on: Thu, 27 Jun 2013 13:25:27 +0000